16 Ağustos 2022 Salı

Fakir Baykurt-Özüm Çocuktur

Fakir Baykurt-Özüm Çocuktur

Fakir Baykurt, Özüm Çocuktur, Literatür Yayınları, 313 Sayfa, 3. Basım, 2019.

Geç tanıştığım ama çok sevdiğim Fakir Baykurt’un otobiyografisini okumaya başladım. Yazarın dört romanını okumuştum: Eşekli Kütüphaneci, Yılanların Öcü, Irazca’nın Dirliği ve Kara Ahmet Destanı. Amacım daha çok kitabını okuyup, yazarın hayatını ondan sonra okumaktı ama dayanamadım. O güzel üslubuyla hayatını nasıl anlatmıştır, diye merak ettim ve sekiz ciltlik otobiyografisine başladım.

Serinin ilk kitabı Özüm Çocuktur’un önsözünde şöyle yazıyor: “1929’da sıcak bir yaz günü Akçaköy’de başlayan yaşamının köy enstitüsüne gittiği 1943’e kadarki çocukluk yıllarını anlatıyor.”

Kitabı o kadar sevdim ki anlatamam. Nasıl bu kadar iyi hatırlamış çocukluğunu, nasıl bu kadar güzel anlatmış aklım almıyor. Hem çok akıcı hem çok etkileyici hem de çok keyifli bir okumaydı. Kitapta içimi acıtan sayfalar da oldu. Hani genele hâkim olan bir görüş var. “İnsanlar çok bozuldu, eskiden daha iyiydik.” diye. Ben buna hiçbir zaman katılmadım. Bu kitabı okuyunca kararımın ne kadar doğru olduğunu bir kez daha anladım. İnsanoğlu hiçbir zaman iyi değildi. Haksızlık, acımasızlık, merhametsizlik her zaman vardı. Sadece o zamanlar sosyal medya, iletişim araçları ve kamera bu kadar yaygın olmadığından olan biteni duymuyorduk o kadar. Bazı sayfalarda insanların nasıl kötü olduğunu gördüm ve dehşete kapıldım.

Ben bu seriyi okumaktan çok keyif alacağım belli oldu. Herkesin okumasını isterim ama öncesinde yazarın birkaç kitabını okursanız otobiyografisinden daha fazla keyif alırsınız.

Siz bu kitabı okudunuz mu? Beğendiniz mi? Okumak ister misiniz? Fakir Baykurt’un bir kitabını okudunuz mu hiç? En sevdiğiniz Fakir Baykurt kitabı hangisi? Otobiyografi/biyografi türünde okuma yapmak hoşunuza gider mi? Yorumlarınızı bekliyorum. Yeni yazılarda görüşmek üzere.

Fakir Baykurt otobiyografi serisi
Yazarın sekiz ciltlik otobiyografi serisi
ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Almanya’da bir şenliğe gittim… Anadolu kasabalarının kiminde şenlikler gördüm. Oralarda böyle yapıları ne zaman kuracağız? Kurduklarımızı yıkıyorlar, ne zaman yıktırmayacağız?

2. Dünyaya ne zaman geldim? Anam “Arpalar yolunurken…” derdi. Hangi ay, hangi gün? İnsanlar doğum günlerini kendi yazmaz? Ana babası söyler. Okuryazar ise yazar bir yere. Bu gibiler için sorun yok. Ana babası okuryazar olmayan ne yapsın? İlçedeki kütüğe yıllar sonra yazılır onlar. Ölen kardeşin yerine sayılan da olur.

Kimliğimde 1926 yazılı. Elli yaşında yurt dışında dolaşırken resmi kâğıtlara yazılmak için doğum günüm soruldu. “1926 Arpalar yolunurken!” Bunlar bilgisayara verildiği için ayı, günü de istediler. “Yok” dedim, inanmadılar.

Akçaköy’de arpalar haziranda yolunur.

Almanya’da eşiyle çocuğuyla bir buçuk milyon yurttaşım var. Çoğunun doğum günü, ayı yok. Demek ulusal bir yoksunluk bu! Almanlar kendileri kronometre ile doğduğu için bize şaşırıyor: “Hiç doğum günsüz insan olur mu?”

Berlin’de senatoya kadar gitti konu. Karar çıkardılar, doğum günsüz Türklerin hepsi 1 Ocak doğumlu kabul edildi.

3. –Büyük sofra olalım.

-Ama onca insan sığar mıyız?

-Gönlün sığdığı yere köy sığar.

4. Kim bana yardım edecek? Bacım, kardeşim mi? Ben umarım bacımdan, bacım ölür acından.

5. Oğlunu esirgeyen hocaya, kızını esirgeyen kocaya vermezmiş.

6. Acıyan yerin ayrı acıkan yerin ayrı.

7. Bir daha anlıyorum, iyi insan olmak zor. Kusurlarını Tanrı görmese kendin görüyorsun.

8. Okumuşların hepsi bilgili, okumamışların hepsi bilgisiz değildir.

9. Ağustosta başı pişmeyenin zemheride aşı pişmez.

10. Ayda yılda gördüğüm doğan gibi, her gün gördüğüm soğan gibi.

11. Onlar “Allah Allah” diye saldırır, biz “Allah Allah” diye kaçardık. (1. Dünya Savaşı’nda Türklerle Arapların savaşmasını anlatırken.)

12. Çok eski Türkmen yöresine göre ilk gece üç döşeğin üstünde yattı konuk. İkinci gün birini çekti, iki döşekte yattı. Üçüncü gün, sonraki günler bizden biri oldu, tek döşekte yattı artık.

13. Ömrüm kıtlıklarla, yokluklarla, on dört yıla varan askerlikle, tutsaklıkla, başımdan atamadığım bir karının mahkemesiyle geçti. Yakında ölüp gideceğim, aklı başında bir hükümet görmedim. Hiç mutlu, tatlı yaşamadım.

21 yorum:

  1. Altı çizili sözler çok güzel 👍👏

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. BLoG Dedektifi,
      yazarın cümlelerine bayılıyorum. Hem doğal hem etkileyici.

      Sil
  2. Fakir Baykurt senden görerek not aldığım bir yazardı, biyografisini de şimdi sende gördüm bak. Ben önce şu diğer kitaplarını bi okuyayım. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. she is the man,
      romanlarıyla başlaman daha iyi olur canım. Birkaç kitabını okuduktan sonra hayatını okursan daha etkileyici oluyor.

      Sil
  3. Okumadığım bir yazar muhakkak okuyacağım.

    YanıtlaSil
  4. baykurt önemli romanlarını okudum, otobiyografisini görmediydim, bayılırım böyle kitaplara saool :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. deeptone,
      ben de severim otobiyografi, biyografi ve anı okumayı. Edebiyatımızda hayatını bu kadar uzun ve detaylı yazan çok az isim var, belki de hiç yok. Fakir Baykurt iyi ki yazmış.

      Sil
  5. aaa çok merak ettim okumalıyım mutlaka..tşkrlr ..sevgiler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Babaannemintakvimciği,
      rica ederim. Şimdiden keyifli okumalar :-)

      Sil
  6. En sevdiğim yazarladan biri. Pek çok kitabını da bitirdim, kütüphaneme kattım. Ama otobiyografisini okumadım henüz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ada Deniz,
      ben hayatını merak ettiğim için otobiyografisine başladım. Otobiyografisi bitince roman ve öykülerini okuyacağım.

      Sil
  7. On binlerce kağnı adlı kitabını okumuştum. O zaman yorumlarda bana Eşekli kütüphaneci'yi ve Özüm çocuktur'u tavsiye etmişler, Fakir Baykurt okumalarına devam etmeliyim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ışınonur,
      ben ikisini de okudum. Ben de ikisini de öneririm. Bence seversin :-)

      Sil
  8. Sen ne zaman yazsan "okuyacaktım" diyorum Fakir Baykurt için Şule'cim, yine dedim, inşallah yakında:)) eline sağlık, sevgiler:)

    YanıtlaSil
  9. Daha hiç okumadım, aklımda bulunsun. Teşekkürler paylaşım için. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. duygu emanet,
      umarım okur ve sen de benim gibi seversin.

      Sil
  10. Ben ne yazık ki yazarın henüz hiçbir kitabını okumadım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Derya,
      yazarın kitaplarını basan yayınevi pek bilinmediği için yazar da geri planda kalıyor sanırım. Yoksa bir Sabahattin Ali, Yaşar Kemal, Reşat Nuri kadar iyi kalemi.

      Sil
  11. İlkay,
    ben çok sevdim İlkay. Yazar anılarını hem çok detaylı hem çok güzel anlatmış. Gerçekten o çocuğun hayatı gözünün önünden geçiyor. Bu seriyi okuduğum her an keşke her yazar hayatını bu şekilde kendisi yazsaymış diye düşündüm. Maalesef edebiyatımızda otobiyografi,anı gibi türlerde çok fazla üretim olmamış.

    YanıtlaSil

Yorumlarınız için çok teşekkür ederim :-)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...