Son
günlerde neredeyse bütün bloglarda görüyorum bu mimi. Çok güzel sorulara, takip
ettiğim blogların verdiği çok güzel cevapları okuyorum. Ben de blogger
gündeminden geri kalmamak için bu mimi yapmak istedim. Blogumda iki gün üst
üste mim yazmış olacağım ama ne yapayım. Bu aralar yazma hevesim varken
istediğim kadar yazayım, günlerce bir şey yazmadığım zamanlar da oluyor.
Öncelikle
beni bu güzel mime davet eden Kağıttan Dünyam’a (Onun cevaplarını buradan
okuyabilirsiniz.), Sümeyye Kip’e (Onun cevaplarını buradan okuyabilirsiniz.) ve
River’e (Onun cevaplarını buradan okuyabilirsiniz.) çok çok teşekkür ederim.
1. Almaktan
vazgeçemediğin bir şey var mı?
Kağıttan
Dünyam’dan çaldığım bu görsel yeterli cevaptır sanırım J
2. Büyük, kocaman bir acı
hissettin mi?
Düşündüm ama
aklıma çok acı çektiğim bir olay gelmedi. Sanırım yaşadıklarımızın üzerinden
zaman geçince beynimiz çektiğimiz acıların acılarını azaltıyor. İlla bir cevap
vermem gerekirse ilkokul 3.sınıfta kolumu kırmıştım, onu söyleyebilirim.
3. Altın günlerine dair korkunç
bir anın var mı?
Ben bu
soruyu pek sevmedim. Okuduğum bloglar da altın günlerinden ne kadar
hoşlanmadıklarını uzun uzun yazmışlar. Bu altın günlerini seven tek blogger ben
miyim ya L Acaba yaşım diğer bloggerlara
göre daha büyük olduğu için mi böyle düşünüyorum bilmem ama ben altın günlerini
çok severim. Hatta arkadaşlarımla yapmışlığım da var J Gerçi bizimkinde para
toplanıyordu ama mantık aynıydı. Ayda bir kimin sırasıysa o kişinin evinde
toplanırdık. Ev sahibi bize çok çeşitli ve lezzetli yiyecekler hazırlardı.
Bütün gün yiyip içer dedikodu yapardık. Böyle yazınca kulağa avam geliyor
olabilir de içinde olunca çok zevkli ya. Valla bak, bir deneyin bence siz de
seversiniz J
4. Özel bir yeteneğin olsa ne
olmasını isterdin?
Görünmez
olmak isterdim. İnsanların özel konuşmalarını dinler, sevdiğim insanlar ben
yokken ne yapıyor, neler konuşuyorlar takip ederdim J
5. 'Etraf ne der' diye düşünmeden
hareket edebilir misin?
%100
oranında olmasa da evet, hareket edebilirim. Özellikle evlendikten sonra eşimin
desteğiyle daha özgür hareket ediyorum diyebilirim. Kendisi dünyanın en rahat,
umursamaz insanı olduğu için bu konuda beni de kendisine benzetti. Şikayetçi
değilim J
6. Hangi mevsimi seversin?
Sonbahar. Hatta
“En sevdiğim mevsimin sonbahar olduğuna karar verdim.” diye bir cümle kurmuştum
da eşim hâlâ dalga geçer bu cümlemle.
7. Blog yazmak sana ne kattı?
Öncelikle birçok güzel insanla tanıştım. Birçok
kitap, yazar, film ve dizi keşfettim. Genel kültürüm arttı ve okuduğum
kitapları bloguma yazdığım için daha dikkatli okumaya başladım. Yani bana çok
katkısı oldu blogumun.
8. En sevdiğin dizi, film,
animasyon ve kitap hangileri?
Dizi: Benim için Prison Break’in anlamı
büyük. İnternetten izlediğim ilk dizi Prison Break’ti. Hayatımda en hızlı
izlediğim dizi de Prison Break’ti. Arkadaşım bana diziyi tavsiye ettiğinde “Ben
hapishane filmlerini / dizilerini sevmiyorum. Olay hapishanede geçiyor, ne
olabilir ki?” demiştim. Hoş benim Lost için de “Olay bir adada geçiyor, ne
olabilir ki?” demişliğim var. J Sonuç; nefes almadan izlenen 4 sezon ve aradan yıllar geçmesine
rağmen sabırsızlıkla beklenen 5.sezon.
Film: Dövüş Kulübü. Edward
Norton’la bizi(en azından beni) tanıştırdığı için. Brad Pitt’in mükemmel Tyler
Durden yorumu için. Helena Bonham Carter’ın sanki ondan başkası oynayamazmış
gibi oynadığı Marla karakteri için. En sevdiğim yönetmenlerden David Fincher
filmi yönettiği için. Chuck Palahniuk’un kitabından uyarlanan ve mükemmel
aforizmalar içeren senaryosu için. Uzun zaman izlemesem bile aklımdan çıkmayan
efsane sahneleri için en sevdiğim film Dövüş Kulübü’dür.
Animasyon: Klasik animasyonlardan
olmasa da Mary and Max’i çok severim, sevdiğim insanlara da izletirim.
İzlemediyseniz mutlaka izleyin.
Kitap: Harry Potter tabii ki.
Geçen gün Riv’in bloguna da yorum olarak yazdım. Harry Potter’ın bloggerlar
arasında bu kadar popüler olması beni o kadar mutlu ediyor ki. Çevremde bu
tutkumu paylaşacak insan bulmakta sıkıntı çekiyorum. Hatta serinin son filmi
gösterime girdiğinde benimle beraber filme gelecek birini bulamamıştım da tek
başıma gitmiştim. Hem serinin bitmesi hem de “Benimle Harry Potter’a gelecek
bir arkadaşım bile yok.” düşüncesiyle bunalıma girmiştim. Şimdi yazınca komik
geldi de o zaman öyle hissetmemiştim. Keşke o zaman da blog hayatımda olsaydı.
9. Düşlediğin hayatı yaşayabildin
mi?
Bazı
açılardan evet, bazı açılardan hayır. Bazı konularda hayal ettiğimden, hak
ettiğimden de fazlasını yaşadım. Bazı konularda hayal kırıklığına uğradım.
Güzel bir hayatımın olduğunu düşünüyorum ama işte insanoğlu doyumsuz. Hep daha
fazlasını istiyor ve düşler bitmiyor. Sanırım bütün düşlerimizin
gerçekleşmesine ömrümüz yetmeyecek.
10. Gece yarısı uyanıp sevdiğiniz
birinin nefesini dinlediniz mi?
Ben
gece kafamı yastığa koyup sabah alarmla uyandığım için böyle bir şeyi yapma
fırsatım olmuyor J Gece uyansam bile sevdiğim kişiyi seyretmeyi
tercih ederdim, nefesini dinlemek tarzım değil.
Ben
de bloguma yorum yapan ve bu mimi yapmayan son beş kişiyi mimliyorum ama
isteyen herkes yapabilir tabii. Hatta yaparsan yorumlara linkinizi bırakın,
cevaplarınızı okuyayım.
Cahil Okur, Oytun’la Hayat, Okuyan Muggle, Saadet Uslu ve Fatma Üzmez mimlendiniz. Yarın
Pazar 6’lısında görüşmek üzere.
Tam böle artık bu alemde kimse beni sevmiyor, mimlenmiyorum bile derken ablacım mimlemiş :) Teşekkürler.
YanıtlaSilAltın günü sorusunu pas geçerek elimden gelen en kısa sürede cevaplayacağım. En sevdiğim kitap Harry Potter demişsin ya lafımı dinleyip Yüzüklerin Efendisi serisini okusan gerçekten başka bir kitabı sevemeyeceğini anlayacaksın :D
Cahil Okur, rica ederim. Cevaplarını merakla bekliyorum. Bugün arkadaş grubunda Yüzüklerin Efendisi'nin muhabbeti geçti. iyice heveslendim. Öbür ay Hobbit'le Orta Dünya serüvenine başlıyorum inşallah :-)
SilHobbit ve ya diğerleri hangisinden istersen başla abla :D Tolkien gerçekten bir efsane ve hayran kalmamak elde değil.
SilCahil Okur, iyi gaza geldim. Mutlaka okuyacağım. Teşekkürler :-)
SilÇok güzel cevaplar :). Bence yaz ya üst üste mim olsa da yazmak iyi :).
YanıtlaSilöneri makinesi, değil mi? Ben de yazmayı çok seviyorum. Bir de istediğim kadar zaman ayırabilsem süper olacak :-)
Silaltın günlerini sevmesem de lezzetli yemekler onun sevdiğim yanlarından birisi sırf bunun için belki ilerleyen zamanlarda sevebilirim diye düşünüyorum. bende görünmez olsam yapabileceğim öyle çok şey var ki keşke olabilsem. eşinizin rahat biri olması da güzel birşey. aksi takdirde daha stresli bir hayatıbız olabilirdi ve buda hastalıkların başlangıcı oluyor ne yazık ki. Prison Break sıradaki dizim en kısa zamanda izlemeyi düşünüyorum aylardır planlıyorum ama sürekli bir şeyler çıkıyor. Harry Potter konusunda ise katılıyorum kesinlikle. Sevilmez mi hala izlerim defalarca ama doyamam gibime geliyor. çok güzel bir mim yazısı olmuş efendim. çok teşekkürler katıldığınız için. sevgiyle kalın :) :)
YanıtlaSilSümeyye Kip, rica ederim, beni mimlediğin için ben teşekkür ederim :-)
SilAltın günlerini sevmemin nedenlerinden biri de o lezzetli yiyecekler. Zaten bu iştahım yüzünden bir türlü kilo veremiyorum :-(
Bloggerlar arasında bu kadar Harry Potter severn gördüğüm için ayrıca mutluyum :-)
Prison Break'i çok seveceğine eminim. Diziyi öyle bir yerde bitirirlerdi ki bir sonraki bölümü izlemek için sabırsızlanırdık. Eylülde dizinin yeni sezonu çıkacak. Şimdi başlarsan ona yetişebilirsin.
Esma ile önce teen wolf A başladık, sonra arrow A sonra mr. Robot ve sherlock birlikte dizileri izlemeyi sezon sezon takip etmeyi seviyoruz. Bu sefer de Prison break e başlayalım diyorduk ama bu sene bir türlü başlayamadık bir araya geldiklerimizde. Ama kararlıyım memlekete bu gidişimde onu da alacağım yanıma ve başlayacağım. Harry Potter severler görmek benimde hoşuma gidiyor koyu bir potterhead değilim ama sıkı takipçisiyim. Bende iştahım yüzünden günngeçtikçe kilo almaya başladım allah sonumuzunhayor etsin :) :)
SilSümeyye Kip, alma sakın! Ben yavaş yavaş aldım, önemsemedim ama iki yıl sonra o kilolar toplanınca o kadar fark etti ki şimdi nasıl vereceğimi kara kara düşünüyorum. Maksimum 5 kilo oynamalı. Fazlasında hemen vermek gerekiyor, yoksa hiç veremiyorsun.
SilBen günümüz dizilerini izlemeyi sevmiyorum. Tercihim bitmişlerden yana. Arka arkaya izlemeyi seviyorum. Yeni sezonu beklemek geriyor beni.
Ebet bende bazı dizilerin sezonlarının birikmesini bekliyorun sırf bu sebepten dolayı. Almamak için elimden geleni yapacağım zateb en fazla bir iki kiloya tahammülüm var daha fazlasında hemen bir önlem alacağım teşekkür ederim :)
SilSümeyye Kip, rica ederim. Ben yandım başkaları yanmasın :-)
Silİlkay Özgür, bu mimi okumayı da yazmayı da çok sevdim. Bloggerlar arasında bu kadar Harry Potter severn gördüğüm için ayrıca mutluyum :-)
YanıtlaSilAaaaa mimlenmişim :)))
YanıtlaSilEn kısa zamanda yaparım ben bu mimi şeker :)
Oytunla Hayat, çok sevinirim :-)
SilAhaha ne tatlı bir görselmiş o. :D Yansıtmış ama seni.
YanıtlaSilO altın günlerini yaşamadım, sanırım birkaç ay daha var önümde sıranın anneme gelmesiyle. Komşu bir ara çağırmıştı beni, yemek var diye ilk gideyim dedim sonra tanımıyorum ya ne diye gideceğim diye vazgeçmiştim. Ama eğlenceli deyince olumlu bakmaya başladım içten içe. (hiç altın günü deneyimi olmayan Riv) Mary ve Max'i sayende seyretmiştim biliyor musun. :) Biliyorsundur gerçi, sen önermiştin. Koyduğun kareyi görür görmez bu sebeple daha alttaki yazıyı okumadan "aa Şule'nin önerdiği animasyon" demiştim. Yanıtlarını çok sevdim, mimi cidden şirin. :)
Senden okuması aşırı keyifliydi.
River, değil mi, tam ben :-)
SilGüzel yorumun için teşekkürler. Senin bloguma yaptığın yorumlara bayılıyorum.
Ben boğazıma düşkün olduğum için tanımadığım yere bile yiyecekler güzelse giderim ama sen benim gibi olma yoksa sürekli kilo vermeye çalışırsın :-)
Altın günleri çocuk bakmak zorunda kalınca zor :D Arkadaş toplantısı gibi olsa, güzel olacağını düşünüyorum ben de :D Hala günümüzde Harry Potter okuyanları küçümseyen bir muggle grubu var, biliyor musun? Karşılaşırsam, avada kedavra!
YanıtlaSilMary and Max'ı izleyeceğim :))
Kağıt Salıncak, bizi ki arkadaş toplantısı şeklinde oluyor. Bu bahaneyle birbirimizle görüşmüş ve vakit geçirmiş oluyoruz.
SilMary and Max'i seveceğini düşünüyorum.
merhaba blogunu yeni keşfettim :) Mary and Max’i bende çok severim. sevgiler...
YanıtlaSililayda şen, o zaman hoş geldin bloguma :-) Benden de sevgiler :-)
Sil