12 Aralık 2022 Pazartesi

12.12.2022 Sizce de Hayatını Değiştirmek İçin Çok Uygun Bir Tarih Değil mi?

Açıkçası ben öyle düşünüyorum ve bugün kendim için uzun zamandır değiştirmek istediğim bir durumla ilgili bir adım attım. Bu yazı şimdilik bu hâliyle kalsın, ilerleyen zamanlarda tekrar dönüp hatırlarız J

Hadi bugün siz de kalan hayatınız için bir şey yapın ya da yapmaya karar verin ve harekete geçin. Dünyanın en üşengeç insanı ben bile değişmeye çalışıyorsam eminim siz çok daha büyük işler başarırsınız.


1 Aralık 2022 Perşembe

Kasım Çekilişimin Kazananı

Herkese merhaba. Her ay bloğumda bir çekiliş yapacağımı ve bloğuma gelen yorumlardan birine kitaplığımdan üç kitap hediye edeceğimi söylemiştim. Aralık ayına girdiğimiz için çekiliş sonlandı ve kasım ayının kazananı belli oldu. Kazanan:

Deniz

Oldu. Kendisini tebrik ediyorum. İletişim bilgilerini uzunderesule@gmail.com adresine gönderirsen haftaya kitaplarını gönderebilirim.

Bu çekiliş dediğim gibi bütün sene boyunca sürecek. Tabii ayda bir kişi kazanacak. Tek yapmanız gereken bloğumdaki yazılara yorum yazmak. Yaptığınız her yorum bir katılım hakkı kazandıracak. Eski yazılarıma yapılan yorumlar da sayılacak. Eğer bloğunuz yoksa yorum yazdıktan sonra isminizi yazarsanız sizi de çekilişe dâhil edebilirim. Ay sonunda çekilişle kim çıkarsa o kişiye kitaplığımdan kendi seçtiği üç kitabı hediye edeceğim. Yalnız çekiliş sadece yurt içi için geçerli ve çekilişi kazanan kişi bir ay içinde benimle iletişime geçmeli. Yoksa hakkını kaybedecek.

Bu sene bloğumda çok aktifim. Hâlâ yazmak istediğim çok fazla konu var. Umuyorum ki sık sık görüşeceğiz. Hoşça kalın.

27 Kasım 2022 Pazar

Dört Senedir Tatile Gitmeyen Masum Şule

    Sevgili Dövüşürken Hanımefendi Değilim’in yazısını okuyunca bu yaz tatilinde ne yapacağımı düşündüm.

    Yazın, deniz tatiline en son 2018 yılında gittim.

    2019’da kızım doğdu ve 3-4 aylık olduğu için tatilde rahat edemeyeceğimizi düşünerek gitmedik (Ne aptallık! Hâlbuki bebekle tatil, çocukla tatilden bin kat daha kolaymış.)

    2020’de pandemi vardı, gitmedik.

    2021’de pandeminin etkileri devam ediyordu. Azalmıştı ama yazın herkes tatile gittiği için patlama yapacaktı, gitmedik (Aptallık iki!)

    2022’de her şey çok pahalanmıştı. Beş yıldızlı otel pahalıya geliyordu. Birkaç gün için o kadar para verilir miydi? Apatta kalmayı da ben istemedim. Yine yemek yapıp bulaşık yıkayacaksam o tatilden ne anlayacaktım. Adana’da yaşıyoruz. Adana ya da Mersin’de denize gidebilirdik. Eşim illaki Antalya’yı istedi. Üç beş gün için o kadar yol yapmaya değer miydi? Çünkü eşim denize gidip gelecek, gitmişken oralarda kalayım, etrafı gezeyim, farklı yerlere uğrayayım diye düşüncelere şiddetle karşı. Sadece denize gireceksek yakınımızda da deniz var. O kadar yol parası vermeye değer mi? Çünkü benzin de çok pahalanmıştı. Derken tatil bitti. (Buradaki aptallık bana ait. Git işte Antalya’ya, eşinle inatlaşmanı kazandığın oldu mu şimdiye kadar?)

    2023 yazında paraya acımayacaktım. Açtım Antalya, İncekum otel listesini. Temmuz ayında dört günlük bir tatil aradım. Tabii ki beş yıldızlı otelde ve her şey dahil. İlk sırada çıkan otel 8,5 bin gösteriyordu. Biz 2018’de aparta günlük 250 lira vermiş, bin liraya dört gün kalmıştık. İçimden “İyiymiş, demek ki fiyatlar korktuğum kadar artmamış.” dedim ve sevindim. Tabii orada yazılan miktarın günlük olduğunu fark edene ve 4 GÜNLÜK TATİLİN 35 BİN LİRAYA MÂL OLDUĞUNU anlayana kadar.

    Yani ben dört gün tatil yapabilmek için üç ay boyunca bir kuruş bile harcamadan bütün maaşımı biriktirmeliyim. Tabii yol parası ve tatil için yapılan kıyafet alışverişi hariç.

    Ben biraz daha düşüneceğim. Bu yaz illaki bir yerlere gitmek istiyorum yoksa kafayı yiyeceğim kesin. Yok mu şöyle ucuz, güzel bir otel önerisi olan?

21 Kasım 2022 Pazartesi

Eylül Ayında Okuduklarım (2022)

Herkese merhaba. Başlıkta "Eylülde Okuduklarım" diyor ama tam olarak doğru değil çünkü benim okuma tempom çok değişken. Bir ay sadece iki kitap okurken diğer ay ondan fazla kitap okuyabiliyorum. Böyle olunca okuduklarımı aylık olarak yazmak çok orantısız olacaktı. Bir ayın yazısı çok kısa diğer ayın yazısı çok uzun olacaktı. Ben de yazının uzunluğunu eşitlemek için birikmiş kitap yorumlarımdan yazabildiğim kadarını yazmaya karar verdim.

19 Kasım 2022 Cumartesi

Alıntılar #16

Herkese merhaba. Son zamanlarda okuduğum kitapların hoşuma giden alıntılarını bloğuma yazıyorum. Blogda yazılacak çok kitap biriktiği için hepsinin yorumunu yazamayacağım. Bazı kitapların alıntılarını yazmakla yetineceğim yoksa işin altından kalkamayacağım. Alıntılar size kitapla ilgili bir fikir verir. Eğer içlerinde merak ettiğiniz varsa sorabilirsiniz, kısaca ne düşündüğümü söylerim.

16 Kasım 2022 Çarşamba

Ağustos Ayında Okuduklarım (2022)

Herkese merhaba. Başlıkta "Ağustosta Okuduklarım" diyor ama tam olarak doğru değil çünkü benim okuma tempom çok değişken. Bir ay sadece iki kitap okurken diğer ay ondan fazla kitap okuyabiliyorum. Böyle olunca okuduklarımı aylık olarak yazmak çok orantısız olacaktı. Bir ayın yazısı çok kısa diğer ayın yazısı çok uzun olacaktı. Ben de yazının uzunluğunu eşitlemek için birikmiş kitap yorumlarımdan yazabildiğim kadarını yazmaya karar verdim. 

3 Kasım 2022 Perşembe

Temmuz Ayında Okuduklarım (2022)

Herkese merhaba. Uzun bir aradan sonra birikmiş kitap yorumlarımı yazmaya başladım. Başlıkta "Temmuzda Okuduklarım" diyor ama tam olarak doğru değil çünkü benim okuma tempom çok değişken. Bir ay sadece iki kitap okurken diğer ay ondan fazla kitap okuyabiliyorum. Böyle olunca okuduklarımı aylık olarak yazmak çok orantısız olacaktı. Bir ayın yazısı çok kısa diğer ayın yazısı çok uzun olacaktı. Ben de yazının uzunluğunu eşitlemek için birikmiş kitap yorumlarımdan yazabildiğim kadarını yazmaya karar verdim. 

1 Kasım 2022 Salı

Ekim Çekilişimin Kazananı

Herkese merhaba. Her ay bloğumda bir çekiliş yapacağımı ve bloğuma gelen yorumlardan birine kitaplığımdan üç kitap hediye edeceğimi söylemiştim. Kasım ayına girdiğimiz için çekiliş sonlandı ve ekim ayının kazananı belli oldu. Kazanan:

Vulnicure

Oldu. Kendisini tebrik ediyorum. İletişim bilgilerini uzunderesule@gmail.com adresine gönderirsen haftaya kitaplarını gönderebilirim.

Bu çekiliş dediğim gibi bütün sene boyunca sürecek. Tabii ayda bir kişi kazanacak. Tek yapmanız gereken bloğumdaki yazılara yorum yazmak. Yaptığınız her yorum bir katılım hakkı kazandıracak. Eski yazılarıma yapılan yorumlar da sayılacak. Eğer bloğunuz yoksa yorum yazdıktan sonra isminizi yazarsanız sizi de çekilişe dâhil edebilirim. Ay sonunda çekilişle kim çıkarsa o kişiye kitaplığımdan kendi seçtiği üç kitabı hediye edeceğim. Yalnız çekiliş sadece yurt içi için geçerli ve çekilişi kazanan kişi bir ay içinde benimle iletişime geçmeli. Yoksa hakkını kaybedecek.

Bu sene bloğumda çok aktifim. Hâlâ yazmak istediğim çok fazla konu var. Umuyorum ki sık sık görüşeceğiz. Hoşça kalın.

1 Ekim 2022 Cumartesi

Eylül Çekilişimin Kazananı

Herkese merhaba. Her ay bloğumda bir çekiliş yapacağımı ve bloğuma gelen yorumlardan birine kitaplığımdan üç kitap hediye edeceğimi söylemiştim. Ekim ayına girdiğimiz için çekiliş sonlandı ve eylül ayının kazananı belli oldu. Kazanan:

Makbule Abalı

Oldu. Kendisini tebrik ediyorum. İletişim bilgilerini uzunderesule@gmail.com adresine gönderirsen haftaya kitaplarını gönderebilirim.

Bu çekiliş dediğim gibi bütün sene boyunca sürecek. Tabii ayda bir kişi kazanacak. Tek yapmanız gereken bloğumdaki yazılara yorum yazmak. Yaptığınız her yorum bir katılım hakkı kazandıracak. Eski yazılarıma yapılan yorumlar da sayılacak. Eğer bloğunuz yoksa yorum yazdıktan sonra isminizi yazarsanız sizi de çekilişe dâhil edebilirim. Ay sonunda çekilişle kim çıkarsa o kişiye kitaplığımdan kendi seçtiği üç kitabı hediye edeceğim. Yalnız çekiliş sadece yurt içi için geçerli ve çekilişi kazanan kişi bir ay içinde benimle iletişime geçmeli. Yoksa hakkını kaybedecek.

Bu sene bloğumda çok aktifim. Hâlâ yazmak istediğim çok fazla konu var. Umuyorum ki sık sık görüşeceğiz. Hoşça kalın.

11 Eylül 2022 Pazar

Blogger Kitap Kulübü Bu Ay Şato'yu Okuyor

Blogger Kitap Kulübü Bu Ay Şato'yu Okuyor
Sevgili She is the Man’in kurduğu Blogger Kitap Kulübü bu ay ünlü yazar Franz Kafka’nın Şato kitabını okuyor. Eylül ayında kitabı okuyacak ve yorumlarımızı paylaşacağız. Şu an etkinliğe katılan dokuz kişi var. Eğer siz de katılmak isterseniz She is the Man’e yorum bırakabilirsiniz. Ne kadar kalabalık olursak o kadar keyifli olur bu süreç. Katılmayanlar yorumlarıyla ve etkinliği duyurmakla bizi desteklerse seviniriz. Yakın zamanda görüşmek üzere.

Etkinliğe katılan isimler:

1. Dövüşürken hanımefendi değilim / She is the man 

2. Kitaplık/Okuma Günlüğüm - Eren 

3. Şule Uzundere Blog 

4. Kaystros Tyrha / Kaplan Diary 

5. Yüreğimin İklimi 

6. Gizem Gündüz / Okuyan Koala 

7. Gül Özdemir / Film Yabancı Dizi Anime ve Kitap 

8. Manxcat - Kuyruksuz Kedi 

9. Su'nun Harikalar Diyarı 

10. SevKoz / Sevimli Kitaplar 

11. Tosbağa Günlüğüm 

12. Ayın Aydınlık Yüzü

9 Eylül 2022 Cuma

Blogları Takipten Çıkma Kriterimi Açıklıyorum

Beni tanıyanlar bilirler ki iyi bir takipçiyim. Yazdığınız her yazıyı okurum. Eğer hiç ilgi duymadığım ya da merak etmediğim bir konuysa en azından göz atarım. Bütün yazılarınıza yorum yazmaya çalışırım. Tek kötü özelliğim bazen bu işleri çok gecikmeli yapmam. Onun için de beni anlayacağınızı umuyorum. Günlük hayatın koşturmacası, iş hayatı, ev hayatı, çocuk bakımı, kendine zaman ayırma derken her yazıyı anında okuyamıyorum. Genelde haftada ya da on günde bir zaman bulunca bilgisayarın başına geçer, birikmiş blog yazılarını okurum. Hatta bu şekilde okumayı daha çok sevdiğimi söylemeliyim.

Takip ettiğim birçok bloggerın son zamanlarda sayfalarında aktif olmadıklarını gördükçe üzülüyorum. Blog okumayı seviyorum. Baktım sayfamda çok fazla aktif olan blog kalmamış ben de yeni arkadaşları keşfetmeye karar verdim. Birçok yeni kişiyi takibe aldım. Onları tanıma süreci çok keyifli geçiyor.

Sadece bir şeyden hoşlanmıyorum, yazıma konu olan kriterim de bu: Yazdığım yoruma cevap verilmemesi hiç hoşuma gitmiyor. İnsanlık hâli bazen yorumlar gözden kaçabilir. Mesela benim taa üç sene önceden cevapsız bıraktığım bir yorum varmış, daha geçen aylarda fark ettim J Bazen yoruma cevap yazmanız gecikebilir.  Bloğuna haftalar sonra uğrayan arkadaşlar oluyor ama bakıyorum benim yorumun üstünden üç ay geçmiş, arkadaş o yazının üstüne on yazı daha yazmış, daha bana cevap yazacak. Sadece ben de değilim cevapsız bıraktığı, diğer yorumlara da bir şey yazmamış. Üstelik bunu birden fazla kez yapmış. Artık bu tarz blogları takip etmeyeceğim.

Ben “Takibe takip. Ben sana yorum yazdıysam sen de bana yazacaksın.” kafasında olmadım hiçbir zaman. Takip edip yorum yazarsanız tabii ki sevinirim ama yapmayan kimseye de şimdiye kadar “Neden?” diye sormadım. Gerçekten hiç sorun değil ama benim yazdığım on yorumu (belirlediğim sayı bu) cevapsız bırakan kişileri artık takip etmeyeceğim.

Sizin “Takipten çıkarım.” dediğiniz, sinirinizi bozan blogger davranışları neler? Hadi dertleşelim. Belki bende de düzeltilmesi gereken noktalar vardır. Yorumlarınızı bekliyorum.

7 Eylül 2022 Çarşamba

Uzman Öğretmenliğin Düşündürdükleri

Belki biliyorsunuzdur, on yılı geçen hizmet süresine sahip olan öğretmenler kasım ayında bir sınava girecekler ve bu sınavdan 70 puan ve üstünde alan öğretmenler “uzman öğretmen” diye adlandırılacak. Maaşlarında bir miktar artış olacak.  

Bütün öğretmenler bu sınavın gereksiz, haksız ve işe yaramaz olduğunu biliyoruz ama sevgili milli eğitim nedense sınav yapmakta kararlı. Halbuki iyi öğretmen olmanın bu sınavla hiçbir alakası yok. Şimdiden duymaya başladık, velilerin “Çocuğumun dersine uzman öğretmen girsin.” demelerini. Siz sakın bu hataya düşmeyin diye uyarmak istedim. Bir şeyi iyi bilmekle onu iyi anlatmak tamamen farklı şeyler. Bunu uzman öğretmenlik eğitimlerinde bir kez daha anladım. Eğitim videolarında profesör, doçent vb. mesleğinde başarılı, kitap yazacak kadar bilgi sahibi olan insanlar ders anlatıyor. Eğer Youtube’ta falan denk gelirseniz açın izleyin. İnsanın dikkatini çekecek bir anlatım yapmayı geçtim, o kadar tekdüze bir şekilde anlatıyorlar ki, daha doğrusu slayttan okuyorlar, iki dakikadan fazla dinleyemiyorsunuz. Kafanız başka yerlere gidiyor ya da uykunuz geliyor. Bazıları düzgün cümle bile kuramıyor. Daha doğrusu iyi okuyamıyor. 😐 Bir alanda beş farklı videoda anlatım yapan hoca o kadar çok “ııııı sesi çıkardı ki videonun sesini kısmak zorunda kaldım.

Bu sınava ben de gireceğim. Sadece maddi artısı sebebiyle. Kazanabilirim de kazanmayabilirim de. İki durumda da fikrim aynı olacak. Yazılı sınavda başarılı olmakla sınıfta iyi öğretmen olmak arasında çok az ilişki var. KPSS birincisi olup insanların önünde konuşamayan kişileri gördü bu gözler. Siz çocuğunuzun sevdiği, derse ilgi duymasını sağlayan ve çocuğunuza bir şeyler öğretmeye çalışan öğretmenler bulmaya çalışın. Unvanının ne olduğunun önemi yok.

Madem sınava gireceğim, hakkını vererek çalışayım, dedim. Hayatım boyunca hep çalışkan bir öğrenci oldum. İnek bir öğrenciydim bile denilebilir. Ders çalışmayı oldum olası sevmişimdir. Bu yüzden şevkle işe koyuldum.

Eğitimde sunulan bilgilerin çıktısını aldım, kitap olarak bastırdım. Planlarımda bütün kitabı baştan sona okumak, önemli yerlerin altına çizmek, altını çizdiğim yerleri defterime not almak, daha sonra bu notları okumak ve sınavla ilgili test kitaplarını çözmek vardı ama ne oldu bilin bakalım? Kitaptan sekiz sayfa okuduktan sonra başım ağrıdı ve kitabı bıraktım.🙈 Üstünden bir ay geçti ve ben hiçbir şey yapmadım. Benim aklım üniversitedeki, lisedeki zamanlarıma gitti ama ne bende o kafa var ne de o çalışma ortamı. 

Üniversitedeyken yurtta kalıyordum ve tek yapmam gereken derslerime çalışmaktı. Lisede ve daha öncesinde de her şeyle annem ilgilenirdi. Benim tek yapmam gereken ders çalışmaktı ama şimdi hem bir işte çalışmam gerekiyor hem ev işleri, temizlik, yemek gibi bütün işler ile ilgilenmem gerekiyor hem de kızıma ve eşime zaman ayırmam gerekiyor. Arta kalan sürede de ders çalışmam gerekiyor. Bu da takdir edersiniz ki pek kolay değil.

Üstelik bütün sorunlar bunlar da değil. Kafamın da eskisi kadar çalışmadığını fark ettim. 😂 Tek tesellim sınava girecek bütün öğretmenlerin en az benim yaşımda hatta benden daha yaşlı olmaları. 🙈 Hakkımızda hayırlısı

1 Eylül 2022 Perşembe

Ağustos Çekilişimin Kazananı

Herkese merhaba. Her ay bloğumda bir çekiliş yapacağımı ve bloğuma gelen yorumlardan birine kitaplığımdan üç kitap hediye edeceğimi söylemiştim. Eylül ayına girdiğimiz için çekiliş sonlandı ve ağustos ayının kazananı belli oldu. Kazanan:

Işın Onur

Oldu. Kendisini tebrik ediyorum. İletişim bilgilerini uzunderesule@gmail.com adresine gönderirsen haftaya kitaplarını gönderebilirim.

Bu çekiliş dediğim gibi bütün sene boyunca sürecek. Tabii ayda bir kişi kazanacak. Tek yapmanız gereken bloğumdaki yazılara yorum yazmak. Yaptığınız her yorum bir katılım hakkı kazandıracak. Eski yazılarıma yapılan yorumlar da sayılacak. Eğer bloğunuz yoksa yorum yazdıktan sonra isminizi yazarsanız sizi de çekilişe dâhil edebilirim. Ay sonunda çekilişle kim çıkarsa o kişiye kitaplığımdan kendi seçtiği üç kitabı hediye edeceğim. Yalnız çekiliş sadece yurt içi için geçerli ve çekilişi kazanan kişi bir ay içinde benimle iletişime geçmeli. Yoksa hakkını kaybedecek.

Bu sene bloğumda çok aktifim. Hâlâ yazmak istediğim çok fazla konu var. Umuyorum ki sık sık görüşeceğiz. Hoşça kalın.

5 Ağustos 2022 Cuma

Haziran Ayında Okuduklarım (2022)

Herkese merhaba. Haziran ayı, bu sene en çok kitap okuduğum ay oldu. Haziranda toplam on bir kitap okudum. Sonraki ay yani temmuzda ise sadece iki kitap okudum 😕 İki ayın yazıları eşit uzunlukta olsun diye kitapları bölerek yazacağım. Yani haziranda okuduğum kitapların bazılarını temmuz ayı yazısında yazacağım.

2 Ağustos 2022 Salı

Temmuz Çekilişimin Kazananı

Herkese merhaba. Her ay bloğumda bir çekiliş yapacağımı ve bloğuma gelen yorumlardan birine kitaplığımdan üç kitap hediye edeceğimi söylemiştim. Ağustos ayına girdiğimiz için çekiliş sonlandı ve temmuz ayının kazananı belli oldu. Kazanan:

Tozlu Hayaller Kütüphanesi

Oldu. Kendisini tebrik ediyorum. İletişim bilgilerini uzunderesule@gmail.com adresine gönderirsen haftaya kitaplarını gönderebilirim.

Bu çekiliş dediğim gibi bütün sene boyunca sürecek. Tabii ayda bir kişi kazanacak. Tek yapmanız gereken bloğumdaki yazılara yorum yazmak. Yaptığınız her yorum bir katılım hakkı kazandıracak. Eski yazılarıma yapılan yorumlar da sayılacak. Eğer bloğunuz yoksa yorum yazdıktan sonra isminizi yazarsanız sizi de çekilişe dâhil edebilirim. Ay sonunda çekilişle kim çıkarsa o kişiye kitaplığımdan kendi seçtiği üç kitabı hediye edeceğim. Yalnız çekiliş sadece yurt içi için geçerli ve çekilişi kazanan kişi bir ay içinde benimle iletişime geçmeli. Yoksa hakkını kaybedecek.

Bu sene bloğumda çok aktifim. Hâlâ yazmak istediğim çok fazla konu var. Umuyorum ki sık sık görüşeceğiz. Hoşça kalın.

1 Temmuz 2022 Cuma

Haziran Çekilişimin Kazananı

Herkese merhaba. Her ay bloğumda bir çekiliş yapacağımı ve bloğuma gelen yorumlardan birine kitaplığımdan üç kitap hediye edeceğimi söylemiştim. Temmuz ayına girdiğimiz için çekiliş sonlandı ve haziran ayının kazananı belli oldu. Kazanan:

Üzgün Kiraz

Oldu. Kendisini tebrik ediyorum. İletişim bilgilerini uzunderesule@gmail.com adresine gönderirsen haftaya kitaplarını gönderebilirim.

Bu çekiliş dediğim gibi bütün sene boyunca sürecek. Tabii ayda bir kişi kazanacak. Tek yapmanız gereken bloğumdaki yazılara yorum yazmak. Yaptığınız her yorum bir katılım hakkı kazandıracak. Eski yazılarıma yapılan yorumlar da sayılacak. Eğer bloğunuz yoksa yorum yazdıktan sonra isminizi yazarsanız sizi de çekilişe dâhil edebilirim. Ay sonunda çekilişle kim çıkarsa o kişiye kitaplığımdan kendi seçtiği üç kitabı hediye edeceğim. Yalnız çekiliş sadece yurt içi için geçerli ve çekilişi kazanan kişi bir ay içinde benimle iletişime geçmeli. Yoksa hakkını kaybedecek.

Bu sene bloğumda çok aktifim. Hâlâ yazmak istediğim çok fazla konu var. Umuyorum ki sık sık görüşeceğiz. Hoşça kalın.

30 Haziran 2022 Perşembe

9 Haziran 2022 Perşembe

Nisan Ayında Okuduklarım (2022)

Nisan Ayında Okuduklarım (2022)
Nisan ayında toplam yedi kitap okudum. Dört kitabın yorumunu daha önce yazmıştım zaten. Yazmadıklarımı da şimdi paylaşıyorum.

Matt Haig-Zamanı Durdurmanın Yolları

Matt Haig, Zamanı Durdurmanın Yolları, Domingo Yayınları, Çevirmen: Kıvanç Güney, 318 Sayfa, 10. Baskı, 2021.

Matt Haig-Zamanı Durdurmanın Yolları

Matt Haig ile bu sene tanıştım. Yazarın çok okunan Gece Yarısı Kütüphanesi kitabını okumuş ve çok sevmiştim. (Buradan yorumumu okuyabilirsiniz.) Bu yüzden diğer kitaplarını da okumak istedim. İkinci tercihim Zamanı Durdurmanın Yolları oldu. Bu kitabı, Gece Yarısı Kütüphanesi’nden daha çok sevdim ve bunun için mutluyum. Genelde böyle olmaz çünkü. Bir yazarın bir kitabını çok sevince başka kitaplarını da okursun ve genellikle hayal kırıklığına uğrarsın. Örneğin: Markus Zusak hiçbir zaman Kitap Hırsızı seviyesinde başka bir kitap yazamadı.

Yazar bu kitabında da fantastik bir konuyu ele almış. Normal insanlara göre çok yavaş yaşlanan ve asırlardır hayatta olan bir tarih öğretmenini anlatmış. Tabii kitap boyunca farklı dönemlerde seyahat ediyorsunuz ve bu yolculukta ünlü birçok isme rastlıyorsunuz.

Ben kitabı sevdim ve herkese öneriyorum. Eğer izlemediyseniz Dünyalı (The Man From Earth) filminin de buna çok benzer bir konusu vardı. Onu da film sevenlere önereyim J

Benedict Cumberbatch, birkaç yıl önce kitabın film haklarını satın almış. Başrolünde kendisinin oynayacağı bir film uyarlaması çekileceği yorumlarını okudum ama henüz kesin bir haber yok. Belki ilerleyen zamanlarda bu filmi izleriz.

ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Kaliforniya’da yaşlı görünmenin tek yolu gençleşiyormuşsun gibi görünmek. Burada kırk yaşından sonra alnını oynatabilenlere şüpheyle bakılıyor.

2. Galiba aşk için ödediğimiz bir bedel bu: Diğerinin acısını kendi acımız gibi yaşamak.

3. “Herkes kendi görüş mesafesini dünyanın sınırları zanneder.” Arthur Schopenhauer

4. Hiçbir şey hissetmemeye başladığımda acıya dair adeta özlem duymaya başladım; acı çektiğinizde, en azından yaşadığınızı anlıyordunuz.

5. –Çok iyi bir ip cambazıydı. Bir ip cambazının iyi olduğu nasıl anlaşılır biliyor musun?

-Nasıl?

-Hâlâ hayatta olmasından.

6. İnsanın bir dostu olmayınca bu dünya çok ıssız bir yer.

7. Freud’a göre kendimize dair gerçekleri ancak rüyamızda bulabilirmişiz. Çoğu insanın özgür olmak istemediğini söylüyor. Çünkü özgürlük sorumluluğu getiriyor ve insanların çoğu sorumluluktan korkuyor.

8. “Gerçeğin söylemem gerektiği kadarını değil, cüret edebildiğim kadarını söylüyorum ve yaşlandıkça cüretim artıyor.” Montaigne

9. Birini, özellikle de hiç ummadığım birini ne zaman kitap okurken görsem uygarlığın biraz daha güvende olduğunu hissederim.

10. Görebildiğim kadarıyla yirmi birinci yüzyılda yaşanan sorunlardan biri de bu. Çoğumuz ihtiyacımız olan bütün maddi şeylere sahibiz ve bu yüzden pazarlamacıların işi artık ekonomiyi duygularımızda ilişkilendirmek, şimdiye kadar ihtiyaç duymadığımız şeyleri istememizi sağlayarak daha fazlasına ihtiyacımız varmış gibi hissetmemizi sağlamak. Yılda otuz bin sterlin kazanan kendini yoksul hissediyor. Yalnızca on ülkü görmüşsek kendimizi yeteri kadar seyahat etmemiş gibi hissediyoruz. Tek bir kırışığımız olduğunda, yaşlı hissediyoruz kendimizi. Resmimiz fotoşoplanmamış ya da filtrelenmemişse çirkin hissediyoruz.

1600’lerde tanıdıklarım arasında içindeki trilyoneri bulmak isteyen yoktu. Onların tek istediği ergenlik dönemine kadar yaşamak ve bitlenmemekti.

Hasan Ali Toptaş-Kuşlar Yasına Gider

Hasan Ali Toptaş, Kuşlar Yasına Gider, Everest Yayınları, 248 Sayfa, 96. Baskı, 2020.

Hasan Ali Toptaş-Kuşlar Yasına Gider

Hasan Ali Toptaş adını son yıllarda çok sık duyuyorum. Yazarın kitapları hem çok okunuyor hem de çok beğeniliyor. Kuşlar Yasına Gider, yazardan okuduğum ilk kitap ama kesinlikle son kitap olmayacak. Ben kitaba tek kelimeyle bayıldım. Konu çok basit ama yazarın dili o kadar güzel ki kitabı okumaya doyamadım. “Temiz Türkçe” diye bir tabir vardır ya, bu kitapta onu bulacaksınız işte. Su gibi bir anlatımı var. Elimden bırakmak istemedim. Söz sanatları yapayım, yabancı kelimeler kullanayım, lafı dolandırayım demeden de insanı etkileyecek bir kitap yazılabiliyormuş. Hasan Ali Toptaş’a bunu bana ve herkese gösterdiği için teşekkür ediyorum.

Ekşi Sözlük’te kitap için “İğrenç aforizmalardan bıktıysanız bu kitabı okuyun. Okuyun ki temiz bir dil, namuslu bir metin nasıl olur görün.” yorumu yapılmış. Sonuna kadar katılıyorum.

Kitapta kahkaha da attım gözyaşı da döktüm. Uzun zamandır iki duyguyu da bu kadar yoğun yaşadığım bir kitap okumamıştım.

Özellikle Denizlili olanların, aslında komple Egeli diyebiliriz, kitaptan ayrıca keyif alacaklarını düşünüyorum.

Babasını yakın zamanda kaybetmiş ya da onun yokluğuna alışamamış kişiler bu kitaptan uzak dursun. Size iyi gelmeyecektir.

Kitapta adı geçen sanatçı ve türkü isimlerinin hepsini Ekşi Sözlük’te bir yazar paylaşmış. Merak edenler ve dinlemek isteyenler burayı tıklayabilirsiniz.

ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Demek ki seni gözünün içine baka baka aldattı ha, dedi, bana dönerek yeniden; bir şey söyleyeyim mi, sana da zaten aldatılmak yakışırdı oğlum.

2. İçimden kalkıp babama sarılmak geçti aslında ama yapamadım bunu, baktım sadece. O da bana baktı gözlerini kırpmadan. O an, birbirimize bakışlarımızla sarıldık sanki.

3. Oğlum, dedi benim öyle baktığımı görünce; ay hilâlken yapılmaz böyle şeyler. Tarhana karılmaz mesela, erişte kesilmez, salça yapılmaz, pekmez kaynatılmaz. Ay hilâlken yapılırsa bunlar ya kurtlanır ya da bozulur. Kurtlanıp bozulmasa bile beti bereketi olmaz. Uzun ömürlü ve bereketli olması için, bu tür şeyleri illâki dolunay varken yapmak lâzım. Biz atalarımızdan öyle gördük çünkü.

Erdinç Utku-Eyvah Zayıflıyorum

Erdinç Utku, Eyvah Zayıflıyorum, Cumhuriyet Kitapları, 181 Sayfa, 2. Baskı, 2021.

Erdinç Utku-Eyvah Zayıflıyorum

Bu kitap bana hediye olarak geldi. Tekrar teşekkür ediyorum.

Yazar, kitapta kendi zayıflama sürecini paylaşmış. Kitapta yemek listesi vermemesini, şunu yapın, böyle davranın, şundan uzak durun vb. tarzda yorumlar yapmamasını sevdim çünkü kendisi diyetisyen ya da beslenme uzmanı değil. Bu konular kişiden kişiye çok değiştiği için herkes kendine uygun şekilde beslenmeli. Peki, kitapta ne var derseniz zayıflamayla ilgili fıkralar, özlü sözler, kamyon arkası yazılar, mezar taşı yazıları, şarkı sözleri vb. yazılar var. Sürekli diyet yapmanın ciddiyetinden sıkılanlar, mesela ben, kafa dağıtmak için okuyabilirler.

ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Mizah, dünyanın en ciddi işlerinden biridir ve mizahı yapılamayacak konu yoktur. Yeter ki erbabının eline düşsün.

2. “Yürüyüş sırasında mümkün olduğunca az otur; açık havada ve özgür devinimle doğmamış-adalelerine de zevk vermeyen- hiçbir fikre inanma. Bütün ön yargılar bağırsakta oluşur. Kıpırdamadan oturmak en affedilmez günahtır.” Nietzsche

3. Yemek tarifi kitapları en çok satan kitaplar listesinin başında. İkinci sırada diyet kitapları yer alıyor. Yemek kitapları ile kilo alıyor, diyet kitaplarıyla da aldığımız kiloları vermeye çalışıyoruz.

4. Devletin, vücut kitle indeksi (VKI) 35’in üzerinde olanların mide küçültme ameliyatını karşıladığı Türkiye, tahminen yılda 20 bini aşkın ameliyatla dünyada en çok mide operasyonu (kelepçe, tüp mide, mide küçültme) yapılan İrlanda’dan sonra ikinci ülke.

5. Uzmanlara göre, dünyada mide ameliyatları öncesi hastalar forma sokulmaya çalışılırken Türkiye’de kilo aldırılmaya çalışılıyor. Bu da komplikasyon riskini artırıyor. Ödeme için kişilerin vücut kitle indeksleri ile oynanması ciddi bir etik sorun.

6. Dünya Sağlık Örgütü’nün 2018 istatistiklerine göre, Türkiye nüfusu %32’si obez ve bu oranla ülkemiz Avrupa’nın en obez ülkesi konumunda. Nüfusun üçte birinin obez, üçte birinin aşırı kilolu kaydedildiği Türkiye; dünyanın da en obez 4.ülkesi.

Robert Schnakenberg-Büyük Yönetmenlerin Gizli Hayatları

Bu kitabın ayrıntılı yorumunu burada yazmıştım. Tıklayarak okuyabilirsiniz.

Otizmi Oyuna Getir

Bu kitabın ayrıntılı yorumunu burada yazmıştım. Tıklayarak okuyabilirsiniz.

Özgür Çiçek&Irmak Ertuna Howison-Jane Austen ve Adab-ı Muaşeret

Bu kitabın ayrıntılı yorumunu burada yazmıştım. Tıklayarak okuyabilirsiniz.

Jasmin Lee Cori-Annenin Duygusal Yokluğu

Bu kitabın ayrıntılı yorumunu burada yazmıştım. Tıklayarak okuyabilirsiniz.

Bu kitaplar arasında okuduklarınız var mı? Okumak istedikleriniz? Merak ettikleriniz? Yorumlarınızı bekliyorum. Yeni yazılarda görüşmek üzere.

7 Haziran 2022 Salı

Bu Sene İzlediğim Filmler (2022)

Bu sene izlediğim on dört filmin yorumunu tek yazıda paylaşıyorum. Kendinize güzel bir kahve ya da çay yapın ve okumaya başlayın J

1.      CEM YILMAZ DIAMOND ELITE PLATINUM PLUS

Yılbaşı gecesi Netflix, Cem Yılmaz’ın son gösterisini yayınlayarak hepimize sürpriz yaptı. Kendi adıma çok heyecanlandım çünkü Cem Yılmaz’ın gösterilerini severim. Bazı sahnelerini arada açar açar izlerim. Askerlik anıları, kadın-erkek yalan söylemesi, ortaya karışık salata, Anadolu Rock vb. anlatılarını ezberleyecek kadar çok izledim. Bu gösteri onların yanında sönük kalmış maalesef. Sonlara doğru biraz açıldı ama özellikle başları tam bir hayal kırıklığıydı. Bir Cem Yılmaz gösterisinde hiç bu kadar uzun süre gülmeden durmamıştım.

Güzel anlar da vardı tabii. Finlandiyalı gemideki adamlarla olan diyaloglara kahkahalar attım.

Ayrıca sürekli Ata Demirer’e takılması da hoş değildi. İki isim yakın arkadaş olabilir, Ata Demirer söylenenlere alınmadığını açıklamıştı, aralarında şakalaşıyor olabilirler ama izleyici karşısında sanki Ata Demirer’i beğenmiyormuş da laf sokuyormuş gibi göründü. Bu da izleyeni rahatsız eden bir tavır.

2.      BİZE MÜSAADE

Türk sinemasında o kadar kötü komedi filmleri var ki bu türde film izlemeden önce iki kere düşünüyorum. Bize Müsaade bu kötü filmler arasından sıyrılıyor. Klasik komedi senaryosundan farklı, eğlenceli, samimi bir iş olmuş. Türü sevenlere öneririm.

3.      BENİM TATLI MELEĞİM

Bir klasik. Audrey Hepburn’e hayranım. Sadece onu izlemek için bile bütün filmlerini izleyebilirim. Fakir ve eğitimsiz kızın güzelleşip kültürlendiği senaryoların sanırım ilki budur. Müzikal türündeki filmde çok güzel şarkılar da var. Sonu, günümüz kadın-erkek ilişkileri açısından kabul edilemez ve rahatsız edici olsa da filmin neredeyse altmış yıl önce çekildiği unutulmamalı. Konusu nedeniyle orijinal dilinde izlemenizi öneririm. Özellikle İngilizce bilen kişiler bu filmden daha fazla keyif alacaktır.

ÜÇKÂĞITÇI MORTDECAI

4.      ÜÇKÂĞITÇI MORTDECAI

Böyle bir kadrodan nasıl bu kadar kötü bir film çıkar aklım almıyor. Kağıt üstünde iyi olabilecek film nedendir bilinmez olmamış. Yıldızlarla dolu kadrosunun hatrına sonuna kadar izledim ama tahammül edilecek gibi değildi.

5.      TALL GIRL

Bu filmi sevdim. Lisede şişman ve gözlük taktığı için çirkin olduğu düşünülen kızın yaşadıklarını çok defa izledik ama kimse çok uzun boylu kızın hikâyesini anlatmamıştı. Keyifli bir filmdi. Tavsiye ederim.

BU NASIL AİLE

6.      BU NASIL AİLE

Ben bu filme bayıldım. Neden şimdiye kadar izlememişim bilmiyorum. Biraz önce dediğim gibi komedi filmi izlerken seçici olmaya çalışıyorum. Bu yüzden bu film gözümden kaçmış. Çok eğlenceli, sürprizlerle dolu bir filmdi. Herkese hitap etmeyebilir ama sizin tarzınızsa çok seveceğinizi garanti ederim. Filmin +18 olduğunu da not düşeyim.

7.      TALL GIRL 2

Sırf ilki tuttuğu için ikincisi çekilmiş sanırım. Halbuki hiç gerek yokmuş. Boşuna uzatmaya çalışmışlar, gereksiz dramlar yüklemişler. İlkini sevdiyseniz bunu izlemeseniz de olur.

8.      ÇALGI ÇENGİ İKİMİZ

İşler Güçler ve Kardeş Payı’nı yapan ekipten beklentim daha büyüktü. Tam bir hayal kırıklığı. Kahkaha atmayı bırak doğru dürüst gülmedim bile. Sadece bir iki yerde tebessüm ettim. Uzak durun derim.

9.      SOFRA SIRLARI

Türk sinemasında görmek istediğim tarzda bir film. Demet Evgar müthiş. Farklı bir deneme. Sonunun böyle olmasını istemezdim ama yine de şans verilmesi gereken bir film. Bir de insanın canı çok fena Çerkez tavuğu çekiyor J

THE LIGHTHOUSE

10.    THE LIGHTHOUSE

İyi eleştiriler aldığı için izlemek istedim ama beni çok sıktı. İleri sara sara izledim. Eskiden olsa bir anını bile kaçırmazdım belki. Şimdi böyle ağır filmler ruhumu sıkıyor, izleyemiyorum. Meraklısı izleyebilir. Bu arada filmde Robert Pattinson inanılmaz derecede Kadir İnanır’a benziyor. Tek benzeten ben miyim dedim ama hayır, internette bununla alakalı çok yorum var. İkisi ne alaka diyorsunuz değil mi? O zaman filmi izlemenizi öneririm.

12.    İLK TANIŞTIĞIMIZ GECE

Bu filmi sevgili Gül Özdemir’in bloğunda görmüştüm. “Geçmişe gidip hatalarınızı düzeltirseniz nasıl bir hayatınız olurdu?” sorusunu romantik bir aşk çerçevesinde anlatıyor. Ben sevdim filmi.

13.    4N1K DÜĞÜN

4N1K’nın ilk filmini sevmiştim. Fragmanı umut vermese de devam filmini izledim. Bu kadar kötü beklemiyordum. Oyun oynarken arkada sesini duyduğum için bitirdim yoksa baştan sona izlenecek gibi değildi.

BİR ZAMANLAR HOLLYWOOD'DA

14.    BİR ZAMANLAR HOLLYWOOD'DA

Tarantino fanı olarak bu filmi çok merak ediyordum. Eleştirileri pek iyi değildi ama oyuncu kadrosu ve yönetmen faktörü nedeniyle izleyeceğimi biliyordum. Film kesinlikle herkese hitap etmiyor. Çok iyi bir film de değil ama ben yine de sevdim. Ekip tamamen benim sevdiğim isimlerden oluştuğu için tarafsız bir yorum yapmamı beklemeyin. Filmi izlemek isteyenler öncesinde Shoran Tate, Charles Manson isimlerini araştırırsa filmi daha iyi anlayabilirler. Tabii şart değil çünkü Tarantino aynı Soysuzlar Çetesi’nde olduğu gibi bu filmde de gerçekten yaşanmış olayları değil kendi senaryosunu çekmiş J

Siz bu filmlerden hangilerini izlediniz? Beğendiniz mi? Hangilerini izlemek istersiniz? Yorumlarınızı bekliyorum. Yeni yazılarda görüşmek üzere.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...