KIM WILSON – JANE AUSTEN’LA ÇAY SAATİ (AUSTENATON #1)

Yarıyıl Reading Challenge etkinliğini tamamlamam katıldığım diğer etkinlikleri hatırlamamı sağladı J Maşallah bu sene bulduğum bütün etkinliklere katılmışım. Hepsi de çok isteyerek katıldığım ve çok güzel etkinlikler ama işte bünye tembel olunca hepsinde yarım yamalak ilerliyorsun. Mesela Jane Austen’ın kitaplarını okuduğumuz, film ve dizilerini izlediğimiz bu maratona çok istekle katılsam da konuyla ilgili ilk yazımı etkinliğin başlangıcından aylar sonra yazabiliyorum. Doğal olarak listemi bitiremeyeceğim ama yeni yılda da etkinliğe devam etme kararı aldım. Etkinliği 2018’de de devam ettirme kararımı eminim, etkinliğin planlayıcısı Sevgili Esseve Rin de kabul eder 😊(Etkinliğin detaylarını buradan öğrenebilirsiniz.)

Jane Austen’la Çay Saati adını okuyunca benim aklımda şöyle bir kitap canlandı: Jane Austen hayranı bir genç kız hayatı onun romanlarında gibi yaşamak ister ama aşktan yana hiç yüzü gülmemiştir. Tam her şeyden umudunu kestiği bir anda öncesinde hiç anlaşamadığı ama sonrasında delice âşık olduğu biriyle tanışır. Biz de kitapta onların romantik öykülerini okuruz. Meğer kitabın benim tahminimle uzaktan yakından alakası yokmuş.

Kitapta çayın Jane Austen’ın günlük hayatında ve karakterinde oynadığı rol incelenmiş. Jane Austen’ın kitaplarından, mektuplarından ve çağdaşlarıyla yazışmalarından kesitler sunarak her bölümde çayın günün farklı zamanlarında içiminden, onların hayatlarının belli alanlarındaki işlevine kadar farklı açılardan incelenmiş. Ayrıca her bölümün sonunda o dönemlerde içilen çay tarifleri, çayın yanında ikram edilen atıştırmalıkların günümüz mutfağına göre uyarlanmış halleri de birlikte verilmiş.

Kitap öyle bir yazılmış ki benim gibi çaydan pek hoşlanmayan, kahve sever birine bile porselen demlikte demlenmiş, şık porselen fincanlarda çay içerken sohbet etme isteği uyandırdı. Yazarın yaşadığı dönem zaten en sevdiğim dönemlerden biri, kitap sizi o dönemde yaşıyormuş gibi hissettirme konusunda çok başarılı.

Martı Yayınları’ndan çıkan kitabın baskı kalitesi, kapağı ve kapağın dokusu çok hoş. Aralarda o dönemi, Jane Austen’ı ve onun karakterlerini temsil eden çizimler kitaba hoş bir hava katmış. Kitapta yazarın kitaplarına ve karakterlerine atıf yapıldığı için yazarın bütün kitaplarını okuduktan sonra kitabı okumak isteyebilirsiniz ama benim gibi bütün eserlerini okumadan da okuyabilirsiniz.

Jane Austen’ın vasisinin “O zamanlar çayın nasıl yapıldığını keşfetmek isteyenlerin keyif alarak okuyacakları bu kitabı herkese tavsiye ederim.” dediği kitabı ben de bütün Jane Austen ve çay sevenlere tavsiye ediyorum.

Jane Austen'la ilgili okuduğum bazı kitaplar şunlar: 

Jane Austen-Akıl ve Tutku

Jane Austen-Northanger Manastırı

Beth Pattillo-Jane Austen Hayatımı Mahvetti

Jane Austen, Seth Grahame Smith-Aşk ve Gurur ve Zombiler

ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Çay o zamanlar son derece pahalı ve hizmetçiler tarafından yürütülmeye müsait olduğundan yemek odasındaki bir dolapta kilitli tutulurdu ve dolabın anahtarı sadece Jane’de bulunurdu.

2. Geleneksel İngiliz kahvaltılarında, sığır eti ve sert bira gibi daha ağır yiyecek ve içecekler olurdu. 1700’lerin başlarında Kraliçe Anne, sabahları ağır, alkollü içeceklerden ziyade hafif ve ferahlatıcı içecekleri tercih ettiğinden kahvaltıda çay içme adetini başlatan isim oldu.

3. Romanlarda çay, yazar tarafından bir karakter simgesi olarak kullanılırdı. Bir kişinin çaydan haberdar olması ve sevmesi, onun medeni bir insan yapar, iyiye ve doğruya meyilli olduğuna işaret ederdi. Çayı hor görenler ise en hafif tabirle cahil ve kafasız insanlardı. Çay içmeyi reddetmeleri, onların ahlaken çöküşte olduklarının göstergesi bile olabilirdi.

4. Sevdaya düşen ve kendilerine saygıları olan genç bir kadın yemek yemezdi zaten.

5. “Doktorların ya da eczacıların alanını zapt etmek gibi bir niyetimiz yoksa da-ki bu böylesine bir işin amacını aşması olur- hastalara iyi gelecek yiyeceklerin nasıl hazırlanacağını bilmek her ev kadınının vazgeçilmez bir görevidir."

NOT: Kitabın konusunu yazarken kitabın ön sözünden yararlandım.