Matt Haig, Gece Yarısı Kütüphanesi, Domingo Yayınları,
Çevirmen: Kıvanç Güney, 282 Sayfa, 8.Baskı, 2022. |
Austenzede’nin kitap kulübüne uzun zamandır
katılmak istiyordum ama ayrı şehirlerde yaşadığımız için bu mümkün değildi. Sonra pandemi
çıktı, toplantıları Zoom üzerinden yapmaya başladılar, benim için katılma
fırsatı doğru ama bir türlü denk getiremedik. Ya zaten benim daha önce okuduğum
bir kitabı okuyorlardı ya da elimde olmayan bir kitabı okuyorlardı. Gece Yarısı
Kütüphanesi, benim kulübe giriş kitabım oldu. Bundan sonra elimden geldiğinde
okumalarına eşlik edeceğim. Yıllarca Kitap Ağacı Adana grubuna katılmış ve
ortak okumalar yapmıştım. Kitap kulübü ortamını ve aynı kitabı okuyan kişilerin
kitabı tartışmasını çok özlemişim.
Her kitabın bir zamanı olduğuna inanıyorum. Eğer
doğru zamanda okursanız kitabı seviyorsunuz, yanlış zamanda okursanız
sevmiyorsunuz. Aynı kitabı farklı zamanlarda okursanız tepkiniz farklı
olabilir. Ben Gece Yarısı Kütüphanesi’ni çok beğendim ama “Mükemmel kitap. Harika.
Herkes mutlaka okumalı.” tarzı iddialı cümleler kuramıyorum çünkü kitabı tam
ihtiyacım olduğu bir zamanda okudum. Bu yüzden siz benim gibi
düşünmeyebilirsiniz.
35 yaşında ve hayatında keşkeleri olan biri
olarak 35 yaşında ve hayatındaki pişmanlıklara dayanamayan, kendini ve yaşadığı
hayatı sevmeyen, intihar eden birinin öyküsünü okumak bana çok iyi geldi.
Kitap çok akıcıydı. Özellikle yarısına kadar
çok da sürükleyici. Vaktiniz varsa birkaç saatte bitirebilirsiniz .
Kitabın başları etkileyici, sarsıcı ve
vurucu başladı ama bir yerden sonra durgunlaştı, tekrara düştü. Finali aceleye
gelmiş gibiydi. Bu kitaptan çok daha iyi bir son beklerdim. Eğer bunu da
yapabilseydi aklımdan çıkmayacak bir kitap olurdu ama bu haliyle kaçırılmış bir
fırsat gibi görünüyor.
Yazarın Zamanı Durdurmanın Yolları kitabı film
olarak çekiliyormuş ama büyük ihtimalle bu kitabı da film ya da mini dizi
yaparlar. Ekran için konusu çok uygun. Paralel evrenler son zamanlarda moda
olduğu için ilgi çekecektir.
Sonuç olarak Gece Yarısı Kütüphanesi benim
beğendiğim, etkilendiğim, bakış açımı değiştiren bir kitap oldu. Size de
okumanızı öneririm ama yılın kitabı seçilme etiketine bakarak beklentinizi
yükseltmeyin. Bir de bu kitabı okumak için en an otuz yaşında olmanızı
öneririm. Eğer daha gençseniz bekleyebilirsiniz. Orta yaşlara doğru kitabın ne
demek istediğini daha iyi anlayacağınızı düşünüyorum.
Siz bu kitabı okudunuz mu? Beğendiniz mi? Okumak
ister misiniz? Yazarın başka bir kitabını okudunuz mu? Bir kitabın ödül alması,
o kitabı okuma arzunuzu artırıyor mu yoksa ödüllü kitaplara temkinli mi
yaklaşıyorsunuz? Yorumlarınızı bekliyorum. Yeni yazılarda görüşmek üzere.
ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. “Olmak istediğim her şeyi olmam, yaşamak istediğim bütün hayatları
yaşamam mümkün değil, istediğim bütün yetenekleri geliştirmem mümkün değil.
İstememin nedeni ne peki? Hayatımda olası bütün fiziksel ve zihinsel
deneyimlerin her bir rengini, tonunu ve her çeşidini yaşamak istiyorum.”
2. Nora, yalnızlığın temelinde, anlamsızlık yatan
bir evrende insan olarak var olmanın ayrılmaz bir parçası olduğunu bilecek
kadar varoluşçu felsefeye hâkimdi ama onu gördüğüne sevinmişti.
3. Zaman içinde mutlu anlar da acıya dönüşebiliyor.
4. Bütün hayatlar şimdide başlar.
5. “Gerçek bilgelik hiçbir şey bilmediğini
bilmekte yatar.” Sokrates
6. İnsanlar şehir gibiydi. Bazı kötü yönleri var
diye bütün şehirden nefret etmezdiniz. Sevmediğiniz yanları, birkaç tane
tehlikeli ara sokağı ve mahallesi olabilirdi ama bir şehri yaşanılır kılan şey
iyi yönleriydi.
7. Yapamadıklarımıza değil, yapmak
istediklerimize odaklanmalıyız.
8. Öngörmek kolay değil ha? Bizi nelerin mutlu
edeceğini.
9. Bazen öğrenmenin tek yolu yaşamaktır.
10. “Kendime yalnızlıktan daha iyi bir dost
bulamadım.”
11. Bir yerde uzun zaman kaldığınızda dünyanın ne
kadar büyük ve uçsuz bucaksız olduğunu unutuyordunuz.
12. Hayatı anlamak zorunda değilsin. Yaşaman
yeterli.
13. Hayatta ne kadar dürüst olursan ol, insanların
ancak kendi gerçekliklerine en yakın olan şeyleri görebildiğini Nora artık
anlamıştı.
14. Hayattaki kurallardan biri de buydu: Düşük
maaşlı servis personeline bilerek kaba davranan birine asla güvenme.
15. Kardeşler arasındaki rekabetin kardeşlerden
değil, anne babalardan kaynaklandığı söylenir.
16. Hiçbir hayatta sonsuza kadar saf bir mutluluk
içinde olamayız. Öyle bir hayat olabileceğini düşünmek ancak yaşadığımız
hayattaki mutsuzluğumuzu büyütmeye yarar.
17. Her gün her an yeni bir evrene giriyoruz. Boş yere
hayatımızın farklı olmasını diliyor, kendimizi başkalarıyla ve kendimizin
farklı versiyonlarıyla karşılaştırıp duruyoruz ama gerçekte çoğu hayat bir yere
kadar iyi ve bir yere kadar kötü.
18. Nora’ya göre ilişkilerde üç çeşit sessizlik
vardı. tabii ki pasif agresif sessizlik, artık konuşacak bir şeyimiz kalmadı
sessizliği ve bir de Eduardo’yla ikisinin ulaştığı türden bir sessizlik.
Konuşmak zorunda olmamanın sessizliği. Yalnızca birlikte olmanın,
birlikteliğin, insanın yalnızken sessiz kalmaktan rahatsız olmaması gibi.
Bende her kitabın bir yaşı olduğuna inanırım. Bir de duygu durumu, bazen ruh halimle öyle örtüşür ki bi kitap kimse sevmese de ben bayılırım.
YanıtlaSilÖdüllü kitapları ve bestsellerleri takip etmeyi seviyorum. Tabii ödüllü diye de her zaman dünyanın en iyi kitabı olmuyor ama ne yapalım. :)
she is the man,
Silkesinlikle o anki ruh ve duygu durumu da beğeniyi çok etkiliyor. Bir ara "New York Bestseller" diye bir tabir vardı. Kitapların kapağında yazardı. Bu ifadeyi taşıyan o kadar kötü kitap okudum ki yazıyı gördüğüm anda kitaplardan kaçıyordum :-)
Kitabı merak ediyordum iyi denk geldi. :) Kapağı ve içeriğini çok uyumlu bulamadım nedense, kapağa bakınca daha farklı düşünmüştüm. Alıntıları sevdim, 16 ve 17.maddeleri özellikle.
YanıtlaSilKitabın ödül almasına ya da kitap hakkında ünlülerin yaptığı övgülere pek dikkat etmem. Çünkü abartılanlar çok oluyor. Bazen kıyıda köşede kalmış bir kitabı ödüllülerden çok daha sevdiğim oluyor, ya da çok satılan bir kitabı hiç sevmediğim.
duygu emanet,
Silkapak güzel ama dediğin gibi konuyla çok ilgili değil.
O çok övgü içeren kitaplar genelde hayal kırıklığı oluyor. Aldığı övgüleri hak edenleri çok az. Bu yüzden o tarz kitaplara beklentimi düşük tutarak başlıyorum.
"bazen öğrenmenin tek yolu yaşamaktır" şulecim tesadüf ben de bu hafta bitirdim austenzedenin toplantısına yetişemedim. 30 yaş üstünün okuması konusunda o kadar haklısın ki çok beğendim bende kitabı böyle farklı kitaplar okumayı seviyorum çok güzel yazı olmuş
YanıtlaSilİçimdeki yaz,
Silsenin de o kulüpte olduğunu bilmiyordum. Belki bir sonraki toplantıda karşılaşırız :-)
Zamanı durdurmanın yollarını okumuş ama pek sevmemiştim o yüzden bunu da eş geçtim :)
YanıtlaSilEren,
Silhadi ya. Zamanı Durdurmanın Yolları'nı bugün bitirdim, onu daha çok sevdim. Yazarın tarzı bana uydu. Diğer kitaplarına da şans vereceğim ama sen sevmediysen başka kitabını okumana gerek yok. Kitapların tarzı benzer çünkü.
orijinalinden okuyacağım bu kitabı bakalım sevecek miyim, listelerimde halihazırda ama elimde zaten 3 yarım İngilizce var ve bir de buna başlamak istemiyorum, dediğin gibi inş zamanında okurum da severim :D
YanıtlaSilKitap Eylemi,
Sildili Türkçe olarak çok basitti ama orijinali nasıldır bilmiyorum. Umarım sen de seversin.
Kitaba bir blogda rastlamıştım sanırım. Bir kütüphanede hayatına dair farklı senaryolar bulunan kitaplar bulan bir karakter hakkındaydı yanlış hatırlamıyorsam. Konusu ilgi çekici ve dediğin gibi her kitabın yaşı ve zamanı farklı oluyor. :)
YanıtlaSilokurix,
Silkonusu aynen o. Ben tam zamanında okuduğum için çok beğendiğimi düşünüyorum. 30-40 arası kadınlar bu kitabı sevecektir.
Okumayı çook istediğim kitaplardan biri, alınacaklar listemde bekliyor:))) 12. ve 13. alıntıya bayıldım:))) Emeğine sağlık:)))
YanıtlaSilkitapkesfi,
Silbeklentini yükseltme. Roman olarak mükemmel değil ama ana fikrini sevdim. Verdiği mesaj güzeldi.
21 yaşındayım, şimdilik es geçebilirim sanırım. Kitabı ilk defa duydum, o kadar da ödülleri varmış aslında.
YanıtlaSilvulnicure,
Silson birkaç aydır bayağı popüler hem İnstagram'da hem de bloglarda. Bu kadar göz önünde olan kitaplar genelde hayal kırıklığı oluyor ama yazarın okuduğum iki kitabını da sevdim.
Sipariş vermek üzere bekliyor bu kitap, çok merak ediyorum.
YanıtlaSilHandan,
Silbeklentini yükseltme. Roman olarak mükemmel değil ama ana fikrini sevdim. Verdiği mesaj güzeldi.
Bende de okunmayı bekliyor bu kitap. Yorumlarına güvendiğim arkadaşlarım yorumladıkça içim kıpır kıpır oluyor :)
YanıtlaSilGünlük Bloğu,
Silbence sen de seveceksin Gülşah. Yorumunu bekliyorum.
Çok sık rastladığım bir eser sanki okusam beklediğimi bulamayacağım gibi hissediyorum. Yorumundan sonra okunacaklar bitince alınacaklar listeme ekledim :)
YanıtlaSilGül Özdemir,
Silbeklentini yükseltme Gül çünkü hayal kırıklığına uğrayan insanlar da var. Kitap aşırı iyi değil, çok yaratıcı da değil ama bana iyi geldi. Tam böyle bir kitaba ihtiyacım olduğu bir zamanda okudum, bu yüzden bende yeri ayrı ama yazardan Zamanı Durdurmanın Yolları'nı daha çok beğendim. Belki önce onu okuyabilirsin.