Herkese merhaba. Bloguma üst üste iki
toplu kitap yazısı yazmış oldum ama yazılacak kitaplar o kadar birikti ki bu
şekilde eritmeye çalışıyorum. Son zamanlarda okuduğum dört kitabın yorumunu ve
altını çizdiğim cümleleri yazdım. Tesadüf dördü de kadın yazarlar. Aralarında çok
beğendiklerim de oldu, vasat bulduklarım da. Neler okumuşum ve ne yorum
yapmışım merak edenler yazıyı okumaya devam edin 😊
AFET İNAN - ATATÜRK’TEN MEKTUPLAR
Kitap Afet İnan’ın hayatı ve tarih
alanında yaptığı çalışmaların anlatımıyla başlıyor. Sonra İnan’ın 1935-1938
yılları arasında Cenevre’de üniversite öğrenimini yaptığı yıllarda Atatürk’le
olan mektuplaşmalarını okuyoruz. Sırasıyla Atatürk’ün mektupları ve
telgrafları, Afet İnan’ın cevapları, son olarak da mektup ve telgrafların
orijinalleri paylaşılmış. Kitabın sonunda bir fotoğraf albümü de var.
Kitap bana bilgi yığını gibi geldi.
Daha güzel bir derlemeyle daha rahat okunabilir hale getirilebilirdi.
Böylelikle daha çok kişiye ulaşmış olurdu. Türk Tarih Kurumu tarafından ilk
baskısı 1989’da yapılan kitabı ben 2015 yılında aldım, hâlâ ilk baskısı
bitmemişti. Bu arada etiket fiyatının daha 5 lira olduğunu söylemeliyim. İnsan
böyle bir kitabın daha çok okunmasını bekliyor ve istiyor.
ZEYNEP KAÇAR – KABUK
Kitap Ağacı Adana grubumla ekim ayında
Zeynep Kaçar’dan Kabuk kitabını okuduk. Zeynep Kaçar burada da yazdığım gibi
yıllar önce Çılgın Bediş’te Ayşegül karakterini canlandıran oyuncu. Kabuk,
yazarın ilk kitabı.
Kabuk, üç kuşak kadının hikâyesini
anlatıyor. Anneanne, anne ve torun. Sırasıyla bu kadınların ağızlarından,
onların hayatlarını okuyoruz(Bu anlatım bana yine bu sene okuduğum Duygu
Asena’nın Aynada Aşk Vardı kitabını hatırlattı. Bu konu ve tarz ilginizi
çekiyorsa buradan yorumumu okuyabilirsiniz). Bunu özellikle yazıyorum çünkü
birkaç arkadaşım kitapta tek anlatıcı olduğunu düşündüğü için uzun süre kitabın neden bahsettiğini anlamamışlar.
Hepsi nevi şahsına münhasır bu üç
kadının hayatları ve kendileri çok etkileyiciydi. Aslında kitapta yan karakter
olarak ilgi çekici erkek karakterler de vardı ama yazar erkeklerde, kadınları
yazarken gösterdiği beceriyi gösterememiş. Biri hariç erkek karakterlerin altının
doldurulamadığını, yüzeysel kaldıklarını düşünüyorum.
Özellikle fazla karakterli kitap okumaya
alışkın olmayanlara kitabı okurken elinize kâğıt kalem almanızı ve ailenin soy
ağacını çıkarmanızı öneririm. Bir süre sonra kim baba, kim anneanne, kim abi
karışıyor J
Düzenli kitap okuma ve film izleme alışkanlığı
olan kişiler için kitabın sonundaki sürpriz bir yerde kendini belli ediyor. Ben
yanlış hatırlamıyorsam 120’li sayfalarda
ne olacağını tahmin etmiştim. Belki siz benden önce anlarsınız ya da anlamaz ve
kitabın sonunda şoke olursunuz J
Kabuk benim severek, beğenerek okuduğum
bir kitap oldu. İlk kitap için Zeynep Kaçar’ı çok başarılı buldum. Bu sene hayatımda
okumadığım kadar günümüz kadın yazarlarını okudum. Aralarında bu kadar başarılı
isimlerin olması beni heyecanlandırıyor ve gururlandırıyor. İlginizi çektiyse Kabuk’u
gönül rahatlığıyla öneriyorum.
ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Genç kızlık düşleri yasaklanmalı. Daha
ortaya çıkmadan engel olunmalı o kendini aldatma haline. Birileri söylemeli
gerçeği. “Hayat kepaze bir şeydir ve aşk acısı acıların en hafifidir.”
2. Özlemek ne? Özlemek birini yanında
istemek ama onu asla ama asla bir daha görememek. Ben onu görmesem, o yaşasa,
dünyanın öbür ucunda olsa, sesini hiç duymasam, yüzünü hiç görmesem ama bilsem
o hayatta, özlemek öyle bir şey mi?
3. Aşk içe sığmayan, haykırılması, ilân
edilmesi gereken, kendine saklanmayan bir sırdı.
4. Her çocuk emin olmalı annesinin
sevgisinden. Bir tek bu bilgi bile yeter insana ömür boyu ayakta durabilmek
için.
5. Başkaları, sandığımız kişi
olmadığımızı hatırlatmak için giriyor hayatlarımıza. Biz kendimizi aşağı yukarı
bir şeylerle tanımlarken onlar bize başka bir yüzümüzü gösteriyor.
6. Neyi arıyorsun, neyi bulacaksın?
Bulursan yetecek mi, avunacak mısın bulduğunla bir ömür? Şu da olsun başka bir
şey istemiyorum yalanına kaç kez inanacaksın? Nasıl olacak da dinecek aramak ve
bulmaz arzusu? Şu kadın aradığı adamı bulunca sonsuza kadar mutlu olacak, şu
adam istediği işe kabul edilirse emekli olana kadar gık demeden çalışacak, şu
kâğıt toplayan çocuk altın bir yüzük bulduğu gün dünya onun olacak.
Hepimiz yalancıyız.
SARAH MACLEAN – BİR ÇAPKINI BAŞTAN ÇIKARMANIN 9 YOLU
Blogumu düzenli takip edenler
historical yani tarihi aşk romanlarını ne kadar sevdiğimi bilir. Bu alanda
Julia Quinn ve Judith Mcnaught favori yazarlarımdır. Farklı birkaç yazarın
kitaplarını okusam da beni çok etkileyen biri çıkmadı aralarında.
Sarah Maclean birçok kişinin takip
ettiği, kitaplarını okuyup sevdiği bir isimmiş ama ben yazarı Love By Numbers
serisi ile duydum. Seri üç kitaptan oluşuyor, Bir Çapkını Baştan Çıkarmanın 9
Yolu serinin ilk kitabı. Ben kitabı eğlenerek ve çok kısa sürede okudum. Son
zamanlarda elime aldığım her kitabı yarım bırakıyordum, hiçbir kitabı
bitiremiyordum. Bu durumdayken kitap bana ilaç gibi geldi ve 400 küsur sayfayı
iki günde okudum. İş ve sorumluluklarım olmasa bir günde bitirmek isterdim.
İnsanı kendine bağlayan bir dili vardı yazarın. Bu aralar okuyamama sorunu
yaşıyorsanız Sarah Maclean doğru kurtarıcı olabilir.
Üçlemenin üç kardeşin aşk hayatını
anlatması bana Quinn’in meşhur Bridgertons serisini hatırlattı. Bu seriyi, o
seriyi sevdiğim kadar sevebilirsem daha ne isterim 😊
Kitapla ilgili tek eleştirim baş kadın
karakterin, mesafeli olmanın çok önemli olduğu 1800’lü yılların İngiltere’sinde
yaşamıyormuş gibi rahat hareket etmesiydi. Bu dönemle ilgili okuduğum bütün
kitaplarda bir kadının bir erkekle baş başa görüşmesi bile adının lekelenmesine
yetiyorken yazar Calpurnia’ya çok cesur şeyler yaptırmış. Bu da kitabın
konusundan kaynaklanıyor diyerek
önemsemedim.
NOT: Kitapta +18 sahneler olduğunu
söylemeliyim.
ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. İnsanlar gözlerinin önündeki şey yerine sadece görmeyi bekledikleri şeyi görürler lordum.
2. Kendi hikâyenizden sıkıldığınızda, romantik bir kitap okumak iyi gelir.
3. Aşk, sonuçlarını düşünmeden hareket etmek için kullanılan bir bahanedir. Acı ve dertten başka bir şeye sebep olduğuna hiç şahit olmadım. Bu da gösteriyor ki yarardan çok zararı var.
3. Aşk, sonuçlarını düşünmeden hareket etmek için kullanılan bir bahanedir. Acı ve dertten başka bir şeye sebep olduğuna hiç şahit olmadım. Bu da gösteriyor ki yarardan çok zararı var.
SANDRA BROWN – ZOR MÜŞTERİ
Sandra Brown sevdiğim yazarlardan. Yazarı
okumaya romantik kitaplarıyla başlasam da polisiyelerini okuduktan sonra bu alanda
daha başarılı olduğuna karar verdim. Zor Müşteri de polisiye türünde ama içinde
romantik ögeler de barındıran bir kitap.
Ben kitabı internetten çok uygun fiyata
bulunca aldım ve hemen okudum ama kitap, bir ikilemenin ikinci kitabıymış. Benim
gibi sıralama hatası yapmak istemeyenler Zor Müşteri’den önce Öldürme Tutkusu’nu
okumalı çünkü serinin ilk kitabı o.
Yazardan okuduğum ve yorumladığım diğer
kitapların yorumlarına isimlerini tıklayarak gidebilirsiniz.
Bu kitaplar arasında sizin
okuduklarınız var mı? Okumak istedikleriniz? Çok beğendiğiniz ya da o kadar
sevmediğiniz? Fikirlerinizi benimle paylaşırsanız sevinirim. Yeni yazılarda
görüşmek üzere 😊
Sarah Maclean'ın tarzı o sanırım ben diğer serisinden bir kaç kitabını okumuştum onda da kadınlar dediğin gibiydi.Sandra Brown'ı da not aldım tabi bulabilirsem.
YanıtlaSilDevrik Cümleler,
SilSandra Brown yakında karaborsaya düşecek :-( Demek ki Sarah Maclean daha cesur kadın karakterleri seviyor :-)
Kabuk kitabını merak ettim.Kitap yorumlarınızı çok seviyorum ben. Emeğinize sağlık:)
YanıtlaSilEbemkuşağı,
SilKabuk güzel ve etkileyici bir kitaptı. Tavsiye ederim.
Ne kadar güzel bir yorum yapmışsınız. Çok teşekkür ederim :-)
Kabuk'un alıntıları çok hoşuma gitti.“Hayat kepaze bir şeydir ve aşk acısı acıların en hafifidir.” özellikle de bu. kitapların hiçbirini okumadım maalesef. bu historical romanlar eğlenceli gibi geliyor ama ben bir şeyin içine tarih girince hemen sıkılacağımı düşünüp kaçıyorum sanırım hiç okumaya çalışmadım daha.
YanıtlaSilBi Poşet Kitap,
SilKabuk güzel ve etkileyici bir kitaptı. Tavsiye ederim.
Canım historicalların tarihle tek alakası geçmişte geçmeleri. Bir de lord, dük, kont gibi ifadeler :-) Bunun dışında romantik kitaplardan çok da farkları yok. Eğer türü seviyorsan okuyabilirsin.
İlkay Özgür,
YanıtlaSilHakkında çok bir şey yazamayacağım kitapları toplu yazmak benim de hoşuma gidiyor. Kabuk için ayrı bir yazı yazsam da olurmuş. Kabuk güzel ve etkileyici bir kitaptı. Tavsiye ederim.
Hiç birini okumamışım.
YanıtlaSilTeşekkürler güzel yorumlarınız için.
Nil,
Silben teşekkür ederim. İçlerinden özellikle Kabuk2u tavsiye ederim :-)
Kabuk benim de okumak istediğim bir kitap, Antabus gibi ama daha elimdeki kitapları eritemedim :( Bu aralar baya yavaşladım ama hızlanacağımı umuyorum 😀
YanıtlaSilöneri makinesi,
Silikisi de çok güzel kitaplardı. Seveceğini umuyorum. Yılın son ayında okuman hızlanır belki :-)