23 Mayıs 2022 Pazartesi

Jasmin Lee Cori-Annenin Duygusal Yokluğu

Jasmin Lee Cori-Annenin Duygusal Yokluğu

Jasmin Lee Cori, Annenin Duygusal Yokluğu, Koridor Yayınları, Çevirmen: Belgin Selen Haktanır, 372 Sayfa, 2020.

“Annenizin dalgın ya da incinmiş olmasının muhtemel nedenleri ve size veremedikleri

Çocuklukta yaşanan duygusal ihmalin kalıcı etkileri

Derinlemesine düşünce ve alıştırmalarla içinizdeki çocuğu bulmanın ve ‘anne boşluğu’nu doldurmanın yolları

Kendiniz (ve belki de çocuklarınız) için daha mutlu bir geleceğe adım atmanın yolları”

Kitabın içeriği, arka kapak yazısında böyle özetlenmiş.

Çocuk yetiştirmeyle ilgili ne kadar çok kitap okursan bu işin ne kadar zor ve özen isteyen bir iş olduğunu anlıyorsun. Bunlara kafayı takmazsan çocuk büyütmek çok kolay. 5-10 tane doğurursun ama her şeyi düzgün yapmalıyım dersen tek çocukta bile kafayı yiyorsun.

Anne olduktan sonra annemle olan ilişkimi daha çok düşünmeye başladım. Kendi çocukluğumu, bana nasıl annelik yapıldığını düşündüm ve geri plana attığım hisler açığa çıktı. Annenle ilişkini düzeltmeden, arandaki sorunları halletmeden iyi annelik yapmak çok zor ama imkânsız değil.

Annenin hayatına da bakman lazım. büyük ihtimalle o da kendi annesiyle sorunlar yaşamıştır. Eğer birisi bir noktada buna bir dur demezse, bir şeyleri değiştirmezse nesiller boyunca aynı sıkıntılar yaşanıyor.

Bu kitap hem çocuğuna iyi bir anne olmak isteyen hem de annesinden iyi annelik görmemiş herkese hitap ediyor. Tavsiye ederim.

(Koridor Yayınları’ndan okuduğum bir başka kitap Köpek Gibi Büyütülmüş Çocuk da çok etkileyici bir kitaptı. Onu da mutlaka okumalısınız.)

ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Annenin etkisi eşsizdir. İlgili, becerikli ve sevecen bir anne birçok olumsuzluğu telafi edebilir ama bu tür anneliğin eksikliği belki de en büyük eksikliktir çünkü anne her şeyden önemli olan annelik görevini gerektiği gibi yapmadığı takdirde yetiştirdiği çocukların temellerinde ciddi boşluklar oluşur.

2. Pek çok kadının, anneliği bilinçli bir şekilde öğrenmesi gerekir. Yetersiz annelik görmüşseniz işiniz iki katmanlı olacaktır: Önce kendi yaranızı iyileştirmeniz, sonra da çocuğunuzla kendi anneniz ile olan ilişkinizden farklı bir ilişki kurmanın yeni bir yöntemini benimsemeniz gerekecektir.

3. Karşılanmamış birçok ihtiyacınız varken kendinizden bir şeyler vermek kolay değildir.

4. İsveç’te yapılan araştırmalar, anne evden uzakta çalıştığı ve bakımı üstlenen esas kişinin baba olduğu durumlarda bile bebeklerin anneleriyle olmayı çok daha fazla tercih ettiğini göstermiştir.

5. D. W. Winnicott, bebeğinin tüm ihtiyaçlarının kusursuz bir şekilde ve anında tatmin etmeye devam eden bir annenin, bebeğini yeni davranışlar öğrenme, yeni beceriler geliştirme, gecikme ve sıkıntıyla başa çıkma ihtiyacından mahrum ettiğini ileri sürmektedir.

6. On temel “İyi Anne” mesajı şöyledir:

*Burada olduğuna memnunum.

*Seni görüyorum.

*Benim için özelsin.

*Sana saygı duyuyorum.

*Seni seviyorum.

*İhtiyaçların benim için önemli. Benden yardım isteyebilirsin.

*Senin için buradayım. Sana vakit ayıracağım.

*Seni güvende tutacağım.

*Benimleyken rahat hissedebilirsin.

*Beni çok mutlu ediyorsun.

7. Anne, “Mecbur olduğum için seninle ilgileneceğim.” demez, “Seninle ilgileneceğim çünkü bu gerçekten de önemli.” mesajını verir.

8. Çocuğa sevgiyle bakmak… Bir araştırmacı bunun, beynin sosyal davranışlardan sorumlu olan bölgesinin gelişiminde en kritik unsur olduğunu belirtmiştir.

9. İnsanlar genellikle onlardan esirgenen şeyler için büyük bir acı hissederlerken başkalarının bunları elde edebildiğini görmenin içlerinde derin bir incinme hissi yarattığını ve buna dayanmanın zor olduğunu düşünürler.

10. “Bir bebek için en acı veren deneyim, annenin dikkatini çekememektir. Bu durum, kötü muamele görmekten de kötüdür. Ne de olsa anne, bebeğin dünyayla arasındaki bağ ve esas bakıcının anne olduğunu varsayarsak ihtiyaçlarının karşılanması için en iyi umududur.” Sue Gerhardt

11. Unutmayın ki beynin gelişimi büyük oranda sosyal etkileşime dayalıdır ve bunun aracılığıyla gelişir.

12. Yetersiz annelik görmüş kişilerin büyük bir kısmı yeme bozukluğuna ve aşırı yeme geçmişine sahiptir.

13. “Duygusal istismar, bir ebeveynin çocuğuna yaptığı bir şeydir yani bir eylemdir. Duygusal ihmalse bunun tam tersidir. Bir eylemin yokluğudur. Duygusal ihmal, bir ebeveynin çocuğunu görmezden gelmesidir; duygusal istismar, bir ebeveynin çocuğuna kötü davranmasıdır.” Jonice Webb

14. Psikoterapinin birçok alanı ve on iki adımlı iyileşme programları, hissedemediğiniz şeyleri iyileştiremeyeceğiniz fikrini savunur. Hissizleşmek ve duyguları örtbas etmek, yarayı korur ama iyileşmeyi engeller.

15. Günlüğünüze yazarken artık duygularınızla yalnız değilsinizdir. Duygularınızı içinizde tuttuğunuzda çok daha yalnızsınızdır.

16. “Size yapılan şey kasıtlı olmasa bile öfkelenmenizde bir sorun yoktur. Hatta içinizdeki yaralı çocuğu iyileştirmek istiyorsanız öfkeli olmanız gerekir.” John Bradshaw

17. Unutmayın ki bilinçaltına itilen her şey güçlenir.

18. Bize verilenlerin zorunluluktan değil de sevgiden kaynaklandığını gördüğümüzde bundan çok etkileniriz. Duygusal açıdan orada olmayan annelerin çocukları genellikle annelerinden gelen ilginin zorunluluktan kaynaklandığını düşünürler. Özgürce verilen bu sevgiyi ve bakımı alabilirsek zamanla içimizde bir haklılık duygusu, yani ihtiyaçlarımızın önemli olduğu ve destek görmeye ve bakılmaya hakkımız olduğu duygusunu geliştirebiliriz.

19. Kadınların birisinin onlara sarılmasını istediklerinden ama partnerlerinin bunu bir cinsel fırsata dönüştürmeden yapmasının çok zor bulunduğundan şikâyet ettiklerini ne kadar sık duyduğumuzu düşünün.

20. Bir çocuk “Sevgi bankası” gibidir. İçine ne kadar çok şey koyarsanız daha da fazlasını geri alırsınız.

21. Çocukluk döneminde yaşadığınız ihmalin yarasını, içinizdeki çocukla şimdi ilgilenerek iyileştirebilirsiniz.

22. Yetersiz annelik görmüş birçok yetişkin, anneleri onları gerçekten tanıyormuş gibi hissetmezler ve bunun bir sonucu olarak annelerinin onlardan hoşlandığı hissine de sahip değillerdir. Annelerinin iyi kötü onları mecburiyetten(Sadece yüzeysel bir düzeyde) sevdiğini hissetmiş olabilirler ama insanlar oldukları gibi kabul edildiklerini hissettikçe gerçek anlamda sevildiklerini, hatta onlardan hoşlanıldığını bile hissetmezler.

23. Araştırdığımız hemen hemen her alan gibi burada da aile mirasının bir rol oynadığını görüyoruz. Genellikle ebeveynlerimiz kendi ebeveynlerinden destek görmedikleri konularda bizi desteklemiyorlar ve biz de aynı konularda kendimizi ve çocuklarımızı desteklemeyi reddediyoruz ya da bunu başaramıyoruz.

24. Güçlü olmak, her şeyi tek başınıza yapacağınız anlamına gelmez.

25. Tüm iç dünyanızı gösterebileceğiniz tek bir kişiyle duygusal yakınlık kurmanız bile size görülüyor olma hissini sağlayacaktır.

26. “Duygular ne kadar erken yaşlarda yasaklanırsa hasar o kadar derin olur.” Bradshaw

27. “Bir ilişkimizin olmasını çaresizce istediğimizde bunu elde edemeyiz. Bundan vazgeçmelisiniz. Sonra bir de bakarsınız ki o özlem duyduğunuz ilişki arka kapıdan gizlice içeri giriyor.” Laura Davis.

28. “Mutlu bir çocukluğa sahip olmak için asla geç değildir.” Tom Robbins

29. Birçoğumuz yüzleşme konusunda pratik sahibi değilizdir ve hayatımıza şikâyet ederek devam etme eğilimi sergileriz. İnsanlarla yüzleşme konusundaki en temel kural, yaptıkları hataları başkalarına kakmak yerine onlara sizi nasıl memnun edeceklerini söylemektir. Onlara kendilerini iyi hissedebilmeleri ve azar işitmekten kurtulup gözünüze girmeleri için bir şans verin.

13 yorum:

  1. Ne güzel bilgiler... :))

    YanıtlaSil
  2. Bu kitap kitaplığımda okunmayı bekliyor, konusunu araştırarak almıştım ama henüz okumadım:) Çok güzel anlatmışsın, alıntılar çok güzel:))) 23, 24, 28 nolu alıntıları ayrı sevdim:)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kitapkesfi,
      mutlu bir çocukluk yaşamamışsak onu şimdi kendimizin yaşatması gerekiyor.

      Sil
  3. Harika bir kitaba benziyor Şule'cim, okumak isterim, her anne de okumalı bence, alıntılar şahane, eline sağlık:)

    YanıtlaSil
  4. Etkileyici bir kitap duruyor. Bu kitabı okumak isterdim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. she is the man,
      etkileyici ve sarsıcı. İnsan bazı konularda aydınlanma yaşıyor.

      Sil
  5. Çocuk doğmadan ve sonrasındaki yıllarda çeşit çeşit kitaplar okumuştum. Özellikle ilk oğlumda. İkinci de artık bazı kitapların işe yaramadığını her çocuğun kendi karakteri-dili olduğunu öğrendim. Şimdilerde hala kendimi sorgularım hatalarım neler diye. Kitap önerisi için teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. https://adadenizi.blogspot.com/
      her çocuğun farklı olduğunu ben de kendi kızımdan ve çevremden gözlemliyorum. Bazen kitaplarda yazan işe yaramıyor, kendi yolumuzu çizmemiz gerekiyor.

      Sil
  6. İlkay ,
    İkisi de etkileyici ve sarsıcı kitaplar. Umarım sen de benim kadar seversin İlkay.

    YanıtlaSil

Yorumlarınız için çok teşekkür ederim :-)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...