Jane Austen, Seth Grahame Smith-Aşk ve Gurur ve Zombiler (Austenaton #3)

Jane Austen’ın Aşk ve Gurur kitabını okuyalı on seneden fazla oluyor. Aynı şekilde filmini izleyeli de yıllar oldu. Normalde üstünden bu kadar zaman geçen kitaplarla ilgili birçok detayı unuturum ama Aşk ve Gurur’u o kadar beğenmiştim ki hafızamda yerini korudu.

Bir ara kitabı tekrar okumak istiyordum. Buna fırsat bulamadan elime Aşk ve Gurur ve Zombiler kitabı geçti. Hem Aşk ve Gurur’un dünyasına tekrar girmek istediğimden hem de kitabın zombi uyarlaması nasıl olmuş merak ettiğimden kitabı okudum.

Son zamanlarda birçok klasiğin, masalın farklı versiyonlarını yazıyorlar. Bazıları, Ay Günlükleri serisi gibi, çok başarılı olurken bazıları ise, Oz gibi, felaketle sonuçlanıyor. Zombi versiyonunun başarılı olduğunu söyleyebilirim. Öncelikle kitabın orijinal hikâyesine sadık kalmışlar. Hiçbir olayı atlamamış ve kitabı kısaltmamışlar. Bu çok hoşuma gitti. Kitabı kısaltarak uyarlasalardı kitabın fanatikleri tarafından “Bu olay nasıl atlanır?” lincine maruz kalabilirlerdi.

Zombi yerleştirmelerini çok uçuk bulduğum noktalar olsa da genel olarak sevdim. Özellikle seride sinir bozan birkaç karaktere reva görülen son beni memnun etti. Bu açıdan yazar, Jane Austen’dan daha acımasız davranmış.

Sonuç olarak Aşk ve Gurur hayranlarının severek, gülümseyerek okuyacakları bir kitap çıkmış ortaya. Eğer Aşk ve Gurur’u okumadıysanız tercihinizi orijinal kitaptan yana kullanmanızı öneririm. Bu da ilginizi çekmezse kitabın 2016 yılında beyaz perdeye uyarlanmış filmini izleyebilirsiniz.     

Siz Aşk ve Gurur ve Zombiler’i okudunuz mu? Beğendiniz mi? Okumak ister misiniz? Jane Austen kitaplarını sever misiniz? Yorumlarınızı bekliyorum. Yeni yazılarda görüşmek üzere.

Austenaton etkinliği kapsamında okuduğum diğer kitapların yorumlarına, isimlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz:

Jane Austen-Northanger Manastırı

Kim Wilson-Jane Austen’la Çay Saati

Beth Pattillo-Jane Austen Hayatımı Mahvetti

Jane Austen-Akıl ve Tutku

ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Gururlu oluşunu kolayca bağışlayabilirdim, benimkini kırmasaydı.

2. O kadar içine kapanıklık bazen dezavantajdır. Bir kadın aşkını fazla iyi gizlerse âşık olduğu kişiyi elinden kaçırabilir.

3. Evlilikte mutluluk tamamen şans meselesidir ve hayatını birlikte geçireceğin insanın kusurlarını ne kadar az bilirsen o kadar iyidir.

4. Gerçekten sevdiğim çok az insan var, hakkında iyi düşündüğüm insanların 

sayısıysa daha az.

5. Bir kızın evlenmekten sonra en sevdiği şey, arada sırada aşkta hayal kırıklığına uğratılmaktır. Böylece hem kafası meşgul olur hem de arkadaşları arasında bir çeşit ayrıcalık kazanır.

6. İnsan derin düşüncelere tek başınayken dalmalıydı; ne zaman yalnız kalsa düşünmeyi en büyük rahatlık olarak görüyordu; yalnız başına yürüyüp de sevimsiz hatıraların tadını sonuna kadar çıkarmadığı tek bir gün bile olmuyordu.

7. Çocukken iyi huylu olan insanlar büyüyünce de iyi huylu oluyorlar.