Herkese merhaba. Başlıkta "Ağustosta Okuduklarım" diyor ama tam olarak doğru değil çünkü benim okuma tempom çok değişken. Bir ay sadece iki kitap okurken diğer ay ondan fazla kitap okuyabiliyorum. Böyle olunca okuduklarımı aylık olarak yazmak çok orantısız olacaktı. Bir ayın yazısı çok kısa diğer ayın yazısı çok uzun olacaktı. Ben de yazının uzunluğunu eşitlemek için birikmiş kitap yorumlarımdan yazabildiğim kadarını yazmaya karar verdim.
Cüneyt Arkın, Benim Kahramanım Türk Halkıdır, Kırmızı
Kedi Yayınları, 151 Sayfa, 4. Basım, 2022. |
Cüneyt Arkın-Benim Kahramanım Türk Halkıdır
“Eskişehir’de yedek subay olarak askerliğini yaparken Şafak Bekçileri (1963) filminde Halit Refiğ’in dikkatini çekti. Onun önerisiyle oyunculuğa başladı. 1964 yılında oynadığı Gurbet Kuşları (ünlü oyuncunun ilk filmiymiş) filminin finalindeki kavga sahnesi, kariyerinde kırılma noktası oldu. Yine Halit Refiğ’in önerisiyle aksiyon filmlerine ağırlık verdi. 300’den fazla filmde oynadı, 50’ye yakın film yönetti.”
Bu kitaptan Cüneyt Arkın vefat ettikten sonra
haberim oldu. Kendisi çok sevdiğim bir isim. Anı, biyografi, otobiyografi
türlerini okumayı her zaman çok sevmişimdir. Bu nedenle kitabı hemen alıp
okumak istedim.
Öncelikle kitabın kapağı çok güzel. Cüneyt
Arkın malumunuz çok yakışıklı bir adamdı. Onun en formda olduğu zamanlardan bir
görseli kapak yapmaları hoşuma gitti.
Ünlü ismin film de yönettiğini bilmiyordum, bu
kitapta öğrendim.
Kemal Sunal’la bu kadar yakın arkadaş
olduklarını da bilmiyordum. Hemen ikisinin beraber rol aldığı bir film var mı
diye baktım ama yokmuş.
Cüneyt Arkın 28 Haziran’da vefat etmiş. Bendeki
kitap temmuz ayında basılmış. Önsöze hemen oyuncunun vefatını eklemişler.
Kitabın böyle hızlı bir şekilde güncellenmesi hoşuma gitti.
Kitaptaki fotoğraflar keşke kuşe kâğıda basılı
olsaydı. Tabii o zaman kitabın fiyatı da iki katına çıkardı ama kitabı
arşivlerinde tutmak isteyen insanlar için daha iyi olurdu.
Vatandaş Rıza, Cüneyt Arkın’ın en sevdiği
filmiymiş. İnternette bulabilirsem mutlaka izleyeceğim.
Kitabı ünlü oyuncunun kendisinin yazdığını
düşünüyorum. Birçok ünlü kitap yazacağı zaman “Hayalet yazar” denilen
kişilerden yardım alır. Ünlü kişi hayatını, anılarını, anlatmak istediklerini o
kişiye anlatır, ismi ve kim olduğu bilinmeyen kişi kitabı yazar ama kitap
ünlünün adıyla basılır. Bu kitapta bence böyle olmamış. Sayfalarda o samimiyeti
ve acemiliği hissediyorsunuz. Cüneyt Arkın kitabı kendisi yazmış bence. Keşke
profesyonel birinden yardım alsaydı. Bütün hayatını, anılarını kalın bir
kitapta ya da cilt cilt kitaplarda okumayı çok isterdim.
ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Ölümden dönmek insanda çok büyük değişikliklere yol açıyor. İnsanlara, olaylara, yaşananlara daha büyük bir hoşgörü ve anlayışla bakıyorsun. Her şeyi affediyorsun.
2. –Filmleriniz arasında en özel olanı hangisi ve neden?
-Her filmime çocuğum gibi bakarım.
Ancak karım ve büyük oğlum Murat’ın rol aldığı Vatandaş Rıza filminin yeri ayrıdır.
Film, haksızlığa uğrayan bir vatandaşın hak arayışını ve tüm zorluklara rağmen sonunda başarmasını anlatır. Bugün bile özeldir.
3. Gençler çok okumalı ve tabiatı tanımalılar. Bunlar ömür boyu yararlanacakları birikimi sağlayacaktır.
Carlos Maria Dominguez-Kâğıt Ev
Bu kitabı okumayan son blogger benim sanırım.
Neyse ki sonunda okudum.
Ben bu kitabı hep deneme diye düşünüyordum.
Kitapları çok seven birinin, kitaplar hakkındaki fikirlerini okuyacağımı
sanmıştım ama kitap kurgu çıktı.
Ben kendime kitapları çok seviyorum derdim ama
bu kitapta anlatılan insanlar ayrı bir boyutta. Hayatta her şeyin fazlası zarar
demişler ya kitap sevgisinin fazlası da zarar. Bu seviyede olmadığım için
mutluyum. Yine de keyifle okudum kitabı ve hoşuma giden birkaç tane çok güzel
alıntı buldum. Kitap sevenler okusun bence. Kendinizden mutlaka bir şeyler
bulursunuz.
ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Çoğunlukla bir kitaptan kurtulmak, ona sahip olmaktan daha zordur.
2. Üstlerinde gün, ay, yıl yazan sayısız kitap
gördüm ben; gizli bir takvimi oluşturur her biri. Başkaları ise ödünç vermeden
önce adlarını yazarlar ilk sayfaya, teslim edecekleri kişiyi defterlerine
kaydedip bir de tarih atarlar yanına. Tıpkı kütüphanedekiler gibi damgalı
kitapları gördüm, yahut içlerine sahiplerinin kartları yerleştirilmiş olanlar.
Kimse bir kitap kaybetmek istemez. Bir daha okumayacak olsak da başlığında
eski, belki de kaybolmuş bir duyguyu taşıyan bir kitabı kaybetmektense bir
yüzük, saat veya şemsiye kaybetmeyi yeğleriz.
3. Kendimi bildim bileli birbiri ardına kitap
satın alıp duruyorum. İnşa edilen bir kütüphane, yaratılan bir hayat demektir;
yığılmış kitaplar toplamı değildir asla.
4. Okumaya ayıracak kısıtlı zamanıma
hayıflanıyorum ama kitap okumak için bütün bir günü, isterse gecesi olan bir
adam düşünün. Ve istediği kitabı satın alabilecek paraya sahip bir adam. Sınırı
yoktur. Arzusunun insafına kalmıştır. Peki, arzunun en çok neye ihtiyacı
vardır? Sınırının belirlenmesine.
5. Bir akşam bana kavgalı yazarları aynı rafa
koymamaya karar verdiğini açıkladı.
6. Elektriğin icadından önce yazılan eserleri mum
ışığında okumanın esprisini yapardık.
7. Bir vazo, bir kahve makinesi yahut bir
televizyon bir kitaptan çok daha önce eskir yahut kırılır, bozulur. Bir kitap,
sahibi onu parçalamak, sayfalarını yırtmak, ateşe atmak istemediği sürece
işlevini yitirmez.
Carlos Maria Dominguez, Kağıt Ev, Jaguar Yayınları, Çevirmen: Seda Ersavcı, Resimleyen: Peter Sis, 89 Sayfa, 17. Baskı, 2022. |
Yasemin Sakallıoğlu-Dış Güzellik Yasaklansın,
Ruh Güzelliğine Geçelim
Bu kitabı sevgili Handan’da gördüm. Yasemin
Sakallıoğlu’nun kitap çıkardığından haberim yoktu. Merak ettim ve aldığım gibi
okudum.
Ben de Handan gibi kitabın komik kısa
yazılardan oluşacağını düşünüyordum ama roman çıktı. Daha doğrusu uzun hikâye.
Kurgu beklemediğim için şaşırdım. Yazarın üslubundan anlaşılıyor ki benim
düşündüğüm gibi bir kitabı çok güzel yazarmış. Belki ilerleyen zamanlarda
yazar, kim bilir.
Yine kitabın sonundaki şaşırtmacayı da
beklemediğim için bana güzel sürpriz oldu. ilk kitap için ben başarılı buldum.
ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Bu dünyada ne kadar güçlü bir kadın olursanız olun kimse kaynanasından
güçlü değildir.
2. Ben bugüne kadar başkasının kötülüğünü isteyen
birinin başına iyi bir şey geldiğini görmedim.
3. Onca hayal kırıklığımın arasında maşallah bir tek iştahıma bir şey olmuyor. Ne zaman böyle mutsuz hissetsem canım muzlu pasta çekiyor. Oldum olası üzüntüden iştahı kesilip zayıflayanlara özenmişimdir.
Ferit Edgü, Avara Kasnak, Sel Yayıncılık, 64 Sayfa, 2.
Baskı, 2015. |
Ferit Edgü-Avara Kasnak
Kitabın alt başlığı “Başıboş&Olumsuz
Metinler”. Kitabın 2.bölümünde bütün metin olumsuz cümlelerle yazılmış. O kısmı
okumak ilginç ve keyifliydi ama ilk bölümü sevmedim maalesef.
ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Ne sus ne otur. Kendine bir hayat kur. Tüm yapman gereken bu. Kendine
bir hayat kur.
2. Soru: Kaç tür yolculuk vardır?
Yanıt: Kaç yolcu varsa o kadar.
3. Zaman verecek kararı. Er-geç (Genellikle geç)
4. Yaşam boyunca, doğduğu kentin dışına çıkmamış
babam, ölüm döşeğinde kulağıma şöyle fısıldamıştı: “Biliyor musun, canım uzun
bir yolculuğa çıkmak istiyor.”
5. Ormanda dolaşmayı sevmezdi babam
Dağların doruklarında yüreği sıkışıyordu
Düzlükte, mayasılı depreşiyordu
Deniz kıyısında astımı tutuyordu
Bir gün çölde, dudakları susuzluktan çatlamış,
“Tanrım kurtar beni!” diye inlemiş.
Çöl ıssız, sıcak, sessizmiş.
Kendi sesine benzer bir ses duyar gibi olmuş.
“Sen de beni.”
“Gerçekten duydun mu bu sesi?” diye sordum.
Hayır, dedi. Dürüst olmak gerekirse duyduğumu
söyleyemem.
Ama duymadığımı da söyleyemem.
Belki şunu söylemek daha doğru olur.
Ne o beni duydu ne ben onu.
Ferit Edgü, Korkuyorum, Alfa Yayınları, 47 Sayfa, 1.
Basım, 2019. |
Ferit Edgü-Korkuyorum
Kitap 47 sayfa. Bilgi veren ilk sayfaları çık.
Yazar, yazdıklarının aynısını bir de İngilizce yazmış, oraları da çık. Kitap
toplam 20 sayfadan oluşuyor ve yeni basımı internette 20-30 lira arasında bir
fiyata satılıyor. Peki, kitap ne anlatıyor derseniz size bir sayfasını çekip
atıyorum. Devamının nasıl geldiğini tahmin edebilirsiniz.
Bu arada kitabın türü “Füg” diye geçiyor. Aklımda olsun, bir daha bu kelimeyi duyduğum anda uzak durayım 😄
Bu kitaplar arasında okuduklarınız var mı? Okumak
istedikleriniz? Merak ettikleriniz? Yorumlarınızı bekliyorum. Yeni yazılarda
görüşmek üzere.
Kağıt Ev'i okumayan son blogger sen değilsin Şulecim ben okumadığım sürece son kale yıkılmaz. :D Şaka bir yana listemdeydi ama daha almadım.
YanıtlaSilFerit Edgü'nün Hakkari'de Bir Mevsim'i almıştım, kar yağsın diye bekliyorum okumak için, allahtan füg falan bişiler almamışım veeee füg ne ya kim uydurdu bunu? :D
Cüneyt Arkın'ın kitabını merak ettim. Ben Tarık Akan'ın Anne Kafamda Bit Var'ı okumuştum ve sevmiştim. Belki bunu da alırım. :)
dövüşürken hanımefendi değilim,
SilAnne Kafamda Bit Var'ı ben de okuyup sevmiştim.
Hakkari'de Bir Mevsim etkileyici bir kitap ve dediğin gibi kar yağarken okuması daha keyifli olacaktır.
İçlerinden sadece kağıt evi okudum, onu da pek sevdim diyemem, bana çok sade geldi. :)
YanıtlaSilSonda dediklerine katılıyorum. Artık az para vermiyoruz kitaplara. Çok iyi yazan gençlere fırsat verilmiyor nasılsa satılmaz diye ama ünlülerden böyle kitaplar görünce de insan kötü hissedebiliyor.
duygu emanet,
SilKağıt Ev'i herkes okuyunca benim de beklentim yükselmişti. Beklediğim kadar iyi bulamadım ama kötü de değildi.
Artık kitap alırken bir değil beş kere düşünüyorum. Kitaplar çok pahalı, bir de hiç beğenmediğin bir kitap almışsan insan daha çok üzülüyor.
Kağıt evi okumayanlar arasında bende varım :)))
YanıtlaSilSinanGCL,
Sildemek ki tek ben değilmişim :-)
Cüneyt Arkının kitabını ben de okumak istiyorum .
YanıtlaSildlkgzr,
Silbir neslin en güzel anılarında yer aldı Cüneyt Arkın. Onunla ilgili kitap okumak çok keyifliydi.
Kağıt evi ben de okumadım ya:)
YanıtlaSilKitap Cumhuriyetim ,
Silbirkaç sene önce o kadar çok blog yorumunu yazdı ki ben herkes okudu sanıyordum :-)
Ne güzel kitaplar okumuşsun yine Şule'cim:)
YanıtlaSilEren,
Sil:-)
Kağıt Ev 2 senedir alınacaklar listemde, çoğu kitabı aldım, onu hala alıp okumadım:) Yanlış hatırlamıyorsam Cahil Okur'un yazılarında görmüştüm kitabı:) Yasemin Sakallıoğlu'nun kitap çıkardığından benim de haberim yoktu, yazın sayesinde öğrendim okuyunca:)))
YanıtlaSilkitapkesfi,
SilKağıt Ev'in birkaç sene önce o kadar çok blog yorumunu yazdı ki ben herkes okudu sanıyordum. Okumayan da çokmuş :-)
cüneyt arkın abimiz tamam okurum :)
YanıtlaSildeeptone,
Silkendisini sevmeyen yoktur sanırım :-)
kağıt evi çok mu çok merak ettim. tam seveceğim tarzda bir kitap
YanıtlaSilŞeyma Nil,
Silbeklentini çok yüksek tutmadan okursan keyifli bir okuma olabilir :-)
Hepsini sıraya aldım, anlatım için teşekkürler :)
YanıtlaSilMavinindenizi,
Silgüzel yorumunuz için ben teşekkür ederim :-)
İlkay ,
YanıtlaSiltabii başka bir isim seçilebilirmiş. Çok uzun ve insanda okuma isteği uyandırmayan bir isim seçmişler.
Cüney Arkın'la Silivri günlerimizden tanışırım. Oğlu ile Bilgi Üniversitesinde selam sabahımız vardı. Bir şımarıklığını çıkıntılığını vs göremediğimiz için, kibar çocuk "aile işte nasıl yetiştiriyorsa" filan derdik..
YanıtlaSil90'ların başında ortasında Silivri'de özellikle hafta sonları akşam maçları yapar, defansa da Cüneyt abiyi koyardık. Yüzme ise açık ara en çok sevdiği hobisiydi.
Bilenler bilir İstanbul'da meşhur Dedeman Oteli vardır. Gayrettepe'de. Yine bir vakitler şakada şukada yüzerken ve havuzda tek başımayken Cüneyt Arkın geldi. Sanki sözleşmişiz gibi. Hemen selam verip kendimi tanıttım. Dedim işte böyle böyle top oynardık oğlunuz da Bilgi'deydi filan. Hiç geçiştirmedi sohbeti..
Aa dedi şaşırdı şimdi ne iş yapıyorsunuz filan dedi. Sporunu engellemeden ve kestirip attığım izlenimi de vermeyeceğim uzunlukta bir cevapla karşılık verdim. Ne kibar insan.
Görkem CAN,
Silne güzel anılar. Cüneyt Arkın her zaman saygısını koruyan, kıymetli bir insandı. En azından ölmeden önce halkın onu ne kadar sevdiğini biliyordu diye seviniyorum.
Cüneyt Arkın'ı herkesin güzel anması hem o hem de yakınları için ne güzel bir şey. 2. alıntıda bahsi geçen oğlu Murat Arkın da kendisine inanılmaz benzer, hık demiş burnundan düşmüş gibi tam. Kitabın kapağındaki pozu verse, biraz da eskitilmiş havası katılsa aynısı olur :)
YanıtlaSilKağıt Ev'i okumayan tek blogger olarak beni bırakmışsın :) "İnşa edilen bir kütüphane, yaratılan bir hayat demektir; yığılmış kitaplar toplamı değildir asla." çok hoşuma gitti bu söz.
Ferit Edgü'nün kitabından bahsettiğin kısımda o kadar güldüm ki :D Gerçekten çok haklısın. Biliyorsun o kitap benim de çekiliş için seçeneklerim arasındaydı, hatta onu da düşünmüştüm de sonra ilgimi daha çok çeken başka bir kitabı görünce vazgeçmiştim. İyi ki vazgeçmişim, içeriğini hiç bilmiyordum çünkü :D
vulnicure,
SilFerit Edgü'yü severim ama o kitabı tam olarak fiyasko. İyi ki seçmemişsin.
Murat Arkın babasına çok benziyor. Oyunculuğu da kötü değil. Keşke film ve dizilerine devam etse. Ben onu izlemeyi seviyorum.