9 Aralık 2016 Cuma

EYLÜL AYINDA OKUDUKLARIM (2016)

sule uzundere blog kitap yorumları


Biliyorum eylül biteli çok oldu ama bloguma ancak yazabiliyorum. Daha ekim ve kasım aylarını yazacağım için girişi kısa tutuyorum J

Eylül ayında 8 kitap okumuşum. Neler okuduğuma gelirsek:
PUCCA – O ADAM BURAYA GELECEK

PUCCA – O ADAM BURAYA GELECEK
Ben bir seriye başlayınca o seriyi çok sevmesem de devam kitaplarını almadan duramıyorum. Bu yüzden artık seri kitaplara başlarken çok seçici davranıyorum. Pucca'nın günlüklerini yıllar önce okumuştum. Son kitabı çıkınca ve kitabı indirimli yakalayınca dayanamadım ve aldım. İki günde bitirdim ama vaktiniz varsa bir günde, birkaç saatte de rahatlıkla biter. Pucca aynı Pucca ama ben aynı Şule değilim. Eskiden yazarın kitapları komik gelirdi bana, gülerdim ama şimdi yazarın yaptıkları saçma ve kötü geliyor. Sanırım olgunlaştım J Bu kitapta Pucca’nın kocasıyla olan ilişkisi anlatılacak sanmıştım ama o konu diğer kitapta anlatılacakmış. Yeni kitabı alır mıyım, sanmıyorum.

ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. O kadar acaba var ki aklımda, “Keşke”ye dönüşmeye hazır.
2. Olgun olmak çok sıkıcı ya. Kararlarını kendin vermek zorunda olduğun yetmiyor gibi bir de uyguluyorsun da.

ER MEKTUBU GÖRÜLMÜŞTÜR
Er Mektubu Görülmüştür, Balyoz mağduru Türk subaylarına gönderilen destek mektuplarından oluşuyor. Balyoz Operasyonu ile tutuklanan ve yıllarını hapishanede geçiren askerlerin masum olduğunu şimdi biliyoruz ama bunu o zamandan bilen insanların mesajlarını okumak ve insanların boş yere çektikleri acıları düşünmek insanı sarsıyor. Bugünleri, bu olayları unutmamak ve ders çıkarmak için her kütüphanede olması gereken bir kitap.

İSKENDER PALA – İSTANBULCUNUN SANDIĞI

İSKENDER PALA – İSTANBULCUNUN SANDIĞI
Sevgili Dilek’in bana hediyesi İstanbulcunun Sandığı’nı da eylül ayında okudum. Dilek’in on beş gün önce annesi vefat etmiş. Biraz önce ona başsağlığı mesajı yazarken şimdi onun hediyesini yorumlamak garip hissettirdi.

İstanbulcunun Sandığı bir İstanbul güzellemesi. Tarih boyunca İstanbul'da kimler, hangi önemli olayları yaşamış o anlatılıyor. En sonda da yazarın İstanbul’la tanışmasını okuyorsunuz. İstanbul’u seven ve tarihini merak eden arkadaşların severek okuyacağı bir kitap ama İstanbul bana itici geldiği için ve insanlar tarafından güzelliğinin abartılı anlatıldığını düşündüğüm için kitabı pek sevmedim. Tabii kitapta anlatılan da günümüz İstanbul’u değil, İstanbul’un İstanbul olduğu zamanlar ama dediğim gibi kitap bana pek hitap etmedi.

ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. ”Eğer dünya tek ülke olsaydı başkenti İstanbul olurdu.” Napoleon Bonaparte
2. Bu şehrin kalbi, bir faninin kalbinden daha çabuk değişiyor.
3. “Dünyaya yalnızca bir kere bakmak zorundaysan sadece İstanbul’a bak.” Alphonse de Lamartine (1833)
4. “Hiç kimse İstanbul’da hayal kırıklığına uğramamıştır. Bütün dünya bu şehrin dünyanın en güzel yeri olduğu fikrindedir.” Edmondo de Amicis (1874)

ZÜLFÜ LİVANELİ – GÖZÜYLE KARTAL AVLAYAN YAZAR YAŞAR KEMAL

ZÜLFÜ LİVANELİ – GÖZÜYLE KARTAL AVLAYAN YAZAR YAŞAR KEMAL
Kitabın ayrıntılı yorumunu ayrı bir post olarak paylaşmıştım, buradan okuyabilirsiniz.

KATHARINA HAGENA - ELMA ÇEKİRDEĞİ
Elma Çekirdeği de sevgili Sebo’nun Günlüğü’nün hediyesi (Ne güzel bana kitap eden arkadaşlarım var. Siz de bana kitap hediye ederseniz blogumda kitabın yorumunu yaparken adınızı anarım J). Kitap Sarah Jio tarzının bir örneğiydi. Günümüzde yaşayan genç bir kadın anneannesinden miras kalan eve gidince çocukluğunu ve genç kızlığını hatırlar. Olaylar geçmişte ve gelecekte ilerler. Sarah Jio’nun kitaplarını da sevmem, bu kitabı da pek sevemedim.

ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. ”Hafıza gerçeklere tamamen sadık olsaydı, hiçbir işe yaramazdı.” Paul Valery
2. İnsanlar unutulacak bir şeyleri olduğunda mı unutkan oluyordu? Unutkanlık sadece bir şeyi akılda tutma yetersizliği miydi? Belki de yaşlı insanlar aslında hiçbir şeyi unutmuyor, sadece akıllarında tutmayı reddediyordu. Belli bir oranda anıdan sonrası herkese fazla gelirdi. Demek ki unutmak da hatırlamanın başka bir biçimiydi. Hiçbir şey unutmayan insan bir şey de hatırlamazdı.
3. Sıkıcı biriyim ve bunu fark edecek kadar da zekiyim. Benim için büyük şanssızlık.
4. İnsanın bıkmadan sürekli bakabileceği üç şey olduğunu biliyor muydunuz? Birincisi su, diğeri ateş ve üçüncüsü de başkalarının mutsuzluğudur.
5. Bir hayvana asla şakayla da olsa acı çektirme çünkü o da acıyı tıpkı senin duyduğun gibi duyar.

WILLIAM SHAKESPEARE – KIŞ MASALI

WILLIAM SHAKESPEARE – KIŞ MASALI
Kış Masalı da sevgili Heybemdeki Huzur’un hediyesiydi. Böyle yazınca da millete sürekli kitap aldırmışım gibi oldu ama öyle değil J

Shakespeare benim sevdiğim yazarlardan. Kış Masalı oyununu da beğendim. Oyunun sonunda tahmin etmediğim bir olay oldu. Bir tiyatro oyununda bu denli şaşırmak hoşuma gitti. Yazarın bütün oyunlarını okumak istiyorum. Hani belki bana kitap hediye etmek istersiniz. Şaka şaka J

Bir de kitaptan ilginç bir bilgi öğrendim, kitabın yazıldığı yıllarda karaciğer tutkuların merkezi sayılıyormuş. Çok ilginç geldi bana.

ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Söylenen sözler beceremeyince / Masumiyetin suskunluğu çoğu kez ikna eder karşıdakini.
2. Düşler uydurduğumuz öykülerdir.
3. Ah keşke onla yirmi üç yaş arasında başka bir yaş olmasaydı da gençler bu yılları uykuda geçirseydi; bu iki yaş arasında onlar için kızları gebe bırakmaktan, yaşlıları aldatmaktan, çalmaktan, kavga etmekten başka bir şey yoktur da ondan.

YILMAZ ÖZDİL – KADIN

YILMAZ ÖZDİL – KADIN
Kitabın ayrıntılı yorumunu ayrı bir post olarak paylaşmıştım, buradan okuyabilirsiniz.
YILMAZ ERDOĞAN – KELEBEĞİN RÜYASI

YILMAZ ERDOĞAN – KELEBEĞİN RÜYASI
Kitabın ayrıntılı yorumunu ayrı bir post olarak paylaşmıştım, buradan okuyabilirsiniz.


Yeni yazılarda görüşmek dileğiyle…

19 yorum:

  1. Eski İstanbul'u bilmesem de, şu ankinde hayal kırıklarım oldukça fazla.
    Kış masalında geçen söz çok hoşuma gitti yalnız; 'düşler uydurduğumuz masallardır.' Bir an haklılık paydı da yok değil diye düşünürken öte yandan ise; gerçekleşebilen düşleri düşündükçe, masalların gerçeklikle buluşması kulağa hoş geliyor dedim. Maşallah yine bol kitaplı geçmiş zamanın Şule. :)

    YanıtlaSil
  2. Eylül baya verimli geçmiş hepsi de çok güzel kitaplar :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Naz, diğer aylarda daha çok okumayı planlıyorum.

      Sil
  3. Hakikatten hediye kitap çokmuş ya, ben de istedim ☺️😂. Fotoğraflar çok güzel, özenilmiş ☺️.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. öneri makinesi, hediye kitap herkesi mutlu eder. fotoğraflar için elimden geleni yapıyorum :-)

      Sil
  4. Kış Masalı'nı merak ettim, ben de Shakespeare'in tüm oyunlarını okumak istiyorum :D Sanırım komedi değil bu eseri? Adından sezinlediğim kadarıyla yani. :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gözde Türker, trajedi değil ama tam komedi de değil. Bi Poşet Kitap'ın blogunda çok detaylı bir inceleme var. Merak ettiysen o yazıyı okuyabilirsin.

      Sil
  5. Bütün aylar'in böyle verimli geçmesi duası ile.. 💙

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. şeyda nur Dincer, daha verimli geçmesi dileğiyle :-)

      Sil
  6. Harikasın Şule'cim keyifli okumaların sonu gelmesin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hatice yazıcı, teşekkürler ablacım. İnşallah :-)

      Sil
  7. Ne güzel bir sürü kitap okumuşsun harikasın :) Keşke ben de bu kadar fazla kitap okuyabilsem. Bilmem belki de okuyorumdur! Kitap blogum olsa ben de sayarım sanırım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gülşah Özkaya, belki bir kitap blogu açarsın? :-)

      Sil
  8. Kışın gelişi belli olmuş ve 8 kitap okumuşsun. Seni tebrik ediyorum canım keyifli okumalar diliyorum :)

    YanıtlaSil
  9. İlkay Özgür, herkesin bazen az okuduğu dönemleri oluyor. Ben yılbaşına kadar okuyabildiğim kadar okumaya çalışacağım için bu aralar iyi okuyorum.

    YanıtlaSil
  10. Pucca'nın ilk üç kitabını alıp birinci kitaptan sonra okuyadım. Kusura bakmasın ama bana biraz saçma geldi :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. cangz, işte bana bu son kitapta okunmaya değmeyecek kadar saçma geldi :-)

      Sil

Yorumlarınız için çok teşekkür ederim :-)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...