Blogumu
okuyanlar çocuk sahibi olma konusunda tereddütlerim olduğunu biliyor. Bu yüzden
çocuk yapmamamız için kırk neden olduğunu söyleyen bu kitabı okumak istedim. Kitabın
yazarı Corinne Maier iki çocuk annesi bir Fransız. Böyle bir kitabı çocuğu
olmayan birinin yazmış olabileceğini düşünüyorsunuz ama yazarın iki çocuğu var.
Bu yüzden tecrübeleri ve düşünceleri benim için daha önemli oldu.
Kitapta
çocuk yapmamak için kırk neden maddeler halinde sıralanmış ve her madde için
1-2 sayfa yorum yazılmış. Aralarında seçtiğim birkaç başlık şunlar:
*Doğum bir işkence
*Ev, iş, çocuk… Almayayım teşekkürler.
*Arkadaşlarınızı kaybetmeyin
*Çocuk çok pahalı
*Çocuk ortaya çıktığında baba kaybolur.
*Dünyada çok fazla çocuk var.
*Çocuğunuz kaçınılmaz olarak sizi hayal kırıklığına uğratacak.
Kitapta
“Bu kitap, potansiyel ebeveynlerin, çocuk yapmaya değer mi diye sorgulayanların
moralini bozmayı amaçlamaktadır.” yazıyor ve amacına da ulaşıyor. En azından
bende işe yaradı ama benim zaten bu konuda tereddütlerim vardı. Tereddütünüz olmasa,
çocuk sahibi olmayı çok istiyor olsanız bile bu kitabı okumalısınız bence çünkü
sürekli ebeveyn olmanın ne kadar güzel olduğundan bahsedilirken zorlukları dile
getirilmiyor pek. Halbuki insanların çocuk yapmadan önce enine boyuna düşünmesi
ve bu sorumluluğu kaldıramayacaklarsa bu işten vazgeçmesi lazım. Bir çocuğunuz
oldu mu “Ben yapamayacağım, vazgeçtim.” deme gibi bir şansınız yok.
NOT:
Türkiye’de yaşayanlar olarak bu 40 maddeye biz “Çocuğumun terör saldırısında
ölmemesi için” diye bir madde koyabiliriz. Düğünde, maçta, sokakta yürürken bir
canlı bomba saldırısı sonucu hayatımızı kaybetmemiz o kadar kolay ki. Allah’tan
ölenlere rahmet geride kalan acılı ailelere de başsağlığı diliyorum.
NOT:
Kitapta geçen aylarda okuduğum Bir Bebek Bekliyorum’un da adı geçiyor. O kitabı
da severek okumuştum. Buradan ayrıntılı yorumumu okuyabilirsiniz.
ALTINI
ÇİZDİKLERİM: 1.Gerçek şu ki
doğurganlığınız arttığı ölçüde, aranızda mutlu olduğunu söyleyenlerin sayısı
azalıyor.
2. Ebeveyn
olmak, geri kalan her şeyi feda etmeye hazır olmak demek: eşinizle olan
ilişkiniz, boş vakitler, cinsel yaşam, arkadaşlar ve kadınsanız, toplumsal
başarı.
Olup
olacağı bu. Samimiyetle söyleyin, bunun için bunca zahmete değer mi?
3. Çocukla
ilgilenmek hoş ve tatmin edici bir şey olsaydı kimileri bunu bedava yapardı ama
durum böyle değildir. Kimse maddi bir karşılık almadan çocuklarınızla
ilgilenmek istemiyor.
4. Ayrıca yeni
ebeveyn olmuş biri ile çocuksuz biri arasında sohbet pek olanaklı değildir.
İkisinde ortak olan bir acıma duygusu onları birbirine yaklaştıracak olsa dahi
bu böyledir. Gönüllü çocuksuz, ebeveynin cazibesi olmayan yaşamına üzülerek
bakarken “Zavallıcık, çığlıklar ve bebek bezleri arasında kendisine ayıracak
bir saniyesi yok”, ebeveyn ise diğerinin “yalnızlığına” dertlenir “Zavallıcık,
bu yaşta çoluğu çocuğu olmaması ne büyük üzüntü.” Tam bir yanlış anlama vardır,
her iki taraf da hayatın güzel yanlarını ıskaladığını düşünür. Bir yanda,
aniden dışarı çıkmalar, romantik hafta sonları, şekerlemeler ve arkadaşlarla
gezmeler; diğer yanda Oscar’ın suçiçeği, Leo’nun keman dersleri, gelmeyen
bakıcı, grevdeki kreş, Max’in ödevleri. Maç gerçekten dengeli mi? Karar okurun.
5. Kucağınızda
bebeklerle, önce ebeveyn oluyorsunuz, sizden “baba” ya da “anne” olarak
bahsediliyor. Birinci tekil kişide var olmaya son veriyorsunuz. Çocuğunuzla
konuşurken ona şöyle diyorsunuz:”Ulysse, tataklarını tabloya sürmeni anne doğru
bulmuyor.” Göreceksiniz birkaç yılın sonunda sadece “baba” ya da “anne” ve
yirmi, otuz yıl sonra da “büyükbaba, büyükanne” olacaksınız.
6. “Güzel bir
kitabı bir çocuğa tercih ederim.” Montaigne
7. Çocuk bir
servete mal oluyor. Ortalama bir tüketicinin tüm hayatı boyunca yapabileceği en
maliyetli alımlar arasında bulunuyor. Mali olarak, son model lüks bir arabadan,
dünyayı dolaşmaktan, Paris’te iki odalı bir evden daha pahalı.
8. Voici
dergisinde; Angelina Jolie, Madonna, Sharon Stone ve Nicole Kidman hallerinden
memnun annelerdir; anneliğin onlar için hayattaki en önemli şey olduğunu
söyleme zevkine karşı koymazlar. Erkekler de aynı şekilde: Babalık Johnny
Deep’te dipsiz derinlikleri ortaya çıkarmıştır. Tom Cruise tüm hayatı boyunca
baba olmak istemiştir. Bir yardımcıya sahip olmak işleri kolaylaştırır. Dışarı
çıktığınızda gece kalan bir bebek bakıcısı, bir arkadaşınızla yemek yediğinizde
çocuğun yemeğiyle ilgilenen bir dadı, ödevlere yardımcı olan bir üniversite
öğrencisi. Ebeveynliği katlanabilir kılmak için en azından bu gereklidir.
Hayal
görmeyi bırakın, siz Fransa’nın alt ya da orta sınıfına mensupsunuz. Dolayısıyla
her şeyi kendiniz yapmalısınız. Bir çocuğunuz olduğunda, işin içindeyken ister
istemez bir sürü meslek öğreneceksiniz: çocuk uzmanı, çocuk bakıcısı, animatör,
pedagog, aşçı, öğretmen, polis, şoför, hemşire, psikolog ve kariyer danışmanı.
Bunlar bir kişi için çok fazla.
9. Freud,
çocuklarını yetiştirmek için kendisinden tavsiyeler isteyen Marie Bonaparte’a
sağgörülü bir şekilde şöyle yanıt verir:”İçinizden nasıl geliyorsa… Ne
yaparsanız yapın, kötü olacak.”
10. Eskiden,
küçük kızlar annelerini taklit eder ve kadın gibi giyinirlerdi. Şimdi ise
kadınlar kızlarını taklit ediyor ve çocuk gibi giyiniyor.
11. Tek başına
mutlu olmaktansa, iki kişi olup mutsuz olmayı tercih edenler var, durum bu.
12. Biri size
yalnızca mutluluğunuzu istediğiniz söylüyorsa kuşkulanın çünkü bu kişi
kaçınılmaz olarak kendinde size vaaz verme, öğüt vermek hakkını görecek ve size
istemediğiniz şeyleri yaptırmayı deneyecektir.
13. Ebeveynlere,
en küçük yaşlardan itibaren çocuklarını “uyandırmaları” gerektiği söyleniyor.
Onunla sohbet etmek, çene çaldığında “bravo” demek, oyun oynatmak, küçük
yaşlardan itibaren kitap okumak, elleri oynatarak şarkı söylemek, yemek
zamanını “hoş ve şölensi bir zamana” dönüştürmek, geğirti sesi ile bezin
içindekiler karşısında sevinç ve ilgi göstermek gerekiyor. Her gün böyle bir
performans gösterebilmek için ya gerizekalı olmak ya da avuç avuç Prozac içmek
lazım.
14. Bir karara
varmıyorum, kendi köşemde hayallere dalıyorum: Çocuğum olmasaydı, evin idaresi,
yapılacak alışverişler ve hazırlanacak yemekler bana daha az köstek olsaydı, ne
olurdum kim bilir? Tek bir şey beklediğimi itiraf ediyorum: küçük yaratıcı
aktivitelerime nihayet daha fazla zaman ayırabilmek için çocuklarım
üniversiteye başlasınlar. O zaman elli yaşında olacağım. Daha ileride,
büyüdüğümde, benim için hayat başlayacak.
15. Erkekler
baba olduklarında , mesleki faaliyetleri artıyor ve –kadınların aksine –
kendilerini işlerine daha fazla adıyorlar. Çalışmalar, parlak kariyere sahip
erkeklerin genellikle çocuklu aile babaları olduğunu gösterirken, daha başarılı
kadınların genellikle çocuksuz olduğunu gösterir. Hiç şüphe yok ki çocuklar
biri için kariyere ivme kazandıran bir şeyken, diğeri için ayak bağıdır. Kadın
– erkek eşitliği mi istiyorsunuz? Çocuk yapmayı bırakarak başlayın.
Hımm... Bilemedim...
YanıtlaSilBurçak GÜLSÜM, zor bir karar.
SilÇocuk yapmak bence sınırlı bir kavram. İnsan yetiştirmek mühim olan. Evet, doğuracaksın. Tüm zamanını ona verip, büyüteceksin. Biyolojik olarak her şeyin yolunda olması kafi mi? Bence bir kadın 30lu yaşlardan önce anne olmamalı. Hem hayatı için yapmak istediği pek çok şey askıda kalır hem de çocuğuna aktarabileceği yeterli 'birey' yapma tecrübesine sahip olamaz. Yoksa bizim milletin hep söylediği gibi "Doğan büyüyor."
YanıtlaSilYazdan Kalan, bir bakıma haklısınız ama ben genç yaşta anne olan kişilere de özeniyorum bazen. Hem çocuklarıyla yaş farkları daha az olduğu için daha iyi anlaşıyorlar hem de insan gençken daha sabırlı oluyor. Yaş ilerledikçe bebeğe bakmak insana zor gelebiliyor. Tabii bu işin tek bir doğrusu yok. Herkes için farklı.
SilÇocuk doğunca kadın olarak pek çok şeyden vazgeçtiğiniz doğru. Siz ve istekleriniz epey bir geri plana itiliyor. Ama pahalılık göreceli. Harcamazsanız o kadar da pahalı bir şey değil.
YanıtlaSilSaadet Uslu, doğrudur. Son yıllarda çocukların ihtiyaçlarının yanında zevk için de çok harcama yapan ebeveynler var. Sadece ihtiyaçlara odaklanılırsa o kadar pahalı olmayacaktır.
SilNe yalan söyleyeyim her yaşadığım gün bu konuda içimde bir ikilem oluştuğunu hissediyorum. Üzerine, ülkemizde yaşanılan felaketler de tuz biber oluyor resmen.
YanıtlaSilGözde Türker, haklısın Gözde'cim. Ülkemizde çocuk büyütmek daha da zor.
SilYazını okudum. Bu konuda ne kadar endişeli, düşünceli ve kararsız olduğunu biliyorum. Evet maddi, manevi bir çok etken senin haklılığını gösteriyor ama hiç bir neden bir çocuğun sana Anne demesinin engel gerekçesi olamaz diye düşünüyorum. Çünkü kanından ve canından bir parçaya sahip olmak bu kadar güzel olmasaydı insanoğlunun nesli çoktan tükenirdi :)
YanıtlaSilokumasyon, haklısın okumasyon. Mantıklı düşünürsek çocuk yapmamak daha doğru geliyor ama eğer sen çocuk sahibi olmak istiyorsan, bir bebeğin olsun istiyorsun bütün nedenler anlamsızlaşıyor. O duyguyu hissetmek önemli.
SilMontaigne ne güzel demiş :D Ben de çocukları pek sevmiyorum Şule, bu yaşıma kadar sevdiğim tek bebek, çocuk kuzenimdi :D O da büyüdü :D
YanıtlaSilKağıt Salıncak, Benimle aynı fikirde olan birinin olmasına çok sevindim:-) Aynen ben de amcamın kızını çok severdim ama şimdi büyüdü. Her çocuğu sevemiyorum maalesef
SilKitabın konusu dolayısıyla altını çizdiğin çok şey olmuş tabii :) Gerçekten komik bir kitaba benziyor, bakış açısı olarak. Yazar bütün cümlelerinde haklı olabilir fakat biz de birilerinin çocuğuyuz, o da; bunu unutuyor :) Çok ciddiye almadan, keyif için okunabilir :) Bu arada 1000kitap.com'a sen de gel Şule, ben yeni üye oldum çok sevdim. Öpücükler :*
YanıtlaSilGülşah Özkaya, yazarın dili espriliydi. Birçok yeri gülümseyerek okudum.
SilBen 1000kitap'a üyeyim zaten. Bu da profilim: http://1000kitap.com/suleuzundereblog
Takipleşelim :-)
Takip attım, görünce dönüş yap :)
SilGülşah Özkaya, hemen bakıyorum :-)
Silben de ikilem içindeyim hele ki şu dönemde olmaması iyi mi demeden edemiyorum =((
YanıtlaSilKore Fenomeni, maalesef dünya her geçen gün daha kötüye gidiyor. Ülkemizde çocuk büyütmek daha da zor. Allah anne ve baba olanlara yardım etsin.
Silİyi bir yüzleşme kitabı olabilir düşüncesindeyim... Daha önce yine sende görmüştüm zannederim...
YanıtlaSilListeye eklemiştim...
Uzun uzun anlatmana sevin dim :)
Oytunla Hayat, Evet, kitap alışverişi yazımda paylaşmıştım. Orada görmüşsündür. Yazımı beğenmene de ben sevindim :-)
SilYazara katılacağım. Çocuk yapmak herkes için çok gerekli değil bence. Hele ki dünya nüfusunun şu artan yanı düşünüldüğünde gezegen için de çok gerekli değil belli ki. Ama ne var ki benim gibi hem kendisi hem eşi tek çocuk olan biri için çocuk çok gerekliydi ve ben şu an üçüncü konusunda gidip gelen düşüncelere sahibim kendim açısından. Çocuk yalnızlığa bir arkadaş, can yoldaşıdır. eğer hayırlı bir sürü yeğen, amca, teyze ve kardeşle çevrili bir insan söz konusuysa, o insan yesin içsin keyfine baksın derim ;) Yok benim gibi yalnızsa, yapsın 3-5 tane, öyle de olur :)
YanıtlaSil13 maddeye sonuna kadar katılıyorum. Anne babalıkta mükemmeliyet yok. İnsan ister istemez öyle hatalar yapıyor veya eksik kalabiliyor ki zaman zaman...
Kahve Yanı, kalabalık aileleri ben de çok severim ama o aileye anne olacak gücü kendimde göremiyorum. Sen çocuk yaptığına pişman olmamış, bir tane daha yapsam mı diye düşünüyorsun. Ne mutlu sana :-) Ailenle hep huzur ve mutluluk içinde yaşarsınız inşallah.
SilCanım nasılsın? Barış Toprak doğduğundan beri hiç blog okumadığımı farkettim. İnstagramda da yoksun sanırım artık? Özlemişim yazılarını. 5 aylık bir anne olarak şunu söyleyebilirim: çok yorgun ama çok mutluyum. Kesinlikle kolay bir iş değil anne olmak. Ne kadar destek olan birileri olsa da çocuğun bakımı tamamen anne üzerinde. Gece gündüz. 7/24.
YanıtlaSilNail Art in Wonderland, Alice sonunda döndün. Seni ve yorumlarını çok özledim. Evet, İnstagram hesabımı kapattım. Oğlunun ismi Barış toprak demek. Ne güzel ismi varmış. İsmiyle yaşasın. Allah kolaylık versin canım. Bebişini büyüt, sonra aramıza katıl. Ben de senin yazılarını özledim :-)
SilAma şu da var. O bebek yüzüne öyle güzel gülüyor ki keşke daha önce yapsaydım diyor insan. Yaşamak için çok net bir amacın oluyor. Belin ağrıyor, yoruluyorsun. Ama o ağlayınca kıyamıyor, kucaklayıp sarılıyorsun. Uykusuz kalıyor ama o iyi olsun yeter diyorsun.
SilAy hemen yanıtlamışsın bile 😍 İnstagramı daha kolay takip ediyorum aslında. Ama arada bir gelirim artık bloguna 👍🏻
SilNail Art in Wonderland, ne güzel duygular bunlar. Cümlelerinden mutluluğun anlaşılıyor. Senin adına sevindim canım :-)
SilYani anneliğin zorluklarına yoğunlaşırsan çekilecek dert değil bence de. ama yine de evlat dünyadaki en en güzel şey. Öyle olmasa her gün bu kadar bebek doğmazdı sanırım 😜
SilÖpüyorum çok
SilNail Art in Wonderland, İnstagram'da aktif olamadığım için kapattım. Tekrar açarsam takipleşiriz. Yorum yaptığını görür görmez cevap yazayım dedim. Seninle yorumlaşmayı özlemişim :-)
SilNail Art in Wonderland, ben de öpüyorum canım. Sevgiler :-)
SilNail Art in Wonderland,
Silbu yazıyı yazan, bu kitabı okuyan kişi şu an 2,5 yaşında bir kız çocuğu annesi :-)