Fakir Baykurt, Köy Enstitülü Delikanlı, Literatür
Yayınları, 422 Sayfa, 3. Basım, 2019. |
Fakir Baykurt hayat hikâyesini sekiz ciltlik
bir seride anlatmış. Köy Enstitülü Delikanlı serinin ikinci kitabı. (İlk kitap
Özüm Çocuktur’un yorumu burada) Yazarın 1943-1948 yılları arasında Gönen Köy
Enstitüsünde geçen yıllarını anlatıyor kitap.
Köy Enstitülerinin ne kadar önemli olduğunu ve
kapatılmalarının halkın eğitimi açısından ne kadar kötü sonuçlar doğurduğunu
biliyoruz. Yazar, köy enstitülerinin ilk öğrencilerinden olduğu için o süreci
ilk elden anlatmış. Öğretmenlerin ve öğrencilerin emeğiyle, alın teriyle,
aylarca çalışmasıyla ilmek ilmek işlenen ve bugünün üniversite düzeyinde
işleyen enstitüler sırf halkın bilinçlenmesini istemeyen kişilerin çıkardığı
dedikodular yüzünden yıpratılmış. Köylülerin o dönem Köy Enstitüleri için neler
dediğini yazar tek tek yazmış:
“Hasanoğlu öğrencilerinde komünist kitaplar yakalanmış.”
“Düziçi’nde ay yıldızlı bayrağı şarampole atmışlar.”
“Hem duydunuz mu? Hasanoğlan’ın havadan görünüşü aynı Orak Çekiç’e benziyor! Bunlar Türkiye’yi komünist yapıp Ruslara teslim etme planı değil de ne?”
“Çifteler’de öğrenci helalarına Orak Çekiç çizilmiş.”
“Savaştepe’de kızlar çocuk düşüre düşüre helalar tıkanmış.”
“Kardaşım! Hasanoğlan’a bir heykel yapmış bunlar; adam tohum atıyor. Ne tohumu biliyon mu? Komünistlik tohumu! Demiyor açıkça ama anlayan anlasın! Orada bir bağevi var. Müdür, öğretmen, öğrenci kafaları çekip sırayla kızların üstünden geçiyor. Öğretmen öğrencilere, öyle değil böyle yapcanız diye teknik öğretiyor. Enstitülere kız veren kavatlarda akıl yoğumuş! Böyle domuzluk planları olmasa mis gibi şehirler dururken gidip ıssız yerlere mi kurar enstitüleri? Amacı okul değil genelev açmakmış.”
Bu seride sadece Fakir Baykurt’un hayatını,
çocukluktan gençliğe geçişini değil Türkiye’nin tarihini okuyor gibi
hissediyorum. Lütfen siz de bu kitapları okuyun. Bugünü anlamak için geçmişte
yazılan kitapları okumak çok önemli.
Siz bu kitabı okudunuz mu? Beğendiniz mi?
Okumak ister misiniz? Fakir Baykurt’un bir kitabını okudunuz mu hiç? En
sevdiğiniz Fakir Baykurt kitabı hangisi? Otobiyografi/biyografi türünde okuma
yapmak hoşunuza gider mi? Yorumlarınızı bekliyorum. Yeni yazılarda görüşmek
üzere.
ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Yavaş yavaş acele et.
2. “Ölümün
yaşlı kuşaklara attığı tırpan, insanlığın ilerleme yoluna konulmuş büyük
engellerden biridir.” Köy Enstitüsünde ortaokul öğrencilerine sorulan
kompozisyon konusu.
3. Ah, kitaplar parasız olsa! Ya da herkesin
kitap alacak parası olsa! Yoksulluk en kötü kıyım insanlara. Evet, kıyım,
zulüm.
4. Köylü kısmı az ekmekle doyar mı? Ekmeği çok
yerdik. Uygar toplumların az ekmek yediği görüşü yaygın değil o zaman.
5. Kötüdür devlet yönetiminde ödün yöntemi. Hele
nerede duracağını bilmeyenler elinde.
6. Yazdığından
çok oku. Yüz oku, on yaz, bir yayımla.
7. Ancak iyi öğretmenler öğrencisinden öğrenmeye
açıktır. Öğrenme isteği olmayana bir şey öğretmenin ne kadar zor olduğunu
bilmiyorsun henüz.
8. Kitapları okurken bin, iki bin yıl önce
yaşamış yazarlarla binlerce kilometre uzaktaki şairlerle arkadaşlık ediyorum.
Kitaplar anıtlardan, yazıtlardan üstün, dört yanı sımsıkı örtülü gömütlerden
üstün. Sapasağlam köşklerden, mermer saraylardan, taş sütunlardan üstün.
Kitapları en değerli servetim olarak saklıyorum.
9. Tilki, tilkiliğini bildirene kadar kürk elden
gider.
10. Her zaman hazırım! Madem yaşıyorum, tatlılar
gibi acılara da kolaylıkalr gibi zorluklara da başarılar gibi başarısızlıklara
da hazırım.
11. Beylerden bir milletvekili “Ben üçü beşi
bilmem!” dedi bir gün. “Bindiğim eşek benden akıllı olmayacak. Olursa düşürür.
Okuyan köylü zaptolmaz!”
12. Anama
sıkı sıkı söyledim: “Kitaplarımı kimseye verme, gitti mi gelmiyor!” Başkasına
hiç mi vermeyeceğim? İnsanın iyi bir kitabı katı bir bencillikle yalnız kendine
saklaması doğru mu? Veririm ama okuyup bitirdi mi geri getirmeli. Kıvırıp
bükmeden okumalı. Benden kitap alan insanın kitaba sevgisi olmalı. Para verip
kendi de kitap almalı. Başkasından geçinen asalakları sevmiyorum. Benden yoksul
insan var mı Türkiye’de? Ben bile üç beş kitap alabildiğime göre başkası neden
alamasın?
13. Enstitüde anamı, kardeşlerimi özlediğim gibi
kitaplarımı da özlüyorum. En iyi dostlarım onlar. Uzun ayrılıktan sonra
köylülerimde, akrabalarımla nasıl görüşüyorsam kitaplarımla da koklaşmak
istiyorum.
14. “İyi öğretmen olmanın ilk koşulu iyi
okumaktır. Hem klasikleri hem belli başlı yazarlarını iyi okumak gerekir.
Yalnızca meslek kitaplarını okumak yetmez, yazınsal yapıtları da okumak
gerekir.” Hikmet Dizdaroğlu
15. Hakkı
Tonguç Talim Terbiye Kurulu üyeliğinden bir lisenin mi ortaokulun mu resim
öğretmenliğine atandı. Hasan Ali Yücel partisinde yalnız bırakıldı. Ulus
gazetesi yazılarına yer vermez oldu. Nazım Hikmet hâlâ Bursa Cezaevi’nde. Hasan
İzzettin Dinamo Muğla’da. Abidin Dino Mecitözü’nde sürgün. A. Kadir, Kemal
Tahir cezaevinde, Sabahattin Ali tutuklu, Aziz Nesin “Nereye Gidiyoruz?”
broşüründen ötürü mahkemede.
16. “Kül olayım Kerem gibi yana yana
Ben yanmasam, sen yanmasan, biz yanmasak nasıl
çıkar karanlıklar aydınlığa?” Nazım Hikmet
Yazarın sekiz ciltlik otobiyografi serisi |
BCP teması için harika bir seçim olmuş. Sadece Fakir Baykurt'a değil döneme de ışık tuttuğu ve çok önemli şeyleri anlattığı belli.
YanıtlaSilvulnicure,
Silben çok severek okudum. Okuyalı birkaç ay oldu ama temaya uyunca bu ay yazmak istedim. Hem daha çok kişiye ulaşır belki :-)
Insan tekinin zaman ve mekan ile ilişkisini toplum önderleri özelinde yaşanmış örneklerle bize gösteren otobiyografi ya da biyografi türü kitapları daha çok okumamız gerekir aslında. Özellikle son dönemlerde polüler olan mikro tarih çalışmaları için de çok değerli kaynaklar bunlar. Iyi okumalar
YanıtlaSilDeniz,
Silbenim en sevdiğim türlerden bunlar. Ben elimden geldiğince çok okuyorum. Hatta keşke daha çok bu türlerde eser verilseymiş diyorum :-)
Bloglarda beğendiğim, keyifle okuduğum her yazıya yorum yazamasam da çoğu zaman "Okuma listesi" ne göz atıyorum, istediğim hızda olamasam da yetişmeye çalışıyorum.
YanıtlaSilFakir Baykurt'un adını görünce gözlerim ışıldadı. "Blogları Canlandırma Projesi" başladığından beri katılmak istediğim bir proje. Ancak katılamadım. Bu zamandan sonra olur mu bilmiyorum.
Köy Enstitülerini hep hayranlıkla okumuş, izlemişimdir. Eşim Aksu Öğretmen Okulu mezunu. Köy Enstitüleri kapandıktan hemen sonra sınavla girmişler. Aynı sistem uygulanmış. Köy çocukları dünyaya açılan bir pencereden yetişmişler. Sonra Gazi Eğitim Pedagoji Bölümünü bitirmiş, Eğitim Müfettişi olmuş. O yoksulluk yıllarında köy çocukları için harika bir kendini kurtarma yolu.
Kitap seçiminiz, alıntılarınız çok isabetli. Eğitiyor, bilgilendiriyor, düşündürüyor.
Emeğinize, yüreğinize sağlık.
Sevgiyle.
Makbule Abalı,
SilGüzel yorumunuz için teşekkür ederim.
Fakir Baykurt da köy enstitüsünden sonra Gazi Eğitim Fakültesine girmiş. Şu an o kısımları okuyorum.
Blogları Canlandırma Projesi seneye de devam edecek mi bilmiyorum. Umarım eder. O zaman bize katılabilirsiniz. Her ay yazma zorunluluğu yok. Uygun olduğunuz anlarda yazarsınız.
daha önce de okumuştun evet iyi seçim olmuş, okurum bunu, saol :) bu ay en hızlı sensin yanii bcp de :)
YanıtlaSildeeptone,
Silaylar önce okumuştum bu kitabı. Kategoriye uyunca hemen yazıp paylaşayım dedim yoksa birkaç ay geç yazıyorum. Ortam yok :-)
Bu seriden hiç haberim yoktu ama çok merak ettim şimdi yorumunu okuyunca. :)
YanıtlaSilokurix,
Silben çok sevdim Okurix. Yazar anılarını hem çok detaylı hem çok güzel anlatmış. Gerçekten o çocuğun hayatı ve yaşanılan dönem gözünün önünden geçiyor. Bu seriyi okuduğum her an keşke her yazar hayatını bu şekilde kendisi yazsaymış diye düşündüm. Maalesef edebiyatımızda otobiyografi, anı gibi türlerde çok fazla üretim olmamış.
bir komünistten halkı bilinçlendirmeye zaman yok artık yok gibi bir söz okumuştum ne kadar haklıymış
YanıtlaSilAhmet Ozan,
Silhalkın bilinçlendirilebileceğini, değişeceğini düşünmüyorum ben. Eskiden imkanlar yoktu, halk cahil bırakıldı denirdi. Şimdi herkesin elinin altında sınırsız bilgi kaynağı var, halkımız gene cahil. Bu yapı meselesi bence.
İlkay,
YanıtlaSilo zaman keyifli okumalar canım. Umarım sen de benim kadar seversin.
Fakir Baykurt seninle tanıdığım bir yazar okumayı da çok istiyorum fakat kitapları da hiç indirime girmiyor yahu...
YanıtlaSildövüşürken hanımefendi değilim,
Sildoğrudur canım. Zaten çok ucuz değil kitapları. Bir de kitap sitelerinde fazla indirim yapmıyorlar. Literatür'ün kendi sitesine bakabilirsin. Ben iki sene önce kasım ayında oradan yapmıştım alışverişimi. %45-%55 oranında indirim yapmışlardı o zaman.
Kalemini sevdiğim Türk yazarlarından biridir kendisi. Köy Enstitüleri de okumaktan keyif aldığım konulardan. paylaşımınıza teşekkürler...
YanıtlaSilEMİNE ÖZTÜRK,
Silo zaman bu kitap tam sizlik :-)
Okumak istiyorum ama okurken içim acır mı diye de elim varmıyor.
YanıtlaSilHandan,
Silinsan üzülüyor Handan ama çok yoğun dram da yok. Sadece için acıyor.
Köy enstitülerinin karalanması çok çirkin, üzüldüm okurken.
YanıtlaSilışınonur,
Silben de. Kötü niyetli insanlar dedikoduda sınır tanımıyor.
Gerçekten temamıza çok uygun bir eser olmuş, ben de yazarı okumak istiyordum ama bir türlü denk gelmedi.
YanıtlaSilGül Özdemir,
Silçok başarılı bir kalem ama yayınevinden dolayı fazla reklamı yapılmıyor. Üç büyük yayınevinden birinde olsaydı en çok okunan yazarlardan biri olurdu şüphesiz.