Özgür Çiçek&Irmak Ertuna Howison-Jane Austen ve Adab-ı Muaşeret

Özgür Çiçek-Irmak Ertuna Howison, Jane Austen ve Adab-ı Muaşeret, Doğan Kitap, 189 Sayfa, 1. Baskı, 2017.

İki kadın radyocu, radyoda edebiyat ve sinema programı yaparken Jane Austen’la ilgili konuşmalarının kendilerini ve okuyucularını mutlu ettiğini fark edince kitap yazmaya karar vermişler. Yazarın kitaplarından yola çıkarak o dönemin sosyal hayat, yemek, kadın-erkek ilişkileri vb. yönlerini ele almışlar. 

Bu kitabı Jane Austen’ı seven ve kitaplarını okuyan herkes severek okuyacaktır. Yalnız bu kitabı okumadan önce yazarın bütün kitaplarını okusanız iyi olur çünkü kitapta Austen’ın romanlarıyla ilgili spoilerlar var. Benim için sorun olmadığından rahatsız olmadan okudum ama bu konuyu sorun eden çok kişi olduğunu bildiğim için uyarımı yapayım dedim.

Kitapta çok sevdiğim blogger Austenzede’yi görünce tanıdığım biri ünlü olmuş gibi sevindim J Kitapta onun bir yazısından alıntı paylaşılmış. Yalnız yazarların üslubu o kadar Austenzede’ye benziyordu ki kendisinin gerçek ismini bilmesem bu kitabı yazanlardan birinin o olduğuna yemin edebilirdim. :-) 

Ben bu kitabı yazanların nedense yabancı olduğunu sanıyordum. Sanırım “Howison” adını görünce böyle düşündüm. İki Türk kadın yazarın böyle bir kitap yazması beni hem sevindirdi hem de gururlandırdı.

Kitabın kapağı müthiş. Bayıldım. Ayrıca kitapta 1800'lü yıllar İngiltere'sini yansıtan çok hoş çizimler de mevcut. 

Kitabı bir kitapçıdan beş liraya aldığım için ayrıca mutluyum J Siz de internette ve kitapçılarda indirimli fiyatını araştırmadan kitabı etiket fiyatına satın almayın.

Siz bu kitabı okudunuz mu? Beğendiniz mi? Okumak ister misiniz? Jane Austen'ın kitaplarını sever misiniz? En çok hangi kitabını seversiniz? Yorumlarınızı bekliyorum. Yeni yazılarda görüşmek üzere. 

Jane Austen'la ilgili okuduğum bazı kitaplar şunlar: 

Jane Austen-Akıl ve Tutku

Jane Austen-Northanger Manastırı

Beth Pattillo-Jane Austen Hayatımı Mahvetti

Kim Wilson-Jane Austen’la Çay Saati

Jane Austen, Seth Grahame Smith-Aşk ve Gurur ve Zombiler

ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Charlotte Bronte, Austen’ı çok hanım hanımcık olmakla ve tutkuları anlamamakla eleştiriyor. Virginia Woolf’a göre Austen, kendi dünyasına başkaldırmak yerine onu kabullenmiştir. En acımasız Austen eleştirmenlerinden olan Mark Twain’e göre bu İngiliz yazarın romanları kesinlikle katlanılmazdır. Twain, Austen’dan o kadar nefret eder ki mezarını kazıp kadıncağızın kendi kaval kemiğiyle kafasına vurmak ister.

2. Bir saygı ifadesinin abartılı tekrarla kullanılması ancak bir alay olabilir.

3. “Bir kitap iyi yazılmışsa onu her zaman kısa bulurum.” Jane Austen

4. Türkiye’de de kadınlar daha çok kitap okuyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2011 yılında açıklanan verilerine göre Türkiye’de kitap okuyanların %61’i kadın ve en çok tercih edilen tür %38 ile romanmış.

5. “Eğer bir kadın, bir erkeği kabul edip etmeme konusunda şüphe ediyorsa kesinlikle onu reddetmesi gerektiğine inanırım. Eğer evet demekte tereddüt ediyorsa doğrudan hayır demesi gerekir. Evliliğe güven içinde adım atarken şüpheli duygulara, yarım gönüle yer yoktur.” Emma romanından

6. “Evlilikte mutluluk tümüyle şans meselesidir. Taraflar birbirlerini gayet iyi tanısalar da hatta baştan çok benzer olsalar da bu mutluluklarına en ufak bir katkıda bulunmaz. Sonradan daima değişmek için çırpınır, başlarını derde sokarlar, hayatını birlikte geçireceğin kişinin kusurlarını ne kadar az bilirsen o kadar iyidir.” Gurur ve Önyargı romanından

7. Austen, roman yazarak geçimini sağlayabilen ilk kadın yazar ve evlilik kurumunun baskısına direnebilen nadir kadınlardan biri olur İngiliz tarihinde.

8. “Baştan çıkmam için bugüne kadar görmüş olduğum herkesten çok daha üstün biriyle tanışmam gerekiyor.” Emma

9. Francis Hart’a göre gerçekte insanın ne hissettiğini anlaması için öncelikle yalnız kalabilmesi gerekmektedir. Duygularının anlamlandırılması ve içselleştirilmesi için yalnızlık yani yalnız başına kalmak şarttır. Mahremiyet olmadan gerçek duyguları anlamak imkânsızdır.

10. Modern dünyada alıştığımız ve ezelden beri böyledir diye düşündüğümüz şeyler aslında ne kadar yeni ve sürekli evrilen pratikler.