Kitap Ağacı Adana grubumla nisan
ayında Run Gülüzar Run kitabını okuduk.
Kitap günlük şeklinde yazılmıştı. Ön sözünde
Gülüzar’ın gerçekten yaşadığı, kitapta anlatılanların onun günlüğünden alındığı
yazıyordu. Hatta yazar sadece yazım ve noktalama düzeltmeleri yaptığını ve
günlüğe başka hiçbir müdahalesinin olmadığını belirtmiş. Ben de kitaba bu yazılanlara
inanarak başladım.
Gülüzar günlüğüne 9 yaşında başlıyor,
kitabın sonunda ise 18 yaşında. Yalnız kitapta yazılanlar 9 yaşında bir çocuğun
kurabileceği cümleler değil. İçime bir şüphe düşüyor, nette araştırmaya
başlıyorum. Kitap kurgu çıkıyor. Gülüzar diye biri yok, yazar kitabı kendi
hayal gücüyle yazmış, hatta kitabı yazarken Mahir Ünsal Eriş’le çalışmış. Bunu
öğrendiğim anda benim yazara da kitaba da bakış açım değişiyor.
Bir yazar neden kurgu olan kitabına
gerçek der? Kitabın hayal ürünü olduğunu öğrenince beğenmeyecek miyiz? Gerçek
olması onu daha iyi, daha başarılı, daha çok satılan bir kitap hâline mi
getirecek? Yazar kendini, okuyucuları kandırmış hissetmiyor mu? Ben kendimi
kandırılmış hissediyorum açıkçası. Eğer bir gün yazarla yollarımız kesişirse bu
soruları ona da sormaktan mutluluk duyacağım. O zamana kadar umarım kitabın
yeni baskılarında o ön sözü kaldırırlar.
Kitap çok sürükleyici, komik, eğlenceli
ama bir yandan da hüzünlü bir anlatıma sahipti. Severek okudum ama son zamanlarda
kadın olmakla, kadın sıkıntılarıyla ilgili o kadar güzel kitaplar okudum ki Run
Gülüzar Run en beğendiklerim arasına giremedi. Olaylar 1987-1997 yılları arasında geçtiği için
o döneme özlem duyanlar tarafından hoş bir tebessümle okunacaktır. Tam bir 90’lar
nostaljisi yaşatıyor kitap. Bu artısı dışında kadın olmakla ilgili bir kitap okumak
isterseniz Seray Şahiner'den Antabus ya da Zeynep Kaçar'dan Kabuk’u tercih etmenizi öneririm.
Siz Run Gülüzar Run’ı okudunuz mu? Beğendiniz
mi? Okumayı düşünüyor musunuz? Yorumlarınızı bekliyorum. Yeni yazılarda görüşmek
üzere.
ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1.Damat bir kutu bal, oğlan bir kutu
acı.
2. Hayaller gerçekleştiğinde
sıradanlaşırmış.
3. Ben ona evet desem bile on yedi
yaşındaki oğlan çocuğunu kim evlendirir? On yedisinde kız çocukları evlenir
ancak erkeğine kıyamaz bu millet. Kız kısmının hamı makbuldür, er kişinin
olgunlaşması beklenir.
Kurgu olan bir hikayeye neden gerçek deme gereksiniminde bulunmuş ben de çok merak ettim Şule...
YanıtlaSilKötü bir kandırmaca :/
Oytunla Hayat,
Silokuyucuların bunu umursamayacağını düşünmüş sanırım ama beni rahatsız etti bu yalan.
Ben de kandırılmış hissederdim kendimi.
YanıtlaSilHandan,
Silaynı fikirde olmamıza sevindim :-)
Pazarlama oyunu gibi, ayıp ama okuyucuya karşı.
YanıtlaSilDevrik Cümleler,
Silben de ayıp olduğunu düşünüyorum.
ilginç bir kitaba benziyor, nostalji kısmının özellikle hoşuma gideceğini düşünüyorum Şule'cim, keyifli okumalar, sevgiler:)
YanıtlaSilEren,
Silnostalji kısmını severek okuyacağını düşünüyorum Eren.
Kitap Ağacı gruplarını çok sevsem de Manisa grubuna bir türlü ulaşamadım. O Kadar uğraşmama rağmen sanırım Manisa pek bir etkinlik olmuyor :(
YanıtlaSilNeyse güzel yorumun ve tavsiyelerin için teşekkürler abla emeğine sağlık
Cahil Okur,
SilKitap Ağacı Manisa grubu var mı bilmiyorum. İnstagram'da Kitap Ağacı sayfasına mesaj atarak sorabilirsin. eğer yoksa sen başkanlık edip Manisa grubunu kurabilirsin :-)
Yazarın okuru kandırmaya çalışmasına sinirledim gerçekten, okumamaya karar verdim. Hem hala Seray Şahiner okumadım, önceliğimi ona vermeyi tercih ederim :))
YanıtlaSilKağıt Salıncak,
SilSeray Şahiner'i mutlaka okumalısın Salıncak. Seveceğine eminim. Antabus'u şiddetle tavsiye ediyorum :-)