20 Nisan 2021 Salı

Silinmeden Mim (Mimlendim #43)

Herkese merhaba. Bu mimi sevgili Handan’da görmüş ve çok sevmiştim. Ben de yapayım demiştim ama üstünden zaman geçti. Baktım geçen yıldan beri mim yapmıyorum, bunu yapayım dedim. Hem canım biraz konuşmak, anlatmak istiyordu. Tam ihtiyacım olan şey dedim.

Mimin olayı şu: Aklınıza ne gelirse yazıyorsunuz. Sonrasında yazdıklarınızı okuyup düzeltmek yok. İçinizden ne gelirse anlatıyorsunuz. Ben de şimdi başlıyorum anlatmaya, bakalım sonu nereye varacak 😏

Bugün bloğumda “Bilgi Yarışmaları” konulu yazılar yayınladığımı görmüşsünüzdür. İki sene önce okulumuzda bilgi yarışması yapmıştık. Etkinliği ben düzenlediğim için bütün sorular elimde vardı. Madem hazır soru var elimde, bloğumda yayınlayayım dedim. Benim bloğu çocuklar, ortaokul öğrencileri çok okuyor. Kendi öğrencilerim için hazırladığım kitap özetleri ve kitap sınavları hem çok tıklanıyor hem de çok yorum alıyor. Bu yazılar da öğrencilerin ilgisini çeker dedim.

Bir nisandan beri bloğuma yazı yazmamışım. Uzun zamandır bu kadar ayrı kalmamıştık. Aslında yazmak istediğim ve yazmam gereken çok konu var ama bir türlü bilgisayarın başına oturup yazamadım. Benim yazabilmem için yalnız olmam, sessiz bir ortamda olmam ve rahatsız edilmeden en azından iki üç saat yazabilmem lazım. Takdir edersiniz ki bu şartlar her zaman elde edilmiyor. O zamanı bulunca başka işler aklımı çeliyor. Bugün bilgisayarın başına oturunca birkaç yazı stoklamaya çalışacağım. En azından iki hafta sık sık görüşürüz diye umuyorum.

Okullar yine kapandı. Sadece 8.sınıf öğrencileri okula gidiyor ama benim de eşimin de 8.sınıflara dersimiz yok. Bu nedenle tamamen evden çalışmaya döndük. Bunun bazı rahatlıklar sağladığı kesin. Bu yüzden bir tarafım seviniyor ama maalesef uzaktan eğitim hiç verimli geçmiyor. Derse giren öğrenci sayısı çok az, derse katılan öğrenci sayısı daha da az. Sanırım dersi açanların yarısı sesimizi kısıyor ve internette geziyor ya da başka bir şeyle uğraşıyor. Üstelik daha nisan ayındayız. Okullar temmuza kadar devam edecek deniliyor. Adana sıcağında kaç öğrenci buluruz bilmiyorum.

Bugün dersim yoktu, ben de dolap ve yatak altlarını düzenleyeyim dedim. Adana’ya yaz geldi. Biz tişörtlere geçtik. Kışlıkları kaldırdım. Adana’da bahar mevsimi yok. Kış bitince hemen yaz geliyor. Bu yüzden benim ya kazaklarım ya da tişörtlerim var. Bu durum üniversitede sorun olmuştu. Üniversiteyi Trabzon’da okudum. Orada da sürekli bir yağmur havası vardı. Hava çok soğuk değil ama kısa kollu giyilecek kadar sıcak da değil. Mevsimlik kıyafet kavramını üniversiteye gidince öğrenmiştim 😂

39 Basamak

Dolapta bir kutunun içince 39 Basamak tiyatro oyununun biletlerini buldum. Bundan birkaç sene önce Adana Tiyatro Festivali’nde Eskişehir Belediye Tiyatrosu’nun 39 Basamak oyununu izlemiş ve çok sevmiştim. Müthiş bir metindi. Bu oyunun Okan Yalabık, Demet Evgar, Engin Hepileri ve Bülent Şakrak tarafından oynandığını düşünün. İnsan ne kadar heyecanlanıyorum. Birkaç kere “Hayatta en çok izlemek istediğim oyun bu.” demiştim arkadaşlarıma. Sonra oyun şehrimize geldi ve ben koşa koşa bilet almaya gittim. Aldım da ama pandemi patlayınca tiyatrolar kapandı ve oyun ertelendi. O zaman isteyenlere para iadesi yapılıyordu. Ben oyunu mutlaka izlemek istediğim için para iadesi talep etmedim. Nasıl olsa salgın bitince izleriz diye düşünüyordum. Bugün oyunun ertelenmesinin üstünde on beş ay geçmiş ve ne zaman oynanacağı da belli değil. Hayatta hiçbir şeyi çok fazla isteme olmaz mı diyelim, hayatta ne olacağı belli olmaz mı diyelim bilmiyorum. Bu pandemi bana bir şey öğrettiyse o da hayatın senin planlarına uymayacağıdır. Bunu kabul etmek benim için çok zor. Bir başak burcu olarak benim hayatım plan üstüne kurulu. Kontrol manyağı olan tarafımı törpülemeye çalışıyorum, kısmen başardım ama hâlâ insanların şaşkınlıkla yüzüme bakacağı kadar düzen hastasıyım. Zamanla belki daha akışına bırakan bir insan olabilirim.

Böyle aklından geçenleri yazınca insanın yazdıkça yazası geliyor J En iyisi ben burada bitireyim yazımı. Zeynep uyurken birkaç yazı daha yazmak istiyorum. Bu arada Zeynep iki yaşına girdi. Zaman ne çabuk geçiyor değil mi?

Yazıma, imla hatası yapmış mıyım diye bakmayacağım çünkü bakarsam kesin bir yerlerini değiştirmek isterim. En güzeli hiç okumadan yayınlamak. İmla hatası ya da anlatım bozuklukları için şimdiden özür dilerim.

Bu arada okuyan herkesi bu mime davet ediyorum. İçinizi boşaltmak için çok güzel bir yol.

Yeni yazılarda görüşmek üzere. Hoşça kalın.

12 yorum:

  1. Ne keyifle okudum :)

    Online dersleri aktif hale getirmek içşn yapılabilecek bir şey var mı bilmiyorum. Bilgiç bir yandan arkadaşlarıyla konuşuyor, bir yandan oyun oynuyor, oğlum okul nerde dediğimde ekranın sağ üst köşesinde bit kadar bir pencereyi gösteriyor :/ Neyse ki onların okulu açıldı, yoksa halimiz haraptı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Handan,
      Tamamen öğrencinin disiplinli olmasına bakıyor Handan. Ders çalışmayı seven öğrenciler kendi düzenlerini kuruyorlar. Anne baba kontrolü bile bir yerden sonra işe yaramıyor. Bir an önce okulların açılması lazım :-(

      Sil
  2. Ay duygulandım..mim yaratıcısı geldi:):)çok rahatlatıcı dimi silmeden yazmak..ay Zeynep minnoşunu öperim kocaman;):)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. KAHVE ZAMANI,
      çok teşekkür ederim :-)

      Handan'ın yazısını bulamadım. Eğer bulsaydım mimi senin başlattığını eklerdim. Dur şimdi ekleyeyim. Emeğe saygı :-)

      Sil
  3. Zaman zaman insan tıkanıyor yazmak istese de yazası gelmiyor ama sonra bir şekilde kırılıyor bu durum ve bu sefer de yazdıkça yazası geliyor :) sen de öyle bir dönemden geçiyorsun sanırım kırılır yakında bu düzen bol bol yazmaya dönersin yazı da keyifliydi eline sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tozlu Hayaller Kütüphanesi,
      aynen dediğin gibi oldu. Şimdi de sürekli yazmak istiyorum :-)

      Sil
  4. Yazılarını çok sevdiğimi biliyorsun artık:) Hep söylüyorum zaten. Çok ara verdin sanki, bu kadar ara verme yazılarına:) İçinden geçenleri yazmak o kadar iyi geliyor ki, paylaşabilmek çok güzel. Keyifle okudum:)) Pandemi herkese öyle şeyler öğretti ki, sağlık bu hayatta her şeyden önemli. Geçen sene benden en sevdiğim insanı aldı. Hayat gerçekten çok kısa, içinde bulunduğumuz her anın tadını çıkarmak gerekir, bazen mümkün olmasa da her şeye üzülmemek ve kafaya takmamak gerekiyor. Kızın olduğunu bilmiyordum, sağlıkla büyüsün inşallah:)) Çok tatlı bir yazı olmuş, emeğine sağlık:)))))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kitapkesfi,
      şu an yazma aşkıyla doluyum :-) İyi dileklerin için çok teşekkür ederim. Yorumlarını okumak yüzümü gülümsetiyor.

      Sil
  5. Bir şeyin mükemmel, aşırı iyi ve kusursuz olması bazen o şeyde bir demir soğukluğu yaratabiliyor.
    Oysa minik kusurlar ve içinde bir parça samimiyet olan dokunuşlar insana daha sıcak geliyor.

    Bence çok anlamlı bir mim olmuş. Kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çıplak Yazar,
      Teşekkür ederim. Sizin yorumunuz da çok anlamlı olmuş. Kaleminize sağlık :-)

      Sil
  6. Sonuna kadar keyifle okudum, söylediklerinin hepsine katılıyorum ablacım. Pandemi hayatlarımızı alt üst etti, hastalığı geçirmemiş olsak da (kendi adıma) bir hastalık geçiriyormuş gibi hissediyorum yine de. Hiç bitmeyecekmiş gibi geliyor artık. Seninle sohbet etmek gibiydi yazını okumak, çok hoşuma gitti. İyi ki yapmışsın bu mimi :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gözde Türker,
      ben de çok sevdim bu mimi. Hiç kişisel yazı yazmıyordum bloğa. Arada içimi dökeyim en iyisi :-)

      Sil

Yorumlarınız için çok teşekkür ederim :-)