4 Nisan 2020 Cumartesi

Nihan Kaya-İyi Aile Yoktur

Sule Uzundere Blog

İyi Aile Yoktur kitabı ismiyle ve çevremdeki birçok kişinin okumasıyla dikkatimi çekti. Kitap Ağacı Adana grubumuzun başkanı Göksel, velileriyle birlikte bu kitabı okuduklarını söyleyince aklıma bizim okulun kitap kulübü geldi. Rehber öğretmenimiz Derya’ya tartışmak için İyi Aile Yoktur’u önerdim. Onun kabul etmesiyle bir grup veliyle beraber kitabı okuduk ve yorumladık.
Kitabın ismi beni etkiledi demiştim. Bu isim kitaba boşuna konmamış. Kitapta yazılı olanları okuyunca gerçekten iyi aile yok diye düşünüyorsunuz. Yazarın şimdiye kadar okuduğum diğer anne-çocuk kitaplarından farklı bir bakış açısı vardı. Çok daha karamsar. Neredeyse yaptığımız, söylediğimiz, davrandığımız her şeyin yanlış olduğunu ve çocuğu olumsuz etkilediğini söylüyordu. Grubumuzdaki herkesin çocuğu var ve herkes kendini kitabı okurken kötü hissetmiş. Yazarın amacı da bu sanırım. Yanlışları anlatarak doğruları öğretmek. Bu yöntem herkeste işe yaramayabilir. Ayrıca çocuğun yetişmesinde o kadar fazla etken var ki. Hepsinin doğru ve yolunda gitmesi çok zor bir ihtimal, hatta imkânsız. Keşke yazar bu kadar olumsuz bir dil kullanmasaydı.
Yazarın çocuğu var mı diye nette araştırdım ama bir bilgi bulamadım. Ben olmadığını düşünüyorum. Eğer çocuğu varsa ve yine de bu kitaptaki düşüncelere sahipse çok şaşıracağım.
Kitap Alice Miller adında bir psikoloğa ithaf edilmiş: “Bu kitabın her okurunu ona götürmesini dilerim.” Alice Miller’a o kadar çok atıf var ki bir yerden sonra keşke onun kitabını okusaydım dedim. Neredeyse her üç sayfada bir Alice Miller adı geçiyor. Kitap, onun düşüncelerinin ne kadar doğru olduğunu kanıtlamak için yazılmış gibi hissettim.
Yazarla ilgili daha net bir karar vermek için diğer kitaplarına da şans vermek istiyorum ama önce bunu sindirmem lazım. Evde çocuğumla kaldığım şu günlerde ne kadar yanlış davrandığım ve kötü bir anne olduğumla ilgili bir kitap okumak gelmiyor içimden.
Kitabın sonunda yazardan kitap önerileri var. İlerleyen zamanlarda onları da okuyabilirim.
Kitapla ilgili çok fazla alıntı yaptım. Ara ara buraya bakıp altını çizdiğim yerleri okumak istiyorum. Siz de alıntılara bakarak yazarın ve kitabın bakış açısı hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.
Siz İyi Aile Yoktur’u okudunuz mu? Nihan Kaya’nın başka bir kitabını okudunuz mu? Yazarın görüşlerine katılıyor musunuz yoksa karşı mı çıkıyorsunuz? Yorumlarınızı bekliyorum. Yeni yazılarda görüşmek üzere.
Sule Uzundere Blog
İthaki Yayınları, 290 Sayfa, 4.Baskı, 2019.
ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. “Cehennem, acı çektiğimiz yer değildir. Cehennem, acı çektiğimizi hiç kimsenin bilmediği yerdir.” Hallac-ı Mansur.
2. Bir anne babanın en büyük suçu, çocuğunu tanımamak, anlamamaktır.
3. Alice Miller, Beden Asla Yalan Söylemez kitabında fiziksel rahatsızlıklarımızın her birinin aslında bastırdığımız duygulardan kaynaklandığını anlatıyor.
4. Doris Brett, Annie Stories isimli kitabında küçük çocukların banyoda ağlamasının nedeninin suyla birlikte banyo deliğinden kayıp gitmek olduğunu anlatır çünkü tahliye borusu suyu bu kadar korkutucu bir güçle soğurabiliyorsa onları da kolaylıkla yutabilir.
5. Bir çocuğun mutlu bir yetişkine evrilebilmesi için anne baba olarak yapabileceğimiz tek bir şey ama tek bir şey vardır: Çocuğun kendisini değerli hissetmesini sağlamak. Kendinden menkul bir değeri olduğu hissini verebildiğimiz çocuk, mesela üniversite sınavını kazanamadığında, istediği gibi bir iş bulamadığında bir miktar üzülse de yaralanmayacaktır, benliğinin değersiz olduğunu duymayacaktır. Değersiz olduğunu hissettirdiğiniz çocuk ise girdiği her sınavda derece yapsa bile kendisini başarısız, yetersiz bulur. Kendi değerini yaratmak için ne kadar uğraşırsa uğraşsın değersizlik hissini aşamaz.
6. İnsanın en olumsuz yanını gösterdiği kişi, çocuğudur.
7. Çocuk sahibi olduğumuzda da içimizden tanımadığımız biri çıkar. İşte o, olumlu yanlarımız kadar en derin travmalarımızın da can bulduğu yeni bir kişidir.
8. Hayatta var oluşunuzu en güçlü, en coşkulu, en yaratıcı biçimde ortaya koyduğunuzu içinizde duyduğunuz, kendi yaptığınız, başardığınız herhangi bir şeyi düşünün; bunu aileniz sayesinde değil, ailenize rağmen başardığınızı göreceksiniz.
9. Bir insan çocuklara nasıl davranıyorsa o’dur ama bir insan en çok kendi çocuğuna davranırken kimse o’dur.
10. Ne kadar iyi bir anne baba olduğunuzun göstergesi, çocuğunuza ne kadar şey öğretebildiğiniz değil, çocuğunuzdan ne kadar çok şey öğrenebildiğinizdir.
11. Suçluluk ve utanç arasında derin bir fark vardır. Suçluluk, ne yaptığımızla, utanç ise direkt olarak kim olduğumuzla ilgilidir.
12. “Bir çocuk ‘Annem benden nefret ediyorsa o zaman ben nefret edilecek biriyim.’ Diye düşünür.” Alice Miller
13. Türkçede kimse “-malı/-meli” kipi kullanmamalı. Birinin çuvallamasını mı istiyorsunuz? Ona mükemmeliyetçilik aşılayın. İyinin karşıtı kötü değil, mükemmeldir.
14. Çocuğunuza istediğinizde yemek verip istediğinizde vermemek gibi bir hakkınız olmadığı gibi, çocuğa istediğinizde sevgi, şefkat gösterip istediğinizde bunları ceza olarak kesmek gibi bir hakkınız da yoktur.
15. Depresyon, insanın içindeki anne babanın, insanın içindeki çocuğu sabote etmesidir.
16. “En büyük acılar genellikle insanın kendine çektirdiği acılardır.” Alice Miller.
17. “Acı geçer ama acı çekmiş olduğumuz gerçeği hep bizimle kalır.” Leon Bloy
18. Çocuğun anne babaya yanlış yapması anne babaya zarar vermez ama anne babanın çocuğa yanlış yapması çocuğu ömür boyu sakatlar.
19. Başkaları çocuğu, anne babanın çocuğu tanıttığı şekliyle görür. Daha önemlisi çocuk da kendisini anne babasının onu gördüğü şekliyle görür.’
20. Alice Miller “Yasak Bilgi: Çocukluk Yaralarıyla Yüzleşmek” kitabında Freud’un, daha kariyerinin başındayken, kadın ve erkek bütün hastalarının çocukken istismar edildiğini fark ettiğini ve tüm psikolojik sorunların altında anne babanın çocuğu istismarının yattığını yazdığını ancak bu görüşü kabul edemeyen toplum tarafından dışlanmaya daha fazla dayanamayarak 1897’de bu iddiayı psikanaliz teorisinden çıkardığını ve fikirlerinin ancak anne babaları suçlamadığı zaman kabul gördüğünü keşfederek bundan sonra anne baba yerine hep çocukları suçlamış olduğunu, çocukların anne babalarını cinsel olarak arzu ettiğine dair o saçma iddiayı bundan sonra ortaya attığını söylüyor.
21. İnsanın ruhsal sağlığının bozulmasına yol açan yaşanan hayal kırıklıkları değil bu hayal kırıklıklarından dolayı duyulan acının yaşanmasının ve ifadesinin yasak olmasıdır.
22. Bir şeyi düşünemediğimiz yerde bir sorun vardır.
23. Anne babanın korumadığı çocuğa herkes kötü davranır. Dahası, bu çocuğa kötü davrandıklarını da fark edemezler.
24. Her kadının çocuğunu doğar doğmaz sevdiği doğru değildir.
25. “Kişinin kendisine yahut bir başkasına zarar verici her tür davranışın köklerinin, çocukluk travmalarının bastırılmasında yattığı çoktan kanıtlanmıştır.” Alice Miller
26. Yaşanan bir şokun üstesinden gelmenin en iyi yolunun, eskiden tavsiye edildiği gibi unutmaya çalışmak değil, bunun ne anlama geldiğini hissetmek ve anlamını yitirene kadar o şok hakkında konuşmak olduğu kanıtlanmıştır. Susmak, yaralanmış insanların en büyük düşmanıdır.
27. “Başka birini memnun etmeye çalıştığımız sürece asla doğru şeyi yapamayız.” Alice Miller
28. Dünyada o olmadan yaşayamayacağınız tek kimse kendinizdir ve insanın hissetmesi gereken de budur.
29. Eğer bir bebeğin altını değiştirirken “Öff, ne kadar kötü kokuyor!” derseniz bebek kabızlık geliştirebilir. Bu şekilde geliştirilmiş bir kabızlık kalıcı olabilir.
30. Para geçer ama parasızlık hissi asla.
31. Çocuğa çatık kaşla bakılması beyinde kalıcı hasar bırakabilir.

32 yorum:

  1. 24. Madde maalesef acı ama gerçek. :( Paylaşımınız için teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. gizlipencere06,
      24.maddeye ben de katılıyorum. Cennet, her annenin ayağında olmuyor.

      Sil
  2. En çok 7. alıntıyı kendimde gördüm. İleride çocuğum olursa en çok korktuğum şey beni rahatsız eden duyguları ona aktarmak olacaktır. Bunu kesinlikle istemiyorum.

    YanıtlaSil
  3. Mükemmel bir yazı olmuş. Keşke benim ailem zamanında bunları bilseydi diye düşündüm... Alıntılar çok iyi, hepsini beğendim. Şu ilgimi çekti:

    Ne kadar iyi bir anne baba olduğunuzun göstergesi, çocuğunuza ne kadar şey öğretebildiğiniz değil, çocuğunuzdan ne kadar çok şey öğrenebildiğinizdir.

    Düşünüyorum da öğrenmek istemiyorlar ki :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Metin Kibar,
      bizim jenerasyon bir tık daha yeniliğe açık. Anne-babalarımız kendi ailelerinden ne gördülerse onu uyguladılar. Biz okuyoruz, dinliyoruz, araştırıyoruz, doğru olanı yapmaya çalışıyoruz ama ne kadar başarılı olduk, olacağız bunu zaman gösterecek. Güzel yorumun için teşekkür ederim :-)

      Sil
    2. Asıl ben teşekkür ederim. ''Bağırmayan Anneler'' kitabını okudunuz mu? O kitabı da çok övüyorlar. Sizin düşüncenizi de almak isterim.

      Sil
    3. Metin Kibar,
      kitabı biliyorum ama okumadım. İsmi çok ilgi çekici. Belki ileride okurum.

      Sil
  4. Kitabı henüz okumadım ama hep olumlu yorumlar okuyunca merak ediyorum. Yorumunu okuyunca ebeveyn olmasam da yazarın fikirleri konusunda meraklandım doğrusu. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mor Düşler Kitaplığı,
      çocuğun olmasa da okuyabilirsin. Zaten kitap bizi kendi çocukluğumuz konusunda da düşündürüyor.

      Sil
  5. elinize sağlık, güzel bir yazı olmuş :)

    YanıtlaSil
  6. o zaman okumayalım biz bu kitabı. zaten tramvatik bi dönemden geçiyoruz bir de karamsar bi kitapla depresyonun en dibine vurmayalım :) ben de senin gibi bir sürü "nasıl ebeveyn olunur" temalı kitaplar aldım okudum, okuyorum ve okuyacağım da ama hiçbirinin tek bir cümlesinden bile etkilenerek anneliğime yön vermiş değilim bu zamana kadar. eminim sen de aynı durumdasın :) boşuna yüreciğini karartma. bir annenin en iyi klavuzu kendi iç sesidir bence. (bunu da hiçbir kitap yazmaz, çünkü şimdi ben uydurdum:) )

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dilek Eren,
      :-) Annelik iç sesi gerçekten çok önemliymiş. Çocuğun için en iyisini sen biliyorsun, onun dilinden en iyi sen anlıyorsun. Yaşayarak öğreniyorum. Bu süreçte elbet hatalar yapacağım. Umarım bunlar çocuğumun hayatını ve kişiliğini etkileyecek kadar ağır olmaz.

      Sil
  7. Haklisin Sule'cim okurken bayagi moral bozuyor ama iste bu sekilde daha dikkatli olmaya calisabiliriz, eline sağlık:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eren,
      farkındalık yaratması açısından iyi ama asıl okuması gereken kitle bu kitabı okumayacaktır. Bu, can sıkıcı.

      Sil
  8. Bu kitap kitaplıkta duruyor ama henüz okuyamadım. Bu yıl inşallah.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beyda'nın Kitaplığı,
      bakalım bir anne olarak sen ne düşüneceksin?

      Sil
  9. 24. Her kadının çocuğunu doğar doğmaz sevdiği doğru değildir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mustafa işlek,
      maalesef :-(

      Sil
    2. ve ek madde; birden fazla çocuğu olan ebeveynler hepsini aynı oranda sevmez

      Sil
    3. Fatma,
      buna da katılıyorum. Bazı annelerin ağzından duydum, bazılarını da kendi gözlemlerim sonucu keşfettim.

      Sil
  10. Ben kitabı henüz ebeveyn olmadığım için kendi ailemi ve çevremdekileri gözlemleyerek okumuştum ve genelde yazar haklı, evet bu böyle gibi düşünmüştüm ama katılmadığım fikirleri de var tabii :)) Bildiğim kadarıyla yazarın çocuğu yok :)) Bir de sadece annelere yüklenmesinden hoşlanmamıştım, sonuçta çocuktan ikisi de sorumlu.
    Beraber okumanız güzel olmuş :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kağıt Salıncak,
      okuduğun kitabı tartışabilmek çok keyifli. Üstelik bu kitap uzun uzun tartışılabilecek malzeme veriyor :-)

      Sil
  11. Şu anda okuduğum kitap. Kendi kendime çocuklarıma olan davranışlarımı ve ilişkimi sorgularken kendi çocukluğuma, kendi iç hesaplaşmama dönüyordum hep. Bunu konuştuğum bir whatsup grubunda bu kitabı tavsiye etti ve okumaya başladım. Benim düşündüğüm ve dile getirdiğim hususları okuyor olmak sarstı ama "iyi aile yoktur"u bilmek kendi hesaplaşmama ve çocuklarıma yaklaşımıma da yardım etti. Aile ortamı duygusal istismar ve şiddetin en çok yaşandığı yer ve evet bu kitabı çocuğu olsun olmasın herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fatma,
      kitabın size iyi gelmesine sevindim. Diğer çocuk yetiştirme kitaplarından farklı bir bakış açısı sunduğu için bence de herkes okumalı.

      Sil
  12. Nihan Kaya çok iyi öykücüdür aslında. Çatı Katı, kütüphanemin değerlileri arasındadır. Bu kitabını okumadım. İyi Aile Yoktur da alıntılara bakılırsa dolu dolu bir kitap ...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. KİTAPLARA KAÇANLAR,
      yazarın öykü de yazdığını bilmiyordum. Hemen bakıyorum o kitabına. Teşekkürler :-)

      Sil
  13. Önemli konulara değinen bir kitap. Hele şu alıntı çok şey ifade ediyor: "Bir anne babanın en büyük suçu, çocuğunu tanımamak, anlamamaktır."

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cavanşir Gadimov,
      en çok alıntı yaptığım ve alıntılarından en çok etkilendiğim kitaplardan biri oldu. İyi Aile Yoktur.

      Sil
  14. BU YAZARIN VİDEOLARINI İZLEYİNCE farklı fikirlere varılıyor güzeleğerlendirmişsinz bnce cocugu olmadığı için anlatıp duruyor bir ay 2 yaş 8 yaş ya da farklı yaş grubu çocukları ile bir yaşasın bakalım..ayrıca türkiye gerçeklerinden çok uzak

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. notettimm.
      ben de sizinle aynı düşünüyorum. Maalesef kitapta yazılanlar pratikte uygulanmıyor. Yazarın üslubunu çok ukala buldum. Bana hitap etmedi, bir daha okumayı düşünmüyorum.

      Sil

Yorumlarınız için çok teşekkür ederim :-)