Buket Uzuner, Everest Yayınları, 500 Sayfa, 59.Basım, 2016. |
Kitap iki
bölümden oluşuyor. Hatta iki ayrı roman bile olabilirmiş. Bir yanda eski
İstanbul’da iki, daha sonra üç, en son da dört çocuğun büyüme sürecine tanık
oluyoruz. Diğer yanda ise bir edebiyat öğretmeninin ülkede iç savaş çıktığı
için askere alınmasını okuyoruz. Tabii bu iki bölüm birbiriyle bağlantılı.
Ben çocukları
okumayı daha çok sevdim. Son zamanlarda fark ettim ki karakteri, hatta
anlatıcısı çocuk olan kitapları çok seviyorum. O kitapları okumak daha keyifli
geliyor. Hem onların büyüme sürecine tanık olmak, hem eski mahalle kültürünü
yaşamak hem de geçmiş günlerin nostaljisini hissetmek iyi geldi.
Kitap çok
akıcıydı. Sayfa sayısı gözünüzü korkutmasın, sayfalar hızla ilerliyor. Eğer vakit
ayırabilirseniz birkaç günde bitirirsiniz.
İnternette
kitabın yorumlarına bakınca Ada’nın ailesinin Sadri Alışık, Çolpan İlhan ve
Attila İlhan’dan ilham alınarak yazılmış olabileceğini okudum. Karakterler gerçekten
benziyor.
Kitabın sonunda
her karakterin kendi bakış açılarından yazdıklarını okumak hoşuma gitti. Bir olayı
o olayı yaşayan herkesin bakış açısına göre okumak ve herkesin kendine göre
yorum yapması her zaman ilgimi çekmiştir.
Kitaptaki önemli karakterlerden birinin ölüm şekli o kadar saçmaydı ki, en son böyle mantıksız bir ölüm sahnesini Düşlerin Terzisi filminde görmüştüm. Tabii dünyada inanılmayacak şekilde ölen insanlar da var ama ne bileyim, klasik bir ölüm şeklini tercih ederdim. Kitaptaki ölümü okuyunca bir an gülesim geldi 🙈
Kumral
Ada Mavi Tuna benim yazardan okuduğum ilk kitap ama kalemini çok beğendiğim
için son kitabı olmayacak. Neyse ki elimde okunmamış birkaç kitabı var. Hepsini
okumayı sabırsızlıkla bekleyeceğim.
Not: Şarkıcı
Mabel Matiz’in ismini bu kitaptan aldığını biliyor muydunuz?
Siz Kumral
Ada Mavi Tuna’yı okudunuz mu? Beğendiniz mi? Okumak ister misiniz? Yorumlarınızı
bekliyorum. Yeni yazılarda görüşmek üzere.
ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. “İnsanlar özgür olarak doğar ama her yerde zincire vurulmuş
olarak yaşarlar.” Jean Jacques Rousseau
2. “Onlar (kadınlar) biz erkekler gibi standart tepki
vermezler.” diye açıklama ihtiyacı duydu Üsteğmen Birol.
“Her
birinin arı tepkisi vardır, tek tip davranan biz erkekler bununla başa
çıkamayınca onları anlaşılmaz ve tahmin edilemez olmakla suçlarız hemen.”
3. Yine de insana en az sıkıcı gelen kurallar, kendi koyduğu
kurallardır.
4. Yaşamınız, yaşadığınız yerlerin ve yaşadıklarınızın bir
resmidir.
5. “Büyükler hiçbir şeyi kendiliklerinden anlamıyorlar. Onlara
hep bir şeyleri açıklamak zorunda olmak, çocuklar için ne sıkıcı bir durum.”
Küçük Prens
6. En büyük darbeyi en yakın olan vurur.
7. Şimdi artık biliyorum ki bütün yaşantımız içinde ancak
birkaç kişiye böyle bir hak tanırız. Onu şımartır, yüz verir, alttan alır ve
hatta ona teslim bile oluruz. O da bunu, ta en başından bilmektedir. Eğer çok
şanslı değilseniz, karşınızdaki şımarır, ipin ucunu kaçırır. Bin pişman olur,
incinir, düş kırıklıklarıyla yaralanır ve acı çekersiniz sonunda. Bazen çok
ender de olsa şanslısınızdır ve bir mucize yaşarsınız.
8. Çocukların anne ve babalarını anlamaya otuz yaşlarında
ancak başlayabildiğini yeni yeni öğreniyordum.
9. Öfke en kolay bulaşan duygudur.
10. Hayatta ne zaman mutlu olsam bunun en iyi günlerim olduğunu
hatırlatacak bir mutsuzluk habercisi daima karşıma çıkmıştır. Ya bizim
kültürümüz bunlardan çok fazla yetiştiriyor ve ihraç edilemez olduklarından
başımıza kalıyorlar ya da dünkü mutsuzluklarını şimdiki zamanda yenmeye
uğraşmayanlar, başkalarının mutluluklarını da sınırlayarak teselli buluyorlar.
11. Sevdiklerimizi yitireceğimizi hissettiğimizde yüzümüze
gözümüze bulaşan korku, daha önce sessiz kalmamızın ya da beceriksiz davranmış
olmamızın intikamını daima alır bizden.
12. Ölümü en insafsız kılan şey, insanı o çok sevdiklerinden
kopartmasıdır.
13. Unutmak, yanlışları tekrarlatması bakımından sakıncalıdır.
Aptallar unuturlar. Unutmak cahilliğe yol açar. Kinciler, unutmaz ve
bilgilerini kendilerini de yok edecek yönde harcarlar. Akıllılar unutmayan, ama
bilgilerini kendileri ve idealleri için olumlu enerjiye çevirebilenlerdir.
14. Bir yıl çocuklar için ne kadar uzun, yetişkinler için ne
kadar kısa bir süredir.
15. Hangi yetişkinlerin keyifli bir çocukluk geçirmiş
oldukları, dikkatli bir bakışta anlaşılmaz mı zaten?
16. Birisini sevmekle gelen o inanılmaz hoşgörünün gücü
azaldığında, ayrıntılar bile batar insana.
17. Çocuktum ve çocuklar sahip oldukları şeylerin nasıl
kazanıldığını hiç bilmezler. Çocukluk böyle yaşandığı zaman güzeldir.
18. Ne iyi ki güzellik ve iyilik tek bir ırkta, cinsiyette,
hele hele tek bir din ve mezhepte toplanmıyor.
19. Aşk kimseye lüks olmamalı.
20. Belki de benim asıl sıkıntım, kendimi olduğum gibi kabul
edemeyişimden kaynaklanıyordu. İnsanın kendisini hiç beğenmediği yanlarıyla
birlikte benimsemesi, ortalama olarak insan ömrünün kaçıncı yılına denk düşüyor
acaba?
21. Genç ve sağlıklı bir insanın ölümü kurtuluş sanmasından
daha kötü hiçbir şey ama hiçbir şey yoktur dünyada. Çünkü ölümü kurtuluş olarak
gösteren koşullardan daha zalim, daha berbat bir düzen olamaz.
22. “Ancak ölüm
cezasından kurtulmuş birisi zamanı bir armağan gibi düşünebilir.” John Berger
23. Dövüşte usta olanlar öfkelenmez, kazanmakta usta olanlarsa
korkmazlar. Dolayısıyla akıllılar dövüşmeden önce kazanır, cahiller kazanmak
için dövüşürler.
24. Bütününü bir yıllık bir zamana kondes ettiğimiz evren
tarihi içinde mağara insanından günümüze kadar tespit edilmiş uygarlık tarihi
sadece ve sadece 31 Aralık’ın kırk saniyesine sığacaktı.
25. “Düşümüzde düş gördüğümüzü görmeyen başlayınca uyanma
zamanı yakındır.” Friedrich Lepold
26. Hayat bir romana hiç benzemez ve bazılarımız olacakları çok
önceden sezebilsek de tarihin akışını değiştiremeyiz. Buna ancak romanlarda ve
filmlerde yeter gücümüz ve bu yüzden çılgınlar gibi tutkunuzdur sinema ve
edebiyata.
27. Bence aynaya bakınca kendini beğenen kadın güzeldir.
28. Ben birini mutlu ederek mutlu olabilen egosu gelişmemiş
salaklardanım.
Adını sıkça duyduğum bir kitap. Kalın olması nedeniyle pek elim gitmedi şimdiye kadar. Ama güzel yorumununla birlikte belki kendimi daha çabuk ikna edebilirim. Alıntılar ise birbirinden güzel. Kalemine sağlık. 😊
YanıtlaSilokurix,
Silteşekkürler. Belki ben de bu erken okumazdım çünkü son zamanlarda kalın kitaplara elim gitmiyor. Öyle olunca çok güzel kitaplar kitaplığımda okunmayı bekliyor yıllarca. Bu nedenle bu sene "2021'de Her Ay Bir Tuğla" diye bir etkinliğe katıldım. Her ay en az 500 sayfalık bir kitap okuyoruz. Bu kitabı da bu nedenle okudum. Böyle böyle bekleyen tuğlaları eritmeye çalışacağım :-)
Iki kez okudum ben de. Ölüm şekline kesinlikle katılıyorum. Trafik kazası gibi daha normal bir şey olsa daha aklıma yatardı sanki :)
YanıtlaSilSevKoz,
Silbenim gibi düşünmene sevindim. Konunun ciddiyetini dağıtıyordu ölüm şekli.
Kitabı biliyorum ama açıkçası hiç alıp okuma isteği olmadı. Çok güzel yorumlamışsın, alıntılar çok iyi. Aslında yazını okuduktan sonra merak ettim:))) Mabel Matiz detayı ilginç geldi:) 5 ve 15. alıntıyı çok sevdim:)
YanıtlaSilkitapkesfi,
SilMabel Matiz olayını bir röportajından öğrenmiştim yıllar önce. Aklımda kalmış. Kitabın yazısını yazarken araştırdım, doğruymuş.
çok iyiydi değil mi, sevmene sevindim. Sağlıkla ve kitaplarla kal canım:)
YanıtlaSilKitap Eylemi,
Silbeğendim Eylem. Yazarın diğer kitaplarını da okuyacağım.
Bir daha okuyacağım sanırım, hiç hatırlamıyorum :)
YanıtlaSilHandan,
Siluzun zaman önce okuyunca insan unutuyor maalesef. Biraz da bu yüzden bloğuma yazıyorum yoksa aklımda hiçbir şey kalmayacak :-)
Kitabı beğenerek okumuştum. Alıntılar güzel. Emeğinize sağlık...
YanıtlaSilEbemkuşağı,
Silteşekkürler. Ben de beğendim :-)
merhaba ( :
YanıtlaSilKumral Ada Mavi Tuna kitabını hiç duymamıştım. sayenizde bilgi sahibi oldum. üslubunuz harikulâde. ayrıca "altını çizdiklerim" bölümünüz e çok hoş. 17. ve 18. maddeler çok etkileyiciydi. o sözler size mi ait?
ohen,
Silçok teşekkür ederim güzel yorumunuz için. Alıntılar başlığında yazan her şy kitaptan alıntı. Yani ben yazmadım :-)
Yorumunuzu okuyunca rafta bulsam okurdum sanırım :) Altı çizilecek güzel satırlar çok demek ki kitapta. Elinize sağlık. Mabel Matiz'in adını bu kitaptan alışı da merak uyandırıcı.
YanıtlaSilBeş Senede Devrialem,
Silben severek okudum. Umarım sen de seversin :-)
Adı sıkça karşıma çıkan ve okuyanların sevdiği kitaplardan. Yazarla tanışma kitabım olacağını sanmıyorum ama ileriki yıllarda okuyabilirim :)
YanıtlaSilGül Özdemir,
Silumarım sen de benim gibi seversin :-)
Hiç ilgimi çekmemişti, şimdide çekmedi ne yazık ki :/ Mabel Matiz'e şok oldum :D Yorum için teşekkürler^^
YanıtlaSilEsra Ercan,
Silsadece çocukların hayatını anlatsa tavsiye ederdim ama diğer bölüm bazen sıktı. O yüzden kararı sana bırakıyorum :-)
Yazarı ben de duymuştum ama kitaplarına bakmak hiç gelmemişti aklıma. Sayende güzel bir kitapla tanışmış gibi hissettim, şu ölüm sahnesini de merak ettim :D
YanıtlaSilMrs Soda,
Silöğrenmek istersen mail atabilirsin, söylerim. Burada yazmayayım, belki spoiler yemek istemeyen olabilir :-)
buket uzuner biricik yazarlardan, kendisi seyyah, genelde yolda yazıyor romanlarını, aslı erdoğan da öyle biraz :) balık izleri ve iki yeşil susamuru adlı iki romanı da çok güzel yaa :) kumral ada mavi tuna da ne güzel roman, ben ada kısmını sevmiştim :)
YanıtlaSildeeptone,
Silben de Ada kısmını daha çok sevdim. Yazarın diğer kitaplarını da okuyacağım mutlaka.
aklımda olan bir kitap ama daha okumadım karakteri çocuk olan kitaplar daha hoş oluyor sahiden de :)
YanıtlaSilsessizgemi,
Silçocuk ağzından yazılmış ne kadar kitap okuduysam sevdim. Mesela İçimdeki Müzik de çok güzeldi :-)
Bu kitabi ilk defa goruyorum ama yorumu hosuma gitti, ayrica bir karakterin nasil öldüğünü de merak ettim haha kalemine saglik, okumak istiyorum😊 Ben de bloguma beklerim 😊
YanıtlaSilMinihanok,
Silyorum için teşekkürler. Eğer karakterin nasıl öldüğünü öğrenmek istiyorsan mail kutumdan yazabilirsin. Sana özel olarak gönderebilirim. Şimdi buradan yazmayayım, spoiler yemek istemeyenler olabilir :-)