14 Mayıs 2022 Cumartesi

Fakir Baykurt-Irazca’nın Dirliği ve Kara Ahmet Destanı

Fakir Baykurt-Irazca’nın Dirliği ve Kara Ahmet Destanı

                                        Fakir Baykurt, Irazca’nın Dirliği, Literatür Yayınları, 287 Sayfa, 19. Basım, 2020.

Fakir Baykurt, Kara Ahmet Destanı, Literatür Yayınları, 403 Sayfa, 17. Basım, 2020.

Geçen sene Fakir Baykurt’tan Yılanların Öcü serisini okudum. Evet, pek bilinmese de Yılanların Öcü bir serinin ilk kitabı. Üç kitaptan oluşan serinin okunma sırası şu şekilde:

1. Yılanların Öcü

2. Irazca’nın Dirliği

3. Kara Ahmet Destanı

Yılanların Öcü’nü burada yorumlamıştım. Yorumum çok uzun olmasın diye serinin diğer iki kitabını ayrı yazmak istedim.

Nevşehir’de bir köyde, ev yapma konusunda iki ailenin tartışmasıyla başlıyor ilk kitap. Sonra olaylar büyüyor, dallanıp budaklanıyor ve aradan yıllar geçiyor. Bütün seri ortalama on yıllık bir süreci anlatıyor.

İki ailenin ekseninde Türkiye’nin ve insanların yaşadığı değişimler de gözler önüne serilmiş. Yazıldığı dönemi başarıyla yansıtan bir eser. O yılların siyaset ortamı hakkında da bilgi sahibi oluyorsunuz. Sadece serinin sonlarında siyasete fazla girildiğini düşündüğüm için o bölümleri okurken sıkıldım. O kısımlar da kötü değildi ama insanların günlük dertlerini anlatmada o kadar başarılıydı ki kitap, o konulara çok fazla girmesini istemezdim. Aynı doğrultuda ilerleseydi benim için daha keyifli olurdu. Tabii ki bu ufacık bir olumsuzluk. Yoksa seriyi bayılarak okuduğumu söylemeliyim.

Türk edebiyatında bir favori yazarım daha olduğu için mutluyum. Ben köylüleri ve köy hayatını en iyi Yaşar Kemal anlatıyor derim her zaman. Görüyorum ki Fakir Baykurt da ondan aşağı kalır değil. Hem insanların karakterlerini tasvir edişi hem olayların gelişimi hem de günlük konuşmaları, diyalogları kaleme alışı çok başarılı. Bu müthiş yazarı herkes okumalı.

Ben yazarın kitaplarını, basıldığı yayınevi olan Literatür Yayınları’nın sitesinden almıştım. %50 hatta daha fazla indirimle almıştım kitapları. Yayınevinin baskı kalitesi, kapakları ve özellikle ayraçları da çok iyi.

Siz bu seriyi okudunuz mu? Beğendiniz mi? Okumak ister misiniz? Fakir Baykurt kitaplarını sever misiniz? En çok hangi kitabını seversiniz? Yorumlarınızı bekliyorum. Yeni yazılarda görüşmek üzere.

ALTINI ÇİZDİKLERİM (IRAZCA’NIN DİRLİĞİ): 1. Bir çocuğu babası terbiye etmeyince anası ne yapsın, ninesi ne yapsın?

2. Evini temiz tut anam, konuk gelir; kendini de temiz tut, ölüm gelir.

3. Tırnak kadar çocuk diyorsun! Anası kundaklayıp beşiğe yatırsın! Neresi tırnak kadar? Bugün eversen yıl demeden çocuğu olacak. Baksana sen şuna?

4. Kantarı icat eden boşa etmemiş! Dünyanın işleri ölçülü Ahmet Efe! Bir adam senin kadar gülerse sonunda ağlar! Gözüne mutlaka bir şeyler gözükür o adamın! Düz yolda giderken düşer! Evet, arkadaş, ben anlamam, bu dünyada fazla sevinmeyeceksin.

5. Yorandan değil sorandan usandım.

6. “Şehirler gıcık olur, bok olur…” diyor Irazca. Ekliyor içinden, “Köyler daha bok! Karataş(Kendi köyü) bombok!”

7. Yoksulun, düşkünün elinden tutan yok artık! Kadılar, kaymakamlar, bildiğim padişahlar, valiler, banka müdürleri, onbaşılar, büyük paşalar hep varsıllara arka çıkıyor. Malı, parası, güzel avradı olan yıkılmıyor. Hep varsılın dediği oluyor! Sen istersen inleye inleye öl şurda; dönüp de “Ne oldun? Neyin var?” diyen bulunmuyor yoksul isen.

ALTINI ÇİZDİKLERİM (KARA AHMET DESTANI): 1. Vardığın yerin demiş elin oğlu, gözleri körse sen de birini yumuver.

2. Tanrı, daha yola çıkmadan pes eden yılgın insanların değil, gideceği yere tutkuyla yürüyen kararlı insanların yardımcısıdır asıl.

3. Her okuyan bir yoksul kız alsa Türkiye’de yoksulluğun beli kırılır.

4. Ne kadar kötü olsa boklu köyünü özlüyor insan.

5. Bülbülü altın kafese koymuşlar, vatanım, vatanım diye verem olmuş. Salıvermişler. Gidip bir çalının dibine tünemiş. “Bu muydu vatanın?” diye gülmüşler. O da “Evet, buydu! Ne gülüyorsunuz?” diye gülenlere kızmış.

6. Böyledir! Dilenciye hıyar vermişler, eğri diye almamış.

7. Eskisi olmayanın yenisi olmaz.

8. Ben bir başbakan olsam herkesin et yemesini zorunlu tutarım. Et yemediği için milletin kafası işlemiyor kardaşım!

14 yorum:

  1. Fakir Baykurt en sevdiğim yazarlardandır, okumaktan keyif alırım.En son Barış Çöreği isimli kitabını okudum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. *mehtAp,
      ne güzel. Ben yazarı geç keşfettim. Bir yandan üzülüyorum bir yandan seviniyorum bu duruma. Önümde okuyabileceğim çok kitabı var diye seviniyorum :-)

      Sil
  2. Cok güzel bir çalışma olmuş 👏👏😊

    YanıtlaSil
  3. Fakir Baykurt'u sende gördükten sonra listeme almıştım ama hala hiçbir kitabını edinmiş değilim. Tüh bana.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. she is the man,
      bu işler böyle maalesef. Benim beş sene önce bir blogda görüp okuyacağım dediğim ama daha okumadığım kitaplar var :-)))

      Sil
  4. 2. Evini temiz tut anam, konuk gelir; kendini de temiz tut, ölüm gelir.

    Bu alıntıyı annelerden sık sık duymak mümkün. :) Hatta pek çok alıntıyı kullanıyoruz günlük hayatta. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. okurix,
      benim annem de çok söyler bu lafı :-)

      Sil
  5. Yıllar önce Yılanların Öcü'nü okudum ama devamını okumadım. Hatırladığım kadarıyla okurken daralıp bunalmıştım. Filmi de var bu kitabın yanılmıyorsam.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Manxcat / KuyruksuzKedi,
      evet. Hatta benim bildiğim iki filmi ve bir dizisi var. İnsanı bunaltabilecek bir seri. O çaresizlik, fakirlik, yüksek makamlardakilerin yaptığı sahtekarlıklar derken insan üzülüyor.

      Sil
  6. kara ahmeti bilmiyom, bakayım ona :) diyerlerini okudum :) yılanların öcü nü küçükken okumuştum, sınıfta herkes gizlice okuyordu bu romanı, çok ayıplıydı çünkü :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. deeptone,
      hahahahaha doğru. Okul çağındaki çocuklar için ayıp denilebilir :-)

      Sil
  7. Yazarı hep sende görüyorum Şule'cim okumak istiyorum, listeme ekledim eline sağlık:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eren,
      en azından bir kitabını okumalısın Eren. Ben çok sevdim.

      Sil

Yorumlarınız için çok teşekkür ederim :-)