Herkese
merhaba. Bugün film meydan okumasını bitiriyorum. Bundan sonra da kitap meydan
okumasını bitireceğim. Artık hayatımda yarım kalan bir şey olsun istemiyorum.
Yavaş yavaş yapılacaklar listemi temize çekeceğim inşallah. Bu da bir başlangıç
olsun.
17.Geçen
sene izlediğiniz en iyi film hangisiydi?
X-Men
Geçmiş Günler Gelecek: Büyük bir X-Men hayranıyım ben. Çocukken de çizgi filmini
bayıla bayıla izlerdim. Filmlerini de severek izledim ama karakterlerin gençlik
hallerinin anlatıldığı X-Men Birinci Sınıf filmini diğer filmlere oranla daha
çok sevmiştim.
X-Men
Geçmiş Günler Gelecek filminde ise hem X-Men kahramanlarını hem de onların
gençlik hallerini izliyoruz. Bu da filmden aldığımız zevki katlıyor. En azından
bana öyle oldu. Özellikle çok sevdiğim üç erkek oyuncuyu aynı sahnelerde
izlemek benim için büyük bir zevkti J
Bir
de filmden güzel bir sahne koyalım buraya.
Siz
de eğer hâlâ izlemediyseniz X-Men serisini mutlaka izlemenizi öneriyorum.
Serinin son filmi X-Men: Apocalypse Amerika’da 2016 yılının mayıs ayında
gösterime girecekmiş. O zamana kadar beş X-Men filmini izleyerek siz de bu
dünyanın bir parçası olabilirsiniz.
18.Sizi
hayal kırıklığına uğratan bir film seçin.
Hobbit
– Beklenmedik Yolculuk: Yüzüklerin Efendisi filmlerini çok seviyorum (Bende
kitabı da var ama maalesef henüz okumadım). Bu yüzden Hobbit kitabının da filme
çekileceğini duyduğumda çok heyecanlanmıştım ama Hobbit ve Yüzüklerin Efendisi
arasında şöyle bir fark var. Yüzüklerin Efendisi üç kitaplık bir seri, Hobbit
ise tek kitap. Üstelik bir çocuk kitabı. Bu kitaptan üç film (toplam 474 dakika
yani neredeyse 8 saat) çıkarmaya çalışınca Yüzüklerin Efendisi gibi dolu bir
film değil boş sahnelerle uzatılmaya çalışılmış bir film çıkmış ortaya.
Özellikle serinin ilk filmi Beklenmedik Yolculuk bende ciddi bir hayal
kırıklığı yaratmıştı. Filmin yarısı gereksiz sahnelerden oluşuyor. Zaten filmi
tek seferde değil iki oturumda bitirebilmiştim çünkü filmi izlerken uykum gelmişti
L
19.Favori
aktörünüz?
Sorunun
cevabını ayrı bir post olarak yazdım. Buradan okuyabilirsiniz.
20.Favori
aktristiniz?
Sorunun
cevabını ayrı bir post olarak yazdım. Buradan okuyabilirsiniz.
21.Sizce en
çok abartılan film hangisi?
Siyah
Kuğu filmi güzel bir filmdi ama bence bazılarının iddia ettiği gibi bir
başyapıt değil. Natalie Portman’ın müthiş oyunculuğu ve filmin sonundaki
etkileyici bale sahnelerinin dışında filmde çok övülecek bir şey göremedim ben.
22.Sizce en
az kıymeti bilinmiş film hangisi?
The
Fall: Türkçeye çevrilen adıyla Düşüş filmini eşimin tavsiyesiyle izlemiş ve çok
beğenmiştim. Müziği, senaryosu ve oyunculukları mükemmel. Lee Pace’i bu filmde
tanıdım ve o günden beri hayranıyım. Şimdi onun olduğu her projeyi izlemeye
çalışıyorum. Ayrıca filmde dünyanın en sevimli çocuk oyuncusu da var ama
maalesef o, bu filmden başka bir filmde oynamamış.
Filmde
çok güzel mekanlar kullanılıyor. Filmi izlerken “Adamlar dekoru ne kadar
gerçekçi yapmış.” diye izledim ama sonradan öğrendim ki filmde kullanılan bütün
mekanlar gerçekmiş. Filmi 4 yılda 28 ülkede çekmişler. Dünyada ne kadar güzel
ve ilginç yerler var. Maalesef birçoğunu göremeden ölüp gideceğiz.
Sizi
filmin çok sevdiğim müziğiyle baş başa bırakıyorum ve The Fall’u izlemenizi
şiddetle tavsiye ediyorum. Filmde hiçbir uygunsuz sahne olmadığı için aileniz
veya arkadaşlarınızla birlikte izlemeniz için ideal. İyi seyirler J
23.En
sevdiğiniz film kahramanı hangisiydi?
Truva
filmindeki Hektor. Eric bana hayranlığım da o filmi izlememle başlamıştı.
Herkes Brad Pitt ve Orlando Bloom’u tanır ve severken Eric Bana Hektor rolüyle
ikisini de gölgede bırakmıştı. Hektor’a aşık olmuş ve öldüğü sahnede ağlamıştım.
24.Favori
belgeseliniz?
Maalesef
fazla belgesel izlemiyorum. Bu yüzden bu soruda çok düşündüm. En sevdiğimi geç
izlediğim bir belgeselin adını bile hatırlayamadım ama sonradan aklıma Mustafa
geldi. Can Dündar’ın Atatürk’ün hayatını anlattığı bu belgeseli sinemada
izlemiş ve birçok yerinde ağlayacak kadar çok etkilenmiştim. O zamanlar
belgeselin Atatürk’ü kötü gösterdiği söyleniyordu ama ben Atatürk’ü bir insan
olarak gösterdiği için Mustafa’yı sevmiştim.
25.Kimsenin
seveceğinizi zannetmediği ama sevdiğiniz bir film seçin.
Başka
biri değil ama ben İp Man’i seveceğimi sanmıyordum. Başroldeki adam bir kung fu
ustası olduğu için filmin basit bir dövüş filmi olduğunu sanıyordum. Filmin
başından sonuna dek dövüşeceklerini sandığım için de ben bu filmi sevmem diye
düşünmüştüm. İmdb’nin en iyi 250 film listesinde olduğu için merak edip izledim
İp Man’i ve çok beğendim. Bir dövüş filminin çok ötesinde, etkileyici bir
filmdi. Bir de filmin gerçek bir hayattan sinemaya aktarıldığını öğrenince daha
da etkilendim. Başrolde yer alan adam Bruce Lee’nin de hocalığını yapan Yip
Man’miş. Çok etkileyici bir karakter Yip Man. Filmin devam filmleri de varmış
ama izleyen arkadaşlardan öğrendiğime göre devam filmleri o kadar iyi değilmiş.
Ben de bu yüzden filmin etkisini kaybetmemek için devam filmlerini izlememeye
karar verdim.
26.Kirli
zevkiniz olarak nitelendireceğiniz bir film seçin.
Kirli
zevk derken romantik filmler mi kast ediliyor bilmiyorum. Ben öyle anladığım
için bu soruya Tatil cevabını vereceğim. Tatil filminde Cameron Diaz ve Jude
Law gibi seksi bir çiftle, Kate Winslet ve Jack Black gibi sevimli bir çifti
aynı filmde izleme şansına sahip oluyorsunuz. Güzel mekanlar ve eğlenceli bir
senaryo da olunca Tatil mükemmel bir “Kendini iyi hisset” filmi olmuş. Her
canınız sıkıldığında izleyip umut dolacağınız bir film. Tabii tam tersi “Benim
neden böyle bir hayatım yok.” diye bunalıma da girebilirsiniz J
Filmin
afişi de çok güzel. İmkanım olsa çerçeveletip duvarıma asardım bu dört güzel
insanın fotoğrafını. Önünden gelip geçerken bakar ve mutlu olurdum.
27.En
sevdiğiniz klasik film hangisi?
Baba
klasik kelimesinin sözlük anlamı bence. Bazı kız arkadaşlarım bu mafya filmini
neden bu kadar çok sevdiğimi anlamadıklarını söylüyorlar ama Baba mafya
filminden çok bir aile ve güç filmidir bence.
Filmin
müziği de kendi alanında bir klasiktir. Lise 3’te ilk cep telefonum Nokia
3310’u aldığımda yüklediğim 100 kontörün 16’sını Baba filminin melodisini satın
almak için kullanmıştım ve beş sene boyunca telefonum Baba müziğiyle çalmıştı.
Hatta üniversitede, yurtta aynı odada kaldığım arkadaşlarım “Şule şu melodini
değiştir artık. Telefonun çalınca korkuyoruz.” dediklerinde bile
değiştirmemiştim J
Sırf
Al Pacino’yu biz sinemaseverlere tanıttığı için bile Baba mükemmel bir filmdir.
İzleyin, izlettirin.
28.En güzel
film müzikleri hangisindeydi?
Sorunun
cevabını ayrı bir post olarak yazacağım.
29.Bir
konuda fikrinizin değişmesine yol açan film hangisi?
12
Kızgın Adam benim ve/veya bizlerin bazen ne kadar ön yargılı olduğumuzu, bir
noktada karar vermişsek algılarımızı kapattığımızı ve bazen bir şeye takılıp
kaldığımızı anlatması açısından etkileyici bir filmdi.
Bir
de güzel bir film çekmek için çok para harcanmasına gerek olmadığını gösterdi
bana. 12 adamı bir odada mükemmel bir senaryoyla oynatırsan da güzel bir film
elde edebilirmişsin.
Ben
filmi izlemeden önce “12 adam bir odada konuşuyorlar. Bütün film böyle mi
geçiyor? sıkıcıdır o zaman.” demiştim. Bakınız: birinci ve ikinci paragraf.
30.En
sevdiğiniz film hangisi?
Sorunun
cevabını ayrı bir post olarak yazacağım.
Sanırım
blogdaki en uzun yazım bu oldu J Buraya kadar zahmet edip
okuduysanız çok teşekkür ederim. Lütfen yorum yazın, size ayrıca uzun uzun
teşekkür etmek isterim J Şimdilik hoşça kalın, görüşmek üzere.
Ben film izlemeyi bırakmışım okurken bunu anladım :) listen dolu dolu maşallah, bence sen film yorumcusu olmalısın bu konuda ihtisas yapmalısın. İkinci üniversite olarak filmler uzeribe bir bölüm okuyabilirsin bak ;)
YanıtlaSilBen de bu sene kitap okumaya yoğunlaşınca film ve dizi izlemeyi bırakmıştım. Şimdi kitapları ikinci plana alıp, tekrar film izlemeye döndüm. Hatta şu an İMDB'nin ilk 250 film listesini bitirmeye çalışıyorum.
SilAçık öğretimden radyo televizyon sinema okumak istiyorum ama şimdilik edebiyat ağır basıyor. Önce edebiyatı bitireyim, 3. üniversite olarak sinemayla ilgili bir bölüm okurum :-)