Zülfü
Livaneli de Yaşar Kemal de en sevdiğim yazarlardandır. Onların arkadaş
olduklarını biliyordum ama bu kadar yakın olduklarını, 44 yıllık dost
olduklarını bilmiyordum.
Zülfü
Livaneli, Yaşar Kemal’in ölümünden sonra yazdığı kitabında yazarla ilgili
anılarına ve onunla ilgili köşe yazılarına yer vermiş. Kitabı okurken yer yer
güldüm, yer yer üzüldüm ama en çok hayranlık duydum. Yaşar Kemal’in ne kadar
donanımlı, iyi bir yazar olduğunu, Türkiye için ne kadar önemli bir edebiyatçı
olduğunu ben tam anlayamamışım. Bu kitapla bunun farkına vardım ve kitabı
bitirdiğimde “Bütün Yaşar Kemal kitaplarını okumalıyım.” diye hissettim. Elimde
yazarın bir kitabı olsaydı hemen başlayacaktım ama maalesef yoktu.
Yaşar
Kemal’e gençliğinde Abidin Dino ve abisi Arif Dino büyük katkılarda bulunmuş,
ona dünya edebiyatını öğretmiş. Bu konuyu Abidin Dino’nun hayatını anlattığı
Kısa Hayat Öyküm kitabından biliyordum. Kitabı blogumda yorumlamıştım, buradan
okuyabilirsiniz.
Yaşar
Kemal askerde bile boş durmaz ve kendini geliştirmeye devam eder. O günleri
şöyle anlatıyor yazar:
“O
(askerlik süresindeki) iki yıl içinde çevrilmiş bütün Dostoyevskileri,
Çehovları, Tolstoyları, Türk klasiklerini, Binbir Gece Masallarını, Doğu
klasiklerini okudum. Homeros’u,
Cervantes’i, Shakespeare’i, Moliere’i okumuş, Charlie Chaplin’i biliyordum. Bunlar
benim önümdeki büyüklerdi.”
Kitapta
iki yazarla ilgili çok güzel anılar da var. İlk anı Yaşar Kemal’den geliyor:
Yaşar Kemal Cumhuriyet gazetesinde çalışırken Abant Oteli’ni aramış ve “Ben Yaşar Kemal. Çalışmak için otelinize gelmek niyetindeyim.” diyerek rezervasyon yaptırmak istemiş. Amacı gözlerden uzakta bir roman yazmak. Telefondaki adam ise “Elemana ihtiyacımız yok.” deyip kapatmış telefonu.
Sırada
Zülfü Livaneli var:
Birkaç yıl önce Elia ve Frances Kazan İstanbul’dalardı ve Hilton’da kalıyorlardı. Eşim Ülker, Hilton santralini çevirmiş ve Bay Elia Kazan’la görüşmek istediğini söylemiş. Bir süre bekledikten sonra birisi cevap vermiş: “Buyur!” Telefondaki sesi Elia Kazan’ın sesine benzetemeyen Ülker sormuş:”Kiminle görüşüyorum?” “Burası kazan dairesi.” demiş adam.
Yaşar
Kemal’den karşı anı geliyor:
Yaşar Kemal’in Nobel’e aday olduğu zamanlar. 1957 yılında yazarın yolu bir CHP kokteyline düşmüş. Yerel seçimler yaklaşmakta olduğu için hararetli bir kulis dönüyormuş ortalıkta. O ortamda Hasan Tez’e tanıştırıp “Yaşar Kemal.” demişler. Hasan Tez “Affedersiniz taniyamadum.” diye yanıtlamış. Çevredeki gazeteciler “Nasıl tanımazsınız Hasan Bey, İnce Memed’in yazarı!” Hasan Bey ısrar etmiş “Kusura bakmayın çikaramadum.” Bunun üzerine gazetecilerden biri “ama efendim Nobel adayı!” deyince Hasan Bey ilk kez dikkat kesilmiş ve “Affedersiniz, bu Nobel hangi vilayetin kazasidur?” diye sormuş. Ertesi gün bu olay birçok gazetede yayınlanınca Hasan Tez, Yaşar Kemal’i aramış ve “Bir şaka yapalim dedik, anlamadilar.” demiş.
Kitabı
çok severek okudum ama yine de benim için mükemmel değildi. Sanki Livaneli
dostunu kaybetmenin acısını atlatmak için bu kitabı yazmış ama bunu da aceleye
getirmiş gibi hissettim. Öncelikle kitabın ismi ve kapağı daha iyi olabilirdi
diye düşünüyorum. İçerik olarak da daha doyurucu bir kitap yazılabilirdi. Yine de
Livaneli’yi, Yaşar Kemal’i ve Türk edebiyatını seven, merak eden herkesin
okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.
ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Zaten bu ülkede her konuda fikir beyan edenler genellikle kitap okumuyor.
2. Eski Kızılderili dillerinde “Onlar” sözcüğü yoktu. Kimlerden söz ettiğinizi tek tek belirtmek zorundaydınız.
3. Yaşar Kemal’e kazara iki leblebi versen, tabağına iki zeytin koysan olmaz, üç sayısını isterdi. Her şey üç olacaktı. Onun sayısı üçtü. Salı günleri de yeni bir işe kalkışmaz, çok gerekli değilse evden bile çıkmazdı.
4. Büyük devlet adamlarının sanatçı dostları olur. Mesela Cengiz Aytmatov Garbaçov’un, Marquez Castro’nun yakın arkadaşıdır. Sanatçı – devlet adamı dostluğunun en güzel örneklerinden biri, François Mitterrand ile Yaşar Kemal arasında yaşanmıştır. Mitterrand, Fransız televizyonuna yaptığı bir açıklamada “Ben hep okyanus kıyısında yaşamak istedim ama politikacı olduğum için büyük kentlerde, dar sokaklarda oturmak zorunda kaldım. Sadece Yaşar Kemal’in kitaplarını okuduğum zaman kendimi okyanus kıyısındaymış gibi hissedebiliyorum.” demiştir.
5. “Yağmur gibi yağar başıma taşlar, ille dostun gülü yaralar beni.” Pir Sultan Abdal
6. “İyi romanın yaşamdan daha gerçek olabileceğini, Erdal Öz’ün romanını (Yaralısın) okuduktan sonra bir daha anladım. Roman, sanat, yaşamdan daha güçlüdür.” Yaşar Kemal
7. “İnsan var karartır ak gündüzü, insan var ağartır gecemizi.” Sabahattin Eyüboğlu
Yaşar Kemal şüphesiz ki bu topraklarda yetişen en muhteşem kalemlerden biri.. Kitaplığın başköşesini onun eserlerine ayırmak gerekir sanıyorum.
YanıtlaSilpaylasım ıcın tesekkurler
Müge Ç. yorumunuz için ben teşekkür ederim. Yazarın altı kitabını okudum ama diğerlerini de okumak için sabırsızlanıyorum.
SilŞu an elimde Yaşar Kemal'in bir kitabı var. Zülfü Livaneli de severek okuduğum bir yazar. Sanırım okumalıyım bu kitabı...
YanıtlaSilSaadet Uslu, bence de okumalısınız :-)
SilBir türlü okuyamadığım kitap. Kalemine sağlık ablacım yine çok güzel anlatmışsın
YanıtlaSilAslıhan T. teşekkürler Aslı. Okuduğunda senin de seveceğini düşünüyorum.
Siledinir edinmez okuyacağım , Livaneli'nin okumadığım 1-2 kitabından biri çünkü :(
YanıtlaSilKİTAP EYLEMİ, benim Livaneli'nin okumadığım iki kitabı kaldı: Engereğin Gözü ve Orta Zekalılar Cenneti. Onları da okumak için sabırsızlanıyorum.
SilBende henüz okumayanlardanım sayende merakım iyice arttı.
YanıtlaSilYorum için teşekkürler,sevgiler :)
cangz, güzel yorumun için ben teşekkür ederim. Umarım sen de seversin :-)
SilAnektodları okudum çok beğendim :)
YanıtlaSilÜzülerek yazıyorum daha önce Zülfü Livaneli okumadım ama Yaşar kemal'i severek okumuştum.
En kısa zamanda hemen bir Livaneli kitabı almalıyım
okumasyon, benim en sevdiğim yazarlardandır. Sen de seversin diye umuyorum :-)
SilYaşar Kemal hiç okumadım ama okumayı da çok istiyorum. Hangi kitabıyla başlasam bilemiyorum ama, senin en sevdiğin kitabı hangisi Şule abla?
YanıtlaSilGözde Türker, canım Yaşar Kemal'in çok kitabı var. Ben dört ciltlik İnce Memed serisini, Kuşlar da Gitti, Binboğalar Efsanesi'ni okudum. İnce Memed çok güzeldi ama önce yazarın üslubunu görmek istersen Binboğalar Efsane'sini okuyarak başlayabilirsin.
SilTamamdır ablacım, çok sağ ol önerilerin içinn ^.^
SilGözde Türker,
SilRica ederim canım :-)
bu kitabı merak ediyordum, Livaneli'nin tarzı da hoşuma gidiyor, akıcı bir anlatımı var. Utanarak söylüyorum Yaşar Kemal okumadım:/ Binboğalar Efsanesi tavsiyeni gördüm, ben de uyacağım;)
YanıtlaSilkitap sevinci,
SilHepimizin okumadığı çok iyi yazarlar var. Umarım Yaşar Kemal'i seversin. Bu kitabı, Yaşar Kemal'in birkaç kitabını okuduktan sonra okumanı öneririm.