Murat Menteş-Derde Deva Randevu 2

Murat Menteş, Derde Deva Randevu 2, Alfa Yayınları, Çizer: Hakan Karataş, 230 Sayfa, 1.Baskı, 2019

Derde Deva Randevu 1 yorumumdan sonra ikinci kitabı da okumak istediğimi yazmıştım. Sevgili Işın da ikinci kitabı okumuş, birinciyi okumak istiyormuş. Durum böyle olunca kitapları takas yapmayı teklif ettim, Işın da beni kırmadı. Sadece bu kitabı değil yanında küçük birçok hediye gönderdi bana. Kendisine buradan bir kez daha teşekkür ediyorum.

İlk kitabın yorumuna buradan ulaşabilirsiniz. Konsept aynı. Bu yüzden yorumumu çok uzatmayacağım çünkü alıntılar zaten çok uzun. Murat Menteş bu kitapta hayatını kaybetmiş Türk, yabancı birçok ünlü isimle hayali röportajlar yapıyor ancak verilen cevaplar o kişilerin gerçekten söylediği sözlerden oluşuyor. Böylece siz o kişileri ve düşüncelerini az çok tanımış oluyorsunuz.

İlk kitapla ilgili en çok yapılan eleştiri kitabın kısa olduğu ve okurken tadının damağımızda kaldığıydı. Neyse ki bu kitap daha kalın ve röportajlar da daha uzun. Böylece okuma keyfi artmış.

İlk kitaptaki gibi bu kitapta da çizimler çok başarılı. Özellikle bazı karikatürler çok güzel olmuş. Murat Menteş’in Halide Edib’le çay içtiği karikatürde kahkaha attım 😄

En çok Balzac ve Umberto Eco bölümleri hoşuma gitti. Balzac’ı okuyalı yıllar oluyor, Eco’yu ise hiç okumadım. Kitap bana yazarların eserlerini okuma isteği verdi. Halide Edib’in tarihimizde ne kadar önemli bir yeri olduğunu hatırladım ve onun eserleri için de sabırsızlandım. Attila İlhan’ın bölümü tamamen çizgi-roman şeklinde yapılmıştı.

Tabii kitaptaki bütün isimler bu kadarla sınırlı değil. Eminim sizin de ilginizi çeken kişiler vardır.

Yazarın okuduğum dört kitabı, Derde Deva Randevu roman olmadığı için onu sıralamaya dâhil etmedim, benim için şu şekilde sıralanıyor: (Kitapların ismine tıklayarak kitapla ilgili yorumuma ulaşabilirsiniz)

Ruhi Mücerret > Korkma Ben Varım > Dublörün Dilemması > Antika Titanik

Siz Murat Menteş’i hiç okudunuz mu? En çok hangi kitabını seviyorsunuz? Okumayı düşünüyor musunuz? Yorumlarınızı bekliyorum. Yeni yazılarda görüşmek üzere.

ALTINI ÇİZDİKLERİM:

Konfüçyüs: 1. Yüce ruhlu kişiler istifade eder. Adi tipler ise ancak kovulduklarında giderler.

2. –Sizi en çok ne üzer?

-Eğitim-öğretim imkânı sunulmamış ve böylece kendine ve başkalarına saygı besleyemeyen bir gencin suça bulaşıp cezalandırıldığını görmek.

3. Kendini değersiz gören kimse mutluluğu tadamaz.

4. Ne mutlu mutsuzluğunu anlatabilene.

5. Bütün mesele ölçülü olmakla ilgili. Ölçüsüz saygı yalakalık olur. Ölçüsüz ihtiyat korkaklık olur. Ölçüsüz cesaret gaddarlık olur. Ölçüsüz dürüstlük kabalık olur.

Yunus Emre: 1. Verme gönlünü dünya malına bir gün

Dünyaya meyil veren sendeler düşer bir gün

Balzac: 1. Liyakatsizlik yaygınlaştıkça ahlaksızlık otomatikleşir.

2. Hayatın aksine romanın makul olması gerekiyor. Yaşanmış bir olay, romanda anlatıldığında imkânsız görünebiliyor.

3. Bir kadının alakasından mahrum kaldığınız takdirde, bu dünyada hiçbir şey olamazsınız.

4. Kadınlarla münasebetlerinizde şu şövalye şiarını benimseyiniz: “Hepsine hizmet et, birini sev.”

5. Hayat fevkalade hayaller ve alelade gerçeklerden müteşekkildir.

6. Bir sevgili her şey değilse hiçbir şeydir.

7. Asla sözü edilmeye değecek derecede kısmetli veya zannedildiği kadar nasipsiz değilizdir.

8. İnsanın sevme kapasitesi sınırlıdır. Birini çok sevebilmek için, başkalarına duyduğunuz sevginizden ona aktarmanız gerekir.

9. İlk aşk bir aşı gibi, sonraki seferlerde hastalanmayı önlüyor.

10. Aşk ancak uzaktayken kıvamını, demini korur. Kavuşunca gözler ya büsbütün kamaşır veya tümden kör olur.

11. Tüm sevinçlerin sınıfı vardır fakat bazı acılar sonsuzdur.

12. –Birinin bağnaz olduğunu nasıl anlarız?

-Birbirinden farklı binlerce insanı tıpatıp aynı sanmasından.

13. –Eş dostla münasebetlerimizde nasıl adil olabiliriz?

-Sizden bir şey istendiğinde, vermeye imkanınız varsa, çabucak, gecikmeden verin. Vermeye gücünüz yetmiyorsa, beklemeden ve bekletmeden kesin olarak “Hayır” deyin. Böylece asilce paylaşma ve dürüstçe reddetmeyi, insanı yücelten bu çifte erdemi kazanırsınız.

14. Yalnızlık iyidir ama size yalnızlığın daha iyi olduğunu söyleyecek birinin olması şartıyla.

15. Tarihi tahrif edenler, toplumun yükselişini engellerler. Zira geçmişi farklı algılayanlar, beraberce bir gelecek inşa edemez.

16. Suskunluk, kurbanların mükemmel kamuflajıdır.

Ahmet Mithat Efendi: 1. Şiir hayata lezzet katar. Gelgelelim hayatın çekilip çevrilmesi felsefeyle olur. Herkesin şair olması gerekmez fakat her birimiz düşünmeyi öğrenmeliyiz.

2. Özgürlüğün birince şartı, kendi ekmeğini kendi kazanmaktır. Başkasının ekmeğiyle yaşamak… Çocuk, esir hasta filan değilseniz mazur gösterilemez.

3. İnsanların çoğu içinde bulunduğu hali beğenmez. Kendini daima bir bela içinde görür. Halbuki hayatımızda bir teselli bulacağımız, şükredeceğimiz şeyler yok değildir. Aslında üzülecek halde olmadığımızı, başımıza daha beter bir bela geldiğinde fark ederiz.

Arthur Conan Doyle: 1. Bir konuyu tüm yönleriyle bilmeden fikir üretmek büyük hatadır. Bu hatayı yaparsanız sizi kısırlaştıran ön yargılardan başka bir şey elde edemezsiniz.

2. Bir insan eğer dünya hakkında yorumlarda bulunacaksa ufku da en az dünya kadar geniş olmalı.

3. Tevazuda ısrar ederek kendini azımsamak da böbürlenerek yeteneklerini abartmak da gerçeklerden uzaklaşmaktır.

4. Umutluyum çünkü hayat, bir insanın uydurabileceği her şeyden daha ilginç.

5. Kimseyi pohpohlayarak iyi bir insana dönüştüremezsiniz. Ve birini hor gördüğünüzde ancak kendinizi alçaltırsınız.

6. Kimilerin yakınlığı, kaba insanların saldırganlığından daha zararlıdır.

7. Birine biraz güvenmek, hiç güvenmemekten daha kötüdür.

Halide Edib Adıvar: 1. Emin olduğum bir şey var, insan hayatta yalnızdır. Sevdiği ve onu seven insanlar da geçici birer hayalden ibarettir.

2. Birbirine benzemeyen insanların dostluğu her ikisini de ferahlatır.

Theodor Adorno: 1. Aptallığı küçümsemeyin. Aptallığın gücü ve direnişi daima entelektüellerin emeklerini boşa çıkaracak seviyededir.

2. Tehlike giderilip ihtiyaçlar karşılanınca can sıkıntısı başlar. Böylece eğlence vazgeçilmez bir ihtiyaç haline gelir.

3. Bir kişinin bize iyi niyet besleyip beslemediğinin şaşmaz bir ölçüsü vardır: Bizimle ilgili zalim ve düşmanca sözleri bize nasıl aktardığı.

4. “Eleştirmenler evet, lazım galiba ama ben romanı yazıp bitirdikten sonra meydana çıkıyorlar ki iş işten geçmiş oluyor.” John Steinbeck

Orhan Kemal: 1. Bu milletin şu milletin ferdi olmak değil, insanlığın yüz karası olmamak önemli.

2. Anlatmak nasıl ki büyük bir kabiliyet ve kültür işiyse dinlemek de aynı şekilde bir kabiliyet ve kültür işi. Dinlemeyi aydın kişiler bilir çünkü onların maksadı anlamaktır.

3. İnsanın gavuru, Müslüman’ı olmuyor arkadaş. İyisi, kötüsü oluyor.

4. “Cehenneme işçi alıyorlarmış. Gider misin?” diye sorsalar, “Giderim. Maaş ne kadar?” diyecek türde bir hayat yaşadık.

Attila İlhan: 1. Ben “Yahya Kemal büyük şairdir.” dediğim zaman herkes ayağa kalktı. Çünkü ben solcuyum. Bu, Türk sanatçısı mı? Evet. Eseri iyi mi? Evet. Sen de ondan yararlanabilirsin. Bu, senin ilericiliğini gölgelemez.

Ursula K. Le Guin: 1. Çıkarlar dünyasında kendi değerinizi kaybetme tehlikesiyle yaşarsınız.

2. Gerçek olduğunu zannettiğimiz şey ile hayal ürünü olduğunu düşündüğümüz şey arasında gizemli, muğlak bir sınır vardır.

3. Çoğu kimse ne zaman ve nasıl harekete geçeceğini bilir. Gelgelelim ne zaman duracağını bilmez.

4. –Sizi ne huzursuz eder?

-Çalışıp didinenlerin hakkını alamaması. Aptalların akıllılara patronluk etmesi. Yeteneğin kıskançlık tarafından boğulması. Tuzukuru kimselerin, haksızlığa isyan etmeyi garibanlardan beklemesi.

Cemal Süreya: 1. Seyahat özgürlüğü için “Yolculuk yapma gereksinmesi+para+boş zaman” lazım. yurttaşımızda bunlar var mı? Yok. Demek ki seyahat özgürlüğü de yok.

2. Kişinin on kitabı varsa hepsini okur. Yüz kitabı olan yarısını okur. Bin kitabı olanın hiçbirini okumamasından korkarım.

3. İktidarın çeşmesinden su içen altı ay sarhoş gezer.

Umberto Eco: 1. Bir kitap, okuyucusuna yazarının farkında bile olmadığı şeyler söyleyebilir.

2. Kime acırım biliyor musunuz? Okurları kadar zeki olmayan yazara.

3. –Çağdaşlarınızın romanlarını okuyabiliyor musunuz?

-Pek değil. Yeni bir kitap benimkinden ya kötü oluyor ve onu sevmiyorum ya da iyi oluyor ve onu yine sevmiyorum.

4. Hep huzur aradım ama hiçbir yerde bulamadım; bir kitapla çekildiğim köşelerden başka.

5. –Bir mucize gerçekleştirmeniz mümkün olsa?

-Dünyadaki tüm insanların tüm kitapları okumasını sağlardım.

-Niye?

-Bir lidere ve emir almaya ihtiyaçları olmadığını iyice anlasınlar diye.

6. Hiçkimse talihsizliğinin kendisindeki bir noksanlığa bağlı olduğunu düşünmez. Bu nedenle herkes bir suçlu bulmaya çalışır.

7. Sonradan aptal durumuna düşmemek için şimdi zeki görünmekten vazgeçmeyi tercih ederim.

8. İnsanların çoğunluğu aptal. Ve kamuoyu genellikle sahtekârların yalanlarıyla şekilleniyor. Bırakalım da herkes kendi bildiği yoldan kendini mahvetsin.

Bruce Lee: 1. İlk görüşte aşka inanırım ama ikinci kez bakmayı da ihmal etmem.

2. Deliler gibi sevmen aptal gibi davranmanı gerektirmez.

3. Maziden hoşnut, bugün neşeli, istikbalden umutlu ol.

4. Bugünün insanı ol. Sonraki çağın mimarı ol.

5. Bilmek ama bilmezden gelmek en büyük bilgeliktir.