Virginia Woolf-Kendine Ait Bir Oda (#kom2018)

Kırmızı Kedi Yayınları, Çevirmen: İlknur Özdemir, 123 Sayfa, 2013

Arka Kapak: Kendine Ait Bir Oda, Virginia Woolf'un 1928 yılında kapılarını kadınlara yeni yeni açmakta olan Cambridge Üniversitesi'ndeki kız öğrencilere hitaben yaptığı bir konuşması üzerine şekillenmiştir. İngiltere'de kadınların seçme ve seçilme hakkını elde etmelerinden bir yıl sonra yayımlanan kitap o tarihten günümüze feminizm tartışmalarının locus classicus'u olageldi. Jane Austen ve Charlotte Brontë'den, kadınların niçin bir Savaş ve Barış yazamadıklarına; Shakespeare'in hayali kız kardeşinden bugün de tartışılmaya devam eden kadının yoksulluğu ve namusu başlıklarına, hatta yaratıcılığın doğasına kadar uzanan geniş bir yelpazede kalemini özgürce oynatan Woolf, kadınlara edebiyat alanında bir çıkış yolu gösteriyor.

"Bir kadın eğer kurmaca yazacaksa, parası ve kendine ait bir odası olmalıdır," diyen Virginia Woolf'un sesi, aradan geçen sekseni aşkın yıla rağmen gücünü ve etkinliğini koruyor.

Yorumum: Kendine Ait Bir Oda, Virginia Woolf’tan okuduğum ilk kitap. Bu kitabı uzun zamandır okumak istiyordum. Özellikle son dönemlerde birçok blogda yorumunu okuyunca bu isteğim daha da arttı ve daha fazla ertelemeden kitabı okudum.

Kitabın arka kapağında konusu güzelce özetlenmiş. Ben kitabın bende bıraktığı hissi ve alıntıları yazmakla yetineceğim. “Kadınların Okuması Gereken Kitaplar” listelerinin başında gelen Kendine Ait Bir Oda’yı gerçekten bütün kadınlar okumalı. Özellikle yazan, yazmak isteyen kadınlar kaçırmamalı. Geçmişten günümüze kadın yazarların çektiği sıkıntılar ve erkek yazarlar kadar niçin başarılı olamadıklarını okudukça hırslanacak, motive olacaksınız. Geçmişteki zor şartlarda bile çok başarılı kadın yazarlar çıkabildiğine göre biz günümüzde nispeten daha iyi şartlara sahip olan bireyler olarak daha iyisini yapabilmeliyiz. Kendine Ait Bir Oda’yı okuduğunuz zaman bunu yapacak gücü içinizde bulacaksınız.

Siz Kendine Ait Bir Oda’yı okudunuz mu? Beğendiniz mi? Virginia Woolf'un kitaplarını sever misiniz? Okumak ister misiniz? Yorumlarınızı bekliyorum. Yeni yazılarda görüşmek üzere.

ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Bir kadın eğer kurmaca yazacaksa parası ve kendine ait bir odası olmalıdır.

2. Lezzetli bir yemek iyi bir sohbet için büyük önem taşır. İyi bir yemek yememişseniz iyi düşünemez, iyi sevemez, iyi uyuyamazsınız.

3. “Kadınlar uçlardadır, erkeklerden daha iyi ya da daha kötüdürler.” La Bruyere

4. “Erkekler kadınların kendilerinden üstün olduğunu bilirler, bu yüzden de en zayıflarını ya da en cahillerini seçerler. Böyle düşünmeselerdi, kadınların da kendileri kadar bilgi sahibi olmalarından asla korkmazlardı.” Dr. Johnson Boswell

5. İffet bazı toplumların bilinmeyen nedenlerle uydurduğu bir fetiş olsa bile bir kadının öyle olması istenirdi.

6. Ne yazık ki tam da üstün yetenekli erkekler ya da kadınlar kendileri için söylenenlere en çok aldıranlardır.

7. Başyapıtlar tek başlarına ve başkasının yardımı olmadan doğmazlar; yıllar süren, insanlarla bir arada olmakla gelişen ortak düşüncenin sonucudurlar, böylece kitlenin deneyimleri bir tek seste birleşir.

8. Bütün bu yüzyıllar boyunca kadınlar, erkeği olduğundan iki kat büyük gösteren bir ayna görevi gördüler. Büyülü bir aynaydı bu ve müthiş bir yansıtma gücü vardı… İşte bu yüzden Napoleon da Mussolini de kadınların erkeklerden aşağı olduğunda bu kadar ısrarcıdırlar. Eğer onlar aşağıda olmasalardı kendileri büyüyemezdi.