EKİM AYINDA OKUDUKLARIM (2016)

Yılbaşı gelmeden bu yıl içinde okuduğum kitapların yorumlarını   yetiştirmeye çalışıyorum ama o kadar uzun zamandır kitap yorumu yazmamışım ki bazılarını ancak ocak ayında yazabileceğim. Şimdi iki ay önce okuduğum kitapları yazma vakti.

Ekim ayında 6 kitap okumuşum. Tabii şimdiki aklım olsa daha çok okurdum. Neyse ki güzel kitaplar okumuşum da sayıyı sorun etmiyorum.

Okuduğum kitapların dördünü zaten bloguma ayrı bir yazı yazarak paylaşmışım. Kalan iki tanesini de şimdi yorumlayacağım.

İPEK ONGUN – LÜTFEN BENİ ANLA

İpek Ongun’u lise yıllarımdan beri okumayı çok severim. Bu sefer gençler için değil de yetişkinler için yazdığı kitabını okudum. Lütfen Beni Anla, anne babalar ve öğretmenler için yazılmış bir kitap. Gençler mektuplarıyla şikâyetlerini ve isteklerini yazmışlar. İpek Ongun da uzmanların görüşleri ve kendi fikirleriyle gençlerle nasıl iletişim kurmamız, onlara nasıl davranmamız gerektiğini yazmış. Ben bir öğretmen olarak kitabı okudum ve öğrencilerimle aramdaki iletişimi iyileştirmek için dersler çıkardım. Anne ve/veya babaların da bu kitabı okuyup kendilerine dersler çıkarmasını öneririm.

ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1.Çocuğumuzun sevgisini satın alamayız, onu kazanmamız gerek.

2. “Çocuğunuza ne kadar erken adam muamelesi yaparsanız, o kadar çabuk adam olur.” John Drydon

3.İnsan mutluluktan gülmezmiş, güldüğü için mutlu olurmuş.

4. “Evlenmeden önce çocuk yetiştirme üzerine altı teorim vardı. Şimdiyse altı çocuğum var ama hiç teorim yok.” John Wilmot

CAN DÜNDAR – YARİM HAZİRAN

Can Dündar kalemini, denemelerini sevdiğim bir isim. Yarim Haziran’da da hoşuma giden yazılar vardı ama hepsini çok beğendiğimi söyleyemeyeceğim. Yazarın çok daha güzel kitaplarını okumuştum. Onların yanında Yarim Haziran biraz sönük kalmış. Gerçi kitabın on beş yıl önce yazıldığını düşünürsek yazardan şimdiki becerisini beklemek doğru bir davranış olmayacaktır.

ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1.Âşık olunan şey artık “dimağımızın şahaneleştirdiği bir hulya”dan çok, gözümüzü boyayan cebi şişkin bir skor tabelasıdır. Çağımızın sevgililerine kolay gelsin.

2. Âşıklara karşı en acımazsız olanlar, aşka en çok acıkanlardan çıkıyor; şiddetten en çok dertli olanlar taşıyor, linç histerisinin kanlı bayrağını.

3. Ne yazık; barışı hiç bilmeden büyüdük biz. Savaşa kurban gitti gençliğimiz.

4. "Yazıyorum çünkü Tanrı olmak itiyorum. Ancak yazarlar, öldükten sonra da yaşarlar. Bu yüzden ölümsüzdürler.” Ahmet Altan

5. Yazılar susmaz, yazarlar sussa bile.

6. Bugün, düne inanmak, yarına ihanet sayılıyordu çünkü. Oysa yarın, düne inananların, bugün verecekleri kavgayla kurtulacaktı.

7. Geçenlerde bir dostum, “Bu ülkede ülkenin tarihini ve toprağını çok iyi tanıyan, dilini iyi konuşan bir yabancı gibi hissediyorum kendimi.” diye dert yanıyordu.

CORINNE MAIER - ÇOCUK YAPMAMAK İÇİN 40 NEDEN

Bu kitabı ayrı bir postta yazmıştım. Buradan okuyabilirsiniz.

AHMED ARİF – LEYLİM LEYLİM

Bu kitabı ayrı bir postta yazmıştım. Buradan okuyabilirsiniz.

CEMAL BATTAL – KARALA GİTSİN ve SANA YOLCULUK

Cemal Battal’ın iki kitabını ayrı bir postta yazmıştım. Buradan okuyabilirsiniz.

Yeni kitap yorumlarında görüşmek üzere. Herkese iyi akşamlar.