Uygar Şirin'i Sinema dergisindeki yazılarından tanıyorum. Dergide en sevdiğim yazarlardan biriydi. Keşke Sinema dergisi kapanmasaydı da yine onu okumaya devam edebilseydim.
Yazarın kitap da yazdığını 2010 yılında çekilen ve Mehmet Günsur'la Selma Ergeç'in başrolünü oynadığı Ses filminin onun kitabından uyarlandığını duyunca öğrendim. Hatta Karışık Pizza filmi de onun kitabından uyarlanmış. Bunun dışında yazarın Anne Tut Elimi ve Büyük Deniz Yükseliyor adlı iki kitabı daha varmış.
Kitabın konusuna gelirsek Ulaş ve İrem 1990 yılında tanışan iki çocuk. Ulaş görür görmez İrem'e aşık olur ama İrem bunu fark etmez. Bir sebepten çocukların yolu ayrılır. Sonra 10'ar yıl arayla 2000 ve 2010 yılında da yolları kesişir. Kitap onların bu karşılaşmalarını yani ilişkilerini anlatıyor.
Ulaş tam bir müzik tutkunu. Bütün şarkıcıları ve şarkıları biliyor. Hayatı müzik üstüne kurulu. Kendine bir konu seçip bu konuda karışık kaset hazırlıyor. Duygularını bu yolla ifade ediyor. Kitabın ismi de buradan geliyor zaten.
Şüphesiz müzikle ilgilenen kişiler bu romandan daha çok zevk alır. Benim müzikle pek alakam olmadığı için kitapta geçen şarkı isimlerinin %90'ını ilk defa duydum. Şarkıları merak edip dinlemek de hiç içimden gelmedi. Bir kitapta bir filmi, kitabı ya da şarkıyı çok överlerse merak edip araştırırsın ya, bu kitapta 100'e yakın şarkı ismi geçince hiç bu işe kalkışmadım.
Kitabın başkarakteri Ulaş'tan da çok hoşlanmadım ben. 13 yaşındayken bile 30 yaşında bir yetişkin gibi davranan ve konuşan Ulaş'ı ukala buldum. Tamam 90'lı yıllarda sokaklar daha güvenliydi de 13 yaşında bir çocuk tek başına İstanbul'da otobüs ve vapur değiştirerek MFÖ konserine gidebilir miydi? Sanmıyorum.
Bir de Ulaş'ın İrem'e olan aşkı bana saplantı gibi geldi. Ona bu kadar aşık olacak ne buldun, ne yaşadınız da bu tutkun 20 sene dürdü. Bu aşk bana pek inandırıcı gelmedi.
En kısa zamanda romanın filmini izlemek istiyorum. Niyeyse içe kapanık, sessiz sakin Ulaş karakterine Sarp Apak'ı pek yakıştıramadım ben. Onda "Yusuf" tipi var. Bu arada Yusuf karakteri kitapta en çok sevdiğim karakter oldu. Güldüğüm bölümler hep ona aitti.
Eğer 90'lı yıllara dönmek istiyorsanız, Türkçe pop müziğiyle ilgiliyseniz bu kitabı okuyabilirsiniz. Okumayıp filmini izleseniz de pek bir şey kaybetmezsiniz.
Son olarak romanın filmi çıkınca hemen kitabın kapağı da değişmiş ve Özge Özpirinççi ile Sarp Apak kullanılmış kapakta. Onların kapak pozunu da pek sevemedim ben, itici buldum. Keşke daha sevimli bir poz verselerdi. Kitabın eski kapağı da gayet güzelmiş aslında.
Siz Karışık Kaset kitabını okudunuz mu ya da filmini izlediniz mi? Neler düşünüyorsunuz? Ben en kısa zamanda filmini izleyip yine buraya yazarım. O zamana kadar hoşça kalın.
Hemen filmini izlemeye başlıyorum. Şarkılarla aram çok iyidir. Eskiden yeniye her şarkıyı bilirim. Bu nedenle bana hitap eden bir kitap gibi duruyor ama kitabı okuyana kadar filmini izlemek mantıklı geldi. Tavsiyen için teşekkürler. Sevgiler :)
YanıtlaSilBeyda'nın Kitaplığı,
Silrica ederim. Güzel yorumun için ben teşekküre derim. Umarım filmi seversin. Ben izlemediğim için yorum yapamıyorum.