Ocak Ayında Okuduklarım (2020)

Herkese merhaba. Geçen yıl okuduğum kitapların yorumunu bloğuma girmede geç kalmıştım. Aradan zaman geçince içimden yazmak gelmemişti. Bu yüzden kitapların yorumlarını yazmadım, sadece hoşuma giden cümleleri alıntı olarak bloğumda paylaşmaya başladım. Baktım ki bu sene de aynı durumu yaşayacağım kendimce şöyle bir çözüm buldum. Okuduğum her kitabı, hakkında uzun uzun yazacak kadar yorumlamak istemiyorum. Bazen bir cümle bile kitap hakkındaki hislerimi ifade etmeye yetiyor. Bu yüzden hakkında uzun konuşmak istediğim kitapları ayrı bir postta yazıp detaylı olarak anlatacağım. Bunun dışında kalan kitapları ay ay toplu olarak yazacağım. Zaten eskiden de böyle yapıyordum. Bloğumu uzun zamandır takip edenler hatırlar.

Bu sene kendime haftada bir kitap okusam yeter diye düşünerek 52 kitap hedefi koydum. Bu yüzden eskisi gibi yüksek sayılar görmeyeceksiniz. Ocak ayını beş kitapla kapattım.

İthaki Yayınları, 91 Sayfa, 1. Baskı, 2019.

Arzu Uçar-Bir Küçük Delilik

Kitap Ağacı Adana grubumun ocak ayı okumasaydı bu kitap. Hatta yazarını da hem imza hem sohbet için ağırlayacaklardı. Gitmeyi çok istedim ama gidemedim. Yine de kitabı okudum.

Kitap bir öykü kitabı. Yazarı, ilk öykü kitabı Dış Kapının Mandalı ile 2015 yılında Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülü'nü almış ama maalesef Bir Küçük Delilik bana hitap etmedi, sevmedim. Öykü zaten pek tercih ettiğim bir tür değil. Okuduğum zaman en iyilerini okumak istiyorum.

ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Hırsımız yeteneğimizden büyük galiba bu işte. O yüzden başarılı olamıyoruz.

Destek Yayınları, 215 Sayfa, Çevirmen: Sencer Aydın, 2018.

Daniel Glattauer-Poyraza Çare(Penceremde Kuzey Rüzgarı)

Blogları en çok bu yüzden seviyorum. Normalde hiç duymayacağımız, bilmeyeceğimiz gizli hazineleri keşfediyoruz. Poyraza Çare kitabını sevgili Eslem’in bloğunda görmüş ve okuma listeme almıştım ama pek umudum yoktu çünkü kitabın baskısı tükenmişti ve bulunmuyordu. Kadere bakın ki Destek Yayınları’ndan bir editör bir uçak yolculuğunda öylesine uğradığı bir sahaftan bu kitabı alıyor ve yolculuk boyunca elinden bırakmadan okuyor. Sonra kitabın devamının da olduğunu ama Türkçeye çevrilmediğini öğreniyor. Kitabın baskısının da olmadığını öğrenince biz bu kitabı basmalıyız diyor ve gerekli işlemlere başlıyor.

Kitap tamamen mesajlaşma üzerine kurulu. Emma ve Leo’nun karşılıklı yazışmalarını okuyoruz. Kitap nispeten eski zamanlarda geçtiği için akıllı telefon yok, her zaman iletişim imkanı yok. Biri bilgisayarını açıp mail atacak da karşı taraf okuyacak. Bu tarz ilişkiler benim çok hoşuma gidiyor. Karakterlerin yavaş yavaş birbirlerini tanımasını ve âşık olmasını okumak çok keyifli.  Hiç beklemediğim birkaç sürpriz de eklenince benim gibi romantizm seven bünyelerin keyifle okuyacağı bir seri çıkmış ortaya. Sizi uyarıyorum. Eğer elinizde ikinci kitap yoksa ilk kitaba başlamayın. İlk kitap öyle bir yerde bitiyor ki devamını hemen okumazsanız kafayı yiyebilirsiniz.

İki kitap da çok akıcı ve sürükleyici kitaplar. Birkaç saatte bitirebilirsiniz.

İşin en güzel tarafı ben bu seriyi kitap fuarından toplam beş liraya aldım. Evet, iki kitabı beş liraya aldım. Sonradan pişman oldum. Keşke birkaç tane alsaydım, arkadaşlarıma hediye ederdim, çekilişlerde verirdim diye düşündüm. İnşallah seneye de böyle uygun fiyatlı olursa bu sefer kaçırmam.

ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Kötü hissetmenin ne kadar kötü olabileceğini senin sayende öğrendim (İyi hissetmenin de elbette).

2. Bilgisayar teknolojisi seni ne kadar hızlı bağlarsa o kadar hızlı da ayırır.

3. Şu kural da çok adaletsiz yani: Yeni pantolona ihtiyaç duyanlar, yeni pantolon istemez. Yeni pantolon isteyenlerinse yeni pantolona ihtiyacı yoktur.

4. Neden mantıklı şeyleri mümkün olan en mantıksız zamanlarda yapıyorsun?

5. Ayrılmak için tanışmış gibiyiz.

Destek Yayınları, 208 Sayfa, 1.Baskı, 2018.

Daniel Glattauer-Poyraza Çare(Dalgaların Yedincisi)

Bu kitap serinin devamı yani ikinci kitabı. 

ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. İki cins erkeğe tahammül edemiyorum: Ayyaşlara ve içki düşmanlarına.

2. Eğer gerçekten doğru çıkarsa buna katlanabilmek için bağışıklık gücü geliştirmem gerektiğinden, her şeyin en kötüsünü düşünmek zorundayım.

3. Yazmak, dudaklara ihtiyaç duymadan öpüşmektir. Yazmak, zihinle öpmektir.

Can Yayınları, 276 Sayfa, Derleyen: Asım Bezirci, 61.Baskı, 2019.

Cahit Sıtkı Tarancı-Otuz Beş Yaş

Bu kitabın yorumunu ayrıntılı olarak başka bir postta paylaşmıştım. Buradan okuyabilirsiniz.

Rövşen Abdullaoğlu-Zor Olsa da Hayat Devam Ediyor

Bu kitabın yorumunu ayrıntılı olarak başka bir postta paylaşmıştım. Buradan okuyabilirsiniz.

Evet, benim ocak ayında okuduğum kitaplar bunlar. Aralarında okuduklarınız var mı? İlginizi çeken? Bunu okumak isterdim dediğiniz? Yorumlarınızı bekliyorum. Yeni yazılarda görüşmek üzere.

Not: Bu aralar bütün dünya zor bir dönemden geçiyor. Bunu en az hasarla atlatabilmemiz için lütfen evde kalın. Mümkün olduğunca dışarıya çıkmayın ve başka insanlarla görüşmeyin. İnşallah bu günler de geçecek.