Türk Edebiyatı Okumalarım

Yapı Kredi Yayınları, 65 Sayfa, 29.Baskı, 2016.

Tezer Özlü-Çocukluğun Soğuk Geceleri

Çocukluğun Soğuk Geceleri yazarın ilk romanı ve benim yazardan okuduğum ilk kitap. Bu kitabı sık sık takip ettiğim bloglarda görüyordum. Türk edebiyatının okunması gereken kitapları listelerinin de değişmez kitaplarından biriydi. Durum böyle olunca benim de beklentim yükseldi.

Kitapta yazar çocukluğundan ve gençliğinden bahsetmiş ama bunu kronolojik bir sıra ya da düzen içinde yazmamış. Yazdıkları arasında cesur anılar da var. Kendine sansür uygulamamasını takdir ettim. Kitap çok depresif. Zaten yazar birden fazla kez intihara teşebbüs etmiş ama genç sayılabilecek bir yaşta(42) kanserden hayatını kaybetmiş.

Kitabı merakla ve ilgiyle okudum. Yazarın yaşadıklarına üzüldüm. Edebiyatımızda yer etmiş bir kadın yazarın otobiyografik romanını okumak isteyenlere öneririm ama kitabın bolca kasvet içerdiğini unutmayın.

İletişim Yayınları, 136 Sayfa, 9.Baskı, 2015

Barış Bıçakçı-Bir Süre Yere Paralel Gittikten Sonra

Kitap kısa kısa bölümlerden oluştuğu için ve her bölümün ismi farklı olduğu için önce kitabı öykü kitabı zannettim. Bu bölümlerdeki karakterler de farklıydı çünkü. Sonradan kitabın, intihar eden bir geç kızın etrafında şekillendiğini fark ettim. Kitaptaki karakterler de bir şekilde onunla bağlantısı olan kişilerdi. Zaten ilerleyen sayfalarda bu kişilerin hayatları ve öyküleri kesişti.

Barış Bıçakçı için sabit hislerim yok. Bazı kitaplarını çok severek okuyorum ama bazıları bana hiç hitap etmiyor. Neyse ki bu kitabı sevdiklerimden oldu. Yazarla tanışmak isteyenler için doğru bir tercih olacaktır.

ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Delirmiyorum, yalnızca acı çekiyorum.

2. Benim için artık bir şehirden, yaşadığın bir yerden nefret etmek kendini aşırı sevmek anlamına geliyor.

3. Gerçeği ararken bir yandan da bulduğumuz anda değiştirmeyi düşleriz çünkü aynı zamanda gerçek daima biraz utanç vericidir.

4. “Her şeyi fazlasıyla anlamak hastalıktır.” Dostoyevski.

İletişim Yayınları, 112 Sayfa, 10.Baskı, 2015.

Barış Bıçakçı-Herkes Herkesle Dostmuş Gibi

Herkes Herkesle Dostmuş gibi, çok güzel bir isme sahip ama maalesef sevmediğim bir kitap oldu. Yazardan okuduğum ve bana hitap etmeyen kitaplardan biri. Karakterler, anlatılan olaylar çok karışıktı. Kitabı bitirdiğimde aklımda kitapla ilgili hiçbir şey kalmadı. Yazarla tanışmak isterseniz diğer kitaplarına şans vermenizi öneririm.

ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Köylüler doğar, yaşar ve ölür. Şehirliler ise doğuyorlar, yaşıyorlar ve ölümden korkuyorlar.

İletişim Yayınları, 109 Sayfa, 9.Baskı, 2015.

Barış Bıçakçı-Baharda Yine Geliriz

Kısa kısa anların anlatımından oluşan kitap yazardan favori kitaplarım arasına giremedi. Öyle ki yazarın her kitabında mutlaka altını çizdiğim birkaç cümle olurdu, bu kitapta alıntı yapabileceğim cümleler bile bulamadım. Yine de yorucu okumaların arasında nefes almak için okuyabileceğiniz kısa ve kolay okunan bir kitap isterseniz bir şans verebilirsiniz.

Sizin bu kitaplar arasında okuduklarınız var mı? Okumak istedikleriniz? Yorumlarınızı bekliyorum. Yeni yazılarda görüşmek üzere.