2016 YILINDA SİNEMADA İZLEDİĞİM FİLMLER

2016 değerlendirmesine bu sene sinemada izlediğim filmlerle devam ediyorum. 

2014 yılında sinemada izlediğim filmlerin yazısını buradan okuyabilirsiniz.
2015 yılında sinemada izlediğim filmlerin yazısını buradan okuyabilirsiniz.

Bu sene Adana’ya taşınınca ve sinemaya ulaşmam kolaylaşınca izlediğim film sayısı dokuza çıkmış. Geçen seneye göre çok iyi ama daha iyi olabilirdi diye düşünüyorum. Dört aydır sinemaya gitmedim. Bu sayı yılın üçte ikisini kapsıyor. Eylül ayında Adana’da film festivali de olduğu düşünülürse kesinlikle daha çok film izleyebilirdim, izlemeliydim ama 2016 film ve dizi açısından benim için sönük geçti. Hedeflerimi sadece okuduğum kitaplarda tutturabildim.

Bir de üzülerek fark ettim ki ben bu filmlerin hiçbirini bloga yazmamışım. Blogumun ilk ismi “Hayat Dair Her Şey” idi ama sadece kitap yazan bir bloga dönüştüm. Bu durumdan memnun değilim. Bu filmler arasında çok sevdiğim, hatta bloga yazacağım dediklerim vardı ama tembellikten yazmadım, aradan zaman geçince de ya yazmayı unuttum ya da filmin detaylarını unutmuşumdur diye yazmadım. Yeni yıl kararlarından birini şimdi alıyorum, bloga izlediğin filmleri de yaz.

Evet, bu yıl sinemada izlediğim filmlere bakacak olursak;

KOCAN KADAR KONUŞ DİRİLİŞ

Bu filme okuldan kız arkadaşlarımla eğlenmek için gitmiş ve çok eğlenmiştim. Hatta ilk filmden daha çok beğendim. İlk filmin önce kitabını okuyup, sonra filmini izlemiştim. Bu filme ise kitabını okumadan gittim. Neler olacağına dair bir fikrim olmayınca film daha çok hoşuma gitti. Enis Arıkan’ın gay arkadaş tiplemesi müthişti.

THE HATEFUL EİGHT

Tarantino hayranı biri olarak onun hiçbir filmini sinemada izlemediğimi fark edince dehşete düşmüştüm. Buna bir son vermek için son filmini sinemada izledim. Hem de soğuk bir kış günü izlediğim için filmi iliklerime kadar hissettim. Tarantino’nun en sevdiğim filmi olmasa da izlenmeli.

DEADPOOL

Deadpool gösterime girdiğinde birçok blogda yorumunu okumuştum. Ben de yazacaktım ama dediğim gibi tembellikten bir türlü yazamadım. 

Deadpool’a eşimin isteği üzerine gitmiştik. Ben filmini izlemeden önce Deadpool’u duymamış ve hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Fragmanını bile izlememiştim. Bu yüzden filme gitmeyi de önce istemedim, eşim ısrar edince gittik ve iyi ki gitmişiz diyorum. O kadar eğlenmiş ve kahkaha atmıştım ki komedi filmleri bile beni bu kadar güldürememiştir. Hatta eşim de “Gelmek istemiyordun, sen benden çok güldün.” demişti J Farklı bir süper kahraman filmi izleyen herkese tavsiyemdir ama filmin +16 olduğunu hatırlatayım.

YENİLMEZLER ULTRON ÇAĞI

Mayıs ayı benim için süper kahraman filmleriyle geçti ve çok güzel geçti. Bu türü çok severim. Yenilmezlerin son filmi izlediğim diğer iki filmin gölgesinde kaldı ama. Yine de bütün kahramanların birbirine daldığı sahneleri izlemek keyifliydi J

X-MEN APOCALYPSE

X-men serisi de hayranı olduğum serilerden. Özellikle ikinci üçlemeyi, yani karakterlerin genç hallerinin canlandırıldığı filmleri çok seviyorum. Başrolde en sevdiğim aktörlerden olan iki isim var: James Mcavoy ve Michael Fassbender. Onları izlemek büyük keyif. Sanırım bu filmle ikisinin de sözleşmesi bitmiş. Umarım yeni antlaşmalara imza atarlar ve bizi onları izlemekten mahrum bırakmazlar.

SENDEN ÖNCE BEN

Senden Önce Ben filmine Semra ile gitmiştim. Takip ettiğim bloglarda gerek kitabının gerek filminin yazılarını görüp duruyordum. Filmin fragmanını da beğenince izlemem lazım diye düşündüm. Güzel bir filmdi ama şimdi sinemada izlemesem de olurmuş diyorum. Dediğim gibi filmin fragmanı çok güzel ama filmde ne olacağını fragmandan öğreniyorsunuz. Bütün güzel sahneleri zaten göstermişler. Bu açıdan hayal kırıklığı yaşadım ama Sam Claflin’i beyaz perdede izlediğim için mutluyum J

SİHİRBAZLAR ÇETESİ 2

Yemek yediğimiz lokantadan indirimli sinema bileti kazanmıştık ama bu bilet üç boyutlu filmlerde geçerli değildi. Yoksa bir süper kahraman filminde kullanacaktık. O aralar vizyonda pek güzel filmler yoktu, biz de tercihimizi ilk filmini de sevdiğimiz Sihirbazlar Çetesi’nin devam filminden yana kullandık. Bu film de gayet güzeldi ama benim gözlerim Isla Fisher’i aradı. Kendisi çocuk sahibi olduğu için bu filmde oynayamamış ama serinin üçüncü filminde yer alacakmış. Evet, serinin üçüncü filmi de gelecekmiş. Onu da izleriz J

ÇIRAK (APPRENTICE)

Adana altın Koza Film Festivali yıllardır katılmak istediğim ama bu sene katılma şansı bulduğum bir organizasyon. Peki, ben bu kadar sabırsızlıkla beklediğim etkinliğin hakkını verebildim mi? Tabii ki hayır. Bir hafta süren festivali iki film ve bir söyleşiyle kapattım. O filmler de önceden araştırıp plan yaparak tespit ettiğim filmler değil, o an sinemada ne oynuyorsa izlediğim filmler. Şimdi çok pişmanım ve seneye bir hafta önceden festivalin programını indirip, elimde kağıt kalemle plan yapmayı kafama koydum.

Çırak festivalde izlediğim iki filmden biriydi. Fransız yapımı olan film babasını idam eden celladın yanında çıraklık yapan bir genci anlatıyor. güzel bir filmdi, filmin bitmesini beklemeden salondan çıkanlar olsa da ben filmi beğendim.

KAPTAN FANTASTİK

Kaptan Fantastik de, yazmaya utanıyorum ama, ismine bakıp “Aa, süper kahraman filmi mi acaba?” diyerek girdiğim film. J Süper güçleri olmayan ama çok değişik olan bir babanın hikâyesi. Başrolde de tanıdık bir isim, Viggo Mortensen var. Çocuklarını okula göndermeyen, ormanlık bir alanda kendi inandığı şekilde yetiştiren bir babayı oynuyor. Eğitim ve tüketim sistemine sağlam eleştiriler var filmde. İzlemenizi tavsiye ederim. Filmde ailenin annelerinin cenazesini yakarken beraber şarkı söyledikleri sahne favorilerim arasına girdi. Aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.

(Şu an Youtube açılmıyor. Açıldığı anda linki paylaşacağım). 

Yeni yılda daha çok ve daha güzel filmler izlemek dileğiyle…

2016 yılını değerlendirdiğim diğer yazılarıma, üstlerini tıklayarak ulaşabilirsiniz (Bloga yazdıkça linkleri dolduracağım):

2016 yılında izlediğim diziler

2016 yılında izlediğim oyunlar

2016 yılında izlediğim filmler

2016 yılında izlediğim en iyi on film

2016yılında okuduğum kitaplar

2016 yılında okuduğum en iyi on kitap