EKİM AYINDA OKUDUKLARIM (2015)

     Herkese merhaba. Ekim ayında okuduğum kitapları 3 posta bölerek yazmaya karar verdim çünkü ekim ayında toplam 10 kitap okudum. Beni düzenli takip edenlerin de bildiği gibi ben pek kısa yazamıyorum :) Bu yüzden 10 kitabı tek bir postta yazmaya çalışırsam eminim o uzunluktaki yazıyı okuyan olmaz. Bu yüzden size geçen ay okuduğum bütün kitapların fotoğrafını gösterip sırasıyla anlatmaya başlıyorum. Kitapları okuduğum sıraya göre yazacağım.

1. BİRCAN USALLI SİLAN - NİLÜFER / HEPSİ BU

     Daha önce defalarca söylediğim gibi biyografi, otobiyografi, anı vb. türdeki kitapları okumayı seviyorum. Ünlü insanların hayatları ilgimi çekiyor. Üstelik o ünlünün hayranı olmama gerek de yok. 

     Nilüfer’in hayatını anlatan bu kitabı Doğan Kitap’ın 5 liralık kitap kampanyasından almıştım. Kitap Nilüfer’in çocukluğunu anlatarak başlıyor. Kitabın ilk 100 küsur sayfasında Nilüfer’in çocukluğunu okuyoruz. Maalesef bu çocukluk o kadar uzun sayfalar boyunca anlatılacak kadar ilgi çekici değil. Hepimizin aşağı yukarı yaşadığı şeyleri yaşıyor Nilüfer. Bu yüzden kitabın başlarını sıkılarak okudum. Ne zaman Nilüfer şarkıcı oldu, ünlü olmaya başladı o zaman kitap hız kazandı. Benim kitaptan beklediğim şey Nilüfer’in sanat yaşamını okumaktı çünkü. Kayahan’la arkadaşlığı, Sezen Aksu ile rekabeti, Onno Tunç ile çalışması vb. nostaljik olayları okumak eğlenceliydi. Kitapta Nilüfer’in Kayahan’la küslüğüne de değinilmiş. Bu konuyu merak edenler kitabı okuyabilirler. 

     Kitapta beni rahatsız eden bir konu da kitabı Nilüfer’in bilmem kaç senelik dostu yazdığı için kitapta Nilüfer neredeyse azize gibi gösteriliyor. Her konuda o haklı, her durumda ne yapılması gerekiyorsa yapmış ve her zaman en doğru şekilde davranmış gibi anlatılıyor. Tamam Nilüfer görünüşte de iyi biri gibi duruyor ama bu kadının hiç mi yanlış bir davranışı, bir hatası olmadı? Keşke kitap biraz daha tarafsız olabilseydi.

     Nilüfer’e özel bir ilginiz varsa okuyabileceğiniz yoksa okumasanız da pek bir şey kaybetmeyeceğiniz bir kitap. 

2. SELİM ÇİPRUT – AS MAÇA

     Bu kitabı sevgili Pinuccia blogunun sahibi Pınar Hanım bahar okuma şenliğine katıldığım ve katılanlar arasından yapılan çekilişte adım çıktığı için bana hediye etmişti. Okumak güz okuma şenliğine kısmet oldu :)

     As Maça yazarın ilk kitabı. Kitapta lisede çok iyi arkadaş olan dört erkeğin ta 40’lı yaşlarına kadar süren dostlukları anlatılıyor.

     Yazar lise yıllarını başarıyla anlatırken karakterler yaşlandıkça kitap da anlatım da aksamaya başlıyor. Lisede dost olan bu dört genci gülümseyerek ve eğlenerek okudum ama aradan yıllar geçtikçe karakterlerin davranışları ve aralarındaki ilişki tutarsızlaşmaya başladı. Bir yerden sonra öyle olaylar oldu ki kitap inandırıcılığını benim gözümde kaybetti. Bir yerde denk gelirseniz okuyabilirsiniz ama okumasanız da bir şey kaybetmezsiniz.

3. AHMET AYTİMUR – BEN BİR HİKAYE YAZSAM

     Bu kitap eşimin Midyat’ta çalıştığı İMKB 75. Yıl Ortaokulu’nun Tübitak projesi kapsamında çıkardığı bir kitap. İçinde öğrencilerin yazdığı hikayeler var. Yalnız kitabın içinde bir tane bile mi bir aşk hikayesi, bir okul hikayesi ne bileyim insanın içini açacak neşeli bir şey olmaz. Bu kitapta yoktu. Kitaptaki hikayelerin %90’ında çocuğun ya annesi ya babası ya da ikisi birden ölüyor. Hikayelerin %80’inde anlatılan aileler çok fakir. Hep bir acı hep bir trajedi… Eski Türk filmlerinden daha acıklı senaryolar yazmış çocuklar. Kitabı okuyunca üzüldüm. Bu çocukların çevrelerinde gördükleri, yaşadıkları bunlar demek ki. Ne görüyorlarsa onu yazmışlar. Umarım bundan sonraki hayatlarında daha güzel hikayeler yaşayabilir ve yazabilirler. 

4. MEHMET ANIL – EDEP YA HU

     Bu kitabı yazın Can Yayınları’nın D&R’daki 5 liralık kitap kampanyasından almıştım. Kitabın zaten ilgi çekici bir kapağı var ama eğer İnstagram’da bir takipçim tavsiye etmeseydi belki de kitabı almazdım. 

     Kitap Genç Osman dönemindeki yeniçerileri ve onların yozlaşmalarını anlatıyor. Aslında kitapla ilgili ne söyleyebileceğimi tam olarak bilmiyorum çünkü çok anlatılabilecek bir kitap değil. Ancak okuyunca nasıl olduğunu anlayabilirsiniz. Ben şimdiye kadar hiçbir Türk yazarın bu kadar erotik yazdığını görmemiştim. Eğer eşcinsel erotizmi okumak istemiyorsanız bu kitaptan uzak durmanızı öneririm. Muhteşem Yüzyıl’a bile tarihimizi lekeliyor diyenler bu kitabı nasıl ıskalamışlar anlamadım. 

     To be continued...