9 Aralık 2021 Perşembe

Halil Cibran-Kum ve Köpük (#kom2021)

Halil Cibran-Kum ve Köpük
Kitap, Halil Cibran’ın farklı zamanlarda yazdığı aforizma ve mesellerden oluşuyor. Bir saatte bitirebileceğiniz kitapta altını çizeceğiniz çok cümle var. Ben severek okudum. Aforizmalar hoşuma gitti. Bu tarzda kitap okumayı sevenlere öneririm.

Siz bu kitabı okudunuz mu? Beğendiniz mi? Okumak ister misiniz? Halil Cibran kitaplarını sever misiniz? Yorumlarınızı bekliyorum. Yeni yazılarda görüşmek üzere.

ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Yalnız bir kez büründüm sessizliğe. Bir adamın bana “Sen, kimsin?” diye sorduğu gün.

2. Uyananlar, diyorlar ki bana: “Sen ve içinde yaşadığın şu dünya sonsuz bir denizin sonsuz kıyısında bir kum tanesinden başka bir şey değilsiniz.” Ben de düşümde şöyle diyorum onlara: “Sonsuz olan deniz benim; bütün evren gezindiğim şu kıyıda kum tanesinden başka bir şey değil.

3. Bana kulak ver ki sana ses verebileyim.

4. İnsanın anlamı ulaştığı şeyde değil, daha çok ulaşmak için yanıp tutuştuğu şeydedir.

5. İnsanlar sözlü hatalarımı övüp sessiz erdemlerimi kınadıklarında doğru yalnızlığım.

6. Başka bir insanın hakikati, onun sana açıkladığı şeyde değil, açıklayamadığı şeydedir. Bu yüzden onu anlamak istersen söylediğine değil, söylemediğine kulak ver.

7. Hakikat, bilinmeli her zaman ama arada bir dile getirilmeli.

8. Bendeki yaşamın sesi, sendeki yaşamın kulağına ulaşamaz ama kendimizi yalnız hissetmemek için konuşalım.

9. İki kadın çene çaldıklarında önemli bir şey söylemezler ama tek bir kadın konuştuğunda bütün hayatı açığa vurur.

10. Hakikati keşfetmek için iki kişi gerekir: Biri onu dile getirmek, öteki anlamak için.

11. Çoğu kadın ödünç alır bir erkeğin kalbini. Ona sahip olan kadın pek azdır.

12. Dostunu her koşulda anlamıyorsan hiçbir koşulda anlamayacaksın demektir.

13. Aşk ve kuşku, asla geçinemez birbirleriyle.

14. Her gün kendini yenilemeyen aşk, alışkanlığa, zamanı gelince de köleliğe döner.

15. Kadının küçük kusurlarını bağışlamayan erkek, onun büyük erdemleriyle asla tanışamayacaktır.

16. Genellikle dünün borçlarını ödemek için yarınlardan ödünç alırız.

17. Cömertlik, senden çok benim için gerekli olan bir şeyi bana vermen değildir; benden çok senin için gerekli olan şeyi bana vermendir.

18. Elbette verdiğin zaman merhametlisin; ama verirken kabul edenin de utandığını görmemek için yüzünü başka tarafa çevirirsen.

19. En zengin insanla en yoksul insan arasındaki fark, bir günlük açlık ve bir saatlik susuzluktur ancak.

20. Düşmanın yok, Ey Tanrım! Ama bir düşmanım olacaksa gücü benim gücüme eşit olsun, salt hakikat, muzaffer olsun diye.

21. Ne kadar da aptaldır, gözlerindeki kini dudaklarındaki gülümsemeyle saklamaya çalışan

22. Bana “Seni anlamıyorum.” demek, beni layık olduğumdan daha çok övmek, kendini de hak etmediğin bir hakarete aruz bırakmak demektir.

23. Kafası yavaş çalışan kişiden daha çok adımları yavaş olan kişiye, kalbi kör olan kişiden daha çok gözleri kör olan kişiye acıman doğrusu çok tuhaf.

24. Hapishaneye gönderilen bir insan gördüğünde içinden şöyle de: “Belki daha sıkı bir hapishaneden kurtuluyor.” Ve sarhoş bir adam gördüğünde şöyle düşün: “Belki daha da kötü bir şeyden kurtulmaya çalışıyor.

25. Deli muamelesi yapıyorlar bana, günlerimi altına değişmediğim için. Ben de onlara deli diye bakıyorum, günlerimin bir fiyatı olduğunu düşündükleri için.

26. Gerçekte, sadece kendi kendimizle konuşuruz ama bazen başkalarının da bizi duyabileceği kadar yüksek sesle konuşuruz.

27. Ölüm, bir ihtiyara yeni doğmuş bir bebekten daha yakın değildir, yaşam da öyle.

28. Bana diyorlar ki: “Sen, kendini tanırsan bütün insanları tanırsın.” Şöyle diyorum ben de: “Ancak bütün insanları tanıyabilirsem kendimi de tanırım.

29. Bugünkü acımızı daha da buruklaştıran dünkü sevincimizin anısıdır.

30. Çok arzu ettiğimiz hâlde ulaşamadığımız şey, daha önce ulaştığımız şeyden daha değerlidir.

31. Bir bulut üzerine otursaydın ne bir ülke ile öbürü arasında bir sınır çizgisi, ne de bir çiftlik ile başka bir çiftlik arasında bir sınır taşı görecektin. Ama ne yazık ki bir bulut üzerinde oturamazsın.

32. Birlikte güldüğün kişiyi unutabilirsin ama birlikte ağladığın kişiyi asla.

33. Senin acılarını değil de sevinçlerini paylaşmaya çalışan insan, Cennet’in yedi kapısından birinin anahtarını yitirecektir.

34. Bana düşüncesini açıklayana hayranım; düşlerini bana açan insana da saygım sonsuz ama bana hizmet edenin karcısında niçin rahatsız oluyorum, hatta biraz utanıyorum. Niçin?

35. Aşk sürekli filizlenmiyorsa bil ki can çekişiyordur.

36. Gerçekten büyük insan, kimsenin efendisi olmak istemeyen, kimseyi de efendi olarak görmeyen insandır.

37. Apaçık ortada olan şey, biri bunu yalın sözcüklerle dile getirinceye kadar görünmez kalan şeydir.

38. Gevezeler sessizliği, yobazlar hoşgörüyü, acımazsızlar iyiliği öğrettiler bana ama ne gariptir ki bu öğretmenlere karşı hiçbir gönül borcu duymuyorum.

39. Sırrını rüzgâra söylersen rüzgârın da onu ağaçlara söylemesinden şikâyet edemezsin.

40. Karıncanın işinin başından aşkınlığını cırcırböceğinin şarkısından daha çok yücelten kişinin bakış açısı ne kadar dardır!

41. Bir insanı ancak onun hakkında bildiklerinle yargılayabilirsin ama onun hakkında neyi, ne kadar bilebilirsin ki!

42. Yedi kez aşağıladım ruhumu:

Birincisi; yükseklere ulaşmak için onun itaat ettiğini gördüğümde.

İkincisi; sakatlar karşısında topallıyormuş gibi yaptığını fark ettiğimde.

Üçüncüsü; kolaylık ve güçlük arasında seçim yapıp kolaylığı seçtiğinde.

Dördüncüsü; bir hata yapıp başkalarının da hata yaptığı düşüncesiyle avunduğunda.

Beşincisi; sabrını kendi gücüne mal ederek zayıflıktan dolayı hiçbir şey yapmadığında.

Altıncısı; kendi maskelerinden birinin söz konusu olduğunu anlamadan bir yüzün çirkinliğini hor gördüğünde.

Ve nihayet yedincisi; bir ilahi okuyup bundan bir erdem sahibi olduğunu sandığında.

12 yorum:

  1. Henuz halil cibran hic okumadim. Sanırım ben roman dişi pek sevmiyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. SevKoz,
      romanların yeri ayrı ama benim sevdiğim birkaç kurgu dışı yazı var: Denem, biyografi, otobiyografi, anı, aforizma gibi.

      Sil
  2. Aforizma okumayı pek sevmem aslında ama altını çizdiğin cümleleri ben de beğendim. Halil Cibran okumadığım hiç daha önce, önerdiğin kitapları var mı Şule abla, şunu mutlaka oku dediğin?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gözde Türker,
      yazarın en çok okunan ve en sevilen kitabı Ermiş. Ben o kitabı çok uzun zaman önce okumuştum. Şimdi hiçbir şey hatırlamıyorum. Yine de seveni çok. Ondan ya da Kum ve Köpük'ten başlayabilirsin Gözde. Yazarın Gezgin kitabını da okudum ama sevmedim. Onu önermem.

      Sil
  3. Hiç Halil Cibran okumadım. Aslında listemde ama nedense elim bir türlü gitmiyor. Belki de henüz zamanı vardır benim için, bilemedim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. she is the man,
      doğru zamanı bekliyordur. Bazen uzun zaman bekletilen kitapları okumak çok daha keyifli oluyor :-)

      Sil
  4. Daha önce Cibran eserlerinden birini okudum diye hatırlıyorum ama bu olmadığından eminim, ne zaman elime geçer bilemem ama senin hatrına bir fırsat veririm:D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitap Eylemi,
      Büyük ihtimalle Ermiş'i okumuşsundur. En çok okunan eseri o.

      Sil
  5. Ermiş kitabını okumuştum daha önce. Farklı bir havası vardı, öyle hatırlıyorum
    Alıntılar çok yerinde ama ♥

    YanıtlaSil
  6. Hiç Halil Cibran kitabı okumadım. Alıntılar çok güzel. Bu kitapla başlayabilirim okumaya:)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kitapkesfi,
      bu ya da Ermiş'le başlayabilirsin. O da çok seviliyor.

      Sil

Yorumlarınız için çok teşekkür ederim :-)