Alıntılar #15

Herkese merhaba. Son zamanlarda okuduğum kitapların hoşuma giden alıntılarını bloğuma yazıyorum. Blogda yazılacak çok kitap biriktiği için hepsinin yorumunu yazamayacağım. Bazı kitapların alıntılarını yazmakla yetineceğim yoksa işin altından kalkamayacağım. Alıntılar size kitapla ilgili bir fikir verir. Eğer içlerinde merak ettiğiniz varsa sorabilirsiniz, kısaca ne düşündüğümü söylerim.

John Buchan, 39 Basamak, Türkiye İş Bankası Yayınları, Çevirmen: Nilgün Miler, 144 Sayfa, 1. Basım, 2021.

John Buchan-39 Basamak

 ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Aptallar, gizlenebilmek için farklı görünmeye çalışırken akıllılar görüntülerini değiştirmeden farklılaşıyorlardı.

2. Bir oyunda rolünü iyi oynamanın sırrı, o rolü bizzat yaşıyor olduğuna kendini inandırmaktır.

Halide Edib Adıvar, Mor Salkımlı Ev, Can Yayınları, 341 Sayfa, 27. Baskı, 2019.

Halide Edib Adıvar-Mor Salkımlı Ev

 ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Fikir arkadaşlığı bence bir ihtiyaçtır fakat daimi fikir ve düşünce beni yorar.

2. Bazan beni insan olmaktan utandıran sahnelerin birincisi bu hadisedir (Küçük bir köpeğin duvar altında kalması. Oradan çıkmaya çalışırken feci bir şekilde uluması, çocukların onu bu hâlde taşlaması). Ondan sonra öğrendim ki hiçbir hayvan işkencenin ve vahşetin verdiği zevke dayanarak başka hayvanları parçalamamıştır. Hayvanlar yaşayabilmeleri için her türlü canavarlığı yapabilirler fakat hiçbir zaman bu sadece bir eğlence değildir.

3. Evlenme, bayram hatta mektebe başlama. Hulâsa başka memleketlerde coşkun bir sevinç gösterisine vesile olabilecek merasimler bizde daima hüzün yaratıyor. Kadınlar mutlak ağlıyor, erkekler huşu ifade eden bir tavır takınıyorlar. Evet, başkalarına sevinç veren şey bize hüzün veriyor.

4. Hakiki despotlar, siyasi olsun olmasın daima her nev’i şöhretten ürkerler.

5. O zaman sezmiştim; felâket ve acı, tıpkı muvaffakiyet ve büyük şöhret kadar, belki de daha fazla, bir insana etrafındakilerin alâkasını çekiyor.

6. Kendine benzemeyen şahıslarda dostluk galiba her iki tarafı da dinlendiriyor.

7. Acaba tarih başka isim ve kılıklarla, daima bir tekerrürden ibaret mi diye düşündüm.

8. İdealizm kadar maddi bakımdan olduğu kadar manevi bakımdan da insanı daimi bir yalnızlığa sürükleyen şey yoktur. Bazen bu yalnızlıktan da çok öteye gider, hatta insanın değil sükûn ve tabii hayatına, hatta yaşamasına bile mani olabilir.

9. Bu devirleri bilmeyen hiç kimse, harbin ne kadar insanî hisleri körleştirdiğini ve her harpten sonra yeniden kalkınmanın milletlere ne kadar maddi ve manevi fedakârlıklara mal olacağını ölçemez.

10. Ben milliyetçiliğin, muhabbetle, karşılıklı bir anlayışla dolu bir ülke yaratacak zannetmiştim. Fakat milliyetçilik ölçüsünü kaçırdığı zaman yer yer insanları birbirini boğazlamaya, yeryüzünü bir salhaneye(mezbahaya) döndürdüklerini gördüm. Maamâfih(bununla birlikte) herhangi ölçüsünü kaçıran sağ yahut sol ideoloji de milliyetçiliği gölgede bırakacak daha kanlı daha feci bir dünya yarattılar.

11. “Dünya sahnesine insanların girişini, şiddetle bir nefret duymadan seyretmek mümkün değildir. Çünkü insanların birbirine yaptıkları kötülük, tabiatın yaptığından çok daha fazladır.” Kant

Stefan Zweig, Sahaf Mendel, Türkiye İş Bankası Yayınları, Çevirmen: Gülperi Sert, 59 Sayfa, 1. Basım, 2021.

Stefan Zweig-Sahaf Mendel

 ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Her geçen gün önlenemez bir şekilde monotonlaşmaya başlayan dünyamızda eşsiz olan her şeyin kıymeti daha da artıyor.

2. Acı bir tat kapladı dudaklarımı, unutulmuşluğun acı tadı: Eğer rüzgâr, bastığımız yerlerde bizden kalan son izleri de yok edecekse neye yarardı yaşamak?

3. Anılar insanları birbirine bağlar ve sevgiyle anılanlar iki kat daha fazla.

4. Dünyada tüm insanlar birbirine güvense polise, mahkemelere, hapishanelere ve hatta paraya gerek kalmaz.

İçlerinde okuduğunuz bir kitap var mı? Okumak istediğiniz? Merak ettiğiniz? İlginizi çeken? Yorumlarınızı bekliyorum. Yeni yazılarda görüşmek üzere.