Alper Canıgüz, takip ettiğim bloglar tarafından çok sevilen bir yazar. Bu yüzden ben de yazarı ve kitaplarını tanımak için sabırsızlanıyordum. Ekim ayında yazarın ilk kitabı olan Tatlı Rüyalar’ı okudum. Blogumda da yazdığım gibi çok sevdiğim bir kitap olmadı ama yazar hakkında kesin bir kanıya varmak istemedim. Sonuçta ilk kitabıydı ve dört kitap daha yazmıştı. Üstelik en sevilen kitabının Oğullar ve Rencide Ruhlar olduğunu duymuştum. Onu da okuduktan sonra karar vermeyi planlıyordum ki Kitap Ağacı Adana grubumda aralık ayı okuması için yazarın son kitabı Kan ve Gül'ü seçtik. Bu bahaneyle ben de Sabit Fikir’in 2017 yılının en iyi 50 romanı arasında gösterdiği, listede 20. Sırada olan kitabı okudum.
En son söyleyeceğimi en başta yazayım. Bu
kitap yazarın ilk kitabı olan Tatlı Rüyalar’dan kat be kat iyiydi. Hani bazı yazarlar
ilk kitaplarında sizi etkiler ama sonraki kitaplarında istediğiniz tadı bulamazsınız.
Alper Canıgüz onlardan değil. Geçen yıllar yazara yaramış. Üslubunu geliştirmiş.
Tatlı Rüyalar’ı okurken zaten sıkılmamıştım, Kan ve Gül’ü çok kısa sürede merak
ederek, zevkle, yer yer gülümseyerek okudum. Kitabı beğenme kıstaslarımdan biri
olan altını çizdiğim cümlelerin ne kadar çok olduğuna bakarak da beğenimi ölçebilirsiniz.
Oğullar ve Rencide Ruhlar’ı okumadan kesin
yargımı söylemek istemiyorum ama şimdilik fikrim Alper Canıgüz’ün kelimelerle oynamayı
sevdiği, akıcı kitaplar yazdığı, ilginç konular anlattığı, yıllar içinde kendini
geliştirdiği ve okuyucuyu sıkmadan kitaplarını okutmayı başardığı yönünde. Bu yüzden
kendisini başarılı buluyorum ancak bazı yorumlarda karşılaştırıldığını gördüğüm
Murat Menteş benim için yazardan çok daha iyidir onu da söylemek isterim 😊
Netten alıntıdır. |
2. Kızımın Ece isminde üç arkadaşı var. Ada,
Arda, Efe, Deniz, Selin, Ege… Böyle gidiyor. Hepsi kısa, net ve içinde Türkçeye
özgü ı,ç,ş gibi harfler barındırmayan isimler. Hepimiz günün birinde Batılı bir
ülkeye kaçmak zorunda kalabileceklerini düşünüyoruz çünkü. Bir de isimleri
yüzünden sıkıntı çeksinler istemiyoruz.
3. Her şey nasıl da başka türlü
olabilirdi diye düşünüyorum. Bir anlığına orada değil de şurada olsan, o tarafa
değil de bu tarafa baksan, kıçını sol elinle değil de sağ elinle kaşısan, bir
sözü söylesen, ötekini söylemesen… Kaderin acımasız ağları aslında ne kadar da
zayıf bağlarla örülmekteydi.
4. Rüyanızda rüya gördüğünüz şüphesine
düşerseniz kesinlikle rüya görüyorsunuzdur.
5. Sevmek ne kadar çok çaba
gerektirmekteydi ve buna karşılık nefret için neredeyse hiçbir şeye ihtiyaç
yoktu.
6. Türk entelektüelinin feriştahını
getir, Goethe deyince aklına g.t gelir, gelecektir.
7. Dostunu tanı, düşmanını daha iyi
tanı.
8. Belki de elime geçen tek şans,
zarları bir kez daha atma fırsatından ibaretti. Belki de mühim olan geleceği
değil, geçmişi görebilme yeteneğiydi. Belki de, hayatın kontrolsüz bir düşüş
olduğunu kabul edip ona mutlu bir son aramak yerine, iyi bir hikâye olmasına
gayret etmeliydim.
9. Gençler bilseydi, yaşlılar
yapabilseydi derler.
10. Halk neye ihtiyacı olduğunu bilemez
ancak fevkalade güzel razı olur. Hiçbir büyük dönüşüm, ilerleme, buluş kitleler
sayesinde gerçekleşmemiştir. Hatta ekseriyetle tersi doğrudur. Halk kadar
yenilikten, orjinaliteden nefret edeni yoktur ve kendileri için mücadele veren
pek çok insanı seve seve ateşe atmışlığı da az değildir.
11. İnsanların çoğu göründüğü kadar aptal
değildir; özellikle de aptal görünenler.
12. Aslına bakarsanız kafası pek fazla
çalışmayan insanların, hele de bunu kendilerine ifade edebilecek kadar cesur ve
dürüstlerse kendilerinden daha zeki insanlara karşı pek çok avantajlar
geliştirebileceğini düşünebiliriz. Bir kere, diğerlerinden daha korkak olurlar
ki bu onları tetikte, hazırlıklı ve nihayetinde sinsi kılar. Güç kazanmış bir
budala elbette kendisini o noktaya getiren statükoyu korumak ve güçlendirmek
yoluna gidecektir. Gelenek insanların ahmak olduğunu varsayar, modernite ise
sorumluluk sahibi, zeki canlılar olduğunu. Bu yüzden kısa ve orta vadede hep
gelenek kazanır.
13. Yazar, çizer tayfası, sanatçılar,
akademisyenler, eleştirmenler… Hepsi öncelikle devrimci, milliyetçi, İslamcı,
şu ya da bucudur: İnsanlığa gerçekten bir şeyler katmak zor, kendini bir
kimlikte tanımlayıp bundan prestij sağlamak kolaydır çünkü.
14. İnsan sağlığının kıymetini
bilmeliydi. Bir sigara yakıp Orta Kantin’e daldım.
15. Elinde çekiçten başka bir şey olmayan
insan, her şeyi çivi olarak görür.
16. İnsanlar hayatlarını hep bir cevap
arayarak geçirirler. Oysa çoğunun sorunun ne olduğu konusunda hiçbir fikri
yoktur.
17. Asıl siz nasıl yapıyorsunuz? Nasıl
her şeye bu kadar kolay ikna oluyorsunuz? Anlamadığınız fikirlere
tutunuyorsunuz, tanrılara yalvarıyorsunuz, birbirinize sonsuz aşk yeminleri
ediyorsunuz… Sonra tüm inançlarınız yerle bir olduğunda, hiçbir şey değişmemiş
gibi yolunuza devam ediyorsunuz. Bir de utanmadan buna gelişme deyip aslında
hiçbir şeyden ders almıyorsunuz. Sözlerinizin, inançlarınızın kendi gözünüzde
bile hiçbir hükmü, değeri yok aslında. Şu ya da bu yol fark etmiyor sizin için.
Yeter ki sefil varlığınızı manalı kılacak bir yalan olsun hayatınızda. Ve her
zaman söyleyecek ne kadar çok sözünüz var! Bilhassa en ahmak olanlarınızın.
İnsan denen şey, doğanın yarattığı en sapkın hayvan türü; milyarlarca kendini
ifade etme manyağı hayvan.
18. En büyük ruh hastalarının adalet
duygusu aşırı gelişmiş olanlardan çıktığını biliyorum.
19. Örgün eğitimde güzel sanatları
yaygınlaştırdığımız takdirde, bizim de kimi ecnebi romanlarda gördüğümüz türden
sofistike canilere kavuşmamız işten değildi.
daha kitabını okumadım bu yazarın....
YanıtlaSilFatma ÜZMEZ,
Silben de bu sene tanıştım. Bir şans verebilirsin. Seveni çok, belki sen de seversin.
Yazarın bu kitabını da diğer kitaplarını da çok sık görüyorum. Hiç bir kitabını okumadım ama okumak için sabırsızlanıyorum :)
YanıtlaSilKitap Güneşim,
Silben de yeni tanıştım sayılır :-) Umarım tanıyınca seversin.
Altını çizdiğiniz cümleler gerçekten kayda değer. O yüzden de bir şans verilmeli ve okunmalı. Ama tabii ben yine de yazma sanatında daha kibar bir dil kullanılması taraftarıyım :)
YanıtlaSilFeri Peri,
Silzevkler ve renkler meselesi :-) Yorumun için teşekkürler. Sevgiler :-)