28 Mayıs 2014 Çarşamba

NİŞANLIYA MEKTUPLAR (VİCTOR HUGO)



Nişanlıya Mektuplar'ı okuduğumda üniversitedeydim. Yurdun çalışma odasında herkes ders çalışırken ben bu kitabı okurdum.

Victor Hugo sevdiğim yazarlardan. Bir de bu kitabın gerçek hayatta karısı olan Adele Foucher'e nişanlıyken yazdığı gerçek mektuplardan oluştuğunu öğrenince büyük bir istekle ve merakla kitaba başladım. Kitap çok akıcı başladı ve öyle devam etti. Bu nedenle kısa sürede bitecek diye düşündüm ama öyle olmadı çünkü ben 5 sayfa okuyorsam yarım saat hayal kuruyordum. O kadar romantik ve etkileyici yazılmış ki mektuplar, insan kendini Adele yerine koymadan duramıyor. Bu mektuplar bana yazılsaydı neler hissederdim diye düşünüyorsunuz.

Kitapta sadece Victor Hugo'nun mektupları var, karşı tarafın mektuplarını okuyamıyoruz. Kitap açısından bunun iyi olduğunu düşünüyorum çünkü karşı taraf büyük ihtimalle Victor Hugo kadar etkileyici mektuplar yazamamıştır. Bu da kitabın etkisini azaltabilirdi. Ayrıca kadının ne yazdığını ve çiftin ne yaşadığını bilmeden sadece Hugo'nun mektuplarını okuyarak yaşanılanları tahmin etmek daha eğlenceli ama genel olarak bayan Adele Foucher'in kaprisli bir kadın olduğu izlenimine kapıldım. Hugo'nun sevgisinden şüphe ettiğini söyleyip sen beni sevmiyorsun tavrı takınınca Hugo'nun sayfalarca aslında onu ne kadar sevdiğini anlatmasını okuyoruz. Ben kendi adıma bundan hiç şikayetçi değilim :-)

Bu kitabı her kadın hayatındaki erkeğe okutmalı. Ayda yılda bir çiçek alma, güzel bir söz söyleme dışında çok da bir şey beklemediğimiz erkeklerimiz bunları bile yapamazken Hugo'nun aşkının büyüklüğü karşısında etkilenip değişirler belki kim bilir...

Son söz: Yazar adamın aşkı da bunu ifade ediş şekli de bambaşka be...

ALTINI ÇİZDİKLERİM

1.Sevmeyi severek seveceği kişiyi aradı.
2. Elde edilen hiçbir şey elde etme zahmetine değmez.
3. Yalnızlığın insanı delirttiği söylenir ve hangi yalnızlık bekarlıktan beter olabilir ki...
4. Mutsuzluk seninle güzel, mutluluk sensiz dayanılmaz.
5. Seven insan sevmekten gurur duyar.
6. Kendine saygı duyana saygı duyulur.
7. İnsan sevdiği kadar sevilmek ister.
8. Gerçek anlamda ve derinden mutlu olan biri, ciddi ve huzurludur, kendini neşeli gösterme gereği duymaz. Etrafındakilerin hiç önemi yoktur onun için. Kendisi ve diğeri yeterlidir ona, hepsi bu. Ruh, böyle bir mutlulukla dolup taştığında bunu dışa vurmaktan çekinir. Neşesiyle ilgisiz kişileri coşturmaya çalışmaz. Sadece kendisine karşılık veren ve kendisiyle aynı mutluluğu hisseden ruhla paylaşır duygularını. Büyük heyecanlar Adele, sessizlik içinde yaşanır. Kusursuz mutluluk duyan kişi gülmez, tam bir mutsuzluk duyansa ağlamaz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız için çok teşekkür ederim :-)