Sun Tzu-Savaş Sanatı (#kom2021)

 

            Sun Zi (Sun Tzu), Savaş Sanatı, Türkiye İş Bankası Yayınları, Çevirmen: Pulat Otkan-Giray Fidan, 43 Sayfa, 16. Basım, 2020

Kitap, bir generalin “Savaş nasıl kazanılır?” konulu önerilerinden oluşuyor. Bu kitap M.Ö. 6.yüzyılda yazılmış. Yani yüzlerce yıl önce ama anlattıkları o kadar güncel ki. Askeri okullarda ders kitabı olarak okutulması gerektiğini düşünüyorum. Her liderin, her siyasetçinin de okuması lazım. Bence savaşla alakası olmayan insanlar da okumalı. Ben o insanlardan biriyim ve kitabı bayıla bayıla okudum. Zaten kitabın arka kapağında “Bütün dünyada sadece askerlik alanında değil, iş idaresi ve kişisel gelişim gibi pek çok alanda da bir strateji klasiği olarak kabul görmüştür.” Diye bir ibare var. Kitabı okuyun ve iş dünyasında rakiplerinize karşı nasıl davranmanız gerektiğini çözün. Kitabı okuyunca insan otomatik olarak stratejik düşünmeye başlıyor ve herkesi nasıl çıkarına göre yönlendireceğini kafasında kuruyor. Bu kitaptan insan ilişkilerine dair çok şey öğrenebilirsiniz. Herkese tavsiyemdir.

Siz bu kitabı okudunuz mu? Beğendiniz mi? Okumak ister misiniz? Yorumlarınızı bekliyorum. Yeni yazılarda görüşmek üzere.

ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Yemle ve kandır, kargaşa çıkart ve ele geçir, dirençliyse ona göre hazırlan, güçlüyse ondan sakın, sinirliyse onu kızdır, tevazu göster ki gerçek sanıp mağrurlaşsın, dinleniyorsa rahatsız et, aralarında birlik varsa ayır, ona hazırlanma fırsatı vermeden saldır, beklemediği anda ortaya çık. Bunlar savaş erbabının başarı sırlarıdır, önceden kestirilemez.

2. Askerlikten anlayan biri düşman askerine savaşmadan baş eğdirir, düşman kentini saldırmadan ele geçirir, düşman kentini oyalanmadan devirir. Mutlaka mükemmel bir zafer peşinde koşar. Bu nedenle ordu zayiat vermez ve tam bir başarı olur. İşte bu, taktik saldırı yöntemidir.

3. Askerlikte kural on katıysan kuşat, beş katıysan saldır, bir katıysan dağıt, denksen hakkından gelebil, zayıfsan kapışmaktan kaçındır.

4. Eskilerin iyi savaşçıları önce yenilmezliği sağlar, ondan sonra düşmanın yenilebilirliğine bakarlardı.

5. Baş edilemezlik kendimize, baş edilebilirlik düşmana bağlıdır. Bu nedenle iyi bir savaşçı yenilgiye uğratılamayacağı koşulları yaratabilir ama düşmanı yenilgiye uğratabilecek koşulları yaratamaz.

6. Yenemeyen savunur, yenecek olan hücum eder. Yetersizsen savun, fazlan varsa saldır. İyi savunma yapan dokuz yerin altında saklanır, iyi saldırı yapan dokuz göğün üstünde hareket eder; böylece kendini korurken tam bir zafer kazanabilir.

7. Hızın rüzgâr gibi, yavaşlığın orman gibi olmalı. Ateş gibi saldırıp yağmalamalı, dağ gibi kıpırdamaz olmalı. Karanlıklar gibi bilinmez, hareketin yıldırımlar, şimşekler gibi olmalı.

8. Sabah askerlerin savaşma isteği yüksek, gün ortasında biraz daha az olur ve akşam da geri çekilmeye yatkın olurlar.

9. Orduyu iyi yöneten kişi düşmanın savaşma şevki yüksekken saklanır, savaşma şevki düşmeye ve geri çekilmeye başlayınca saldırır. İşte bu, morali yönetmektir.

10. Komutanı bekleyen beş tehlikeli hatası olabilir: Ölümüne savaşırsa düşman tarafından yok edilebilir, korkaklık tutsak olmak demektir, çok mağrur olur kendine güvenirse sonunda utanç duyacak bir duruma düşebilir, adamlarına fazla düşkün olursa zor durumda kalabilir.

11. Akıllı hükümdar sağduyulu, iyi bir komutan ise dikkatli olmalıdır. İşte bu, ülkeyi ve orduyu korumanın yoludur.

12. Hükümdar bir anlık öfkeyle ordusunu savaşa yollamamalı, komutan da (öfke anının) sıcaklığıyla savaşa girmemelidir; avantaj sağlanacaksa harekete geçmeli, avantaj yoksa durmalıdır. Bir anlık öfke zamanla yerini mutluluğa bırakır, öfkenin sıcaklığı ise zamanla geçer; ancak bir ülke yok olursa geri dönüşü yoktur ve (savaşta) ölenleri de kimse geri getiremez.

13. İyi savaşan biri kendini yenilmeyecek bir konumda tutar, düşmanın yenileceği bir fırsatı kaçırmaz. Bu nedenle muzaffer olacak bir ordu önce zafer kazanacağı ortamı yaratır, sonra düşmanla savaşa girişir; yenilecek ordu önce düşmana savaş açar, sonra savaş sırasında galip gelecek bir şans doğmasını bekler. Savaşı hakkıyla sevk ve idare etmesini bilen kişiler, ahlaki kurallara ve disipline bağlı kalır, böylece zafer ve yenilginin kaderini tayin eder.