NİSAN AYINDA OKUDUKLARIM (2017)

Herkese merhaba. Nisan ayında 13 kitap okudum. Aralarında çok sevdiklerim olsa da pek beğenmediklerim de oldu. Neler okumuşum hep birlikte bakalım.

AZİZ NESİN - HAYVAN DEYİP DE GEÇME

Okul kütüphanesinde Aziz Nesin’in Hayvan Deyip de Geçme kitabının eski bir kopyasını buldum. Kitapta Türkiye’nin dört bir yanından insanların gönderdiği mektuplar derlenmiş. İnsanların, hayvanlarla anılarının toplandığı kitabı okuyunca şimdiye kadar hiç hayvan beslemediğim için eksiklik hissettim. Özellikle bir köpeğim olmasını çok istedim. Ölmeden önce yapılacaklar listeme “Bir köpek sahiplen”i not ediyorum.

OSMAN MÜFTÜOĞLU - YAŞASIN HAYAT

Sağlıklı yaşamaya çalıştığım şu günlerde evdeki Yaşasın Hayat kitabını okumak istedim. Kitaba Süleyman Demirel, Sezen Aksu gibi ünlü isimler ön söz yazmış. Osman Müftüoğlu yıllarca ünlülerin özel doktoru olarak çalışmış. Kitapta sağlıklı beslenme, diyet, egzersiz, vitaminler vb. konu başlıkları altında birçok bilgi bulunuyor. Kitaplıkta bulundurup arada göz atmak isteyeceğiniz türde bir kitap.

ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Sabit olmayan bir kilo seyri fazla kilodan daha tehlikelidir.

2. Günde 25 gr ya da daha fazla lif gerçek yaşınızı azaltır.

3. Alzheimer tanısı konulmuş kişilerde sorunların B12 ve B kompleks vitaminlerinin eksikliğinden kaynaklandığı bulunmuştur.

JULIA QUINN - YÜREĞE SÖZ GEÇMİYOR

Julia Quinn’in meşhur ve benim de çok sevdiğim Bridgertons serisinin ilk kitabı Yüreğe Söz Geçmiyor’u da nisan ayında okudum. Kitapta ailenin en büyük kızı Daphne’nin aşkı bulma serüveni anlatılıyor. Tarihi romantik kitaplardan hoşlananların kaçırmaması gereken bir kitaptı.

JULIA QUINN - EN ÇOK BENİ SEV

Aynı serinin ikinci kitabını da nisanda okudum. Bu kitapta da Anthony’nin  hikâyesini okuyoruz. Serinin en sevdiğim kitaplarından biri oldu En Çok Beni Sev. Bana göre yazar, ailenin erkeklerinin hikâyesini, kızlarının hikayesine göre çok daha başarılı şekilde yazmış.

ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Eğer beni daha az sevseydi ben de onu daha fazla sevebilirdim.

2. Aslında amaç oyunu kazanmaktan ziyade, diğerlerinin oyunu kaybetmesini sağlamaktır.

3. Bir kadının içindeki en iyi yanı – ya da bir erkeğin içindeki en kötü yanı – ortaya çıkarmak için biraz rekabet gibisi yoktur.

SUSANE COLASANTİ - NE ZAMAN GELECEKSİN

Sevgili Kitap Eylemi ile Ukitap’ta bir takas gerçekleştirdik. Kendisi takas kitaplarının yanında bana hediye olarak bu kitabı göndermiş. Kendisine bir de buradan teşekkür ederim J Ne Zaman Geleceksin liseli bir kızın kendini bulma öyküsü. Yaşım gereği bana hitap etmese de lise çağındaki gençlerin beğenebileceği bir kitap.

ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Asla değişmeyeceğini düşündüğünüz şeyleri zamanın nasıl da değiştirdiğini görmek ne tuhaf?

2. Gerçekler hep hayal kırıklığı yaşatacaksa hayal etmenin anlamı ne?

AYŞE KULİN - GECE SESLERİ

Gece Sesleri konu olarak klasik Türk dizileri tadında. (Zaten 2008 yılında dizisi de çekilmiş.) Anadolu’da bir konak… Ağalar, beyler, hanımağalar, konakta çalışanlar, bol dedikodu, entrika, kıskançlık falan filan… Ne demek istediğimi anladınız. Yazar sade bir dil kullanmış. Kitap akıcı, kendini bir şekilde okutuyor. Vaktiniz varsa bir günde okuyup bitirirsiniz. Yazarın hayranı değilseniz okumasanız da olur.

MİHAİL BULGAKOV - GENÇ BİR DOKTORUN ANILARI

İş Bankası Modern Klasikler’i okumayı seviyorum. Gerek eserler gerek çevirileri çok kaliteli oluyor. Genç Bir Doktorun Anıları bu seride olması, ismi ve bloglarda gördüğüm olumlu yorumlarla merak ettiğim bir kitaptı. Kitapta; üniversiteden yeni mezun olmuş, genç ve tecrübesiz bir doktorun ilk atama yeri ücra bir köyde yaşadıkları anlatılıyor. Olayların 1915’te geçtiği düşünülürse doktorun ne zorluklar çektiği tahmin edilebilir. Kitap ve yazarın dili başarılıydı ama ben kitaptan çok da etkilenmedim. Sanırım demin saydığım sebeplerden ötürü beklentim yükselmişti. Bu kitaba konu olarak çok benzeyen Ercan Kesal’ın Peri Gazozu’nun en sevdiğim kitaplardan biri olması da kitabın hayranı olmamı engelledi. Yine de okunması gereken bir klasik olduğunu düşünüyorum. Bu kitabı ve/veya bu türü sevenlere de Ercan Kesal’ın Peri Gazozu kitabını şiddetle tavsiye ediyorum.

ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Akıllı insanlar mutluluğun sağlığa benzediğini çok önceden fark etmiştir: Mutluyken fark etmezsiniz ama yıllar geçtikçe, geçmişte kalan mutluluğunuza ilişkin anılar, ah, anılar!

CELESTE NG - SANA SÖYLEYEMEDİĞİM HER ŞEY

Sana Söyleyemediğim Her Şey’i İnstagram’da takip ettiğim bir kitap hesabı çok övmüştü. Ben de indirimde çok uygun bir fiyata bulunca almıştım ama kitaptan pek beklentim yoktu. Martı Yayınları’ndan şimdiye kadar çok beğenerek, severek okuduğum kitap sayısı azdır. Günümüz klasik best-seller kitaplardan biridir diyerek başladım ama beklemediğim bir kitapla karşılaştım. Kitap beni çok, çok etkiledi. Zaten kitabın ilk cümlesi “Lydia öldü ama henüz kimse bilmiyor.” olduğu için ilk sayfadan sarsılmaya başlıyorsunuz. Kitabı okurken her karaktere ayrı ayrı üzüldüm. Hiçbirine kızamadım, hepsine acıdım. Sonunda “Keşke böyle bitmeseydi. Lydia ölmeseydi, her şey yoluna girseydi.” dedim ama kitapta mutlu son olmayacağı ilk cümlesinden belliydi. Sanırım bu kitabı uzun süre unutamayacağım.

Şu an keşke kitabı bitirdiğim gün ayrıntılı bir yorum yazsaydım diyorum. Bu kitabı okuyun lütfen. Özellikle anne babalar, çocuk sahibi olmak isteyenler tarafından okunmalı. Neler yapmamanız gerektiğini öğrenmek için okuyun.

STEPHANİE PERKİNS - PARİS’TE AŞK

Paris’te Aşk’ı sevgili Esseve Rin’in blogunda görmüştüm. Şimdi araştırınca baktım ki Okuyan Muggle da kitabı yorumlamış. İkisi de kitabı övgüye boğmuş. Kitap övülmeyecek gibi değil zaten. Biliyorsunuz ben romantik kitaplar okumayı seviyorum. Paris’te Aşk son zamanlarda okuduğum en güzel romantik kitaptı diyebilirim. Elimden bırakmak istemedim, kısa sürede bitirdim. Etienne âşık olunan kitap karakterleri listesine hızlı bir giriş yaptı J

Kitap; ismi orijinal adından alakasız bir isme çevrildiği, kitapla alakası olmayan bir kapağı ve pek bilinmeyen bir yayınevinde basıldığı için pek bilinmiyor. Yazarın Lola ve Komşu Çocuk kitabı daha çok bilinse de serinin ilk kitabı Paris’te Aşk. Bu seriyi okumak istiyorsanız Paris’te Aşk’tan başlamalısınız.

ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Bazı insanlar sinemaya yalnız gitmekten hoşlanmazdı ama ben bu insanlardan değildim çünkü ışıklar söndüğü anda film ile baş başa kalırdım.

2. İnsanın evi, bir yer değil de bir insan olabilir miydi acaba?

3. Kim olduğunu ve ne istediğini ne kadar iyi bilirsen bir şeylerin seni üzmesi de o kadar zorlaşır.

4. Ama aşk, hayallerde yaşanamayacak kadar gerçek; hayalleri süsleyecek kadar pembeydi Paris’te.

YUSUF ATILGAN - AYLAK ADAM

Yusuf Atılgan’ın Anayurt Oteli’ni yıllar önce okumuştum. Kitap bana hitap etmediği için Aylak Adam’a da tereddütlü yaklaştım. Yine de Türk klasiklerinden olduğu için okumak istedim. Başlarda kitabın içine girmekte zorlandım ve acaba bunu da mı sevmeyeceğim diye düşündüm. Neyse ki sayfalar ilerledikçe kitap aktı gitti. Kitabın baş karakteri Bay C. sempati duyulacak bir karakter olmasa da bazı düşüncelerini kendime yakın buldum. Kitap okumayı çok sevmesi ile gözüme girdi J Yazarı okumaya Aylak Adam’dan başlamanızı öneririm.

ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Yoksa her şey ben olmadığım zaman, benim olmadığım yerlerde mi oluyordu?

2. Herkes onun gibi değil miydi? En az umutlanmaları gerektiği zamanlar en çok umarlardı.

3. Kadınların neden evlendiklerini anlıyorum: Yalnız kalabilmek için.

4. Bence insanın adı, onunla en az ilgili olan yanıdır. Doğar doğmaz, o bilmeden başkaları veriyor ama yapışıp kalıyor ona. Onsuz olamıyor.

5. İkinci konuşmamda “Sen” diyemeyeceğim biriyle bir daha konuşmam.

6. İnsanları yalan söyledikleri zaman dinlemeyi severim. Olmak istedikleri, olamadıkları “kişi”yi anlatırlar.

7. İnsanlar haksızken daha çok bağırırlar.

8. Kızlarda sinir buhranları başladı mı evlendirmeli. Evli kadında başlarsa boşandırmalı. Birebirdir.

ORHAN ASENA - YA DEVLET BAŞA YA KUZGUN LEŞE

Orhan Asena’nın klasikleşen oyunu Ya Devlet Başa Ya Kuzgun Leşe de nisan ayında okuduğum kitaplardan biriydi. Kitapta Kanuni Sultan Süleyman’ın oğulları Selim ve Beyazıt’ın taht kavgaları anlatılıyor. Konuya Muhteşem Yüzyıl’dan aşina olduğum için kim kimdir, bu hangi olaydır diye kafam karışmadı.  Muhteşem Yüzyıl bazı kişiler tarafından eleştirilse de o dönemi akılda kalacak şekilde ele aldığı bir gerçek.

LEV TOLSTOY - İNSAN NEYLE YAŞAR

Tolstoy’un ülkemizde en çok okunan kitabı İnsan Neyle Yaşar yazarın kısa öykülerinin toplandığı bir kitap. İçinde ders veren, güzel ahlaklı olmayı öğütleyen öyküler mevcut. Dünya klasiklerine hafif bir başlangıç yapmak isteyenler için ideal ama ben bu kitabı özellikle çocukların okuması gerektiğini düşünüyorum. Artık bir çocuğa kitap hediye etmek istediğimde ne alsam diye düşünmeyeceğim.

ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Kıvılcımı söndürmezsen ateşi zapt edemezsin.

AYDIN BOYSAN - UMUT SİMİT

Aydın Boysan’ın kitaplarını okumayı seviyorum. İçinde güzel hikâyeler, espriler, genel kültürünüzü geliştirecek bilgiler ve hayat dersleri oluyor. Umut Simit de beğendiğim kitaplarından oldu. Ben kitabı kütüphaneden ödünç alıp okudum. 1989 basımlı kitabın sanırım yeni baskısı yok. 1000Kitap ve Goodreads’te kitabı araştırdım, tek okuyan benim J

ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. “Genç olabilmek için çok uzun zamana ihtiyaç vardır.” Picasso

2. “Bir erkek tecrübeler geçirdikçe akıllanır. Bir kadın ise yaşlanır.” Montherlant

3. –Yahu o çürük diş benim olsaydı çoktan çektirirdim.

-Haklısın. Senin olsaydı ben de çektirirdim.

4. Eski film oyuncularından Adele Sandrock’a yetmişinci doğum gününde bir gazeteci sordu: “Kadınlar sevmekten hangi yaşta vazgeçerler?” Sandrock kızgın, azarladı:

-Nereden bileyim ben? Yaşlı bir kadına sorun.

5. “Erkeklerle tartışmanın anlamı yoktur. Onlar her zaman haksızdır.” Zsa Zsa Gabor

6. Erkeklerde sabır yoktur. Bu nedenle de fermuarı icat etmişlerdir.

7. Erkekler kadınları sevmekten çok saymalı. Kadınlar da erkekleri saymaktan çok sevmeli.

8. Allah insanları, insanlardan korusun.

Sizin bu kitaplardan okuduklarınız var mı? Varsa yorumlarınızı bekliyorum. Yeni yazılarda görüşmek üzere, şimdilik hoşça kalın.