2016 YILINDA İZLEDİĞİM DİZİLER

Evet, bu yazıyla beraber 2016’yı değerlendirmek yazılarımın açılışını yapmış oluyorum. Blogda yılın en sevdiğim zamanı aralık ayı oluyor. Hem kendi blogumda yılı değerlendirme yazıları yazmayı hem de diğer blogların yılının nasıl geçtiğini okumayı çok seviyorum. Eğer siz de bu tarz yazıları seviyorsanız, size iyi bir haberim var: Yeni yıl gelene kadar bu tarz yazılardan blogumda bolca olacak J

İlk olarak dizileri yazıyorum çünkü en kısa ve kolay yazılacak konu bu J Koskaca bir yılı iki dizi izleyerek geçirmişim. Evet, yanlış okumadınız 2 dizi ki birini de tam bitirmediğim için 1,5 dizi diyebiliriz. Bu sene önce filmlere sonra kitaplara öncelik verdiğim için dizi açısından çok verimsiz bir yıl geçirdim. Halbuki ben dizi izlemeyi, arka arkaya bölüm bitirmeyi, sonra da internetten dizinin yorumlarını okumayı çok severim. 2017 için alacağım ilk karar daha fazla dizi izlemek olacak. Hatta ilk Kore dizimi de bu yıl izlemeyi planlıyorum. Zamanı geldiğinde sizlerin yardımını izleyeceğim bu konuda.

İzlediğim iki diziye gelecek olursak:

Dizide en sevdiğim sahnelerden

AVATAR, SON HAVA BÜKÜCÜ

Bu diziyi eşimin tavsiyesi ile izlemeye başladım. Kendisi diziyi öğrencilerine de izlettiği için defalarca izlemiş. Zaten Avatar çocuk kanalında yayınlanan, aslında çocuklar için yapılmış bir çizgi-dizi ama senaryosu, karakterleri ve alt metni o kadar sağlam ki 30’lu yaşlarındaki iki insan olarak dizinin üç sezonunu çok kısa bir sürede büyük beğeniyle izledik. Hatta birkaç yıl sonra seriyi baştan izlemeye karar verdik çünkü Avatar’ı sömestrda izlemiştik. Günde on bölüm Avatar izlemeye alışınca dizi bitince bir boşluğa düştük. Utanmasak finali izlediğimiz anda baştan başlayacaktık J

Bence dizinin bu kadar başarılı olmasının ve çok sevilmesinin (IMDB puanı 9.2) nedeni sevilesi karakter sayısının fazla olmasından kaynaklanıyor. Aang’in dışında Katara, Sokka, Zuko, Iroh, Toph, Suki ve Ty Lee’yi çok sevdim ben. Dizinin psikopatı Azula’nın bile hayranlarının olduğu düşünülürse ne demek istediğim anlaşılabilir. Bizim Türk dizilerinde nasıldır bilirsiniz. Bir kadın bir erkek başrol vardır, bir de yardımcı kadın ve erkek oyuncular vardır ama onlar başrolleri ayırmaya çalıştıkları için sevilmezler. Avatar’da ise onlarca karakter var ve hepsinin kendine özel bir hikâyesi var. Bir bölümde izlediğiniz bir karakteri diğer sezonda da görebiliyorsunuz. Bu devamlılık ve karakter zenginliği diziyi izleyen herkesin dizide kendinden bir şeyler bulmasını sağlıyor.

Dizinin konusundan bahsetmeyeceğim. Ben diziye, hakkında neredeyse hiçbir şey bilmeden başladım ve çok zevk aldım. Sizin de bunu yaşamanızı istiyorum. Hazır sömestr yaklaşırken çocuğunuza kaliteli bir yapım izletmek isterseniz birinci tercihiniz Avatar olsun ama dediğim gibi diziden zevk almak için çocuk olmanıza gerek yok. J

BATTLESTAR GALACTİCA

Yine eşimin tavsiyesi ile başladığım bir dizi. Eşim piyasadaki neredeyse bütün dizileri izlediği için onun zevkine çok güvenirim. Avatar gibi Battlestar Galactica da çok çok beğendiğim bir dizi oldu ama henüz diziyi bitirmedim. İlk iki sezonunu izledim. Geri kalanını da sömestr tatilinde izlemeyi düşünüyorum. Benim şöyle bir huyum var. Ben günde bir ya da iki bölüm dizi izleyemiyorum. İstiyorum ki oturayım, arka arkaya bir sürü bölüm izleyeyim, bir sezonu birkaç günde bitireyim, tamamen dizinin içine gireyim. Bu yüzden tatiller benim dizi izlemem için en uygun zaman. Bu yüzden de Battlestar Galactica’nın devamını ve başka dizileri izlemek için sömestrı bekliyorum.

Battlestar Galactica bilimkurgu türünde bir dizi(IMDB puanı 8.7). Bir gün makinelerin gelişmiş hali olan Sylonlar, insanlara savaş açar ve insan ırkının neredeyse yok olmasına sebep olur. Saldırıdan kurtulan birkaç yüz kişi hem hayatta kalmaya hem de Sylonları alt etmek için çözümler bulmaya çalışır.

Dediğim gibi henüz diziyi bitirmedim. Bitirdiğimde ayrıntılı bir yazısını yazabilirim.

Sizin bu dizilerden izlediğiniz var mı? Varsa yorumlarınızı, en sevdiğiniz karakterleri duymak isterim.

2017’de daha çok dizi izleyebilmek umuduyla, yeni yazılarda görüşürüz J