25 Ocak 2016 Pazartesi

ARALIK AYINDA OKUDUĞUM KİTAPLAR (2015)

Evet, tembel ben aralık ayında okuduğum kitapları ocak ayının sonunda yazıyorum ama ne yapayım yoğun ve yorucu bir dönem geçirdim. Bu yüzden bloguma yazmak istediğim birçok konu kaldı ama merak etmeyin bu sömestrda sizi yazıya boğacağım J Eğer üşenmezsem her gün yeni bir yazımı okuyacaksınız. Bugünün yazısı da aralık ayında okuduğum 6 kitap. O zaman okuma sırama göre kitapları yazmaya başlıyorum:

debbie macomber küçük mucizeler dükkanı

DEBBİE MACOMBER - KÜÇÜK MUCİZELER DÜKKÂNI
Yazarın kitaplarını birçok defa gördüm ama hiç ilgimi çekmediği için almamıştım. Geçtiğimiz aylarda A-101’de çok uygun fiyata satılınca bir şans vermek istedim. Markette sadece Küçük Mucizeler Dükkânı kalmıştı ben de onu aldım. Şansıma serinin ilk kitabını almışım J Beklentimi düşük tuttuğumdan mı bilmiyorum kitabı severek okudum. Tabii ki bir edebiyat şaheseri değil ama zevkle okunan, insana umut veren bir kitap. Kitapta birbirinden farklı dört kadının değişmelerini ve aralarındaki dostluğu okumak hoşuma gitti. Hafif bir şeyler okumak isterseniz tavsiye edebilirim.

frederic beigbeder aşkın ömrü üç yıldır

FREDERİC BEİGBEDER - AŞKIN ÖMRÜ ÜÇ YILDIR
Bu kitabı blogumda ayrı bir post olarak yazmıştım. Buradan okuyabilirsiniz.

SİNAN AKYÜZ - İNCİR KUŞLARI
Okuldaki bir arkadaşımın yoğun ısrarları ve çok iyi demesi sonucu okuduğum İncir Kuşları, Sinan Akyüz’den okuduğum ilk kitap. Kitabın basit bir dili var, çabuk okunuyor. Başladıktan sonra birkaç günde bitirebilirsiniz. Kitabın konusu ne kadar etkileyici olsa da yazarın dili o kadar basit ki bir türlü kitabın içine giremedim ve kitabı severek okuyamadım. Bu açıdan bana Alexandra Cavelius'un Leyla kitabını anımsattı. Bu kitabı okuyacağınıza Uçurtma Avcısı ve Bin Muhteşem Güneş’i okumanızı tavsiye ederim. Bu kitaplar da savaşın, insanların hayatlarını nasıl mahvettiğini anlatıyor ama yazar farkından dolayı soluksuz okuduğunuz ve hiç unutamayacağınız kitaplar okumuş oluyorsunuz. Sinan Akyüz’ün elimde Piraye diye bir kitabı daha var. Eğer o kitap da İncir Kuşları gibiyse büyük ihtimalle yazarın okuduğum son kitabı olur.

ALTINI ÇİZDİKLERİM:
1.Beni deli gibi sev ama sevginden asla delirme.

stefan zweig satranç

STEFAN ZWEİG – SATRANÇ
Bu kitap isminin Satranç olması ve klasiklerden biri olmasından dolayı bende “Zor okunan, zor anlaşılan bir kitap. Dikkatini verebileceğin bir zamanda okumalısın.” gibi bir düşünce oluşturmuştu. İşte buna ön yargı diyoruz J Halbuki o kadar güzel bir dille yazılmış ki kitap, sizi içine hapsediyor. Zaten 100 sayfa, başladığınız zaman kitabı bitirmeden elinizden bırakmak istemeyeceksiniz. Satranç her ne kadar kolay okunsa da aynı oranda aklınızda kalacak, unutamayacağınız bir kitap. Zaten bu yüzden Satranç’ı 2015’te okuduğum en güzel kitaplar listesine yazdım. Aranızda okumayanlar varsa gönül rahatlığıyla tavsiye ederim. Birçok yayın evinde basılmış versiyonları var. Ben Kırmızı Kedi Yayınları’ndan okudum ve çevirisini beğendim.

ALTINI ÇİZDİKLERİM:
1.Saplantılı, sabit fikirli her türlü insan hayatım boyunca cezp etmiştir beni çünkü insan kendini ne kadar sınırlarsa, sonsuza o kadar yakındır; özellikle böyle dünyadan kopuk görünenler, kendi özel yapıları içinde, karınca misali, dünyanın ilginç ve tamamıyla benzersiz, küçük bir modelini kurarlar.
2.Ağzımızdan gerekli “malzemeyi” almak için başvurulan baskı, dayakla ve bedensel işkenceyle değil, daha zarif bir biçimde uygulanacaktı: Olabilecek en kurnazca soyutlamayla. Bize bir şey yapmadılar. Sadece mutlak hiçliğe soktular çünkü dünyada hiçbir şeyin insan ruhu üzerinde hiçlik kadar baskı yapmayacağı bilinir. Her birimizi mutlak bir boşluğa, dış dünyaya tamamıyla kapalı bir odaya hapsetmekle, sonunda dilimizi çözecek o baskı, dışarıdan dayakla, soğukla değil, içeriden sağlanacaktı.

TUNA KİREMİTÇİ – GİT KENDİNİ ÇOK SEVDİRMEDEN
Bu kitap ben lisedeyken çok meşhurdu. O zaman okuyamamıştım, okumak şimdiye kısmetmiş. Açıkçası ben kitabı çok beğenmedim. Şöyle diyeyim hani bazı filmler için fragmanı, filmden daha güzeldi derler ya, ben de bu kitap için ismi, kendinden güzel diyeceğim. Böyle güzel isimli bir kitaptan daha akılda kalıcı bir roman, daha etkileyici bir aşk hikâyesi beklerdim ama umduğumu bulamadım.

ALTINI ÇİZDİKLERİM:
1.Ömrümü yıllara değil yollara verdim (Bir kamyon arkası yazısı).
2.O ünlü insanların sevgililerine yazdığı onca mektubu bayıla bayıla okurken bizim bu işe hiç kalkışmamış olmamız tuhaf. Mektubu hem çok romantik, hem çok soylu, hem de işte bu özellikleri nedeniyle bizim dünyamıza ait olmayan bir incelik gibi görmüş olmalıyız. Kafka ya da Nazım, Milena ya da Piraye olmalıydık. Yoksa ne anlamı var?
3.Bazı  mektupların yazılmasını geciktiren bir kısırdöngü var. Önce gücü yetmediği , ne söyleyeceğini bilemediği için yazamıyor insan. Sonra bu tereddütler yüzünden mektubun yazılması gereken zaman geçiyor. Tren kaçıyor yani. Bu sefer de gecikmiş olmanın suçluluk duygusu engelliyor seni. Mektup asla yazılamıyor.
4.İnsana hayatta kendisinden başka kimse zarar veremez.
5.Annem için erkekler ellisine bile varmış olsa “çocuk”tur.
6.Zamanında seni o kadar çok gördüm ki en fazla ne kadar değişeceğini herhalde tahmin edebilirim.
7.Gençlik tuhaf bir çağdır. Ne başlangıcı ne de bitişi birdenbire olur.
8.Aşkın tarifini o gün şöyle yapardım: İnsanın kendisini aptal gibi hissetmekten hoşlanması.

ayşe kulin hayal

AYŞE KULİN – HAYAL
Hayal, Ayşe Kulin’in hayatını anlattığı üçüncü kitap. Hayat ve Hüzün’ün devamı. Bu kitapta yazar çalışma hayatını, yazarlığa başlama sürecini, yazarlık hayatını ve kitaplarını yazarken yaşadıklarını anlatmış.

Ayşe Kulin sevdiğim yazarlardan biri ama son dönemlerde yazdığı kitapları sevemedim (Tutsak Güneş’i henüz okumadım. Onu saymıyorum). Ayşe Kulin’den soğumam Gizli Anların Yolcusu romanı ile başladı. Bence o roman kötü bir kitaptı. Olabilir, her yazarın bütün kitapları güzel olmayabilir ama yazar, benim sevmediğim ve beğenmediğim o kitabın devamı sayılabilecek üç kitap daha yazınca artık Ayşe Kulin kitaplarına ön yargıyla yaklaşır oldum. Bora’nın Kitabı’nı okumadım, Dönüş ve Handan’ı okudum. Dönüş de yazarın ve benim standartlarıma göre kötü bir kitaptı. Handan’ı başlarda sevdim. Ne zaman ki kitapta anlatılan Handan’ın, Gizli Anların Yolcusu’ndaki Handan olduğunu fark ettim, anında o kitaptan da soğudum. Neyse ki yazar artık bu seriye, şimdilik, son vermiş gibi görünüyor. Tutsak Güneş birçok kişiden olumlu eleştiriler aldı. Umuyorum Ayşe Kulin romanlarıyla barışmamı sağlayabilir.

Ayşe Kulin’in romanlarından soğusam da otobiyografi kitaplarını sevmeye devam ediyorum. Ben zaten otobiyografi, biyografi, anı gibi ünlü insanların hayatlarıyla ilgili kitapları okumayı severim. Yazarın Hayat ve Hüzün kitaplarını da severek okumuştum ama Hayal en sevdiğim kitabı oldu çünkü Ayşe Kulin’in yazarlık hayatını anlatıyordu. Aslında kitabın başlarında yazar; yapımcı, halkla ilişkiler uzmanı, dergilerde yazı yazma gibi farklı işlerde çalışmasını anlatmış. Ve sıkı durun, kendini bildi bileli kitap yazma hayali olan Ayşe Kulin ilk kitabını 45 yaşında bastırabilmiş ki o kitap da kötü bir yayın evinden birçok hatayla basılmış. Buna rağmen insanların ilgisini çekince  artık hayallerini daha fazla ertelememiş ve yazmaya devam etmiş. Şu an Türkiye’nin en çok sevilen ve okunan yazarlarından biri. (NOT: Ayşe Kulin yazdığı kitabın bir örneğini Can Yayınları’nın kurucusu Erdal Öz’e gönderiyor ve şu cevabı alıyor: ‘Sayın Kulin, son öyküleriniz öncekilerin de gerisinde. Sizin için üzgünüm.” J) Kitap yazma hayali olan benim için bu çok umut verici bir hikâye. Aslında herkes için öyle. Demek ki hiçbir şey için geç kalmış sayılmayız. İnsan isterse her hayalini gerçekleştirebilir.

Kitabın son bölümünde yazdığı her kitabın yazılma öyküsüne yer vermiş yazar. Eğer Ayşe Kulin kitaplarını okumuşsanız seveceğiniz bir bölüm.

Son zamanlarda yazarın en sevdiğim kitabı Hayal oldu. Eğer Ayşe Kulin’i ve kitaplarını seviyorsanız siz de Hayal’i severek okuyabilirsiniz.

ALTINI ÇİZDİKLERİM:
1.Birlikte gülebilmek bence bir sır paylaşmaktan bile daha önemlidir sıkı bir dostluk için.
2.Bitişler başlangıçlara gebedir ve acının üstünden gelmenin iki çaresi vardır: Acıyla yaşamayı öğrenmek ya da acıyı düşünmemek için kendini bir işe kaptırmak.
3.Belki hayat standartları değil ama dünyaya bakış açıları gelişirdi kitap okuyarak.
4.Hayat hiç kimse için, değil sürekli yükselen, düz bir çizgide bile ilerlemiyorken, benim için niye değişik olsundu ki.
5.Beni Türk doktorlarına teslim edebilirsiniz, Türk adaletine asla.
 6.“Füreya’yı kendi denizlerimde yüzüyor olmanın verdiği rahatlıkla, haz ve keyif içinde yazdım. Belki de bu yüzden en çok Füreya’yı sevdim kitaplarımın arasında. Ben ki her yeni kitabın basımında, daha iyisini yapabilirdim diye hayıflanmış, keşke her şeyi yeni baştan yazabilsem demişimdir. Füreya’da yapabileceğimin en iyisini yaptığıma emindim. Bir virgülünü bile değiştirmeyeceğim yegâne kitabımdır Füreya. Dilerim bir gün çok güzel bir film olur.



40 yorum:

  1. Küçük mucizeler dükkanını okumuştum ben de. Altını çizdikleri güzel

    YanıtlaSil
  2. sizi bulduğuma çok sevindim:)) kitap paylaşımlarınızı ve yorumlarınız için teşekkürler. Kitap secimimde Bloğunuzun bana çok faydalı olacağına eminim Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayşece hobi, güzel yorumunuz için ben teşekkür ederim. Bloguma hoş geldiniz :-)

      Sil
  3. ayrıca ucurtma avcısını okudum çok beğendim şimdi Bir yumak mutluluk okuyorum. Bende okuduğum kitapları ve okuyor olduğum kitabı bloğumda paylaşmaya başladım okumak isteyenle sizin gibi bende yardımcı olabilirim diye düşünüyorum. şimdiden herkese bol okumalar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayşece hobi, o zaman ben de hemen blogunuza bakayım. Siz de bana fikir verebilirsiniz :-)

      Sil
  4. Hepsi çok güzel kitaplara benziyor bizde sırayla okumaya başlayalım bali.

    YanıtlaSil
  5. Küçük Mucizeler Dükkanı'nı çok merak etmiştim.Bir de Satranç ta senin düşüncelerini okumak iyi oldu :)
    Eline sağlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Neşeli Kitap Vagonu, Satranç'ı mutlaka oku. Seveceğine eminim. Yorumun için teşekkür ederim :-)

      Sil
  6. Küçük Mucizeler Dükkanı zamanında herkesin elindeydi, şimdi hatırlamak güzel oldu :)
    Aşkın Ömrü Üç Yıldır'a bir göz atacağım. Satranç da kesinlikle harika bir kitaptı, klasiklerden olması şaşırtmıyor. İncecik kitaba kocaman şeyler sığdırılmış :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Özlem, bütün yorumlarına katılıyorum :-)

      Sil
  7. Debbie Macmber'ın kitaplarını seviyorum, insana mutluluk aşılayan bir yapısı var. yanlış anımsamıyorsam bir seri ktiabıydı. hatta birkaç tanesini teyzemden ödünç alıp karışık okumuştum, bahçemde yetişen umutlar, küçük mucizeler dükkanına dönüş ile sevgilinin son dileğini filan. satrancı senin blogunda görüp almıştım birkaç ay evvel Şule, ve akıcı bir kitap başladığında bitirirsin demiştin, hakikatten de öyleydi. anlatımın ve yorumlarınla birlikte severek okuduğum bir yazı oldu. binbir muhteşem güneşten bihaberdim. uçurtma avcısı beğeniyle okuduğum kitaplar arasındaydı. kısa zamanda onu da alıp okuyacağım. şimdiden listemde yer edindi. teşekkürler Şule. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. River, rica ederim. Uçurtma Avcısı'nı sevdiysen Bin Muhteşem Güneş'e bayılırsın. O daha güzeldi. Evet,Debbie Macomber'in kitapları seriymiş. Ben ilk kitabı okumuş oldum. Eğer denk gelirse diğer kitaplarını da okuyabilirim.

      Sil
  8. Yorumlarinizi fdikkate alarak Ayşe Kulin'i okunmaya karar verdim, teşekkürler! :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Miss Piggy, rica ederim. Yorumunuz için ben teşekkür ederim :-)

      Sil
  9. Aralarında sadece Satranç'ı okudum ve çok güzeldi gerçekten, ileride tekrar okumayı düşündüğüm kitaplardan hatta.. Ayşe Kulin'in henüz iki tane kitabını okumama rağmen ben de seviyorum yazarı.. Adi Aylin okunmayı bekliyor kitaplığımda, okuduysanız, teşvik edici şeyler duymak hoş olurdu :') Bu arada, "Beni Türk doktorlarına emanet edebilirsiniz, Türk adaletine asla." bu söze daha fazla katılamazdım sanırım.. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gözde Türker, Adı Aylin Ayşe Kulin'i, Ayşe Kulin yapan kitap. Zamanında çok satmış ve yazar o günden sonra çok popüler olmuş. Ben severek okumuştum. Çok akıcı bir kitap. Bir baslasan kısa sürede bitirirsin bence.

      Sil
  10. Stefan Zweig'la ilgili ciddi ciddi okuma yapmam lazım. Ne kadardır ilgimi çekiyor, fırsat bulamadım Şule'ciğim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kahve Yanı, ben şu an yazarın Clarissa kitabını okuyorum. Sanırım bütün kitaplarını alıp okuyacağım ama fırsat bulabilirsem. :-)

      Sil
    2. Clarissa... Tamamdır, aklımda :)

      Sil
    3. Kahve Yanı,
      bunu yazdım ama Clarissa'yı iki yıl sonra okudum. Yazar hayatını kaybettiği için kitap yarım kalmış. Buna rağmen yine de çok güzeldi.

      Sil
  11. Maasallah yine iyi okumuşsunuz. Özellikle zwaig, in Kitaplarını ardışık olarak okuyabilmek gibi bir hayal var kafamda :) bakalım fi tarihinde gerçekleşir ins.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bize Her Yer Okul, ben şu an Zweig'in Clarissa kitabını okuyorum ama yazarın elimde başka kitabı yok. Uzun süre yeni kitap almayı düşünmüyorum. Yeni kitaplar alırken yazarın bütün kitaplarını almayı okumayı planlıyorum.

      Sil
    2. Ben de yeni kitap almadan önce evdekileri okumak gibi bir hedef koydum önüme. Hepsi olmasa da biraz ilerlesem yeni kitap almaya biraz yüzüm olur heralde. Alırken de Dediğiniz gibi yapmak istiyorum belki birnsüre sonra kütüphaneden bulursam başlarım okumaya ama yakın zamanda yapamayacağımı biliyorum. Sizi ve benzer okurları takip ettikçe bana da okuma şevki geliyor.

      Sil
    3. Bize Her Yer Okul, bloga yazı yazdıkça ve blogları okudukça bende de kitap okuma aşkı arttı. Normalde bu kadar kitap okumuyordum. Ben kitap alma konusunda biraz aşırıya kaçtığım için şu an evde okunmayı bekleyen 150 kitabım var :-( Hepsini okuyuncaya kadar bekleyemeyeceğimi biliyorum ama en azından bir sene kitap almak istemiyorum. Kitap alacağım zaman da daha seçici olacağım. Sevdiğim yazarların bütün kitaplarını almayı düşünüyorum.

      Sil
  12. Zweig ile satranc kitabinda tanıştım :-) güzel yaziyor bence, kendine özgü bir şeyler var onda..
    Küçük mucizeler dükkani tatlı bi hikaye,sıcak. Tam kış okumalik :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dr coffee, o zaman doğru mevsimde okumuşum :-)

      Sil
  13. Küçük Mucizeler Dükkanını okumuştum çok güzel bir kitap gerçekten sevgiler :)

    YanıtlaSil
  14. İncir Kuşları'nı okumuştum bende 4-5 sene önce ve etkisinden kurtulamamıştım bir süre. Şimdi okusam ne düşünürüm bilmiyorum ancak hikayenin gerçek olması epey bir etkilemişti beni.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çakma Rapunzel, kitabın konusu insanı etkiliyor zaten. Sadece yazarın kalemi iyi değil. Bu konuyu daha iyi bir yazar anlatsaydı ortaya bir klasik çıkabilirdi diye düşünüyorum.

      Sil
  15. Küçük mucizeler dükkanını sevmedim :) bin muhteşem güneşi de okudum ama ucurtma avcisi beni en çok etkileyen kitap oldu :)

    YanıtlaSil
  16. Hepsi birbirinden güzel kitaplar.Bir kısmını okudum.Okumadıklarımı not aldım.Teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitap Cumhuriyetim, okuyup yorum yazdığın için ben teşekkür ederim :-)

      Sil
  17. Stefan Zweig'i kitapyurdu.com'dan yeni aldım. Henüz başlamadım. Senin yazını okuyunca merakım acayip arttı. Şu anda Franz Kafka'nın Dönüşüm'ünü neredeyse soluksuz okuyorum. Satranç'a da başlamak için can atıyorum. Bazı klasikler beni şaşırtıyor. Bu kitaplar da o klasikler arasında sanırım. :) Bu arada KitapYurdu.com'u şiddetle öneririm, bence en iyi kitap sitesi. Birazoku.com'a da bakmalısın. ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gülşah Özkaya, Satranç'ı ben çok sevdim. Satranç'tan sonra yazarın diğer kitaplarını da okudum. Onlar da çok güzeldi. Zweig favori yazarlarımdan biri oldu.

      Kitapyurdu'nu biliyorum. 2011 yılından beri kullanıyorum siteyi. Kitap siteleri arasında en ucuzu olduğu için kitapları geç getirmelerini sorun etmemeye çalışıyorum. Birazoku'yu duymamıştım, bir inceleyeyim bakayım.

      Sil
  18. Çok ilginç, ben de genel olarak Satranç için "zor" bir kitap yorumlarını okumuştum. Sen başlayınca hemen bitiyor diyorsun. O zaman elimdeki kitabı bitip başlayayım. Merak ettim şimdi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sibelynka,
      ben kitabın ismi Satranç olunca ve kitap dünya klasiği olunca çok ağır bir kitap bekliyordum. Düşündüğüm gibi çıkmadı. Bir de yazarın üslubunu sevdiğim için kısa sürede severek okudum ama geçen gün bir blogda okuduğum Satranç yorumunda yazarı ilk kez okuyacaklar için Satranç'ın ağır olduğu, önce yazarın başka bir kitabıyla başlanması gerektiğini yazıyordu.

      Sen istersen başla, eğer sarmazsa başka zaman okursun. Öce Yakıcı Sır ya da Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu ile başlayabilirsin. Yine de Satranç'ın yazarın en iyisi olduğunu söylemeliyim :-)

      Sil

Yorumlarınız için çok teşekkür ederim :-)