Herkese
merhaba. Bloga uzun zamandır yazamıyorum. Tam olarak 12 gündür. Belki bazılarınız
için çok uzun bir süre değil ama ben bu sürede yazamadığım için ciddi olarak
rahatsız oldum. Ayda en az 10 yazı yazmalıyım bloguma yoksa rahatsız oluyorum.
İki
aylık tatilimin bir ayı bugün itibariyle bitti. Bu bir ayı bir haftalık
Karadeniz turu (Blogda bu yazıyı gün be gün yazmak istiyorum ama ne zaman
yazarım bilmiyorum.) ,bir haftalık Konya ziyareti ve iki haftalık evde vakit
geçirme şeklinde değerlendirdim.
Yaz
tatili dolayısıyla eşimin ailesinin evinde kalıyoruz. Adana’ya tayinimiz
çıktığı için burada bir ev tuttuk ama tadilat ve boya işleri olduğu için ancak
bir hafta sonra taşınabileceğiz. Yeni eşya alma, taşınma, yerleşme derken zor
ve yorucu günler beni bekliyor. Sanırım eylül ayına kadar rahat edemeyeceğim.
Üşümekten
nefret eden ve yaz mevsimine bayılan ben son birkaç yıldır Adana’nın sıcağına
dayanamıyorum. Bu sene geçti ama bir aksilik çıkmazsa seneye kesinlikle bir
yaylaya gitmek istiyorum. Temmuz-ağustos aylarında Adana’da yaşanmıyor. Bazen
sıcaktan çatlayacakmışım gibi hissediyorum.
Havalar
bu kadar sıcak olunca evde yaptığım tek şey yatmak ve telefonla uğraşmak
oluyor. Ne kitap okuyabiliyorum ne film/dizi izleyebiliyorum ne de bloguma yazı
yazabiliyorum. İçimden hiçbir şey yapmak gelmiyor ama ileride bu boş
zamanlarımı arayacağımı bildiğimden yavaş yavaş bu tembellikten çıkmaya
çalışacağım. Bir de gündüzleri uyuyup geceleri uyanık olmaya karar verdim.
Geceleri hem biraz daha serin oluyor hem de herkes uyuduğu için daha sessiz. Bu
da zamanı daha verimli kullanmamı sağlıyor.
Şu
an bloga yazılmayı bekleyen yaklaşık 30 konu var ama bende onları yazacak
konsantrasyon yok. Bu yüzden eski tempoma dönebilmek için küçük adımlarla
ilerlemeye karar verdim. Öncelikle birikmiş birkaç mim var, onları yazacağım (Mim
cevaplamak bana kolay geliyor). Sonra da eski tempoma kavuşup birikmiş
konularımı yazmayı hedefliyorum.
Geçen
ay 8 kitap okuyan ben bu ay tamamen boş olmama rağmen işte bu sıcaklar yüzünden
ancak 3 kitap okuyabildim. Bugün gece 12 olmadan bir kitap daha bitirebilmek
için uğraşacağım. En azından haftada bir kitap okudum diyebilmek istiyorum.
Okuduğum kitapların yorumları önümüzdeki günlerde blogda olacak.
Bu
arada duymuşsunuzdur geçen gece Adana’da 5.2 büyüklüğünde bir deprem oldu. Ben
neyse ki o saatte uyanıktım. Çekyatta yatarken deprem başladı. “Ne oluyor?
Deprem mi bu?” diye düşünüp dışarı çıkana kadar sarsıntı geçti. Çok kısa
sürdüğü için korkmadım ama depremden sonra normalde sıcaktan kavrulan şehrimde
bir de şimşek çakı şiddetli bir yağmur bastırınca o zaman tırstım işte. Kıyamet
senaryolu bir filmdeymiş gibi hissettim kendimi. Bu korkuyla 3’e kadar
uyuyamadım. Umarım bir daha uzuuuunnnnn bir süre bir anormal bir durumla
karşılaşmayız.
Aslında
daha yazılacak çok şey var ama artık bloga çok uzun yazılar yazmamaya karar
verdiğim için burada kesiyorum. Önümüzdeki günlerde yeni yazılarımda burada
olacağım zaten. Daha çok gevezelik ederiz J Şimdilik
hoşça kalın. Görüşmek üzere.
geçmiş olsun ya. fırtına elektrik kesintisi de olmuş off.
YanıtlaSilTeşekkürler. Evet, korkutucu bir gündü ama neyse ki geçti.
Sil5. Saniyeden bir sey olmaz hadi naz yapmayin :)
YanıtlaSilYa niye bozuyorsun beni. Ben mağdur edebiyatı yapacaktım :-)
SilGeçmiş olsun, 5 snden birşey olmaz deme yaşayınca anlık korkuyor insan. Blog paylaşımınıza ara vermişsiniz merak etmeyin sanırım şu an çoğu blogger tatilde,yorum yazanlar azaldı. yeni yazılarınızı bekleriz. Sağlıcakla kalın..
YanıtlaSilarslanyusuf.blogspot.com.tr
Yorumunuz için teşekkür ederim. Evet, yaz gelince blog aleminin eski halinden pek eser kalmadı. Yazılar, tıklanmalar ve yorumlar azaldı ama umarım eylül ayıyla birlikte eski tempomuza döneriz.
YanıtlaSil