George Orwell, Edebiyat Üzerine, Sel Yayınları, Çevirmen:
Yunus Çetin, 165 Sayfa, 1. Baskı, 2018. |
Deneme benim en
sevdiğim türlerden biridir. George Orwell ise en sevdiğim yazarlardan biri ama
maalesef yazarın ülkemizde çıkan deneme türündeki kitaplarını bir türlü çok
sevemedim. Bence bunun nedeni kitaplarda toplanan denemelerin çok farklı
konuları içermesi. Yazarın anılarından oluşsa ya da edebiyat alanındaki
fikirlerini içeren yazıları olsa bayılarak okuyacağıma eminim ama siyasetle
ilgili fikirleri de var kitaplarında. Siyasetle hiç alakası olmayan biri olarak
bu yazılarda maalesef sıkılıyorum. Konuyla ilgili olanlar beğeniyle
okuyabilirler belki.
Yine de kitapta hoşuma
giden yazılar oldu tabii. Ancak yazarla tanışmak isteyenler mutlaka önce
romanlarından başlamalı.
Yazardan okuduğum diğer
kitapların yorumlarına kitap isimlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz:
Paris ve Londra’da Beş Parasız
Dali'den Karakurbağasına Bazı Düşünceler
Siz bu kitapları
okudunuz mu? George Orwell sever misiniz? En sevdiğiniz George Orwell kitabı
hangisi? Yorumlarınızı bekliyorum, yeni yazılarda görüşmek üzere.
ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Her romana incelenmeye değer gözüyle bakıldığı
sürece iyi bir roman eleştirisinden söz edilemez.
2. Bir yabanarısı tabağımdaki reçele dadanmıştı, ben de onu ortadan ikiye
böldüm. Hiç aldırmadı, kesilmiş yemek borusundan ince ince reçel akarken
yemeğine devam etti. Ancak uçup gitmeye kalkışınca başına gelen korkunç şeyin
farkına vardı. Çağdaş insanın durumu da tıpkı böyledir. Kesilip atılan onun
ruhudur ve belli bir süre, belki de yirmi yıl boyunca, bunun farkına
varmamıştır.
3. On dokuzuncu yüzyıla gelindiğinde din çoktan bir yalana, zenginin
zengin, yoksulun yoksul kalmasını sağlayan yarı bilinçli bir aygıta dönüşmüştü.
Yoksullar çektikleri sefalete razı olmalıydı çünkü tüm bunlar genelde Kew
Bahçeleri ile kuyumcu dükkânı arası bir yer gibi betimlenen öteki dünyada
telafi edilecekti. Bana senede on bin sterlin, sana da haftalık iki sterlin
yeter ama hepimiz Tanrı’nın çocuklarıyız.
4. Pek çok insanın yalnız kaldığında hiç gülmediğini görüyorum. Bir insan
yalnız kaldığında gülmüyorsa iç dünyası epey yavan olsa gerektir.
5. Herkesin aciz olduğu zor durumlarda herkes batıl inançlara sahiptir.
6. “Dünyada gerçek bir dâhi ortaya çıktığında, onun kim olduğunu öğrenmek
isterseniz şu şaşmaz aşamete, yani tüm ahmakların ona karşı fesat kurmasına
bakabilirsiniz.” Jonathan Swift
7. Mutluluğu inandırıcı bir şekilde canlandırabilmek konusunda Dickens’ın
modern yazarlar arasında neredeyse eşi benzeri olmayan olağanüstü bir
kabiliyeti vardır.
8. Savaş ve Barış’ı ilk okuduğumda herhâlde yirmi yaşındaydım ki insanın
hacimli romanlar karşısında gözünün korkmadığı bir yaşta, Tolstoy’un (belki de
dört çağdaş roman uzunluğuna denk düşecek üç hacimli ciltten oluşan) kitabına
getirdiğim tek eleştiri yeterince uzun olmamasıydı. Bana kalırsa Nikolay,
Nataşa Rostova, Piyer Bezuhov, Denisof ve diğerleri sonsuza dek seve seve
okunabilecek insanlardı.
9. Kitaplar yedi şilin altı peniye satılsa bile en az beş kitabı bir
şilin karşılığında kütüphaneden ödünç alabilirsiniz. Hayatın başka hangi
alanında bir şilin karşılığında bu kadar fazla şey satın alınabilir?
10. Bir şey kurulu düzeni altüst ettiğinde ve bunu düpedüz hakaretamiz ya
da korkutucu bir şekilde yapmadığında komik olur. Her şaka küçük çaplı bir
devrimdir. Mizahı tek bir ifadeyle tarif etmek zorunda kalsak küçük bir çivi
üzerinde asılı kalmış saygınlık olarak tarif edebilirdik. Saygınlığı yerler bir
eden ve yüksek koltuklarında oturanları-tercihen büyük bir gürültüyle- alaşağı
eden her şey komiktir. Düşüş ne kadar büyükse, şaka da o kadar büyüktür.
Kremalı turtayı birine atacaksak vaizdense piskoposun suratını hedef almak daha
eğlenceli olacaktır.
11. Özgürlüğün tek bir anlamı varsa o da insanlara duymak istemedikleri
şeyleri söyleyebilme hakkıdır.
12. İnsan, hayatında basitlikten oluşan büyük alanlar bıraktığı müddetçe
insanlığını koruyabilir. Hâlbuki günümüzde ortaya çıkan pek çok yenilik
(bilhassa da sinema, radyo ve uçak) daha ziyade insanın bilincini zayıflatmaya,
merakını köreltmeye ve genel itibariyle onu hayvanlara yaklaştırmaya yarıyor.
13. Marangoz için kullandığı aletler nasıl vazgeçilmezse yazarın da en
öncelikli ihtiyacı rahatsız edilmeyeceğini bildiği iyi ısıtılmış rahat bir
odadır. Bu ihtiyaç kulağa o kadar önemli gelmeyebilir fakat ev ortamında
yapılması gereken düzenlemeler düşünülürse bu koşulu sağlayabilmek için aslında
ciddi bir gelir gereklidir.
14. Kendinde bir şeyler gören genç yazarlara verebileceğim tek tavsiye,
hiçbir tavsiyeye kulak asmamalarıdır.
15. “Söylediklerinize hiçbir şekilde katılmıyorum ama onları dile
getirebilmeniz için hayatımı feda etmeye hazırım.” Voltaire
Sevdiğim yazarların görüşlerini, denemelerini, hatta güvenilir kaynaklar aktarmışsa anılarını okumayı çok severim ben de. Kendi eserleriyle iyice bütünleştirebiliyorum böylece. Bu da ilgi çekiciymiş.
YanıtlaSil13. alıntı bana Kendine Ait Bir Oda'yı anımsattı. 14. alıntıyı ne ile ilişkilendiriyor bu arada, onu merak ettim. Genelde eleştirilere ve önerilere asıl bu dönemlerde kulak verilmesi tavsiye edilir, şaşırdım. Ama sanırım daha çok sırf başkalarını memnun etmek adına kendi yolundan sapmama üstüne bir durumdan bahsediyor. :)
Bu arada tam yorumu yayınlama butonuna basınca internet bağlantımın kesildiğini fark ettim, umarım birkaç kez yorum göndermiyorumdur. Öyleyse silersin öncekileri :)
vulnicure,
SilSadece bir yorumun gelmiş, merak etme.
14.maddede herkesin her konu hakkında fikri olduğu ve bunu söylemekten çekinmemeleri ile ilgiliydi. "Eğer insanları dinlerseniz kendinizi bulamazsınız, ne yapacağınızı bilemezsiniz çünkü kimseyi memnun edemezsiniz." şeklinde bir paragrafın sonunda yazılmış o cümle.
hımm seviyorum bu tür kitapları, bunu ise duymamıştım, pekiiii :)
YanıtlaSildeeptone,
SilOrwell'ın böyle denemeleri çok. Ben de Sel Yayınları'ndan alıp alıp okuyorum.
Ben Boğulmamak İçin'i de sevemedim neden bilmiyorum ama bazı kitapların zamanı vardır. Dönüp tekrar okuduğunda fikrini değiştirir. Onun dışında 1984 artık çok klasik olacak ama akıcı güzel bir kitap. Hayvan çiftliğini çok seviyorum. Orwell'ın hep orijinal bir tarafı var benim için. Paris ve Londrada Beş parasız da kezaa öyle. Hepsi birbirinden değerli..
YanıtlaSilDear Monarosa,
SilBoğulmamak İçin, diğer üç romanına göre daha vasat kalıyor. Kötü değil ama diğer romanları o kadar güzel ki insan ister istemez hayal kırıklığına uğruyor.
1984 başucu kitabı olmalı. Herkesin okuması gereken bir kitap bence. Hayvan Çiftliği de yine göz açan kitaplardan biri. Diğer kitaplarını okumadım ama Orwell kesinlikle sevdiğim yazarlar listesinde yer alıyor.
YanıtlaSilManxcat / KuyruksuzKedi
Silİkisi de yazarın klasiklerinden. Ben bir de Paris ve Londra'da Beş Parasız'dan etkilenmiştim. Okuduğum kitaplar içinde fakirliği ve açlığı en etkileyici şekilde anlatan kitaptı. Öneririm.
Yazardan hiç kitap okumayanları bu yazıdan kovmuyoruzdur umarım. :)
YanıtlaSilshe is the man,
Silkovmuyoruz ama bir an önce tanışmasını öneriyoruz :-)
İlkay,
YanıtlaSilbelki ilerleyen zamanlarda böyle baskılar yapılır. Yazarın kitaplarındaki telif kalktığı için isteyen yayınevi kitabını basabilir.
Deneme türünü ben sevemedim. Çok sevdiğim bir yazarınsa okuyorum ama genelde uzak duruyorum bu tarz kitaplardan
YanıtlaSilhttps://adadenizi.blogspot.com/,
Silson yıllarda çıkan ve çok satanlar listesine giren denemeleri ben de sevmiyorum. Deneme yazabilmek için belli bir yaşa ve edebi bir birikime sahip olmak gerekiyor bence. Klasik yazarların denemelerini keyifle okuyorum.
Hayvan Çiftliği kitabını ne zaman elime alsam bırakıyorum, okuma zamanım gelmemiş diye hissediyorum. Bu kitabı bilmiyordum, alıntılar çok güzel, özellikle 11. Alıntıyı çok sevdim:)))
YanıtlaSilkitapkesfi,
SilHayvan Çiftliği güzel ve akıcı bir kitap. Bence bir şans verebilirsin. Birkaç saatte biter, okuması zor bir kitap değil.
Eskiden daha keyifle okuyordum, distopik roman modundaydım, şimdi yüreğim sıkışıp içim acıyor okurken. Hayranım . Ama doğrusu daha okumadığım çok kitabı var.
YanıtlaSilHandan,
Silben de daha yarısını okumamışımdır. Neyse ki yazar çok az eser bırakmamış :-)
George Orwell 'i seviyorum dönemin çok ilerisinde bir zekası olduğunu düşünüyorum.
YanıtlaSil1984 en sevdiğim eseri :)
DüşTasarımcısı,
Sildöneminin ilerisinde olduğuna ben de katılıyorum. Bugünleri yetmiş sene öncesinden görebilmiş.
Merhabalar;
YanıtlaSilYaptığınız alıntılar kitabı resmen al oku diyor :)
Bu arada bloğunuzu takibe aldım ve BLoG LisTeM sayfama isteğiniz üzerine ekledim. Bundan sonra sürekli uğrarım :) Bu arada bloğuma çaya beklerim çay bedaveeee :)
BLoG Dedektifi,
Silteşekkürler. Daha sık görüşeceğiz umarım :-)
Tabi tabi siz gelin ben hep çay ikram ederim :)
SilBLoG Dedektifi,
Silteşekkürler :-)
Ben de yazarı çok seviyorum ama bayağıdır okuyamadım ve okuma fırsatım olursa deneme türlerini listemin en sonuna yazacağım :)
YanıtlaSilGül Özdemir,
Silönce romanlarını bitirmekte fayda var :-)
Bu kitabını okumadım. Hayvan çiftliği ve 1984 favorim:)
YanıtlaSilEbemkuşağı,
Silbenim de. Bir de Paris ve Londra'da Beş Parasız'ın anlatımı beni çok etkilemişti.
Maalesef yazarın sadece 1984 kitabını okudum en kısa zamanda başka kitaplarını da okumak istiyorum.
YanıtlaSilDerya,
SilHayvan Çiftliği ve Paris ve Londra'da Beş Parasız da güzeldir. Tavsiye ederim.