ÇUKUROVA KİTAP FUARI’NDA BİRİNCİ GÜN

Herkese merhaba. Geçen hafta cumartesi günü Çukurova Kitap Fuarı 9. Kez açıldı. Bu sene fuarın 9. Senesi olması şerefine her sene altı gün olan fuar dokuz güne uzatılmış. Bu da iki hafta sonu fuarın tadını çıkarabileceğimiz anlamına geliyor. Ben de cumartesi günü yani fuarın açıldığı gün oradaydım ama bloguma ancak şimdi yazabiliyorum.

Bir Adanalı olarak Midyat’a tayinim çıkana kadar fuara her sene katılıyordum ama dört senedir şehir dışında çalıştığım için gidememiştim. Bu yüzden içimde büyük bir heyecanla ilk günden fuara gittim. Öncelikle fuarda bazı değişiklikler yapıldığını fark ettim. Geçen yıllarda edebiyat kitapları ve sınavlara hazırlık kitapları fuarda yan yana satılırdı. Gençler sınav kitaplarına yoğun ilgi gösterdiklerinden yoldan geçerken zorlanırdınız. Bu sene edebiyat kitaplarını fuarın girişine, sınavlara yönelik kitapları fuarın sonuna koymuşlar. Böylece kim hangi kitaplara ilgi duyuyorsa direkt oraya yöneliyordu. Mesela ben fuarın sonuna kadar gitmeden edebiyat kitaplarının bittiği yerden dönüyordum.

Yazarların imza etkinlikleri yayın evlerinin stantlarında oluyordu. Bu da yine yolun tıkanmasına ve insanların rahatça geçememelerine neden oluyordu. Aynı zamanda o kalabalıkta yayın evinin kitaplarına rahatça bakamıyordunuz. Şimdi fuarın sonuna yazarların imza atarken kullanabilmeleri için ayrı stantlar yapılmış. Böylelikle fuarın içindeki kalabalık azaltılmış.

İndirimlere gelirsek genellikle %20 ve %30 indirim oranını duydum. Yani herhangi bir kitap sitesinde alabileceğiniz oranda indirimler. Hatta kampanyaları takip ederseniz kitapları çok daha ucuza alabilirsiniz. Ben bu durumu tahmin ettiğim için fuara kitap almayacağım, sadece gezeceğim ve sevdiğim yazarlara kitap imzalatacağım düşüncesiyle gittim. Sonuç aşağıda.

İlk günden 17 kitap alarak döndüm L Kendimi şöyle savunabilirim: Aldığım bütün kitaplar ya 5 liraydı ya 10 liraydı ya da %50 indirim vardı. Bu 17 kitabı 160 küsur bir fiyata aldım ki bence çok uygun. Zaten böyle ucuz olmasalardı almazdım J Aldığım kitapları kısaca yazacak olursam.

Her sene yaptığım gibi önce Türk Dil Kurumu’na uğradım. TDK her sene net %50 indirim yapar. Fuarda en iyi indirimleri hep onlar yapar. Öncelikle yazım kılavuzunun yeni baskısını aldım. Güzel yazılar başlığında toplanmış röportajlar, denemeler ve gezi-hatıra kitaplarını aldım. İçlerinde ünlü yazarların yazdıkları kısa kısa derlenmiş. Kitapları başka kitaplarla paralel olarak, günde birkaç bölüm okuyarak bitirmeyi planlıyorum. Bir de Atatürk’ün yazdığı Geometri kitabını aldım. Üstelik 2 lira gibi komik bir fiyata J Kitaplığımda dursun istedim. Beş kitaba yirmi küsur lira ödedim.

Televizyonda Süper Dadı programını yapan Gözde Erdoğan’ın kitabını ve İnstagram’daBikahvebikitap hesabının sahibi Ayşe Ayhan’ın Aşk Nerede kitaplarını onar liraya aldım. Ayşe’nin kitabının etiket fiyatı yirmi liraydı, fuarda %50 indirimli satılıyordu.

Ebru Akel’in Hamilelik Serüvenim kitabı 25 liradan 5 liraya düşmüştü. İlerde okuyup yararlanırım diye, bir de sırf çok ucuzlamış diye almak istedim J Freud’a Kafa Tutan Kız’ı bir blogda görmüştüm ama kimdi hatırlayamıyorum. Kitabın önsözünü Chuck Palahniuk yazınca kitabı çok merak ettim. Fiyatı on liraydı.

Kırmızı Kedi Yayınları %30 indirim yapıyordu ama Beraber Yürüttük Biz Bu Yollarda ve Çocuk Kalbi 5’er liraydı. 5 ve 10 liraya başka kitaplar da satıyorlardı ama ben sadece ikisini aldım.

Martı Yayınları’ndan Sandra Brown’un 17 liralık Hep Aşk Vardı ve Anılarımla Yatak Odasında kitaplarını ve 25 liralık Kitap Hırsızı kitabını 10’ar liraya aldım. Okuma listemdeki kitaplardan Beni Bulun’u 5 liraya bulduğum için çok sevindim. Etiket fiyatı 17 liraydı J

Gelelim aldıklarım arasından beni en çok mutlu eden kitaplara. İthaki Yayınları Edgar Allan Poe’nun Bütün Hikayeleri ve Monte Cristo Kontu’nu %50 indirimli satıyordu, ben de tabii kaçırmadım ve hemen aldım. Kitapların yanında bez çanta hediye ettiler. Etiket fiyatları 124 lira olan bu iki kitabı 62 liraya aldığım için çok sevindim. Baskı kaliteleri ve kitaplığımda duruş şekilleri çok güzel. Tam arşivlik iki kitap ama okurken ne kadar rahat edeceğim konusunda kafamda bazı soru işaretleri var J Bunu da artık yaşayıp göreceğiz.

Para verip kitap ayracı satın almayı hiç sevmem ama bu ayraçlar o kadar güzeldi ki kaçıramazdım. Tanesi üç liraya çok güzel ayraçlar ve bardak altları satıyorlardı. Bir dahaki gidişimde stantlarına tekrar uğrayacağım. Belki bir şeyler daha alırım J Şener Şen’in birisi kardeşime alındı.

Fuarda Kitap Ağacı Adana grubunun üyeleriyle de buluştuk. Fuarı beraber gezelim desek de o kalabalıkta kısa sürede birbirimizi kaybettik J Sonra fuarın içindeki kafede buluşup çok güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Yılbaşı çekilişimizin hediyelerini verdik. Bana Kitap Ağacı Adana’nın kurucularından Yeşim kitap alacaktı ama o sadece kitap almakla yetinmemiş baykuşlu çok güzel bir ayraç (baykuşlara bayılırım), Metis Yayınları’nın meşhur ajandasını da almış. Bir de güzel bir mektup yazmış. Alacağı kitabı da blogumda bu sene içinde almak istediğim kitaplar listesine bakarak seçmiş ki gerçekten istediğim bir kitabı verebilsin. Tabii ben böyle ince bir düşüncenin karşısında eridim bittim. Çok mutlu oldum. Yeşim’cime bir teşekkür de buradan ediyorum. Umarım kitaplar sayesinde başlayan arkadaşlığımız artarak devam eder.

Her zamanki gibi çok uzattım biliyorum ama o günü bütün ayrıntılarıyla yazmak istedim. Dile kolay ben bu günü dört yıldır bekliyordum. Üstelik bu yazı son da olmayacak. Sevgili yayın evleri en sevilen yazarların imza günlerini fuarın son iki gününe yığdıkları için bu hafta sonu sabahtan akşama kadar fuarda olacağım. Özellikle cumartesi günü o kadar yoğun ki aynı anda altı yazardan imza almaya çalışacağım. Sanırım bütün günüm kuyrukta beklemekle geçecek. Neyse bu başka bir yazının konusu.

Fuarın ilk günü benim için mükemmel geçti. Diğer günlerinin de aynı oranda güzel geçmesi dileğiyle. Görüşmek üzere J