22 Ağustos 2018 Çarşamba

Murat Menteş - Korkma Ben Varım

Murat Menteş kitap yorumları
İletişim Yayınları, 8.Baskı, 2012, 424 Sayfa

Bloğumu düzenli takip edenler Murat Menteş’i çok sevdiğimi Ruhi Mücerret ve Dublörün Dilemması yorumlarımdan hatırlar. Korkma Ben Varım yazardan okuduğum üçüncü kitap oldu.

Yazardan okuduğum üç kitap içinde en fazla karakter bu kitapta vardı. Kitap dört bölümden oluşuyor ve her bölümü bir karakterin ağzından okuyoruz. Arada başka karakterlerin de anlatımı girince bazı yerlerde kafam karıştı. Sonra kitabın tarzına alıştım ve sorun yaşamadım. Yine de size kitabı kısa sürede okumanızı, çok ara vermemenizi öneririm. Verdiğiniz arada karakterler ve olaylar karışabilir.

Kitaptaki bütün karakterlerin hayatının birbiriyle ilişkili olmasını sevdim. Hatta çok kısa bir süre Ruhi Mücerret karakteri Masum Cici’yi bile okuyoruz. 

Korkma Ben Varım’da da orijinal karakter isimleri okuyoruz. Enver Paşa, Abidin Dandini, Hayati Tehlike, Atom Bombacıyan…

Kitabın sonu bana göre açık bırakılmış. İleride bir devam kitabı gelebilir diye düşünüyorum.

Kitabın son sayfalarında olaylar o kadar hızlı ilerledi ki okurken başım döndü. Keşke kitap 20-30 sayfa daha uzun olsaydı da detaylı ve sakin bir okuma yapabilseydim dedim.

Bir Murat Menteş kitap klasiği olarak kitapta Alper Canıgüz güzellemesi vardı. Yazarın Gizli Ajans kitabından bahsedilmiş.

Yine bir Murat Menteş klasiği olarak kadın karakterlere inanılmaz güzel iltifatlar vardı. Her seferinde bu adamın romantik iltifatlarına bayılıyorum J

Yazarın okuduğum üç kitabı benim için şu şekilde sıralanıyor:

Ruhi Mücerret > Korkma Ben Varım > Dublörün Dilemması

Yalnız yazarı okuyanlarda fark ettim ki yazardan ilk hangi kitabı okuyorlarsa en çok onu seviyorlar. Siz Murat Menteş’i hiç okudunuz mu? En çok hangi kitabını seviyorsunuz? Okumayı düşünüyor musunuz? Yorumlarınızı bekliyorum. Yeni yazılarda görüşmek üzere (Bilgisayarım bozulduğu için uzun zamandır yazamıyordum. İnşallah bundan sonra sık sık görüşeceğiz).

NOT: Kitabın ismi en beğendiğim kitap isimlerinden biri. Ayla Dikmen’in bir şarkısının sözünden alınmış.

ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Boş bir kafa, boş bir silah, bari boş konuşmayalım.
2. Herkesin üç kişiliği vardır: Ortaya çıkardığı, sahip olduğu ve sahip olduğunu sandığı.
3. Nehrin kıyısında sabırla beklersen tüm düşmanlarının cesetlerinin yüzdüğünü görürsün.
4. Aşkart’ınızı her üç yılda yenilemeniz gerekiyor. Demek ki bakanlık üyeleri de aşkın sonsuza dek süreceğine pek ihtimal vermiyor.
5. Herhangi bir neşe kırıntısı, heyecan zerresi, merak kıymığı yok. Ruhunun bir kısmını teslim etmiş, geri kalanıyla vaziyeti idare ediyor sanki.
6. Bir insanın yetişme tarzına en iyi ışık tutan şey, kavga ederken sergilediği davranışlardır.
7. Öyle harikasın ki Asya Maya, bence bugüne kadar yapılan bütün güzellik yarışmaları geçersiz sayılmalı.
8. –Nasıl ölmek istersin?
-Yaşlanarak.
9. Soru sormazsan ben de yalan söylemem.
10. Gereğinden uzun süre çocuk kalırsan insanlıktan çıkarsın.
11. Reyhan sen dünyadaki bütün eczanelerden alınabilecek en şifalı kapsül, en tatlı tablet, en kıvamlı şurupsun.
12. Hepimizin içinde bir çocuk, bir de hayvan vardır. İçimdeki hayvan, çocuğu yemişti.
13. Hayat, yalnızca ölülerin cevaplayabileceği bilmecelerle doludur.
14. Yaşlanmak, bir insanın başına gelebilecek en beklenmedik olaydır.
15. Fısıltı, haykırıştan daha inandırıcıdır.
16. Atasözlerinin yarısı, diğer yarısını yalanlar çünkü aslında her biri yalnızca belli durumlarda geçerlidir.
17. Elli yaşındaki bir adam kendini otuzunda hissediyorsa yirmi yılı boşa harcamış demektir.
18. İhtiyarladığında herkes senin daha akıllı olduğunu düşünür, halbuki o eski aptalsındır.
19. Annenizle ne konuşursanız konuşun, laf eninde sonunda yemeğe gelir.
20. Bekar bir adam asla pişirmesi yemesinden uzun süren bir yemek hazırlamaz.
21. Bazı ihtimaller, ihtimal olarak kalmaya mahkumdur.
22. Aşk yalnızca sağlam vücutlu ve tok karınlıların mı tekelinde? Yalvarırım “Hayır.” deyin.
23. Hayat zannettiğimizden de kolay; sadece imkansızı kabullenmeli, kaçınılmaz olandan korunmalı ve dayanılmaza katlanmalıyız.
24. Bir erkek, babasıyla nasıl konuşacağını ölünceye kadar öğrenemez. Hangisi ölünceye kadar? İşte onu bilmiyorum.
25. Kitleleri etkileyen her söz yalan.
26. Ancak en üzgün çocuğun kadar mutlu olabilirsin.
27. Bir bebek doğdu mu bir baba da doğar. Babalık, bitmeyen bir acemilik.
28. Hayat; insanlar güldüğünde ciddiyetinden kaybetmediği gibi, insanlar öldüğünde de gülünçlüğünden kaybetmiyor.
29. Gençler bir ağacı üzerinde meyve yoksa tanıyamıyor.
30. Bildiğim bir şey varsa hayatta en önemli şey henüz ölmemiş olmaktı.
31. Dünya benden saklanabileceğin kadar büyük değil.
32. Herkes hak ettiği cezayı bulsa dünya altüst olur.
33. Bildiğim bir şey varsa eşini ve çocuklarını döven heriflerden daha aşağılığı yoktur.
34. Bildiğim bir şey varsa ilişkinin uzun sürmesi kalitesini yükseltmez.
35. İnsan bu dünyaya ağlayarak gelir, yeterince ağladıktan sonra da ölüp gider.
36. “Bu dünya belki de bir başka gezegenin cehennemidir.” Aldous Huxley
37. Telefonun çalmıyorsa bil ki benim.
38. Sır yalansa daha hızlı yayılır.
39. Mükemmel dostlarımız asla iki ayaklı değildir.
40. İnsanın yakınlarını daha iyi tanıması için bazen onlardan uzaklaşması gerekiyor.
41. Cinayetin kusursuzluğu, katilin mükemmelliğine bakar.
42. Sahip olmadığınız niteliklerle sizi övenler, taşımadığınız kusurlarla yererler de.
43. Üç çeşit tarihçi olduğu söylenir: Yalan söyleyenler, yanılanlar, bilmeyenler. Yani tarih ile hakikat iyi geçinemez.
44. Sen cennete gidince cennet daha güzel bir yer olacak.
45. Bir erkek hastanede size eşlik ediyorsa onunla mezara kadar yola devam edebilirsiniz.
46. Aşk kişinin kendini aldatmasıyla başlar ve başkalarını aldatmasıyla sona erer.
47. İntiharı hariç tutarsak hayatta en ciddi karar çocuk sahibi olmaktır.
48. Polis herkesi suçlu sanır.
Suçlu herkesi polis sanır.
49. Ne çok melek var yüzünde, tebessümün için binlercesi çalışıyor olmalı.
50. İlk romanı 1007 yılında Murasaki Shikibu adlı Japon soylusu bir kadın yazmış; kitabın adı Genji’nin Hikâyesi.
Romancılar bin senedir çalışıyor; bin yıla kalmaz seni anlatabilecek seviyeye ulaşırlar.
51. Hani insan bazen gökte yabancı bir cisim görür de gözlerine inanamaz ya, yanındakine “Benim gördüğümü sen de görüyor musun?” diye sorar.
Ben de seninleyken gözlerime inanamıyorum. Kulaklarıma inanamıyorum. Vücudumdaki hiçbir hücreye inanamıyorum.
52. Rüyanda başrolde değilsen kabus görüyorsun demektir.
53. Deli, dostunu bulamayan kimsedir. Yalnızlık, deliliğin hammaddesidir. Bir muhatap bulunca deliliğin çemberinden çıkarız.
54. Gerçekler zaten mevcuttur, yalanların ise uydurulması gerekir.
55. Evladını kaybeden bir baba, ölmüş babalara imrenir.
56. Masum bir hayat, seni ancak haksızlığa uğrama tehdidiyle baş başa bırakır.
57. Oğlum ölse de ben bir babayım.
58. Sen cehenneme gidince cehennem daha kötü bir yer olacak.
59. Güneş, altında hiç cinayet işlenmiyormuş gibi parlıyordu.
60. Çok iyi ve çok kötü şeyler uzun sürmez.
61. Eminim bir gün sen de hayatının kadınına rastlayacaksın evlat ve ona şöyle diyeceksin: “Ben evli bir adamım.”
62. Eski şarkılar neden daha iyidir? Çünkü kötüler zaten unutulur.
63. Maalesef mutlu evliliğin sırrı henüz bir sırdır.
64. Zekanı en çok kendini kandırmada kullanıyorsun.
65. Unutmak, hatırlamaya giden kısacak yolda yerinde saymaktır.
66. Hatırlamak bir refleks, unutmak ise bir sanattır.
67. Servetimin %95’ini kadınlara ve alkole harcadım. Geri kalanını çarçur ettim.
68. Etrafınıza bir bakın. Sizce de kıyamet kopmuyor mu?
69. Şiddet, hallettiğinden fazla sorun doğurur.
70. Çok sevmek, sonsuza dek kavuşamamak için en ideal yöntemdir.
71. Eğer kendimizi mahvetmekten vazgeçebilirsek başkalarını mahvetmeden durabiliriz de.


9 yorum:

  1. Pek okuyacağım düşündüğüm bir yazar değil niyeyse bilmiyorum :) Ama altı çizili cümleler hoşuma gitti fırsat verilesiymiş :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Naz, bu yazarı seven çok seviyor sevmeyen de yarım bırakıyor. Henüz ortasına rastlamadım ama eğer alıntıları sevdiysen bence yazarın tarzını da seversin. Dediğin gibi bir şans verilmeli :-)

      Sil
  2. Tekrar hoş geldiniz. Özellikle kitap tanıtımı yapan blogların yazılarına ara vermesi büyük bir boşluk bırakıyor. Altını çizdiğiniz satırlar kitap hakkında merak uyandırıyor

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitaplara Kaçanlar,
      hoş bulduk. Bundan sonra daha sık yazmaya çalışacağım :-) Teşekkürler.

      Sil
  3. 3 kitabı da okudum. ama olay örgüsü hakkında aklımda tek satır kalmadı. bu tarz kitapları maalesef çabuk unutuyorum. okurken sevmiştim ama sonrasında aklıma pek yer edinmiyor sanırım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gürültü,
      o kadar çok isim ve olay var ki ben de bir süre sonra büyük bölümünü unutacağıma eminim.

      Sil
  4. İlkay Özgür,
    üç kitap da birbiriyle bağlantısız İlkay. Hangi sırayla okuduğunun bir önemi yok. Ben sadece beğeni sıralamamı yaptım ama dediğim gibi yazarla ilgili gözlemlediğim şey kişi ilk olarak hangi kitabını okursa en çok onu seviyor. Eğer ilk Korkma Ben Varım'ı okursan en çok onu seveceksin demektir :-)

    YanıtlaSil
  5. benim de sevdiğim bir kitap olmuştu Şule'cim, gerçekten yazarın değişik bir tarzı var, keyifli okumalar:)

    YanıtlaSil

Yorumlarınız için çok teşekkür ederim :-)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...