17 Haziran 2021 Perşembe

Ferit Edgü-Tüm Ders Notları

Ferit Edgü-Tüm Ders Notları
Sel Yayıncılık, 202 Sayfa, 3. Baskı, 2016

Herkese merhaba. En sevdiğim yazarlardan biri olan Ferit Edgü’nün Tüm Ders Notları kitabının yorumuyla geldim. Kitaptan çok fazla alıntı yaptığım için yazı daha fazla uzamasın diye yorumumu kısa tutacağım.

Tüm Ders Notları yazarın denemelerini topladığı bir kitap. Yazarı sevenleri memnun edecek, yazarı tanımayanlara fikir verebilecek nitelikte.

Ferit Edgü’nün Kafka hayranı olduğunu bu kitaptan öğrendim. Kitapta çok fazla kitap ve yazar/şair ismi geçiyor. Bu kitap size başka kitapların kapılarını da açacaktır.

Yazarın birçok kitabını okudum ama en sevdiklerimden biri bu oldu. Özellikle yazmak ve okumak üstüne kafa yoran herkes okumalı.

Siz bu kitabı okudunuz mu? Sevdiniz mi? Okumak ister misiniz? Yazarın kitaplarını sever misiniz? En çok hangi kitabını sevdiniz? Yorumlarınızı bekliyorum. Yeni yazılarda görüşmek üzere.

ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Yaşım ilerledikçe daha iyi görüyorum: Önemli olan öğrenmek değil, anlamak’mış.

2. Noktalama işaretlerinden (Söylemem gerekli mi?) en çok soru işaretini severim.

3. Ben bir yazarım. Yalnız bir yazar. Yani yazan bir kişi. İnsan ruhunun mühendisi falan değilim. Benden herhangi bir konuda çözüm ya da bir öneri beklenmesin.

4. “Kalemimi bir silah gibi kullanıyorum.” diyen yazarlara şöyle diyesim geliyor: Savaşmak için demek bir silah gerek sana. Öyleyse niçin gerçek bir silah almıyorsun eline? Kalem bazı doğruları göstermek için kullanılır. Silah ise doğruları göstermez. Silah patlar, öldürür. En azından yaralar. Bir de unutma savaşçı yazarım Kimi zaman da geri teper.

5. Klee’nin dediği gibi sanatçı yeniden yaratmaz, yalnızca yaratır. Görüneni görüntülemez. Görünmeyeni görünür kılar.

6. Yaratıcı, içinde yaşadığı düzen ne olursa olsun karşı koyandır çünkü karşı koyulmayacak bir düzen yoktur ve karşı koymaya izin vermeyen bir düzen, insandan yana olana karşı bir düzendir.

7. Bazı yazarlar var ki onlarla hiçbir zaman ilişki kuramadım. Örneğin Balzac, Zola, Moliere, Gorki, Yeats…

Görüldüğü gibi birbirinden oldukça değişik yazarlar.

Nedeni? Bilmiyorum. Çok kafa yordum bu konuda. Hiçbir mantıksal karşılık bulamadım.. ola ki yaşlılığıma saklıyorum onları.

8. Yirmi yaşımdayken ya Sartre gibi olurum ya da hiçbir şey diyordum. Şimdi kırkımdayım. Sartre gibi olamadım. Kendim gibi oldum. Sartre’e olan hayranlığım değilse de saygım sürüyor. Ama bugün yeteneklerimin sınırlarını biliyorum. Gün geçtikçe daha da kendin gibi olmaya çalışıyorum.

9. Bir insanı mutlu kılmak için elimden gelse kendime bile yalan söylerdim.

10. Geleceğe kalmak gibi bir sevdam yok. Günüme kök salmak işitiyorum ben.

11. Dünyayı değiştirmeye çalışanlar biraz da insanı değiştirmeyi düşünseydiler, bunun bilincinde olup bu yolda çaba harcasaydılar, benim gibim bazı kişilerin umutsuzluğun kara rengi az buçuk açılırdı.

12. Sanatçı için özgürlük, dilediği her şeyi söyleyebilmesi, bunu yaparken de ensesinde polisin, sansürün, yargıcın ya da bazı ülkelerde olduğu gibi ruh doktorlarının soluğunu, copunu, yasasını ya da tedavisini duymaması demektir.

13. “Bunca yıldır aranızda yaşıyorum, şu çocuktan başka doğruyu konuşan yok.” Başıyla işaretlediği Dilsiz Kerem’di.

14. Bir çölde mi yaşıyorsun?

Bana yağmurdan söz et

Karlı bir dağ başında mı yaşıyorsun?

Bana denizlerden güneşin ışıdığı yaylalardan söz et

Bir coşku yarat bende ki yenilmeyeyim

Günlük yaşamın çaresizliğinde

Bir coşku yarat ki

Güç alayım yazdıklarından.

15. “Dikkat! Hiçbir şey başaramayanlar, sizi alt etmeyi başarırlar.” Bernanos

16. Yazdıklarımı, yayımladıklarından itibaren unutmak yolunu seçtim, önümde bir engel oluşturmasınlar diye.

17. “Sözcükler herkesin malıdır ama cümle yalnızca yazarın.” Barthes

18. Yazdıklarımdan çok okuduklarıma bağlıyım. Bir kitabım yayımlanmaya görsün, bir daha okumam. Oysa on kez okuduğum kitaplar vardır. Kendi kitabımdan bir şey öğrenemem. Başkalarının kitabından ise çok şey öğrenebilirim. Nasıl yazılması gerektiğini de nasıl yazılmaması gerektiğini de.

19. Ah! İnsanlar bir kez mutluluğu yaşamış olsalardı, hiç değilse mutluluğu düşlemiş olsalardı, yeryüzünün düzeni çok çabuk değişirdi. Ne yazık ki insanlar çoğu kez bir şeye sahip olmayı mutluluk sanıyorlar.

20. “Umut çok uzun sürdü; artık umutsuzluğa dönüşmeye başladı.” Kazancakis/Günaha Son Çağrı

21. İnsanoğlu cennetten kovulduğunda dünyaya düşmedi, cehennemde buldu kendini.

22. “Yaşamda ve sanatta tüm yaptığımız, yaptığımızı sandığımızın kötü bir kopyasından başka bir şey değil.” Pessoa

23. –Niçin hemen her aile çocuklarının intiharından utanıp gizlemeye çalışır?

-Bunu bilmeyecek ne var? Suçluluk duygusundan.

24. “Onlara hiç ilerlemiyormuş gibi gelir, onların yönünde ilerlemediğiniz zaman.” A. Gide

25. Sustuklarımı yazmaya çalıştım.

26. Bir sözcüğü ansımayabilirim ama bir rengi hiçbir zaman unutamam.

27. Hayat sanıldığı gibi her zaman ileriye doğru gitmez, kimi zaman durur ya da geriye doğru gider.

28. Hayat otobüs değildir, durakları yoktur. Hayata bir gün bıraktığın yerden, yeniden başlayamazsın.

29. Hayatım roman. Keşke şiir olsaydı.

30. Dünyayı ve insanoğlunu değiştiremezsin. Hiç değilse kendi dünyanı değiştir.

31. Fransızların ünlü sözü: “Gençler bilse, yaşlılar yapabilseydi.”

32. Roman yazmak için iktisat, toplumbilim, tarih çalıştıklarını söyleyen yazarlara sorasım geliyor: Arada bir, roman sanatı üzerinde de çalışmaya vakit bulabiliyor musunuz?

33. İnsanoğlu kendi kendine yetmeyi bilseydi en önemli sorununu çözümlemiş olurdu.

34. Gerçek bir okurla gerçek bir yazarın aynı kişide birleşmesi çok sık karşılaşılan bir olgu değildir ülkemizde.

35. Varmak istediğin yeri bilip de oraya varamaman, yeteneksizliğinin dışında neyle açıklanabilir?

36. Az sözcükle çok şey anlatmak. Okuru adam yerine koymak. Ondaki yaratıcılığa, düş gücüne inanmak.

37. “Yalnızlığında kendine bir kalabalık yarat.” Tibullus

38. Eğer yalnız kendine yakın yazarları, şairleri okuyorsan, eğer karşıtın saydığın yazarları, şairleri okuyup da onların doğrularını göremiyorsan, kendi küçük dünyanda kendini bir dev sanarak yaşayıp gidersin.

39. Kendi düşüncelerini açıklamak için sana soru yöneltenlerden sakın. Çünkü bu gibiler “Her şeyi” bilirler.

40. Japonlardan hoşlanıyorum. (Yemeklerinin yenmez olduğunu bildiğim hâlde) kısa boylular. Şiirleri de kısa kısa. Ama usta bir dalgıcın ulaşamayacağı derinlikte.

41. Bir yazarın okuruna, gerçek okuruna, satır aralarında duyurması gerekenler:

*Bana bağlanmayın

*Bana inanmayın

*Beni sorgulayın

*Ben, siz değilim

Gerçek bir yazar, gerçek bir okur ister, bir mümin değil.

42. Kırk yıldır yazıyorum, hemen hemen. On altı yaşımda elime kalemi almak yerine malayı, çekici, keseri almış olmayı yeğlerdim. Olmadı. Bilmem niçin? Kalemi bugün her ele alışımda çekingen, korkak ve acemiyim. Oysa elimdeki mala, çekiç, keser olsaydı şimdi kuşkusuz eşsiz bir ustaydım.

43. V. Woolf günlüğünde yazmaktan uzaklaşır uzaklaşmaz boşluğun içine düştüğünü yazıyor. Kafka’nın hemen her gün birine bir mektup yazmasının nedeni kanımca bu duyguydu.

44. Yaşla birlikte değişen – bedensel, zihinsel bin bir şeyden biri de beğeniler, beğeni sözcüğüyle açıklanamayacak yeğlemeler: Dostoyevski on sekizimde Tanrı’mdı, yirmilerimde eşsiz bir yazardı, Rusların en büyüğüydü; Çehov’u okumaya dayanasım yoktu, ne de Gorki’yi. Tolstoy’a evet ama beni ne kendi dünyasına çekiyordu ne de benim dünyamı değiştiriyordu. Savaş ve Barış’ı bile bir hayranlık evet ama o kadar. Bugün en büyük Rus Gogol diyorum, eşsiz Gogol; sonra Tolstoy, belki de Çehov; Çehov’un yalınlığını, Dostoyevski'nin karmaşasına, Tolstoy’un görkemine yeğliyorum.

45. Yirmi yaşımda da elli yaşımda da aynı ilgi, hatta tutku, eksilmeyen tutkuya okuduğum tek bir yazar var: Kafka. Onun yazdıklarını bir “Mümin”in kutsal kitabını okuyuşu gibi okuyorum.

46. Günümü Celine’le geçirdim. Okur-yazarlık garip bir şey. Bu adamdan insan olarak tiksiniyorum (Güçsüzlüğü, çarçabuk mayna edişi, Yahudi düşmanlığı, işgal sırasında tutumu…) ama yazar olarak ne denli büyük! Yalnız Fransız yazınının değil, çağdaş dünya yazınının nemli bir kişisi. Nasıl oluyor da, toplumsal görüşleri benimkiyle böylesi ters düşen bir adamın romanları bana çok yakın? Yaratıcılığın, yaratıcıdan olan bağımsızlığı mı? Bilmiyorum.

47. Kimi kez yazarken el duraksıyor ve sanki sana soruyor: Bunu nasıl yazarsın? Gerçek olmadığını, saçma olduğunu sen de biliyorsun. Niçin yazdırıyorsun bana bunları? El bu soruyu sorduğunda, devam etme hemen yırt at yazmakta olduğun kâğıdı. Elini inandıramıyorsan, başkasını nasıl inandırabilirsin?

48. Michelet, karısının aybaşı günlerinde iç çamaşırlarını gizli gizli koklar ve bundan büyük zevk alırmış. Büyük tarihçi bunları da yazabiliyor. Hangi Türk yazarı, benzeri bir saplantısını yazmaya cesaret edebildi?

49. N. Sarraute bir yazısında Dostoyevski hayranlığından söz ediyor. Beckett, Jules Renard’a hayranmış. Kafka, Flaubert’e, Sait Faik, Lautreamont’a ve Kafka’ya. Yaşar Kemal Faulkner’in Çukurovalılığından söz ediyor. Ama gel gör ki bu yazarların yapıtlarıyla hayran oldukları yazarlarınki arasında, en azından ilk bakışta, hiçbir hısım akrabalık yok. bir başka nokta: Herkes bir ölüye hayran. Çok şükür benim başucu yazarlarımın arasında yaşayanlar da oldu her zaman. Ve onların çoğunun etkilerini taşıdı yazdıklarım.

50. “Yaratıcı olmak isteyen, her şeyden önce yıkmayı, değer yargılarını havaya uçurmayı öğrenmeli.” Nietzsche

51. Tanıdığım en büyük riyakârlardan biri geçende şöyle bağırıyordu: “Riyaya dayanasım yoktur.” Aslında dayanamadığı riya değil bir rakip. Tabii bu riyakârın bir edebiyatçı olduğunu söylemem gereksiz.

52. “Tarihle avunmak çok üzücü bir şey.” Unamuno’nun bu sözünü, tüm tarih kitaplarımızın son sayfasına koymadan tarihimizden kurtuluş yok.

53. Hiçbir toplumun düzeni bireyden yana bir düzen değildir. Bireyi düzen bir düzendir.

54. “Gözüm çıksın ki…”

“Allah belamı versin ki…”

“İki gözüm önüme aksın ki…”

“Anam babam ölsün ki…”

Çocuk yalanı gerçek kılmak için böylesi “Yeminlere” başvurur. Nerde yemin varsa orada yalan vardır. Çünkü gerçeğin çıkacak gözlere, Allah’ın vereceği belalara, ana babaların ölümüne gereksinimi yoktur.

20 yorum:

  1. Bir kitaptan başka kitaplara yolculuk yapmayı hep severim. Bu bakımdan güzel olmuş. Değerli kitaplar okuyorsunuz. Hep kitaplarla kalırsınız umarım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gizem Gündüz,
      çok teşekkür ederim. Ben de öyle umuyorum :-)

      Sil
  2. Edgü'nün bu kitabını okumadım ama Edebiyata kafa yoranlar Edgü'yü severek okur diye düşünenlerdenim, sevgiler Şulecim, teşekkürler paylaşım için

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitap Eylemi,
      okuduğum ilk kitabından itibaren favori yazarlarımdan biri oldu.

      Sil
  3. Kitabı bilmiyordum, alınacak listesine ekledim:))) Özellikle 3. alıntıya bayıldım ve çok doğru:)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kitapkesfi,
      edebiyatçı ve sanatçılara farklı anlamlar yüklenmesine ben de karşıyım. Onlar da hepimiz gibi insan. Bir yanlış yaptıklarında şoke olmaya gerek yok. İnsanların sanatına, kalemine hayran olurum ama tanımadığım kimsenin kendisine hayran olmam.

      Sil
  4. Sanırım hiç kitabını okumadım Şulecim. Hemen not ettim yazarı, ilk fırsatta inceleyeceğim kitaplarını..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. oytunla hayat,
      Hakkari'de Bir Mevsim ile başlayabilirsin Şebnem.

      Sil
  5. Ferit Edgü kitaplarını okumadım henüz ama merak ettiğim yazarlardan biri. Bu kitap tanışma için iyi olabilir gibi geldi, listeme ekleyeyim. Teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mor Düşler Kitaplığı,
      tanışma kitabı için iyi olabilir. Eğer romanını okumak isterim dersen Hakkari'de Bir Mevsim'i öneririm.

      Sil
  6. yazarı hiç okumadım ama alıntılar muhteşem, çok etkileyici bir insan gerçekten Şule'cim eline sağlık:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eren,
      ben çok seviyorum kalemini. Yazdıklarını keyifle okuyorum.

      Sil
  7. Ben de yazarı okumamış olanlardanım, bazı alıntıları sevdim ama yakın zamanda okuyabileceğimi sanmıyorum :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gül Özdemir,
      okumak istediklerimize bile zaman gelmesi bazen yıllar alabiliyor. Okunacak çok kitap var :-)

      Sil
  8. Kitap referansi coksa alaym ben bunu

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevkoz, kitaptan çok yazar ve şairlerle ilgili yorumlarını yazmış. Kitap ismi çok geçmiyor.

      Sil
  9. Hiç Ferit Edgü okumadım sanırım, bir bakayım.

    YanıtlaSil

Yorumlarınız için çok teşekkür ederim :-)