Sevgili
Deeptone beni mimlemiş. 1 yıllık blog hayatımda ilk kez mimlendiğim için
mutluyum J Güzel bir hismiş. Kendisine buradan teşekkür
ediyorum.
Ben
zaten “Ben Çocukken” diye bir yazı yazmıştım. Onu da okumanızı tavsiye ederim.
Gelelim benim küçüklüğüme:
Ben
küçükken hatta yeni doğmuş bir bebekken yemek borum tıkalıymış. Beni doktora
götürmüşler. Boğazıma bir hortum sokmuş ve yemek borumu açmış. Şu anki iştahımı
ben o doktora bağlıyorum. Hortumu fazla sokunca yemek borum fazla açılmış. Bu
yüzden ben de bu kadar çok yiyorum J
Ben
küçükken bence dünyanın en güzel mesleği bakkallıktı. Düşünsene bir dükkan
dolusu yiyeceğin var. Babama bakkal olmasını istediğimi söylediğimde “Ben
sigaraları bitiririm. Annen çekirdekleri, sen ve kardeşin de çikolataları
bitirirsiniz. Biz batarız.” diye bana karşı çıkmıştı L
Ben
küçükken bakkal veresiye verirdi. Bizde veresiye defteri yoktu, sadece bakkal
yazardı. Ben de canım sıkıldıkça bakkala gidip çikolata, şeker, bisküvi
alırdım. Ay başında babamlar hesabı kapatmaya gider, bakkalın yüzüne bir şey
söyleyemez ama dönüşte “Biz bu kadar çok alışveriş yaptık mı? Bu adam sanki
borcu kabartıyor.” derlerdi. Ben de hiç sesimi çıkarmazdım J
Ben
küçükken çok uslu bir çocukmuşum. 1-2 yaşlarında bile öyle annemin yanında otururmuşum.
“Bu yürüyemiyor mu?” derlermiş.
Ben
küçükken televizyon izlemeyi çok severdim. Hiç öyle sokakta oyun falan
oynamazdım(Tabii bunda cadde üzerinde oturmamızın da etkisi vardı). Annem beni
evde tek başına bırakır, pazara gider gelirdi. Bir şey olmazdı, ben öyle
televizyon izlerdim.
Ben
küçükken Mahsun Kırmızıgül hayranıydım. Yıkılmadım ve Yoruldum kasetlerini
almıştım ki bizde kasetçalar bile yoktu. Kuzenimin yanına gider kasetleri
onlarda dinlerdim. Mahsun Kırmızıgül’ün kartpostallarını ve posterini de
almıştım J Atilla Taş’ı da severdim ben. Kasetini
almıştım, Star TV’de yayınlanan Zennube dizisine bayılırdım ve Kral Tv Top 20
listesini telefonla arayarak Atilla Taş’a 2 oy vermiştim (4 yaşındayken Leonard
Cohen dinleyen Dilekçe’ye selam olsun J).
Ben
küçükken kuzenimle evde birdirbir oynarken sağ kolumu kırmıştım. Tam onun
üstünden atlayacakken birden yere yatmıştı, ben de yere düşmüştüm. Kolum alçılı
gezmiştim 1 ay. Okula gitmem diye sevinmiştim ama kolum alçılı gitmiştim gene.
Hatta hayat bilgisi sınavında bütün sınıf yazılı olduktan sonra hoca beni
çağırmıştı. Soruları sözlü olarak yanıtlamış ve 100 almıştım. O zaman kendimle
gurur duymuştum J
Ben
küçükken her yaz bitlenirdim J Bir sene saçlarımı uzatır, yazın
bitlenince kestirirdim. Çocukluk fotoğraflarım hep kısa saçlıdır.
Evet,
küçüklüğüme dair aklıma gelenler bunlar. Normalde mim ve anketleri isteyen
herkes yapsın diye bitiririm ama insanın adıyla mimlenmesi güzel oluyormuş J Bu yüzden ben
de birkaç arkadaşımın ismini yazayım. Eğer arada unuttuklarım olursa kusuruma
bakmayın, mesaj atın sizi de ekleyeyim.
Bu
mimi cevaplamasını istediğim arkadaşlar: Sebra Gündoğdu, Aslıhan Tuna, Kitap Cumhuriyetim, Beauty Beybi, The Ruj , Mustafa Öz, Gökhan Uzundere, Gülseren Özkursun , Yeşim Çayıroğlu, Hatice Yazıcı, Seher Aydın, Sevdicann .
Benden
şimdilik bu kadar. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere. Hoşça kalın.
Çok güzel özetlemişsiniz küçüklüğünüzü.Ben inanın şurada 2-3 aydır blog sahibiyim.MİMLEMEK NE DEMEK ONU BİLE TAM ANLIYAMIYORUM.TORUNUM ÜNİVERSİTE SINAVLARINA GİRECEK.KIZIM MECBUREN ONUNLA İLGİLENİYOR.LAPTOPUMDA SADECE YAZIYORDUM.KİTAP ÇIKARTTIM.Gmailde herşeye gözatıyorum.Ama bana gerekenlerle ilgileniyor ve kendimce yapım doğrultusunda ve hayattan anladığım son halimle yorumlar yapıyorum.Mimlemek iyi birşey sanırım.Hikayenizin başındaki, yemek borunuzun tıkalı olmasına üzüldüm.Ama yazdıklarınız hoşuma gitti.İnsan etrafından haberdar olunca,bir nebze de olsa kendi dertlerinden uzaklaşıyor.Yani nasıl yapıldığını bilmesem de sizi mimliyorum.Sağlıklı ve mutlu bir yaşam dileklerimle..
YanıtlaSilÖncelikle hoş geldiniz bloguma. Mimlemek insanları etiketlemek gibi bir şey. Yani sizi seçiyorum, bu yazıyı siz de yazın, bu sorulara siz de cevap verin demek. İnterneti aktif olarak kullanmanız çok hoşuma gitti :-) İyi dilekleriniz için teşekkürler. Sevgilerimle...
SilBu aralar yazmaya üşeniyordum ama bu sefer üşenmeyip bu güzel mime cevap vereceğim :) Cevaplarım hiç iç açıcı değil uyarıyorum :p
YanıtlaSilBen de tam tersine bu aralar yazma aşkıyla doluyum. Şu an hazır 3 yazım daha var ama her gün bir tanesini koyarım bloga diye karar aldım. İç açıcı değil derken? Çocukluk travmalarını mı yazacaksın? Ben de senden neşeli çocukluk anıları çıkar demiştim :-)
SilŞu an azmine hayran kaldım :) Benim iş yoğunluğundan ve bol bol gezmekten dolayı yazmaya takatim kalmıyor, ben de ileride bir atakla sana yetişmeye çalışırım inşallahhh ;) Yazımın içeriğinden bahsetmiyorum ama reklamımı "yara bere dolu" olduğunu söyleyerek oyumu kullandıktan sonra yazmaya başlıyorum. :D
SilYazını merakla bekliyorum. Benim okul işleri bitti sayılır. Bu yüzden rahatım. Bu aralar asosyal bir hayatım olduğundan yazmaya vakit bulabiliyorum. Aslında bu bir dönem meselesi. Bazen 10 gün bir şey yazmazdım bloga. Bu aralar ilham perileri benimle birlikte :-)
SilAldım selamını :D Çok güldüm hele doktora bağlanan iştaha ve "yürüyemiyor mu bu?" kısmına :D Zennube'yi ve Atilla Taş'ı ben de çok severdim . Atilla Taş nasıl sevilmez ki ama? :D Hiç mimlenmediğini bilsem ben mimlerdim :) Buarada bitlenmene de ayrı gülüyorum :) Güzel çocukmuşsun.
YanıtlaSilTeşekkürler canım. Güzel bir çocukluk geçirdim ama sanırım güzel olsa da olmasa da çocukluk hep özleniyor. Bu mim bahanesiyle o günleri andık, güzel oldu.
SilMim aklımda :) Şu çekiliş postunu bugün yayınlayayım hafta içi de mimi yanıtlarım olur mu :) Güzel çocukluğun varmış :)
YanıtlaSilTabii olur canım. Ay çekiliş dedin de heyecanlandım. Hediyelerini çok merak ediyorum. Sen yaz, belki ilk katılan ben olurum :-)
SilBaşladı çekiliş :)
SilKatıldım bile :-)
Silselamlar
YanıtlaSilSelamlar :-)
Silah o çocukluk gunlerımız?anlatmakla bıtmez şulecıgım
YanıtlaSilHaklısın. Senin çocukluğunu okumak isterdim :-)
Sil