13 Temmuz 2022 Çarşamba

George Orwell-Edebiyat Üzerine

George Orwell-Edebiyat Üzerine

George Orwell, Edebiyat Üzerine, Sel Yayınları, Çevirmen: Yunus Çetin, 165 Sayfa, 1. Baskı, 2018.

Sel Yayınları, George Orwell’ın denemelerini birçok kitapta toplayıp basmış. Edebiyat Üzerine de yazarın zamanında gazetelerde ve dergilerde yayınlanan yazılarından oluşuyor.

Deneme benim en sevdiğim türlerden biridir. George Orwell ise en sevdiğim yazarlardan biri ama maalesef yazarın ülkemizde çıkan deneme türündeki kitaplarını bir türlü çok sevemedim. Bence bunun nedeni kitaplarda toplanan denemelerin çok farklı konuları içermesi. Yazarın anılarından oluşsa ya da edebiyat alanındaki fikirlerini içeren yazıları olsa bayılarak okuyacağıma eminim ama siyasetle ilgili fikirleri de var kitaplarında. Siyasetle hiç alakası olmayan biri olarak bu yazılarda maalesef sıkılıyorum. Konuyla ilgili olanlar beğeniyle okuyabilirler belki.

Yine de kitapta hoşuma giden yazılar oldu tabii. Ancak yazarla tanışmak isteyenler mutlaka önce romanlarından başlamalı.

Yazardan okuduğum diğer kitapların yorumlarına kitap isimlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz:

1984

Hayvan Çiftliği

Paris ve Londra’da Beş Parasız

Boğulmamak İçin

Neden Yazıyorum

Kitaplar ve Sigaralar

Balinanın Karnında

Dali'den Karakurbağasına Bazı Düşünceler

Siz bu kitapları okudunuz mu? George Orwell sever misiniz? En sevdiğiniz George Orwell kitabı hangisi? Yorumlarınızı bekliyorum, yeni yazılarda görüşmek üzere.

ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Her romana incelenmeye değer gözüyle bakıldığı sürece iyi bir roman eleştirisinden söz edilemez.

2. Bir yabanarısı tabağımdaki reçele dadanmıştı, ben de onu ortadan ikiye böldüm. Hiç aldırmadı, kesilmiş yemek borusundan ince ince reçel akarken yemeğine devam etti. Ancak uçup gitmeye kalkışınca başına gelen korkunç şeyin farkına vardı. Çağdaş insanın durumu da tıpkı böyledir. Kesilip atılan onun ruhudur ve belli bir süre, belki de yirmi yıl boyunca, bunun farkına varmamıştır.

3. On dokuzuncu yüzyıla gelindiğinde din çoktan bir yalana, zenginin zengin, yoksulun yoksul kalmasını sağlayan yarı bilinçli bir aygıta dönüşmüştü. Yoksullar çektikleri sefalete razı olmalıydı çünkü tüm bunlar genelde Kew Bahçeleri ile kuyumcu dükkânı arası bir yer gibi betimlenen öteki dünyada telafi edilecekti. Bana senede on bin sterlin, sana da haftalık iki sterlin yeter ama hepimiz Tanrı’nın çocuklarıyız.

4. Pek çok insanın yalnız kaldığında hiç gülmediğini görüyorum. Bir insan yalnız kaldığında gülmüyorsa iç dünyası epey yavan olsa gerektir.

5. Herkesin aciz olduğu zor durumlarda herkes batıl inançlara sahiptir.

6. “Dünyada gerçek bir dâhi ortaya çıktığında, onun kim olduğunu öğrenmek isterseniz şu şaşmaz aşamete, yani tüm ahmakların ona karşı fesat kurmasına bakabilirsiniz.” Jonathan Swift

7. Mutluluğu inandırıcı bir şekilde canlandırabilmek konusunda Dickens’ın modern yazarlar arasında neredeyse eşi benzeri olmayan olağanüstü bir kabiliyeti vardır.

8. Savaş ve Barış’ı ilk okuduğumda herhâlde yirmi yaşındaydım ki insanın hacimli romanlar karşısında gözünün korkmadığı bir yaşta, Tolstoy’un (belki de dört çağdaş roman uzunluğuna denk düşecek üç hacimli ciltten oluşan) kitabına getirdiğim tek eleştiri yeterince uzun olmamasıydı. Bana kalırsa Nikolay, Nataşa Rostova, Piyer Bezuhov, Denisof ve diğerleri sonsuza dek seve seve okunabilecek insanlardı.

9. Kitaplar yedi şilin altı peniye satılsa bile en az beş kitabı bir şilin karşılığında kütüphaneden ödünç alabilirsiniz. Hayatın başka hangi alanında bir şilin karşılığında bu kadar fazla şey satın alınabilir?

10. Bir şey kurulu düzeni altüst ettiğinde ve bunu düpedüz hakaretamiz ya da korkutucu bir şekilde yapmadığında komik olur. Her şaka küçük çaplı bir devrimdir. Mizahı tek bir ifadeyle tarif etmek zorunda kalsak küçük bir çivi üzerinde asılı kalmış saygınlık olarak tarif edebilirdik. Saygınlığı yerler bir eden ve yüksek koltuklarında oturanları-tercihen büyük bir gürültüyle- alaşağı eden her şey komiktir. Düşüş ne kadar büyükse, şaka da o kadar büyüktür. Kremalı turtayı birine atacaksak vaizdense piskoposun suratını hedef almak daha eğlenceli olacaktır.

11. Özgürlüğün tek bir anlamı varsa o da insanlara duymak istemedikleri şeyleri söyleyebilme hakkıdır.

12. İnsan, hayatında basitlikten oluşan büyük alanlar bıraktığı müddetçe insanlığını koruyabilir. Hâlbuki günümüzde ortaya çıkan pek çok yenilik (bilhassa da sinema, radyo ve uçak) daha ziyade insanın bilincini zayıflatmaya, merakını köreltmeye ve genel itibariyle onu hayvanlara yaklaştırmaya yarıyor.

13. Marangoz için kullandığı aletler nasıl vazgeçilmezse yazarın da en öncelikli ihtiyacı rahatsız edilmeyeceğini bildiği iyi ısıtılmış rahat bir odadır. Bu ihtiyaç kulağa o kadar önemli gelmeyebilir fakat ev ortamında yapılması gereken düzenlemeler düşünülürse bu koşulu sağlayabilmek için aslında ciddi bir gelir gereklidir.

14. Kendinde bir şeyler gören genç yazarlara verebileceğim tek tavsiye, hiçbir tavsiyeye kulak asmamalarıdır.

15. “Söylediklerinize hiçbir şekilde katılmıyorum ama onları dile getirebilmeniz için hayatımı feda etmeye hazırım.” Voltaire

29 yorum:

  1. Sevdiğim yazarların görüşlerini, denemelerini, hatta güvenilir kaynaklar aktarmışsa anılarını okumayı çok severim ben de. Kendi eserleriyle iyice bütünleştirebiliyorum böylece. Bu da ilgi çekiciymiş.

    13. alıntı bana Kendine Ait Bir Oda'yı anımsattı. 14. alıntıyı ne ile ilişkilendiriyor bu arada, onu merak ettim. Genelde eleştirilere ve önerilere asıl bu dönemlerde kulak verilmesi tavsiye edilir, şaşırdım. Ama sanırım daha çok sırf başkalarını memnun etmek adına kendi yolundan sapmama üstüne bir durumdan bahsediyor. :)
    Bu arada tam yorumu yayınlama butonuna basınca internet bağlantımın kesildiğini fark ettim, umarım birkaç kez yorum göndermiyorumdur. Öyleyse silersin öncekileri :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. vulnicure,
      Sadece bir yorumun gelmiş, merak etme.

      14.maddede herkesin her konu hakkında fikri olduğu ve bunu söylemekten çekinmemeleri ile ilgiliydi. "Eğer insanları dinlerseniz kendinizi bulamazsınız, ne yapacağınızı bilemezsiniz çünkü kimseyi memnun edemezsiniz." şeklinde bir paragrafın sonunda yazılmış o cümle.

      Sil
  2. hımm seviyorum bu tür kitapları, bunu ise duymamıştım, pekiiii :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. deeptone,
      Orwell'ın böyle denemeleri çok. Ben de Sel Yayınları'ndan alıp alıp okuyorum.

      Sil
  3. Ben Boğulmamak İçin'i de sevemedim neden bilmiyorum ama bazı kitapların zamanı vardır. Dönüp tekrar okuduğunda fikrini değiştirir. Onun dışında 1984 artık çok klasik olacak ama akıcı güzel bir kitap. Hayvan çiftliğini çok seviyorum. Orwell'ın hep orijinal bir tarafı var benim için. Paris ve Londrada Beş parasız da kezaa öyle. Hepsi birbirinden değerli..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dear Monarosa,
      Boğulmamak İçin, diğer üç romanına göre daha vasat kalıyor. Kötü değil ama diğer romanları o kadar güzel ki insan ister istemez hayal kırıklığına uğruyor.

      Sil
  4. 1984 başucu kitabı olmalı. Herkesin okuması gereken bir kitap bence. Hayvan Çiftliği de yine göz açan kitaplardan biri. Diğer kitaplarını okumadım ama Orwell kesinlikle sevdiğim yazarlar listesinde yer alıyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Manxcat / KuyruksuzKedi
      İkisi de yazarın klasiklerinden. Ben bir de Paris ve Londra'da Beş Parasız'dan etkilenmiştim. Okuduğum kitaplar içinde fakirliği ve açlığı en etkileyici şekilde anlatan kitaptı. Öneririm.

      Sil
  5. Yazardan hiç kitap okumayanları bu yazıdan kovmuyoruzdur umarım. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. she is the man,
      kovmuyoruz ama bir an önce tanışmasını öneriyoruz :-)

      Sil
  6. İlkay,
    belki ilerleyen zamanlarda böyle baskılar yapılır. Yazarın kitaplarındaki telif kalktığı için isteyen yayınevi kitabını basabilir.

    YanıtlaSil
  7. Deneme türünü ben sevemedim. Çok sevdiğim bir yazarınsa okuyorum ama genelde uzak duruyorum bu tarz kitaplardan

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. https://adadenizi.blogspot.com/,
      son yıllarda çıkan ve çok satanlar listesine giren denemeleri ben de sevmiyorum. Deneme yazabilmek için belli bir yaşa ve edebi bir birikime sahip olmak gerekiyor bence. Klasik yazarların denemelerini keyifle okuyorum.

      Sil
  8. Hayvan Çiftliği kitabını ne zaman elime alsam bırakıyorum, okuma zamanım gelmemiş diye hissediyorum. Bu kitabı bilmiyordum, alıntılar çok güzel, özellikle 11. Alıntıyı çok sevdim:)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kitapkesfi,
      Hayvan Çiftliği güzel ve akıcı bir kitap. Bence bir şans verebilirsin. Birkaç saatte biter, okuması zor bir kitap değil.

      Sil
  9. Eskiden daha keyifle okuyordum, distopik roman modundaydım, şimdi yüreğim sıkışıp içim acıyor okurken. Hayranım . Ama doğrusu daha okumadığım çok kitabı var.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Handan,
      ben de daha yarısını okumamışımdır. Neyse ki yazar çok az eser bırakmamış :-)

      Sil
  10. George Orwell 'i seviyorum dönemin çok ilerisinde bir zekası olduğunu düşünüyorum.
    1984 en sevdiğim eseri :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. DüşTasarımcısı,
      döneminin ilerisinde olduğuna ben de katılıyorum. Bugünleri yetmiş sene öncesinden görebilmiş.

      Sil
  11. Merhabalar;
    Yaptığınız alıntılar kitabı resmen al oku diyor :)
    Bu arada bloğunuzu takibe aldım ve BLoG LisTeM sayfama isteğiniz üzerine ekledim. Bundan sonra sürekli uğrarım :) Bu arada bloğuma çaya beklerim çay bedaveeee :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. BLoG Dedektifi,
      teşekkürler. Daha sık görüşeceğiz umarım :-)

      Sil
    2. Tabi tabi siz gelin ben hep çay ikram ederim :)

      Sil
    3. BLoG Dedektifi,
      teşekkürler :-)

      Sil
  12. Ben de yazarı çok seviyorum ama bayağıdır okuyamadım ve okuma fırsatım olursa deneme türlerini listemin en sonuna yazacağım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gül Özdemir,
      önce romanlarını bitirmekte fayda var :-)

      Sil
  13. Bu kitabını okumadım. Hayvan çiftliği ve 1984 favorim:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ebemkuşağı,
      benim de. Bir de Paris ve Londra'da Beş Parasız'ın anlatımı beni çok etkilemişti.

      Sil
  14. Maalesef yazarın sadece 1984 kitabını okudum en kısa zamanda başka kitaplarını da okumak istiyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Derya,
      Hayvan Çiftliği ve Paris ve Londra'da Beş Parasız da güzeldir. Tavsiye ederim.

      Sil

Yorumlarınız için çok teşekkür ederim :-)