Film Meydan Okuması #1 #2 #3

Şuraya kendi düzenlediği etkinliğe geç kalan bir blogger çizelim 🙈 Bu hafta sonu annemlerde karantinaya girdim. Burada boş vaktimin çok olacağını ve yazılarımı rahatça yazacağımı düşünmüştüm ama tam tersi bilgisayarımı açmaya bile vakit bulamadım. Daha öncesinde yazı stoklamayı da akıl edemediğim için meydan okumanın üçüncü gününe geldik. Halbuki her güne bir yazı yazmayı çok istiyordum. Umarım bundan sonra öyle yapabilirim.

Etkinliğin detaylarını ve katılımcıları buradan görebilirsiniz.

Ben bu etkinliğe beş yıl önce de katılmıştım. Bu süreçte filmler izledim ve takdir edersiniz ki insanın bazı düşünceleri değişebiliyor. Bu yüzden eski cevaplarımdan farklı cevaplar verebilirim. Size beş yıl önceki cevabımı da yazacağım. İsteyenler onu da okuyabilirler.

En’li sorulara cevap vermeyi her zaman zor bulmuşumdur. Bu yüzden kasmadan, aklıma ilk gelen filmi yazacağım. Tercihlerim genellikle bu sene izlediğim filmlerden olacak. Böylelikle izlediğim filmleri de kısaca yorumlamış olurum.

Bu kadar giriş yeter. Hadi sorulara geçelim:

1. Gün Sorusu: En az sevdiğiniz film hangisi?

Hababam Sınıfı Yeniden

Salgın yüzünden hepimiz karamsarlığa kapıldık. Bu yüzden bu yıl genellikle insanın içini açan, eğlenceli , neşeli filmler izlemeye çalışıyorum. Hababam Sınıfı Yeniden’i de bu nedenle izledim. Orijinal filmlerin yerini tutmayacağını biliyordum. Amacım bir buçuk saat boyunca kafamı dağıtmaktı. Beklentim yoktu, film olmayan beklentimin bile altında kaldı. Filmi izlerken başkası adına utanmayı yaşadım. Bu filmi yazan, çeken, oynayan kimse biz ne yapıyoruz dememiş mi acaba. Uzak durun derim.

Beş yıl önceki cevabımı buradan okuyabilirsiniz.

2. Gün Sorusu: En son izlediğiniz film hangisi?

X-Men The Dark Phoenix

Bloğumu düzenli takip edenler bilir. Süper kahraman filmlerini çok severim. Özellikle X-Men evreni favorimdir. Bence potansiyel olarak Avengers serisinden daha çok şey vaat ediyorlar ama maalesef bunu sinemaya yansıtamıyorlar. Arada güzel filmler çıksa da çoğu hayal kırıklığı yaratıyor. Bu film ise tam bir fiyasko.

Kadronun tamamen yenileneceğini duyduğumda üzüldüm çünkü başta Michael Fassbender ve James Mcavoy olmak üzere oyuncu kadrosunu seviyordum. Bu iki ismin oyunculuğu ve birbirleriyle uyumları müthiş. Zaten en çok onları bu rolde izleyemeyeceğim için üzülüyorum. Cast seçimi bu kadar başarılı bir filmin Sophie Turner gibi, insanları Game of Thrones’te  sinir eden, uyuz bir kıza filmin en önemli rolünü verme hatasını nasıl yaptığını aklım almıyor. Göründüğü her sahnede gözlerimi devirmiş olabilirim. Demek ki torpil Hollywood’da da var. Bu kız oyunculuğuyla rolü almış olamaz çünkü.

Filmin senaryosunda da boşluklar, saçmalıklar ve önceki filmlerle tutarsızlıklar vardı. Zaten hem gişede hem yorumlarda battı. Buna rağmen izlediğime pişman değilim. Sevdiğim oyunculara ve sevdiğim bir seriye veda ettim.

Beş yıl önceki cevabımı buradan okuyabilirsiniz.

3. Gün Sorusu: En sevdiğiniz aksiyon/macera filmi oyuncusu?

Keanu Reeves’i sevmeyen var mı? Bence yok. Özellikle John Wick serisinde onu izlemek çok keyifli.

Beş yıl önceki cevabımı buradan okuyabilirsiniz.

Bundan sonra her gün bir soru-cevapta buluşmak dileğiyle. Sizin cevaplarınız neler? Yorumlarınızı bekliyorum. Yeni yazılarda görüşmek üzere.