Buket Uzuner, Everest Yayınları, 500 Sayfa, 59.Basım, 2016. |
29 Nisan 2021 Perşembe
28 Nisan 2021 Çarşamba
Nisan Ayı BKM Kitap Alışverişim
Bkm ile geç tanıştık ama çabuk kaynaştık. Siteden ilk alışverişimi bu sene yapmıştım, aradan çok zaman geçmemesine rağmen bir alışveriş daha yaptım. Sitedeki indirimler gerçekten çok iyi. Aldığım kitaplar dün geldi ama ben bugün sitedeki indirimlere bakıp iç çekiyorum ve kendimi yeni bir alışveriş yapmama konusunda ikna etmeye çalışıyorum. Siteyle ilgili kargoların çok geç geldiğiyle ilgili olumsuz yorumlar okumuştum. Çok şükür ben böyle bir sorunla karşılaşmadım. Bundan sonra en sık kullanacağım alışveriş sitelerinden biri olacak gibi görünüyor. Eğer siz de kitap almayı düşünüyorsanız siteye bir şans verin derim.
Kitap alışverişlerim için yeni bahanem 2 yaşındaki kızıma kitap almak. Okuyacak kitabı yok diye ona kitap bakıyorum. Sonra almışken kendime de birkaç tane alayım diyorum 😂
26 Nisan 2021 Pazartesi
Franz Kafka-Babaya Mektup (#kom2021)
Franz Kafka, Babaya Mektup, Türkiye İş Bankası Yayınları, Çevirmen:
Regaip Minareci, 57 Sayfa, 14. Basım, 2020.
24 Nisan 2021 Cumartesi
Ocak Ayında Okuduğum Kitaplar (2021)
Amelie Nothomb, Acıyla Çarp Kalbim, Turkuaz Kitap, Çevirmen: Ayşe Ece, 127 Sayfa, 1. Baskı, 2019 |
Bu kitabı sevgili Eren’in bloğunda görmüştüm. Onun yorumunu
buradan okuyabilirsiniz. Kitabı merak ederek okuma listeme ekledim ama ne zaman
sıra geleceğini bilmiyordum. Şansıma Ukitap sitesinde bu kitabı takasla alma
şansım oldu. Aldığım gibi de okudum.
Yazar 127 sayfada 35 yıllık bir süreyi anlatmış. O kadar akıcı
yazmış ki insan kitabı elinden bırakmak istemiyor, bir oturuşta okumak istiyor.
Eğer vaktiniz varsa bu şekilde bitirebilirsiniz kitabı.
Kitapta iki farklı anne kız ilişkisi anlatılıyor. Kitaptaki bütün
kişiler o kadar iyi betimlenmiş ki, hepsi de çok gerçekçi geldi. Gerçekten yaşayan
insanlar gibi. Sayfalarca betimleme yok ama karakterleri okurken hemen tanıyorsun.
Çevrende onlara benzeyen örnekler geliyor aklına.
Kitapta hiç kimsenin tek yönlü olmamasını da sevdim. Hani kötü
eserlerde karakterler ya tamamen iyi ya tamamen kötüdür ya, burada öyle değil. Herkes
gri. Hatta bütün karakterlerin psikolojilerinde derin yaralar var. Psikolojiyla
ilgilenenler karakterlerden sayfalarca yorum çıkarabilirler.
Kitabın ismi kitapta da geçiyordu. Bir şarkıdan almış yazar.
Sonuç olarak ben bu kitabı çok sevdim. Eren önermeseydi büyük ihtimalle gözümden kaçardı. Bu yüzden iyi ki bloglar var, iyi ki güzel kitap öneren bloggerlar var diyorum 😍
ALTINI
ÇİZDİKLERİM: 1. Marie’ye
mutlu olmak yetmiyordu, mutluluğunu kendisi kadar ayrıcalıklı bulmadığı
insanlara göstermek istiyordu.
2.
Başkalarına karşı düşünceli ve nazik olma erdemine sahip olmadığı için
böylesine acımasız bir kadındı.
3.
“Küçümsemenizi tutumlu kullanın çünkü ona ihtiyacı olanların sayısı çok
fazladır.” Chateaubriand
4. “Acıyla çarp kalbim, deha sende çünkü.” Alfred de Musset
22 Nisan 2021 Perşembe
Ocak Ayında İzlediğim Filmler
Not: Filmler beğeni sırama göre sıralanmıştır. İlk film en beğendiğim, son film en az beğendiğim filmdir.
Afiş çok iyi değil mi? |
ISTAKOZ
Bu filmi sevgili Gül’ün listesinde görmüştüm. Gül “2020’de İzlediğim En İyi 10 Film” diye bir liste yapmıştı. Ben o listedeki filmlerin sekizini izlemişim. Hepsi de beğendiğim filmlerdi. Hemen tümevarım yöntemiyle listede izlemediğim diğer filmleri de seveceğimi düşündüm ve not aldım. O filmlerden biri Istakoz’du. Film hakkında hiçbir şey bilmeden izlemeye başladım. Çok ilginç bir filmdi. Çok farklı bir dünyada geçiyordu. Her an farklı bir detay öğrenip şaşırıyordum. Bütün bu farklılıklar inandırıcı bir şekilde anlatılıyordu. Bu film berbat ve komik olabilecek bir senaryoya sahip ama bunun yerine gayet etkileyici bir iş olmuş. Sanırım bunda en büyük pay yönetmene ait. Bundan sonra diğer filmlerini de takip edeceğim. Farklı bir film izlemek isterseniz tavsiye ederim.
FORGOTTEN
Gül’ün listesindeki diğer izlemediğim film de buydu. Benim Uzak Doğu sinemasıyla pek aram yoktur. İzlediğim filmler en fazla on tanedir. Onlar da en popüler, en bilinen filmler. Bu filmi Gül önermeseydi asla izlemezdim. İyi ki onun tavsiyesini dinlemişim diyorum.
Film çok heyecanlı başladı. Aslında filmi üç bölümde inceleyebiliriz. İlk bölüm gizem ve heyecan, ikinci bölüm olanları anladığımız yer, üçüncü bölüm bütün gerçekleri öğrendiğimiz ve düğümlerin çözüldüğü kısım. Ben en çok ilk bölümü sevdim. Sürekli bir gerginlik, neler oluyor hissi ve olaylar nereye bağlanacak merakına bayıldım. Hele bir karakol sahnesi var, tüylerim diken diken oldu. Burayı nasıl açıklayacaklar diye merak ettim. Açıkladılar ve bence olayları güzel bağlamışlar ama filmin sonunun drama bağlamasını sevmedim. Daha farklı bir son olsaydı ya da bu kadar dram ağırlıklı olmasaydı bu film efsane olabilirmiş. Şimdi bile çok iyi. Mutlaka izleyin. Başroldeki iki erkek oyuncunun performansı da çok iyiydi.
TELEFON
Gül’ün önerdiği Forgotten’ı bu kadar beğenince bu sefer arkadaşım Gülsüm’ün önerdiği Telefon’u izledim J Bu film de çok iyiydi. Forgotten’da iki erkek başrol varken Telefon’da iki kadın başrol vardı. İkisi de iyi performanslar sergilemişler. Yine olaylar hiç beklemediğim bambaşka yerlere gitti. Uzak Doğu sinemasındaki bu sürpriz olaylarını, tahmin edilememe durumunu sevdim. Yalnız bu filmde birkaç mantık hatası vardı. Birkaç yerde de karakterin neden öyle davrandığını anlamadığım sahneler oldu. Mesela çenesini kapatsa hayatına aynen devam edecek olan karakterin bir cümleyle her şeyi mahvetmesi gibi. Bir de filmin sonunda gösterilen sahneyi beğenmedim. Tam film bitti derken kısa bir sahne daha gösterildi. Artık ikinci filme mi hazırlık yapıldı yoksa böyle de bitebilirdi mi denmek istendi bilmiyorum ama o kısmı sevmedim. Yine de herkese öneririm.
AZİZLER
Dokuz Kere Leyla fiyaskosundan sonra bu filmden uzak durmam gerekirdi ama filmin yorumları bir nebze daha iyi olunca cesaretlendim. Zaten Dokuz Kere Leyla kadar kötü değildi ama çok iyi de değildi. Filmden aklımda kalan ve en çok güldüğüm sahneler çocuk oyuncu Caner’in olduğu sahnelerdi. İzlerken çok güldüm ama tabii gerçek hayatta öyle bir çocuktan koşarak kaçardım. O kadar olmasa da maalesef çevremizde Caner’e benzeyen çocuklar oluyor bazen. Bir de bu film bana Haluk Bilginer’in biraz yüzünü dinlendirmesi gerektiğini hissettirdi. Tamam, oyuncu canımız ciğerimiz ve çok başarılı bir isim. Ama tercihlerinde daha seçici olması gerektiğini düşünüyorum. Her sene bir ya da birkaç filmde oynamaktansa 2-3 yılda bir, bir filmde oynasın ama bu kaliteli bir film olsun. Ben böyle düşünüyorum.
BEST OF STAND-UP 2020
Netflix’te yayınlanan stand up gösterilerinden kısa kısa bölümlerin alındığı bir gösteri. Komedyenlerin çok azını tanıyordum ve çok az yerde güldüm. Gösteriyi izlerken aklıma şu geldi. Ağlamak, üzülmek evrenseldir. Dünyadaki bütün insanlar neredeyse aynı şeylere üzülüp ağlayabilirler. Komedi, gülmek ise daha yerel. Ülkelerin espri anlayışları o kadar değişiyor ki. Bırak ülkeleri iki insan bile çok farklı şeylere gülüyorlar. Bu yüzden bu gösteri beni umduğum kadar güldürmedi.
DOKUZ KERE LEYLA
Sosyal medyada bu film çıktığı ilk andan itibaren hep kötü eleştiriler aldı. Hiç beğenilmedi. Başka bir film olsa izlemeyi aklımın ucundan bile geçirmezdim ama oyuncu kadrosu beni cezbetti. Ben filmleri genellikle oyuncuları için izlerim. Eğer sevdiğim bir oyuncu oynuyorsa film kötü olsa bile çok üzülmem, en azından sevdiğim kişiyi izledim diye düşünürüm. Bu yüzden Dokuz Kere Leyla’yı da izledim. Gerçekten denildiği kadar kötüymüş. Filmleri yarım bırakmıyorum çünkü zaten 2-3 saat sürüyor, sonuna kadar izleyeyim diye düşünüyorum ama bu filmi atlaya atlaya izledim. Haluk Bilginer her bayıldığında ve dans edip şarkı söylediğinde başkası adına utanma duygusunu yaşadım. Hiç bulaşmayın derim.
20 Nisan 2021 Salı
Silinmeden Mim (Mimlendim #43)
Herkese merhaba. Bu mimi sevgili Handan’da görmüş ve çok sevmiştim. Ben de yapayım demiştim ama üstünden zaman geçti. Baktım geçen yıldan beri mim yapmıyorum, bunu yapayım dedim. Hem canım biraz konuşmak, anlatmak istiyordu. Tam ihtiyacım olan şey dedim.
Mimin olayı şu: Aklınıza ne gelirse yazıyorsunuz. Sonrasında yazdıklarınızı okuyup düzeltmek yok. İçinizden ne gelirse anlatıyorsunuz. Ben de şimdi başlıyorum anlatmaya, bakalım sonu nereye varacak 😏
Bugün bloğumda “Bilgi Yarışmaları” konulu yazılar
yayınladığımı görmüşsünüzdür. İki sene önce okulumuzda bilgi yarışması
yapmıştık. Etkinliği ben düzenlediğim için bütün sorular elimde vardı. Madem
hazır soru var elimde, bloğumda yayınlayayım dedim. Benim bloğu çocuklar,
ortaokul öğrencileri çok okuyor. Kendi öğrencilerim için hazırladığım kitap
özetleri ve kitap sınavları hem çok tıklanıyor hem de çok yorum alıyor. Bu yazılar
da öğrencilerin ilgisini çeker dedim.
Bir nisandan beri bloğuma yazı yazmamışım. Uzun zamandır bu
kadar ayrı kalmamıştık. Aslında yazmak istediğim ve yazmam gereken çok konu var
ama bir türlü bilgisayarın başına oturup yazamadım. Benim yazabilmem için
yalnız olmam, sessiz bir ortamda olmam ve rahatsız edilmeden en azından iki üç
saat yazabilmem lazım. Takdir edersiniz ki bu şartlar her zaman elde edilmiyor.
O zamanı bulunca başka işler aklımı çeliyor. Bugün bilgisayarın başına oturunca
birkaç yazı stoklamaya çalışacağım. En azından iki hafta sık sık görüşürüz diye
umuyorum.
Okullar yine kapandı. Sadece 8.sınıf öğrencileri okula gidiyor
ama benim de eşimin de 8.sınıflara dersimiz yok. Bu nedenle tamamen evden
çalışmaya döndük. Bunun bazı rahatlıklar sağladığı kesin. Bu yüzden bir tarafım
seviniyor ama maalesef uzaktan eğitim hiç verimli geçmiyor. Derse giren öğrenci
sayısı çok az, derse katılan öğrenci sayısı daha da az. Sanırım dersi açanların
yarısı sesimizi kısıyor ve internette geziyor ya da başka bir şeyle uğraşıyor. Üstelik
daha nisan ayındayız. Okullar temmuza kadar devam edecek deniliyor. Adana sıcağında
kaç öğrenci buluruz bilmiyorum.
Bugün dersim yoktu, ben de dolap ve yatak altlarını düzenleyeyim dedim. Adana’ya yaz geldi. Biz tişörtlere geçtik. Kışlıkları kaldırdım. Adana’da bahar mevsimi yok. Kış bitince hemen yaz geliyor. Bu yüzden benim ya kazaklarım ya da tişörtlerim var. Bu durum üniversitede sorun olmuştu. Üniversiteyi Trabzon’da okudum. Orada da sürekli bir yağmur havası vardı. Hava çok soğuk değil ama kısa kollu giyilecek kadar sıcak da değil. Mevsimlik kıyafet kavramını üniversiteye gidince öğrenmiştim 😂
8. Sınıflar Bilgi Yarışması Soru ve Cevapları
TÜRKÇE 1:
İstiklal Ortaokulu Ders Programı |
|||
|
8 |
7 |
6 |
1.Ders |
Türkçe |
Matematik |
Fen
Bil. |
2.Ders |
Matematik |
İngilizce |
Sosyal
Bil. |
3.Ders |
Fen
Bilimleri |
Türkçe |
İngilizce |
4.Ders |
İnk.
Tarihi |
Fen
Bil. |
Matematik |
Yukarıdaki tabloya bakarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A)7. sınıflar ve 6. sınıflar aynı anda sözel ders
işlemektedir.
B)6. sınıflar daha çok sayısal ders işlemektedir.
C)8. sınıflar Fen Bil. dersi işlerken 6. Sınıflar İngilizce
dersi işlemektedir.
D)7.sınıfların programında Sosyal Bil. dersi görünmemekte.
Cevap: B
TÜRKÇE 2: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde isim
tamlaması nesne görevinde kullanılmıştır?
A. Babam kadayıf tatlısını hiç sevmez.
B. Belediye görevlileri biraz sonra gelecek.
C. Sabahleyin kırılan su bardağıydı.
D. Okulun bahçesinde şölen var.
Cevap: A
TÜRKÇE 3: “Geriye
bakmadan gitmek insanın içini acıtırken kafada oluşan düşünceler çoğaldıkça
insan yalnızlığı anlamaya başlayıp çareler aramaya başlıyor.” Bu cümlede toplam
kaç fiilimsi vardır?
Cevap: 8
MATEMATİK
2:
8. Sınıflar Bilgi Yarışması Soru ve Cevapları
TÜRKÇE 1: Niçin günlük tutar insan? Bu soruyu birçok yazar, özellikle de günlük yazarları kendilerine sormuş ve kendilerine yanıt aramışlardır. Yalnız yazarlar mı? Özel günlük tutanların da, günlüğün bir yerinde, son derece naif bir duyguyla “Neden yazıyorum ki bunları?” demesi de aynı soru değil mi?
Bu metnin türü aşağıdakilerden hangisi olabilir?
A) Sohbet
B)Günlük
C)Otobiyografi D)Anı
Cevap: A) Sohbet
TÜRKÇE 2: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sayıların
yazımı ile ilgili bir yanlışlık yapılmıştır?
A) Yedişer kişilik masa ayrılmış.
B) Sınıfımızda otuzaltı öğrenci var.
C) Dersler saat 8.30’da başlıyor.
D) Kızım 18 Ocak 2007’de doğdu.
Cevap: B
TÜRKÇE 3: “Büyük,
kara bir köpek hızla geliyordu.” Cümlesi, kaç ögeden oluşmuştur?
Cevap: 3 öge
vardır ( Özne- Zarf Tümleci- Yüklem)
MATEMATİK
1:
8. Sınıflar Bilgi Yarışması Soru ve Cevapları
TÜRKÇE 1: “Rıfat Ilgaz, 1911’de Kastamonu’da doğdu. Bolu Gerede, Akçakoca, Gümüşova’da ilkokul öğretmenliği yaptı. 1938’de Ankara Gazi Eğitim Enstitüsünü bitirdi. 1939’da Adapazarı ve İstanbul’daki ortaokullarda Türkçe öğretmeni olarak çalıştı.”
Yukarıdaki parça aşağıdaki yazı türlerinin
hangisinden alınmış olabilir?
A) Otobiyografi B)
Fıkra C) Anı D) Biyografi
Cevap: D
TÜRKÇE 2: “Roman,
gerçeği, kopya ederek değil, yorumlayarak anlatmalı, okura
bilgi vermeyi amaçlamamalıdır.”
Yukarıdaki cümlede altı çizili
sözcüklerden hangisi fiilimsi değildir?
A) Ederek B)
Yorumlayarak C) Anlatmalı
D) Vermeyi
Cevap: C)
Anlatmalı
TÜRKÇE 3: Aşağıdakilerin hangisinde sayıların yazımı
ile ilgili bir yanlışlık vardır?
A. Sırada ikişer kişi oturmalı.
B. Sınavda yine 3.üncü olmuş.
C. Senden sonra daha on kişi var.
D. Babam 1962’de doğmuş.
Cevap: B
MATEMATİK 1:
A)
5 B)
10 C) 15 D)
16
MATEMATİK
2:
7. Sınıflar Bilgi Yarışması Soru ve Cevapları
TÜRKÇE 1: Aşağıdaki cümlelerde geçen fiillerden hangisi oluş bildirmez?
A) Dün sabah erkenden büyük caddede yürüdüm.
B) Bahçemizdeki güller çabuk soldu.
C) Son yağmurlardan sonra papatyalar büyüdü.
D) Güneş bu gün sanki erken doğdu.
Cevap: A
TÜRKÇE 2: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde dilek kipiyle
çekimlenmiş bir eylem kullanılmamıştır?
A. Gel de teyzen sevsin seni.
B. Onları sakın bana bırakma.
C. Kıyafetlerini odanda çıkar.
D. Konuştuklarımızı uygularsan iyi edersin.
Cevap: D
TÜRKÇE 3: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, bitişik
yazılması gereken “de” ayrı
yazılmıştır?
A) Size bu mektupla birlikte bir öykü de gönderiyorum.
B) Eksik olmasın; beni de düşünüp bir tane göndermiş.
C) Uzun cümlelerin de bir tadı, bir güzelliği var
D) Sıkıntılı günlerim de arkadaşlarıma giderim.
Cevap: D
MATEMATİK
1:
6.Sınıflar Bilgi Yarışması Soru ve Cevapları
TÜRKÇE 1: Aşağıdakilerden hangisi paragrafın giriş cümlesi olmaya uygundur?
A. Üstelik, böyle bir yapıtı bu zamanda yayınlamak zor.
B. Sonra, birden yağmur bastırdı, hepimiz perişan olduk.
C. Oysa oyunu dikkatle izlediğimizde böyle bir şey yok.
D. Her olay, her insanda aynı
izlenimi uyandırmaz
Cevap: D
TÜRKÇE 2: Aşağıdaki dizelerin hangisinde kişileştirme yoktur?
A) Akasyalar, bakmayın yüzüme dik dik!
B) Kâğıt bile mısralardan tedirgin.
C) Kulağının dibinde haykırdı rüzgâr.
D) Siyah gözlerine beni de götür.
Cevap: D
TÜRKÇE 3: Aşağıdaki
atasözlerinden hangisi “Suçluların yanında, hatası olmayanlar da zarar
görür.” anlamındadır?
A. Kör ile yatan şaşı kalkar.
B. Kör ölünce badem gözlü olur.
C. Kurunun yanında yaş da yanar.
D. Üzüm üzüme baka baka kararır.
Cevap: C
MATEMATİK
1:
5. Sınıflar Bilgi Yarışması Soru ve Cevapları
TÜRKÇE 1: Türkçede saatler yazılırken hangi noktalama işareti kullanılır?
Cevap: Nokta
TÜRKÇE 2: Çoğul eki
“-ler” aşağıdaki cümlelerin hangisinde eklendiği sözcüğe “abartma”
anlamı katmıştır?
A)Arabalar dizi dizi olmuştu yola.
B)Onun odalar dolusu kitabı var.
C)Haberlerde olaya hiç değinmedi.
D)Osmanlılar kılıçla sınır çizdiler.
Cevap: B
TÜRKÇE 3: Aşağıdaki cümlelerden hangisinde “şart” söz
konusudur?
A)Pazara gitmek için
hazırlandı.
B)Telefon ettiğimde çıkıyormuş.
C)Köye vardığımızda akşam
olmuştu.
D) Seninle gelirim ama beklersen.
Cevap: D
MATEMATİK
1:
1 Nisan 2021 Perşembe
Mart Çekilişimin Kazananı
Herkese merhaba. Yılbaşında, bu sene her ay bloğumda bir çekiliş yapacağımı ve bloğuma gelen yorumlardan birine kitaplığımdan üç kitap hediye edeceğimi söylemiştim. Nisan ayının ilk gününde çekiliş sonlandı ve mart ayının kazananları belli oldu (Geçen ayın bir kazananı beninle iletişime geçmediği için hakkını kaybetti. Bu yüzden bu ay iki kişiyi seçtim):
Oldu. İkisini de tebrik ediyorum. İletişim bilgilerinizi uzunderesule@gmail.com adresine gönderirseniz haftaya kitaplarınızı gönderebilirim.
Bu çekiliş dediğim gibi bütün sene boyunca sürecek. Tabii ayda bir kişi kazanacak. Tek yapmanız gereken bloğumdaki yazılara yorum yazmak. Yaptığınız her yorum bir katılım hakkı kazandıracak. Eski yazılarıma yapılan yorumlar da sayılacak. Eğer bloğunuz yoksa yorum yazdıktan sonra isminizi yazarsanız sizi de çekilişe dâhil edebilirim. Ay sonunda çekilişle kim çıkarsa o kişiye kitaplığımdan kendi seçtiği üç kitabı hediye edeceğim. Yalnız çekiliş sadece yurt içi için geçerli ve çekilişi kazanan kişi bir ay içinde benimle iletişime geçmeli. Yoksa hakkını kaybedecek.