Herkese merhaba. Son zamanlarda okuduğum kitapların, hoşuma giden alıntılarını bloğuma yazıyorum. Blogda yazılacak çok kitap biriktiği için hepsinin yorumunu yazamayacağım. Bazı kitapların alıntılarını yazmakla yetineceğim yoksa işin altından kalkamayacağım. Alıntılar size kitapla ilgili bir fikir verir. Eğer içlerinde merak ettiğiniz varsa sorabilirsiniz, kısaca ne düşündüğümü söylerim.
Ray Bradbury, İthaki Yayınları, Çevirmen: Dost Körpe, 202
Sayfa, 7. Baskı, 2018. |
Ray Bradbury-Fahrenheit 451
2. Ölmenin güzel tarafı bu; kaybedecek bir şeyin olmayınca istediğin
riske girebiliyorsun.
3. “Tehlikelidir bilginin azı
Ya kana kana iç ya da
hiç tatma Piyerya Pınarı’nı
Oranın sığ akıntıları
beyni sarhoşlaştırır
İçmekse bizi büyük
ölçüde ayıltır.” Alexander Pope
4. “Bu çağda, bilgeliğin okulunda, gösterişli budalalar paçavralar
içindeki azizlerden üstün tutuluyor.” Thomas Dekker
5. Bir kitabı kapağına göre yargılama.
6. Ama insanın muhteşem tarafı budur; Sil baştan yapmaktan vazgeçecek
kadar umutsuzluğa veya tiksintiye kapılmaz asla.
7. Herkes ölünce ardında bir şeyler bırakmalı, derdi dedem. Bir çocuk,
bir kitap, bir tablo, inşa edilmiş bir ev veya duvar, yapılmış bir çift ayakkabı.
Veya ekilmiş bir bahçe. Elinin bir şekilde dokunduğu bir şey, öldüğünde ruhunun
gideceği bir yer olsun diye; böylece insanlar ektiğin o ağaca veya çiçeğe
baktığında, sen orada olursun. Ne olduğu önemli değil, dokununca onu
değiştirdiğin ve ellerini çektiğinde sana benzeyeceği bir şeye dönüştürdüğün
sürece, derdi. Sadece çim biçen adamla bahçıvan arasındaki fark dokunuştadır,
derdi. Çimleri biçen adam orada hiç olmamış gibidir; bahçıvansa bir ömür boyu
orada olacak.
8. Mutlu olmamız için gereken her şeye sahibiz ama mutlu değiliz. Bir şey
eksik.
9. Birçok şey hakkında “Neden” diye sorarsan ve bunu sürdürürsen sonunda
epey mutsuz olabilirsin.
10. Aslında arada sırada rahatsız edilmemiz gerek. En son ne zaman
gerçekten rahatsız oldun? Önemli bir konuda, gerçek bir konuda?
11. “İnsanın içi nasıl bu kadar boşalabiliyor?” diye merak etti. İçini kim
boşaltıyor?
Anton Çehov, Vanya Dayı, Türkiye İş Bankası Yayınları,
Çevirmen: Ataol Behramoğlu, 86 Sayfa, 12. Baskı, 2021. |
Anton Çehov-Vanya Dayı
-Tam insanın kendini
asacağı bir hava.
2. Yaşlanınca çocuklaşır insan, kendisine acınsın ister, gel gör ki
yaşlılara kimsenin acıdığı yok.
3. Bir kadın, bir erkeğin ancak şu sırayla arkadaşı olabilir: Önce
tanıdığı, sonra sevgilisi ve daha sonra arkadaşı.
4. Can sıkıntısıyla tembellik bulaşıcıdır.
5. Bence gerçek, niteliği ne olursa olsun, belirsizlik kadar korkunç
değildir.
6. Sonya: Çirkinim ben.
Yelena: Çok güzel
saçların var.
Sonya: Hayır! Bir kadın
güzel değilse “Çok güzel gözleriniz var, çok güzel saçlarınız var…” derler.
7. Hepinizin içinde bir yakma yok etme şeytanı var. Ne ormanlara, ne
kuşlara, ne kadınlara ne de birbirinize acıyorsunuz.
Halide Edib Adıvar, Kalp Ağrısı, Can Yayınları, 302
Sayfa, 15. Baskı, 2019. |
Halide Edib Adıvar-Kalp Ağrısı
2. Demek kadın, erkek birbirini bizim istediğimiz kadar istedikleri
zaman, yaşları ne olursa olsun, bir oğlan ve bir kız çocuktan başka bir şey
değildirler.
3. Siz hiç kimseyi sevmeyeceksiniz, fazla ve karışık düşünüyorsunuz.
Sevmek kafa ile, düşünmek ile değildir. Sevmek… Sevmektir işte!
4. Gözlerini bana çevir, çıldırıyorum.
5. Düşündüğümü söyleyecek kadar çirkin olduğuma zaman zaman müteşekkir
oluyorum.
6. Yalnız dost kalalım, evlenemeyiz demek, sevmeyenler için kolay fakat
buna muhatap olanlar için değil.
F. Scott Fitzgerald, Benjamin Button’ın Tuhaf Hikâyesi,
Türkiye İş Bankası Yayınlarıı, Çevirmen: Bülent O. Doğan, 50 Sayfa, 5. Baskı,
2021. |
ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Siz tam romantik yaştasınız. Elli. Yirmi beşlikler fazla dünya işlerine dalıyor; otuzlarındakiler çalışmaktan solup gitmiş oluyor; kırk, koca bir puro içinceye kadar bitmeyen uzun hikâyelerin yaşı; altmış ise- of altmış ise yetmişe çok yakın; ama elli en oldun yaş. Elli yaşını seviyorum.
İçlerinde okuduğunuz bir kitap var mı? Okumak istediğiniz? Merak ettiğiniz? İlginizi çeken? Yorumlarınızı bekliyorum. Yeni yazılarda görüşmek üzere.
Fahrenheıt 451 kitabını merak ediyordum. Teşekkürler paylaşım için:)
YanıtlaSilEbemkuşağı,
SilFahrenheit 451 değişik bir kitaptı. Artık çeviriden mi yoksa yazarın üslubundan mı bilmiyorum ama okuması çok keyifli değildi. Cümleler bir garip, anlatım değişik. Yine de hoşuma giden cümleler okuduğum için mutluyum. Eğer yapabilirsen orijinal dilinden oku derim ya da başka bir yayınevinden basılmasını bekleyebilirsin. Bu şekliyle mutlaka okumalısın diyebileceğim bir kitap değil.
Fahrenheit 451 bir ara çok popülerdi okuma fırsatı bulamadım henüz. Vanya Dayı ve Kalp Ağrısı' nın alıntılarını sevdim, ikisini de okumamıştım. Alıntı paylaşımlarını okumaktan keyif alırım hep. :)
YanıtlaSilduygu emanet,
Silalıntı okumayı ben de seviyorum. Çok güzel cümleler çıkıyor bazen. Kalp Ağrısı çok romantik bir kitaptı. Devamı da var. İkinci kitabını da okuyacağım.
Vanya Dayi ve Benjamin Button okudum.
YanıtlaSilFahrenheit 451 basladim ama sevmedim biraktkm ben belki baska zamama okurum
SevKoz,
SilFahrenheit 451 değişik bir kitaptı. Artık çeviriden mi yoksa yazarın üslubundan mı bilmiyorum ama okuması çok keyifli değildi. Cümleler bir garip, anlatım değişik. Yine de hoşuma giden cümleler okuduğum için mutluyum. Eğer yapabilirsen orijinal dilinden oku derim ya da başka bir yayınevinden basılmasını bekleyebilirsin. Bu şekliyle mutlaka okumalısın diyebileceğim bir kitap değil.
Ben de elli yaşı seviyorum :D
YanıtlaSilFahrenheit 451 en sevdiğim distopik kitap sanırım.
Handan,
Silhadi ya. Ben çok distopya okumadım. O yüzden en sevdiğimi söylemek için erken olabilir ama 1984'ü daha çok sevdiğimi söyleyebilirim.
1984 ve diğerleri umutsuz, bu kitapta ise umut var.
SilHandan,
Silbu açıdan düşünmemiştim :-)
Şule Hanım, harika alıntılar... :)
YanıtlaSilBen de beklerim blog'uma :)
Mert,
Silçok teşekkür ederim :-)
Benjamin Button'u şöyle bir oturup yarım saatte bitirmiştim. Çok tatlış bir kitap.
YanıtlaSilshe is the man,
Silyanlış hatırlamıyorsam 50 sayfaydı. Konusunun özgünlüğünü sevdim ben de.