Geçen gün yazdığım 10 kitap itirafını yazmak o kadar hoşuma gitti ki bir 10 itiraf daha yazdım. Buyurun kitaplarla ilgili yeni itiraflarım:
1. Kitap almayı
kitap okumak kadar hatta bazen daha çok seviyorum. Şu an kütüphanemde 60 küsur
okunmamış kitap var. Bu sayıyı 10’a indirinceye kadar yeni kitap almayacağım
dedim, bütün siteler sanki beni duymuş gibi indirime girdiler. Birçok kitap
5-10 liraya düşmüş. Öyle olunca ben de dayanamadım Kitap Yurdu’ndan 12 kitap
aldım. Şu an 80 civarı okunmayı bekleyen kitabım var. Bu sayıyı iyice
azaltmadan kitap almayacağım artık :-)
2. Sanırım
hayatımda hiç sadece bir kitap satın almadım (Çocukluk dönemim hariç). Toplu
kitap almayı seviyorum. Evde hepsini yan yana koyup seyretmeyi, sırasıyla
hepsinin içine aldığım tarihi yazmayı ve acaba hangisinden başlasam diye
düşünmeyi seviyorum.
3. Tabii
sürekli yeni kitaplar alınca bazı kitaplar kitaplığımda yıllarca okunmayı
bekliyor. En uzun bekleyen Oğuz Atay’dan Tutunamayanlar. 2006 yılında aldığım
kitap dile kolay 9 senedir okunacak ama kendime söz verdim, inşallah bu sene
okuyacağım.
4. Oğuz Atay’ı
bu kadar ertelememin sebebi sanırım “Ya anlayamazsam?” korkusu. Bu kitap
kimilerine göre bir başyapıt, kimileri de kitaptan hiçbir şey anlamadıklarını,
çok sıkıldıklarını söylüyorlar. 2. Gruba dahil olmaktan korkuyorum. Milletin
çok beğendiği, “Harika. Mükemmel. Bir klasik.” Dedikleri kitapları ben o kadar
beğenmeyince “Acaba bende bir sorun mu var? Ben mi anlayamadım? Kapasitem mi
yetmedi?” diye düşünüyorum. (Aynı durum filmler için de geçerli.)
5. Kitapları bu
kadar sevince arkadaşlarım her özel günde (Doğum günü, yılbaşı vb.) bana kitap
armağan ediyorlar. Bundan hiç şikayetçi değilim ama birine kitap hediye
ediyorsanız kitabın içine bir şeyler yazmalısınız. Kitap, kitapçıdan alındığı
gibi verilince bozuluyorum ve bir şeyler yazmalarını istiyorum.
6. Sahip
olduğum en değerli eşyalar, yazarının imzaladığı kitaplar. Adana Kitap
Fuarı’nda birçok yazarla tanışma ve kitaplarımı imzalatma şansına erişmiştim.
Ahmet Ümit, Canan Tan, Aydın Boysan, Ataol Behramoğlu, Muzaffer İzgü, Gülten
Dayıoğlu, ipek Çalışlar imzalı kitabına sahip olduğum yazarlar. 4 senedir
gurbette olduğum için kitap fuarına gidemiyorum ama bu sene tayinimiz çıkarsa 1
haftamı fuarda geçireceğim. Size de fuarı günü gününe yazarım. Ne güzel olur.
Ay hadi inşallah :-)
7. Kitap
okumayı ne kadar seviyorsam edebiyat dergilerini okumayı da o kadar sevmiyorum.
Hem ağır bir dilleri oluyor, zor okunan yazılar yayımlıyorlar hem de dergiyi
okuyacağıma bir kitap okuyabilirdim diye düşünüyorum. Dergiyi okurken boşuna
zaman harcıyormuşum gibi hissediyorum. En son Kafka Okur dergisini aldım ve 1
aydır masamda duruyor. Daha okumadım. En kısa zamanda bir göz atmayı
düşünüyorum. Umarım dergiler hakkındaki fikrimi değiştirebilir.
8. Yaş 27 ama
ben hâlâ boyama kitaplarını çok seviyorum. Geçen gün okula bir yardım kurumu
için boyama kitabı satan kişiler geldi. Hemen 2 kitap aldım. 3-5 yaş arası
çocuklar için olan kitapları boyuyorum evde. Eşim benimle dalga geçiyor:
“Boyama mı yapıyorsun? Saat geç oldu. Hadi sütünü iç, sonra doğru yatağa. Uyku
vaktin geldi.” diyor J Sanırım bir sonraki kitap alışverişimde
(Umuyorum ki uzun zaman sonra olur) son günlerde iyice popüler olan yetişkinler
için boyama kitaplarından alacağım.
9. Okuduğum bir
kitabın film uyarlamasını çok merak ederim. İzledikten sonra da kesin beğenmem.
Yönetmenden tamamen benim hayal dünyamı perdeye aktarmasını istiyorum, bu da
tabii mümkün olmuyor. Yine de merakımdan kitap uyarlamalarını kaçırmam. Hatta
önce filmi izleyip beğenmişsem sonradan kitabını alır okurum. Dövüş Kulübü’nde
böyle yaptım mesela. Yüzüklerin Efendisi, Körlük, Kefaret, Koku, Saksı Olmanın
Faydaları vb. izleyip beğendiğim kitap uyarlamaları. Bunların kitaplarını da
okuyacağım.
10. Kitaplığımdaki her kitabın içinde bir ayraç olmalı. Bu yüzden
kitapçılardan ayraç topluyorum. Şu an 200’e yakın ayracım var sanırım. Bunlar
beni bir süre götürür J Ayraçları bazen günlük gibi kullanıyorum.
Ayracın arkasına tarih atıp o günün olaylarını yazıyorum. Sonra tekrar kitabın
içine koyuyorum. Sonradan kitabı karıştırırken yazdıklarımı okumak hoş bir
sürpriz oluyor. Ayraçları bu kadar sevmeme rağmen şimdiye kadar hiç para verip de
ayraç satın almadım. Ona vereceğim parayla kitap alırım diye düşünüyorum (Öküz
alırız o parayla öküz :-) )Ama çok beğendiğim bir model olursa bu
kuralımı bozabilirim belki.
İtiraflarımın ikincisi burada sonlandı. Bana belli olmaz belki
üçüncüsünü de yazarım :-) Yeni bir itiraf yazısı yazmasam bile kesin
başka şeyler yazarım. Takipte kalın. Görüşmek üzere.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız için çok teşekkür ederim :-)