Çevirmen: Tahsin Yücel, İş Bankası
Yayınları, 234 Sayfa
|
“Bana kalırsa, bir dil ancak iyice öğrenildikten sonra konuşulabildiği gibi, roman kahramanları da insanlar iyice incelendikten sonra yaratılabilirler.”
Kitabımız bu cümleyle başlıyor. En
güzel roman başlangıçlarından biri sayılabilir.
Dünya edebiyatında iki Alexandre Dumas
var. Biri baba diğeri oğul. Baba olan Monte Kristo Kontu, Üç Silahşörler gibi
macera kitapları yazmış. Oğlun en bilinen eseri Kamelyalı Kadın.
Kitabı ne zaman okuduğumuz ve okurken
hangi ruh halinde olduğumuz kitabı beğenip beğenmememizi direkt olarak
etkiliyor. Bunu hep bilirdim de Kamelyalı Kadın’da bir kez daha anladım.
Kitabın klasik Türk filmlerine benzer
bir konusu var. İyi aile çocuğu, utangaç erkek; kötü yola düşmüş, arsız kadına
âşık oluyor. Kadın başlangıçta adamla alay etse de zamanla onu seviyor. Peki,
toplum ve şartlar çiftimizin mutlu olmasına izin verecek mi? Bunu da kitabı
okuyarak öğrenebilirsiniz.
Konusu hiçbir orijinallik
barındırmayan (Günümüz şartlarında) bu romantik kitabı üslubundan mı yoksa dediğim gibi uygun zamanda
uygun ruh haliyle okuduğumdan mı bilmem kitabı çok sevdim. Akşam saatlerinde
başladım ve elimden bırakamayıp gece bitirdim. Bir film izliyormuş gibi okudum
kitabı ya da tanıdığım birinin aşk macerasını dinliyormuş gibi. Kitap beni
içine çekti ve olacakların hepsini tahmin etmeme rağmen elimden bırakamadan
okudum.
Klasiklere mesafeli olanlara özellikle
öneriyorum Kamelyalı Kadın’ı. Klasiklere hoş ve hafif bir başlangıç için ideal bir
kitap. Romantizm sevenler de kaçırmamalı.
Siz Kamelyalı Kadın’ı okudunuz mu? Beğendiniz
mi? Okumayı düşünüyor musunuz? Yorumlarınızı bekliyorum.Yeni yazılarda görüşmek üzere.
Kitap "Camille" adıyla 1936'da beyaz perdeye uyarlanmış. |
ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Kadınlar sevmedikleri insanlara karşı
acımasızdır.
2. Erkeklerin berbat bir hastalıkları
vardır, kendilerini üzecek şeyleri ille de öğrenmek isterler.
3. Bazı bazı bir dakikalık bir olay bütün
bir yılı dolduran olaylardan çok daha etkili olur.
4. Mutlu olduğunu bilmeyen ne kadar mutlu
insan var.
5. Herhalde doğmadan önce çok kötülük
ettik ya da öldükten sonra çok büyük bir mutluluk tadacağız ki Tanrı bu yaşamın
kefaretinin tüm işkencelerle, tüm acılarla ödenmesine izin verebiliyor.
Klasiklerden uzak duran bir adamım, lakin çok beğendiğini söylemen beni cezbetti abla. Kenara not edildi.
YanıtlaSilEmeğine sağlık...
Cahil Okur,
Silbu kitapta klasik ağırlığı yok. Güzel bir romantik kitap olarak düşün. Bu tarz bir kitap okumak istersen şans vermelisin.
Güzel yorumun için teşekkürler :-)
Ben de çok çok beğenmiştim
YanıtlaSilSevkoz,
Silaynı fikirde olduğumuza sevindim :-)
Güzel bir klasik esere benziyor. Altını çizdiklerinizden etkilenerek okuyacaklarim listesine ekledim.
YanıtlaSilBloğunuzda başarılar..
Çok teşekkür ederim :-)
SilKlasikler her zaman favorim. Tekrar tekrar okuyabilirim :)
YanıtlaSilBirsen Çendeoğlu Akyol,
Silben de gençlik dönemimde okuduğum birçok klasiği ilerleyen yıllarda tekrar okumak istiyorum.
İlkay Özgür,
YanıtlaSilokumak istiyorsan en kısa zamanda okumanı isterim. Çok güzeldi. Umarım sen de seversin.
Klasik kitapların, insanlığa musallat olduğunu düşünüyorum :)
YanıtlaSilokudum ama ilerde tekrar okumaya çalışırım...
Beytullah Poyraz,
Silseverek okursunuz umarım :-)
Şu an okuyorum... Başlangıç noktasın az ilerideyim... Bu yazının referansyla daha da işgiyle okurum artık... Teşekkür ediyorum...
YanıtlaSilYesillenirim Blog,
Silumarım sen de benim kadar seversin :-)
Raif efendiyle, madonna arasındaki bağ kadar kuvvetli hislere raslamak mümkün olmadı maalesef ancak genel itibariyle diyaloglar tatmin edici seviyedeydi diyebilirim... sizin kadar sevmiş olmayı isterdim ancak bu benim çok sevmediğim ilk kitaplardan birisi değil... Bunu söylerken eksiklik kitapta değil benim özümseyerek kendimi vererek ve kesintisiz bir okuyucu olmamamdan kaynaklanmış olabileceğini belirtmeliyim... Hatta alıntılarımıza baktım ortak ılıntımıza bile rastlayamadım... :)
SilYesillenirim Blog,
Silçok klişe bir laf ama gerçekten zevkler ve renkler tartışılmıyor. Milletin bayıldığı ama benim sevmediğim çok kitap olmuştur :-)
ben yazarın Sappho isimli kitabını okumuştum ve konusu neredeyse aynı, fena değildi..:)
YanıtlaSilEren,
Silöyle mi? O kitabı duymadım. Bakayım hemen.
Babadan da oğuldan da hiçbir kitap okumadım henüz ama ikisinin kalemini de çok merak ediyorum. Zaten okumak istediğim bir kitaptı Kamelyalı Kadın, senin bu olumlu yorumlarınla listenin yukarılarına çekme vaktim geldi :D
YanıtlaSilGözde Türker,
Silaslında ben babanın yazdığı kitapları çok merak ediyor ve okumak istiyordum ama okumaya oğlundan başladım. Neyse ki kitabı çok beğendim de pişman olmadım.
Bu kitap yazarın anılarını da içerdiği için güzel gelmiş olabilir. Evet günümüze göre çok klişe ama oldukça sevdiğim bir romandır. ☺
YanıtlaSilBelle'nin Kütüphanesi,
Silyaşanmış bir olaydan ilham almış galiba. konusu klasik Türk filmleri gibi klişe olsa da ben çok severek okudum :-)
Kitap "Camille" adıyla 1936'da beyaz perdeye uyarlanmış.
YanıtlaSilBu bilgi için de ayrıca teşekkür ederim...
Yesillenirim Blog,
Silrica ederim :-)
Aşk kitapları mı arıyorsunuz? Tıklayın: aşk romanları
YanıtlaSilTeşekkürler :-)
Silİlk baskısı 1848 yılında yapılan Kamelyalı Kadın; tüm zamanların en tanınan aşk romanlarındandır.
YanıtlaSilKitaptan gözüme takılan, sevdiğim alıntılar:
‘’İnsan bilmediği bir acıyı teselli edemez.’’
‘’Zaman ilerledikçe anılar değilse de, ilk izlenimler siliniyordu yüreğimden.’’
Devamını bloğumda bulabilirsiniz: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/alexandre-dumas-fils-kamelyali-kadin-kitap-yorumu/
Ebru,
Silteşekkürler :-)