Herkese merhaba. Sonunda bloguma
istediğim vakti ayırabiliyorum. Yaz ve doğal olarak tatil bitmeden elimde
birikmiş yazıları yazmak istiyorum. Eğer şimdi yazmaya üşeniyorsam bayramda,
sonrasında işe başlayınca hiç yazmak gelmez içimden. Bu yüzden ağustos bitene
kadar hedefim her gün en az bir yazı yazmak. Birikmiş yazılarım var, onları
tamamlasam hedefime ulaşırım zaten. Umarım siz de buralarda olursunuz.
Yazılarımı okuyup beni yalnız bırakmazsınız J
Geçtiğimiz temmuz ayında beş kitap
okumuşum. Yazın normalde hiç kitap okuyamadığım için beş kitap bana göre çok
iyi. Aralarında çok sevdiğim ve ön yargılarımı yıkmamı sağlayan kitaplar da
olduğu için temmuzu iyi kapattığımı düşünüyorum. Neler okuduğuma gelirsek:
SELÇUK AYDEMİR – LİSEDEN ARKADAŞLAR
Selçuk Aydemir’in Mahalle’den Arkadaşlar kitabını iki yıl önce okumuştum. Kitap o kadar hoşuma gitmişti ki
2015’te Okuduğum En Güzel Kitaplar listesine, Pazar 6’lısı: Beni Güldüren Kitaplar listesine ve En Beğendiğim Kitaplar listesine yazmıştım. Yazar kitabın
devamı sayılabilecek Liseden Arkadaşlar’da bu sefer lise maceralarını
anlatıyor. Kitapta yeni karakterlerle tanışsak da çoğunlukla tanıdık yüzleri
okuyoruz.
Tabii ben bu kitapta da çok güldüm,
birçok yerde kahkaha attım ve yazarın espri yeteneğine hayran kaldım. Hatta üşenmesem
İşler Güçler ve Kardeş Payı dizilerine baştan başlayıp bütün bölümlerini
izlemek isterdim ama bölümlerin uzunluğu gözümü korkutuyor. (Bilmeyenler için
not: Yazar aynı zamanda bu iki dizinin senaristi.)
Gülmek isteyen herkese Selçuk Aydemir’in
kitaplarını tavsiye ederim. Şimdi yazarın, serinin üçüncü kitabı olarak
yazacağı Sektörden Arkadaşlar’ı merakla bekliyorum. Eminim o da çok komik
olacaktır.
NOT: Bu kitabı liseden arkadaşım, canım
dostum Semra’nın bana hediye etmesiyle kitap gözümde bir kat daha değerlendi J
ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Biri seni haddinden fazla eleştiriyorsa
gizli hayranlığından, haddinden fazla övüyorsa gizli hainliğindendir.
2. Güç dediğin güçlünün gölgesine
sığınınca değil, güçlü denilenin gücüne aldırmadan kendindeki güce sığınınca
elde ediliyordu.
3. “Savaş ölünde değil düşmana
benzeyince kaybedilir.” Aliya İzzetbegoviç
4. Bir insan mutsuz olsun istiyorsanız,
ona kapasitesinin altında bir iş verin.
5. Üç aşağı beş yukarı hepimiz aynıydık.
Tek derdimiz boş kalemizi bilen birinin oradan gol atmamasıydı. Boş kale öyle
herkese söylenmez. Her zaman seninle aynı takımdan olduğundan emin olduğun,
sana en yakın arkadaşına özel bir bilgidir. Birinin sana boş kalesini
söylemesi, seni kalan herkesten başka sevdiğinin göstergesidir. O yıllarda kan
kardeşler birbirlerine ilk boş kalelerini söylerdi. En yalın sırrıdır kalecinin
ve bunu endişesini paylaşmak için vermez. “Beni koru, ben zaten tüm takımı
korumakla görevliyim ama işte şu tarafa iyi atlayamıyorum. Oradan gelmesinler,
kapat orayı. Sen sadece bunu yap, gerisini dert etme. Gerisi bende kardeşim.”
demekti boş kaleyi söylemek. Günün birinde boş kaleni söylediğin adamı karşı
takımın forveti olarak görmek varsa kaderinde karşı karşıya kaldığınız an
aslında her şey bitmiştir. Senin fazla seçeneğin yoktur, belki insaf eder, boş
kaleye atmaz deyip olanca gücünle en iyi yatabildiğin yere atlarsın. En azından
yanlış yere yattı kaleci desinler, boş kaleni kimse bilmesin. O ise genelde boş
kaleye çeker şutu ve sen tutamazsın. Kimseye de anlatamazsın orası benim boş
kalem, o yavşak da bunu biliyordu diye. O golü bir kere bile yemişliğin varsa
geçmiş olsun, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, gerçekten büyüyorsun.
BARIŞ BIÇAKÇI - ARAMIZDAKİ EN KISA MESAFE
Blogumu düzenli takip edenler öykü
kitaplarını sevmediğimi bilir. Barış Bıçakçı adını birkaç kez yılın en iyi
kitapları seçkilerinde görmüştüm. Kitabından beyaz perdeye uyarlanan Bizim
Büyük Çaresizliğimiz’i duymuştum. Kardeşimin kütüphanesinde ince bir kitabını
bulunca yazarla tanışmak istedim.
Aramızdaki En Kısa Mesafe 24 öyküden
oluşan 100 sayfalık bir kitap. Anlaşılır, temiz bir Türkçeyle yazılmış, güzel
öykülerin yer aldığı bir kitap. Yazar Adana doğumlu olduğu için birkaç
öyküsünün Adana’da geçmesi benim için hoş bir detaydı. Demek ki iyi yazılınca
öykü kitaplarını da zevkle okuyabiliyormuşum. Ayın diğer günlerinde Bakele’yi
okumasaydım bu kitaba daha övgü dolu bir yorum yazabilirdim ama aynı türden
okuduğum Bakele’nin gölgesinde kaldı. Yine de türü sevenlere önerebileceğim
güzel bir kitaptı.
ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Hiçbir şey göründüğü hatta yaşandığı
gibi değil! Her şey hatırlandığı gibi.
2. Aslında babam da başka pek çok insan
gibi uzağındakilere ve yeni tanıştığı insanlara anlayışlı, iyi davranıyor;
yakınlarından bunu esirgiyordu.
3. Bir felsefeci ölü bulunduğunda akla
gelecek ilk şüpheli elbette kafasındaki fikirlerdi. Öğle yemeğinde sosyal
tesislerde görünmeyince odasına giden ve onu masasına yığılmış olarak bulan
çalışma arkadaşlarına da emniyet yetkilileri aynı şeyi sordu: Acaba (Yetkililer
bunu gerçekten çok merak ediyordu) profesörün kafasında ne tür ölümcül fikirler
vardı?
SEZGİN KAYMAZ - BAKELE
Sezgin Kaymaz son zamanlarda takip
ettiğim bloglarda adını ve kitaplarını sık gördüğüm biri. Dediğim gibi öykü
türüyle yıldızım barışmadığı için yazarın kitapları da ilgimi çekmemişti ama o
kadar övgüyle bahsedildi ki ben de bir şans vermek istedim. Şimdi iyi ki
okumuşum diyorum. Beklediğimin çok üstünde beğendim.
Bakele 34 öyküden oluşan 198 sayfalık
bir kitap. Kitabın puntoları gözü yormayacak kadar büyük olduğu için her öykü
birkaç sayfalık, kısa öyküler. Bazılarında insanı gülümseten detaylar olsa da
genellikle hüzünlü öykülerdi. Yazarın dili çok basit, günlük konuşma dili gibi
ama öyküleri akılda kalıcı, etkileyici. Hepsinin sonunu vurucu bir şekilde
bitirmiş. Böyle edebi değil gibi görünen bir üslupla yazılmış kitaptan “Ben güzel
bir kitap okudum.” zevki almam beni şaşırttı. Demek ki etkileyici kitap yazmak
için ağdalı bir dil kullanmak şart değilmiş.
Sezgin Kaymaz’ı okuduğum ilk kitabıyla
en sevdiğim öykücüler arasına koydum. Yazarın diğer kitaplarını da okumak için
sabırsızlanıyorum. İlk tercihim Bugün Bize Kim Geldi olacak. Sizin yazardan
okuyup sevdiğiniz kitaplar varsa onları da önerebilirsiniz.
ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Aşk, âşık olduğunda yekvücut olmakmış.
Öyle dedi dedem.
2. Kafana taktığın şey kafanla beraber
gelir.
3. Hep insandı o. Ben hep sonradan
geldim.
4. Aşk erkeklik işi değildir, insanlık
işidir. Cesaretin ne işi var orada? Bilakis, âşık dediğin şu dünyadaki en
korkak adamdır.
5. İt gibi hırlaya hırlaya dolaşırsan
kurdun biriyle burun buruna geliverirsin.
6. Kötü insanların çocukları ancak iki
şekilde iyi olabilir. Bir: Çocuklarının aklı ermeden “Bize ne? Devlet baksın.”
deyip götürür, yetimhaneye verirler. Bir de ikinci şık vardır. Kendileri
büyütürler ama bir mucize olur. Hülya da oydu; ikinci şık.
7. İnatlaşmak için iki inatçı lâzım.
Kavga etmek için iki cahil, dövüşmek için iki aciz.
8. Birinin kapıyı vurup çıkması için
içerde bir kalan, biri çekip gidiyorsa bir gönderen lâzım.
9. İki taraf ayrılırken şefkatli konuşan
taraf, âşık olmayan tarafmış.
10. O gitti her şeyimi alıp
Ben, kalan hiç’le kaldım.
11. Çocukları evlilik bağının tutkalı
niyetine kullanmaya kalkan anne babalar, çocuklarını da kendi zindanlarına
attıklarını göremiyorlar galiba.
CHARLOTTE LAMB - UNUTULMAYAN AŞK
Sırf okuduğum kitap sayısı artsın diye
okuduğum bir kitaptı. Bu kitabı bir arkadaşımdan ödünç alarak okudum. Kitap
1981 basımı ve Beyaz Dizi kitaplarının birincisi J Eski kitapları okuma merakım yoktur ama yıllardır sürdürülen bir
serinin ilk kitabını okumak hoşuma gitti doğrusu.
ZÜLFÜ LİVANELİ - SEVDALIM HAYAT
Bu kitabın yorumunu, yazacağım çok şey olduğu için, ayrı bir postta
paylaştım. Buradan okuyabilirsiniz.
Sizin bu kitaplar arasında
okuduklarınız var mı? Varsa lütfen yorumlarınızı paylaşın.
Benim şimdi Pazar 6’lısı yazılarımı
yazmam lazım. Yazılarımı diyorum çünkü kaçırdığım birkaç temayı bu hafta yazmak
istiyorum. Yani pazar günü birden fazla Pazar 6’lısı yazısıyla
karşılaşacaksınız.
Her gün görüşmek dileğiyle. Şimdilik hoşça
kalın J
NOT: Blogumu düzenli takip edenler haziran
ayında okuduğum kitapları yazmadığımı fark etmişlerdir. Haziranda daha çok
kitap okuduğum ve onları uzun uzun yazmak istediğim için şimdilik erteledim. Bu
ay bitmeden yazacağım.
Maşallah abla ıyısın :D Livaneli'yi hiç okumadım az çok biliyorsun okuma tarzı ne dersin bana uyar mı
YanıtlaSilCahil Okur,
SilLivaneli benim en sevdiğim yazarlardan biri. Denemelerini de romanlarını da severim. Kesinlikle yazara bir şans vermelisin. Deneme türünde Edebiyat Mutluluktur; roman türünde Serenad, Kardeşimin Hikayesi ve Leyla'nın Evi'ni tavsiye ederim.
Bence gayette iyisin 💕 azmı beş kitap masallah 😁 liseden arkadaslari bende cok.begendim 😄
YanıtlaSilANNESİ'nin PRENSES'i,
Silteşekkürler canım. Ayda 20 kitap okuyanları görünce biraz moralim bozuluyor yoksa 5 kitap tabii ki iyi :-)
Barış Bıçakçı'yı ben çok seviyorum, bu kitabını da okudum bence çok güzel :). O da benim gibi fahri Ankaralı :).
YanıtlaSilBakele'yi ben de okumak istiyorum, kitaba adını veren öyküyü dr'da indirimdeyken alsam mı almasam mı diye okumuştum hatta, sonra almadım bekleyen çok kitap var diye ama Bugün bize ki geldi ilk öyküsüyle kahkahalara boğan daha sonrasında da hem hüzünlü hem komik devam eden güzel bir kitaptı.
Liseden Arkadaşlar'ı ben de çok merak ediyorum, bir de komik demişsin daha çok merak ettim :). İlkinden başlayacağım bir ara :).
öneri makinesi,
SilBarış Bıçakçı'nın setini almış kardeşim. Yazarın kitaplarını okumaya devam edeceğim.
Bakele'yi ben çok beğendim ama yazarın bütün kitaplarını okumuş kişiler kitabı zayıf bulmuş. Daha güzel kitapları varmış. Sen almadan önce bir araştır istersen.
Eğer gülmek istiyorsan kesinlikle Selçuk Aydemir doğru tercih. Özellikle Mahalleden Arkadaşlar'da kahkahalara boğulacağını garanti ediyorum :-)
Maşallah diyeyim nazarım değmesin size.Bir ayda beş kitap oldukça güzel bir sayı. Kitaplar da güzel görünüyor.Bakele'yi merak ediyorum ben de. Bol okumalı zamanlar diliyorum size:)
YanıtlaSilEbemkuşağı,
Silçok teşekkür ederim :-) Ayda 20 kitap okuyanları görünce biraz moralim bozuluyor yoksa 5 kitap tabii ki iyi :-) Bakele'yi ben çok beğendim ama yazarın bütün kitaplarını okumuş kişiler kitabı zayıf bulmuş. Daha güzel kitapları varmış. Siz almadan önce bir araştırın isterseniz.
Maşallah. ) Tabi ilgi ve alaka meselesi
YanıtlaSilMurat CENK,
Silteşekkür ederim :-)
Bende Livaneli'yi okumuşum burada bir tek. Sevdiğim yazarlardan ama uzun süredir okuma fırsatı bulamadım kitaplarını. Diğer kitapları görmüşlüğüm var ama haklarında hiç bir şey bilmiyordum. :)
YanıtlaSilKitap Güneşim,
SilLivaneli'nin okumadığım bir tek son kitabı kaldı. O da iyi eleştiriler almadığı için acele etmiyorum. Elimde okunacak çok kitap var zaten.
Merhaba :)
YanıtlaSilİyi ki okumuşsun o zaman. Liseden arkadaşları çok okumak istiyorum kitap çıkmadan ig hesabımda ilk duyuranlardanım ama sepete atmayı unutuyorum bir sonrakki ay diye diye yine önümüzdeki aya kaldı ;)
Ben de önümüzdeki hafta yokum büyük ihtimal bloguma bu süre içinde yazamayacağım :( o nedenle gelince birikmişleri eklerim diyorum. Geçtiğimiz haftalarda ;Eskişehirde çok güzel vakit geçirmiştik ama bir türlü fotoları toparlayamadım. kışın vaktimiz olacak inşaallah :)
Hayel Damlası,
SilMerhaba :-)
Eskişehir'i görmedim ama çok merak ediyorum. Her giden övgüyle bahsediyor şehirden. Seneye gitmeye çalışacağım.
Ben de bloguma 35 gün hiçbir şey yazamadım. Arayı kapatmaya çalışacağım. Blogda arka arkaya yazılmış yazıları da seviyorum :-)
Masallah güzel kitaplar,notlarımı aldım.Ben de okuduklarımı paylaşırım inşallah vakit bulabilirsem,sevgiler:)
YanıtlaSilKitap Cumhuriyetim,
Siluzun zamandır kitap yorumlarını okuyamıyoruz. Umarım vakit bulabilirsin. Benden de sevgiler :-)
Bakele'yi ben de çok sevmiştim :)) Selçuk Aydemir'in iki dizisini de izlemedim, bana sanki gülmeyecekmişim gibi geliyor :D
YanıtlaSilKağıt Salıncak,
Silinsanların espri anlayışı farklıdır ama bana göre bu kitaplara gülmemek mümkün değil. Bence bir şans vermelisin.
Liseden Arkadaşlar'ı bu ara sık sık görüyorum ya, merak ettim iyice. :D
YanıtlaSil5'te güzel bir sayı, yazın kitap okumaya zaman hiç kalmıyor neredeyse.
Esma Tezgi,
Silbenim zamanım bol ama sıcaklardan kitap okumak istemiyorum. Neyse ki son birkaç yazdır kendimi zorlayıp biraz okuyorum.
İlkay Özgür,
YanıtlaSilsanırım yazın okuma oranı düşmeyen çok az kişi vardır. Bu yüzden takma kafana :-) Teşekkürler canım, sana da bol kitaplı günler :-)
Garfield ve Odie'li defterine bayıldım! ^_^ Livaneli'den Kardeşimin Hikayesi kitabını okumuştum, muhteşemdi! :) Birden fazla Pazar 6'lısı mı? Kulağa hoş geliyor! :)
YanıtlaSilİrem AKAY,
Silo defter değil. Pantolon almıştım, onun etiketi :-) Benim de hoşuma gitti. Şimdi kitap ayracı olarak kullanıyorum :-)
Kardeşimin Hikayesi benim de yazardan sevdiğim bir kitap.
Pazar 6'lılarını şimdi yazmaya başladım. Aklımda üç kategori var :-)
Süper kitaplar Şule'cim, aralarında okuduğum yok ama Bakale ve Aramızdaki En Kısa Mesafe merak ettiklerim, keyifli okumalar;)
YanıtlaSilEren O.
Silözellikle Bakele'yi mutlaka oku Eren. Seveceğini düşünüyorum. Teşekkürler canım :-)
Zülfü Livaneli'nin kitaplarını merak ediyorum, oldukça beğeniliyor
YanıtlaSilYeliz'in Keşifleri,
Silben de çok beğeniyorum yazarın kitaplarını. Son kitabı hariç bütün kitaplarını okudum. Sen de en kısa zamanda yazarla tanışmalısın bence :-)