11 Eylül 2018 Salı

Albert Camus – Düşüş (kom #2018)

2018 klasik kitap okuma maratonu.
Can Yayınları, Çevirmen: Hüseyin Demirhan, 29.Baskı, 2016, 102 Sayfa

Kitap, eski avukat Jean-Baptiste Clamence'ın bir barda bize hayatını, yani düşüşünü anlatmasından oluşuyor. kitap boyunca onu dinliyoruz.  

Albert Camus benim hakkında net bir fikir sahibi olamadığım yazarlardan. Kitaplarını çok sevdim de diyemiyorum hiç sevmedim de. Dili çoğunlukla hoşuma gitse de anlamakta zorlandığım yerler de olmuyor değil. Bunun ne kadarının yazarın üslubundan kaynaklandığını ne kadarının çevirmenin etkisi olduğunu bilebilmek isterdim.

Yazardan okuduğum iki kitabı kıyaslarsam benim için Yabancı, Düşüş’ten bir tık önde ama altını çizdiğim cümlelere baktığımda Düşüş’ün cümlelerinin daha çok hoşuma gittiğini görüyorum.

Düşüş, favori klasiklerim arasına girmedi ama çok hoşuma giden cümleler okudum. Bu yüzden sizin de okumanızı isterim. Belki siz benden daha çok seversiniz. Zaten 102 sayfalık kısa bir eser. Okumak uzun zamanınızı almaz.

Siz Düşüş’ü okudunuz mu? Albert Camus’un başka bir kitabını okudunuz mu? Neler düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı bekliyorum. Yeni yazılarda görüşmek üzere.

ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Nice suçlar işlenmiştir; yalnızca bunları işleyenler kusurlu olmaya dayanamadıkları için. Vaktiyle bir sanayici tanımıştım. Mükemmel, herkesçe sevilen bir karısı vardı ama adam yine de aldatıyordu karısını. Bu adam haksız olduğu için, bir erdem beratı alamadığı ya da bu berata layık olamadığı için sözcüğün tam anlamıyla kuduruyordu. Sonunda haksızlığı kendisi için dayanılmaz bir hâl aldı. O zaman ne yaptı dersiniz? Onu aldatmaktan vaz mı geçti? Hayır, öldürdü onu.

2. Bakın, dostu hapse atılan bir adamdan söz ettiler bana, adam her akşam evinde yerde yatıyormuş, sevdiği kişiden esirgenen bir rahatlıktan yararlanmamak için. Kim, aziz bayım, kim yerde yatar bizim için?

3. Duygularımızı yalnız ölümün uyandırdığına dikkat ettiniz mi? Bizden yeni ayrılmış dostlarımızı ne kadar severiz, değil mi? Ağızları toprakla dolup hiç konuşmaz olmuş hocalarımıza ne kadar hayranızdır! Saygı o zaman çok doğal olarak gelir, belki de tüm yaşamları boyunca bizden bekledikleri o saygı ama biliyor musunuz niçin ölülere karşı hep daha dürüst ve daha cömertizdir? Nedeni basittir. Onlara karşı bir yükümlülüğümüz yoktur. Özgür bırakır bizi onlar, zamanımızı rahatça kullanabiliriz. Saygıyı boş zamanlarımızda kokteylle sevimli bir metres arasına koyabiliriz.

4. Biz kendimizden iyi olanlara nadir olarak bel bağlarız. Daha çok onların toplumundan kaçarız. Tersine, çoğu zaman kendimize benzeyen ve zayıf yanımızı paylaşan kişilere açarız içimizi. Demek ki kendimizi düzeltmeyi ya da iyileştirmeyi istemeyiz.

5. Tüm insanlar hakkınızda iyi konuştu mu, vay hâlinize.

6. Bir insanın öldürülmesi için her zaman nedenler vardır. Buna karşın, onun yaşamasını haklı çıkarmak olanaksızdır.

7. Çevremden birisi insanları üç kategoriye ayırırdı: Yalan söylemeye mecbur kalmaktansa hiçbir şey gizlememeyi yeğleyenler, hiçbir şey gizlememektense yalan söylemeyi yeğleyenler ve aynı zamanda hem yalanı hem de gizi sevenler.


22 yorum:

  1. 3’üncü madde dikkatimi çekti

    YanıtlaSil
  2. Ben de okumakta zorlanıyorum ama mutlaka okuyacağım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevkoz,
      okuduğuma pişman olmuyorum ama okurken emek isteyen bir yazar olduğunu düşünüyorum.

      Sil
  3. Bir Yabancı yada Veba gibi olmasa da Camus'un beğendiğim kitaplarından biridir. Kitap tanıtım / değerlendirme yazınız için teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar

    1. Kitaplara Kaçanlar,
      yorumunuz için ben teşekkür ederim. Veba'yı okumadım ama Yabancı'yı ben de daha çok beğenmiştim.

      Sil
  4. En kısa zamanda Albert Camus'un bir kitabını alacağım. Hala hiç okumamış olmama inanamıyorum bazen. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İrem E,
      benim de hiç okumadığımı söylemeye çekindiğim yazarlar var :-( Hepsine yetişemiyoruz ki.

      Sil
  5. Okuma listemde olan bir kitap. Alıntılar için teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar

    1. Beyda'nın Kitaplığı,
      yorumun için ben teşekkür ederim :-)

      Sil
  6. Neden bilmiyorum ama bu yazarın kitaplarına çok elim gitmiyor benim, içgüdüsel tamamen :/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar

    1. Oytunla Hayat,
      asla kötü değil ama okuyucudan dikkat ve özen isteyen kitaplar.

      Sil
  7. albert camus'a dair tek okumuşluğum benim de yabancı. oldukça hoşuma gitmişti yabancı ama nedense başka bir kitabını daha okuma isteği uyandırmamıştı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Adamkarga,
      Çok bilinen ve sevilen kitapları var. İlk aklıma gelenler Düşüş ve Veba. Veba'yı da büyük ihtimalle okurum. Ondan sonrasını bilmiyorum :-)

      Sil
  8. Yabancı'yı okumuştum yalnızca, ama bunu da merak ettim, paylaştığın için teşekkürler Şule'cim:)

    YanıtlaSil
  9. Düşüş, sisifos söyleni, veba, yabancı, başkaldıran insan okuduklarım arasında. Camus severlerdenim. Ama bu çevirileri okumadım, bende oldukça eski çeviriler var. Varlık yayınlarından çevirileri var. Ama en çok etkilendiğim yabancı ..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ezgi,
      hımmm. Belki yazarı farklı bir yayınevinden okumayı denemeliyim.

      Sil
  10. Çok iyi şekilde özlü sözlerle hayat belirtileri veriyor. Yazar sevdiğim bir yazar paylaşımın için teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar

    1. Ersin Karamahmutoğlu,
      kitabı çok sevmedim ama altını çizdiğim cümleler çok hoşuma gitti. Siz yazarı seviyorsanız kitabı da seversiniz.

      Sil
  11. Ahmet Ümit hastalığından kurtulur kurtulmaz ilk fırsatta Albert Camus okuyacağım.
    Yorumlar "oku" diyor.
    Elinize sağlık..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar

    1. Taner KOÇ,
      Ahmet Ümit benim en sevdiğim yazarlardan biridir. Yazarın okumadığım sadece Elveda Güzel Vatanım'ı kaldığı için diğer yazarları da okuyabiliyorum :-)

      Sil

Yorumlarınız için çok teşekkür ederim :-)